[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]&[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Akşama doğru avlanmak için sırtıma alacağım bir çantayı hazırlamakla meşguldüm.İçine bir bı çak ,asam ve mısırda kullandığım savaş değneğimle asamı aldım.Saçlarımı örüp yola koyuldum.Ormanın derinliklerine gelinde değneğimi yere attım ve dişi kurta dönüşmesini izledim.Ağaçların birine çıktım ve geyik avlamak için haraketsiz durdum.Bir süre sonra bir gölge gördüm ağaçtan aşağı indim gölgeye beş metre kala okumu havaya kaldırdım ve neredeyse tıslıyarak;

-Her kimsen ışığa doğru gel yoksa Sasha'yı üstüne salarım.

Adam ışığa gelince içimden 'bittim ben' dedim...

Yasak ormanda zararsız olan birkaç canlınının ve ölümlerin artmasıyla yasak ormana gittim gece saatlerinde. Yavaş yavaş bakına bakına ve izleri takip ede ede yürüyordum. Bulduğum birkaç ok ve kan iziyle bunu yapan kişiye ulaşamazdım. Daha fazla kanıt gerekliydi. Yere eğilmiş kan izine ve ayak izine bakıyordum. Fakat arkamdan gelen sesle kafamı çevirdim ve ayağa kalktım.


-Her kimsen ışığa doğru gel yoksa Sasha'yı üstüne salarım. Sesten anlaşılacağı gibi bu bir kız çocuğuydu. Neredeyse 13 - 15 yaş civarında. Tuttuğu ışık önümü daha rahat ve bulduklarımı daha net gösteriyordu. Birkaç adımla ışığa çıktım ve:

'' Bastet Thomas! Gecenin bir yarısı, tek başına ve arkanda oklarla yasak bir yerde dolanıyorsun. '' Kaşlarımı çatmış öfkeyle ona bakıyordum. Öfkem ona değildi. Eğer başına birşey gelseydi sorumlusu kimdi? Ben sayılırdım. Ailesine ne diyecektim ve en önemlisi yasak olmasına rağmen neden orada bulunduğunu açıklayamayacaktım. Elinde tuttuğu kurta baktım ve hafifçe eğilerek başını okşayarak sakinleşmesini sağladım. Sonra Bastet'e dönerek devam ettim.

'' Gecenin bu saatinde dolaşman tehlikeli ve yasak. Yasaksa mutlaka cezası olur. '' Bu sözleri söylerken gözlerimi kısmış ve boğuk bir sesle söylüyordum. '' Açıklama bekliyorum Ms. Thomas! ''

Işığa çıkan adam Sihir Bakanıydı.Elinde benim oklarım vardı.Yüzümden rengin çekildiğini hissettim ama yinede dik durdum.Ben her şeyde başımı öne eğmezdim.Sinirli gibiydi, başımı gene belaya sokmuştum.Çok hoş,çok normal.

- Bastet Thomas! Gecenin bir yarısı, tek başına ve arkanda oklarla yasak bir yerde dolanıyorsun.

Ağzımı açmadım .Çünkü ne dersem halimi anlardı ki.Sadece ormanda kendim olabiliyordum.Avlanıyordum, ailemden sadece abim kaldığı için ağlıyordum,tehlikeye giriyordum...Sasha biraz sakinleşince Bay Dilinger onu azıcık okşadı.Sonra doğruldu.

-Gecenin bu saatinde dolaşman tehlikeli ve yasak. Yasaksa mutlaka cezası olur. Açıklama bekliyorum Ms. Thomas!

Hapı yuttum işte kaçsam kaçamazdım da.Zaman kazanmak için Sasha'yı yanıma aldım ve yeniden 2 metrelik bir değneğe dönüştü.Okumu indirdim .

-Cezam neyse çekerim ama, buraya gelmemi engelleyemezsiniz.

Bu cümle neredeyse görülebilecek kadar keskindi.Ağzımı asla tutamazdım zaten.Of!Okuldan atılmak istemiyorum!!!

-Cezam neyse çekerim ama, buraya gelmemi engelleyemezsiniz.

Aha! İşte başını dik tutan bir genç kız daha. Evet engelleyemezdim buraya gelmesini. Burada kendini iyi hissediyor olmalıydı ki buraya geliyordu. Yavaşça ona yaklaştım. Kolundan tutarak yavaşça yürümeye başladım.

" Buraya gelmeni engelleyebilirim ama belli ki burada kendini iyi hissediyorsun. Bu yüzden seni buradan alı koymayacağım. "

Sonra kolunu bıraktım. Çok mu yufka yürekli davranıyordum. Sanırım öyle.Derin bir nefes aldım. Elindeki değneği ve oklarını bana vermesini işaret ettim.

" Madem burada olacaksın ya elindekinleri bana verirsin ya da bu durum okula kadar yansır genç bayan. Karar sizin. "

Sonra da gözlerinin içine baktım. Üzgün görünüyordu. Derin bir iç çektim. Lanet olsun ki yaşadığım hayat boyunca bu kadar yufka yürekli olmamıştım. Ağacın gövdesine yaslandım ellerimi gögsümde birleştirerek. Cevabını beklemeye koyuldum. Aslında ona iyi davranmamın bir nedeni de Slytherin'li olmasıydı.