Zemin kattaymış! Kendi kendime söylenirken derse geç kaldığımı fark ettim. Adımlarımı hızlandırdım. Sınıfın yerini bilmemem normaldi değil mi? Sonuçta ben iksir profesörüydüm ve işim zindanlardaydı. Derin bir nefes alıp geç kaldığım için gayet gevşemiş sınıfa girdim hızlıca. Beni beklemediklerini gördüm. Önce şaşkınlık dolu sesler duyuldu. Sonra da kimi sevindi kimi üzüldü. Gülerek masaya geçtim. Üzerine oturup öğrencilere baktım gülümseyerek.

“Hayır. Öyle bakmayın. Sınıfı karıştırmadım. Bugünkü Biçim Değiştirme dersini ben işleyeceğim. Rahat olun bir dahakine yokum.”

Ayağa kalktım. Sınıfı dolaşırken konuşmaya başladım bir yandan da. Güzel bir sınıftı. Ama her zamanki gibi kendi zindan yakınındaki sınıfımı tercih ederdim. Daha soğuk ve ürkütücü oluyordu. Sarı saçlarımı düzelttim ve öğrencilerime baktım. Bir müddet sessizce durdum onları iyice germek için.

“Kitaplarınızın 97. sayfasını açın. Bugünkü konumuz iksir olmadan biçim değiştirme. Bunun nasıl olacağını biliyorsunuzdur. Animaguslar. Kurtadamlar. Matemorfmaguslar. Hepsi.”

Yürümeme devam ettim ve masamın yakınlarına geldim. En öndeki öğrenci biraz korkuyor gibi görünüyordu. Ona baktığımı görünce daha da tuhaf oldu. Yine de onlarla uğraşamayacağım için dersime geri döndüm.

“İlk olarak animagus. Bu bir yetenektir aslında. Animagus olma yeteneğine sahip olan büyücüler, bir hayvan şeklini alabilirler. Animagus yeteneği olan büyücüler özellikle Sihir Bakanlığı tarafından kayıt altında tutulmaktadır. Ancak yasadışı ve kolay başarılamayan bir büyü ile animagus olunabilmektedir. Ayrıca çok nadir olarak doğuştan animagus olanlar da çıkabilir.”

Bildiğim sıradan bir konuydu. Kısaca özet geçtim. Aslında anlatmakla bitmeyecek kadar detayları vardı. Bilmelerine gerek olmayan detaylar. Buradan çıktıklarında animagus olmak için çırpınmamalarını umuyordum.

“Sınıfımızda animagus olan var mı?”

Olsa bile söylemezlerdi zaten. Kısa bir göz gezdirdim. Zaten bakanlık biliyordur. Eğer burada bir animagus varsa. Ben onlara bakarken kedim içeri girdi kapıdan ve masanın üzerine çıktı miyavlayarak. Şaşkınca peşine baktım. Kesinlikle deliydi bu kedi. Öğrencilerde ona bakıyordu. Gidip masanın üzerinde dolaşmasını engellemek için kucağıma aldım. Yürüdüm bir müddet onu severken. Sonra da açık camdan aşağı attım düzgünce. Geri döndüğümde bembeyaz olan yüzleri görünce ciddi bir sesle ekledim.

“Zemin kattayız ve o bir kedi. Daha yüksek yerlerden düştüğü oldu. Şimdi dersimize dönelim.” Yürümeme devam ettim. “Kurtadamlar. Animagustan farklı olarak zorla dönüşürler ve dönüştükten sonra bilinçleri büyük çoğunlukla kaybolur. Muazzam büyüklükte, soluk gözlü, upuzun sivri dişleri vardır. Kurtadamlar sadece insanlara zarar verirler. Bir büyücü Kurtadam'a dönüşürken çok acı çeker. Dönüşüm esnasında, korkunç bir hırlama duyulur, kafası uzamaya, vücudu kamburlaşmaya başlar. Yüzünün ve elinin çevresinde gözle görünür şekilde kıllar oluşur ve elleri bükülerek pençelere dönüşür.Kurtadamların ısırdığı kişilerin kurtadam olabilmesi için dönüşmüş olmaları gerekmektir. Yine de dönüşmemiş olsa bile bazı etkiler bıraktığı da görülmüştür.
Kurtadam ısırıklarının şifası yoktur. Kurtadam ısıkları ısıran kişi tam dönüşmemiş olsa bile lanetli yaralar olmasından dolayı tam olarak iyileşmezler. Ve ısıktan dolayı bir takım kurdumsu özellikleri olma ihtimali de vardır. Sınıfta kurt adam var mı?”

Öğrencilerin önce birbirlerine sonra da bana attıkları garip bakışları görünce keyfim yerine geldi. Bu çocukların ilgisi anca böyle toplanırdı derse. Gülümsedim ve yürümeme devam ettim.
“Asa veya iksire ihtiyaç duyulmadan görünümü değiştirebilme yeteneğidir. Fakat öğrenilebilen bir yetenek değildir. Doğuştan gelen bir özelliktir ve çok nadir olarak görülür. Bu özelliğe sahip olan büyücüler, istedikleri gibi görünümlerini değiştirebilirler. Bu yeteneğe sahip kişilere de metamorfmagus denir. Sınıfımızda bu özellikte biri var mı?”

Gözlerim öğrencilerin üzerine gezinirken bir tanesinin üzerinde durdu. Bir müddet ona baktım ve sonra da başka birine geçtim. Sessizlik uzarken gülümsedim ve devam ettim.
“Bilmeyenler için söylüyorum ben de bir matemorfmagusum. Bu yüzden koridorlarda ve ya her hangi bir yerde hakkımda atıp tutmamanızı öneririm. Sonuçta kimin kim olacağını nerden bilebilirsiniz ki?”

Güldüm ve yan tarafta duran paravanı çektim. Sonra da üstümü düzeltirken arkasından geçtim. Başkalarının önünde değişmiyordum. Bu bir prensip olmuştu. Aslında sadece benden korkmalarını engellemek içindi. Diğer taraftan bir öğrenci olarak çıktım. Hem de sınıftaki bir tanesi. Kızın şaşkın sesini duyunca gülümsedim ve el salladım. Kendi eksenimde döndüm ve bir kez daha arkasından geçtim. Bu sefer de zenci uzun boylu bir erkek olmuştum. Beni görünce daha da yükseldi şaşkınlık sesleri. Güldüm kocaman dudaklarımla.

“Ödev olarak bana bugün işlediklerimizi anlatan detaylı bir ödev yazacaksınız. Uzun uzun parşömenler görmek istiyorum. Ve umarım sorunuz yoktur. Çünkü bugünkü dersimiz bu kadar çocuklar. Yanlış bir şey yapmayın ya da söylemeyin.”

Bu sözlerimden sonra zil çaldı. Paravanı kenara ittirdim ve öğrencilerin çıkmasını izledim. Bana bakmadıkları bir sırada ise kendi eksenimde dönüp eskisi gibi sarışın bir bayan oldum. Dışarı çıkmak için hareketlenecekken kedimin bana doğru koşarak geldiğini gördüm. Miyavlayarak üzerime atladı. Bu kediyi kesinlikle bir yere bırakmalıydım. Derin bir nefes alıp masanın başına geçtim.

OUT: Ödevlerinizi spoiler ile ekleyin.

OUT: E? Yazan çizen yok? Bu gerçek bir ders sevgili öğrenciler Bundan da not alacaksınız.