[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]&[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Akşama doğru kendimi çatlak kazanda buldum.Cidden uykulu ve bir o kadarda enerjiktim.Üstüme mai bir elbise giyip geldiğimi hatırladım.Babetlerimin çıkardığı sese aldırmadan boş bir bar taburesine yöneldim.Bir bardak kahve istedim.Gözlerim etrafta dolanırken bir kişide durdu.Bir kaç saniye gözleri kitlendi.Kahvemi "Şerefe" anlamında kaldırdım adam bana gülümsedi.Onun yanındaki sandalyeye gidip oturdum.

-Merhaba.Ben Evangeline sizin adınız nedir?

cümlemin sonuna büyük bir gülümseme yapıştırıp bekledim...

-Bende Adam, Adam Patrick. Tanıştığımıza memnun oldum. Ne iş yapıyorsunuz?

Beyefendinin dudakları zoraki bir gülümsemeyle gerilmişti.Ben ne yaptım şimdi sadece konuşmak istemiştim.Bir an yüzümdeki gülümseme soldu,sonra kendimi toparlayıp saygılı bir şekilde gülümsedim.

-Balerinim Mösyö Patrick.Sizin işiniz nedir?

Bu saygılı konuşa stili niyetimi belli ederdi herhalde.Zaten bu adamda ilgimi çeken ilk şey bir hocamla olan inanılmaz benzerlikti.Kahvemden bir yudum alıp gerçek dünyaya döndüm.

Birden o da kendini toparlayıp saygılı bir şekilde konuşmaya başlamıştı artık. Her halde zorla güldüğümü fark etmesinden dolayı olmalıydı. -Balerinim Mösyö Patrick.Sizin işiniz nedir? dedi. Balerinmiş vücudundan belli oluyordu. "Bende Hogwarts'da mitoloji profesörüyüm ama ondan önce sihir tarihi dersliğine girdim ve tılsımdan mitolojiye gönderildim. Ayrıca Hufflepuff bina sorumlusuyum." dedim. Hala katı bir şekilde bakıyordu bana. "Kusura bakmayın, demin yanıma hemen geldiniz ama kesinlikle yabancı birisiniz bana. O yüzden biraz rahatsız oldum." dedim. Şu an daha iyi gibiydi. Bende gülüyordum ama bu sefer istekle. Benim biram bitince, garsonu çağırdım ve garsona "Bana bir bira lütfen. Peki sen ne istersin?" diye sordum Evangeline'ye.

-Bende Hogwarts'da mitoloji profesörüyüm ama ondan önce sihir tarihi dersliğine girdim ve tılsımdan mitolojiye gönderildim. Ayrıca Hufflepuff bina sorumlusuyum.

Iıımmm.Öğretmenliğin içinde bir serbest meslek gibi...Değişik olduğunu düşündüm.Hala kaşlarım çatıktı ama yeni fark etmiştim.Telafi eder gibi;





-Kusura bakmayın, demin yanıma hemen geldiniz ama kesinlikle yabancı birisiniz bana. O yüzden biraz rahatsız oldum.

Olabilir tabii normal.

"Bana bir bira lütfen. Peki sen ne istersin?"

-Teşşekür ederim ben bir kahve alyım.

Bay Adam'a bakıp;

-Aslında iki nedenden geldim.Birincisi arda otururken her zaman yoldaş gerekir.İkinciside okuldaki bir öğretmenime o kadar benziyorsunuz ki...Sizi bir an o bile sandım.

Bu sözcüklerin ardından en iyi gülümsememi gönderdim.

"Aslında o profesörünüzü sorabilirsiniz. Benim gerçek mesleğim Tılsım'dı. Ama o bölüm dolu olunca yıllarca Sihir Tarihinde kalmak zorundaydım. Ve Sihir Tarihine yıllarca girince Mitolojiyi de öğrenmiş oldum. Yani Sihir Tarihine girdiysen. Ve Hogwarts'a gittiysen bilebilirsin."dedi.Gülümsedim ve;

"Ben Hogwarts'ta okumadım.Ben B.S.S.O'da okudum. Söylediğiniz derslerin hiç birini görmedim.Ama sanki görsel ikiz gibisiniz.dedim ve gülümsedim.Bay Adam üstünün düzeltti ve bana aklımı başıma getiren bir soru sordu;

"Çatlak Kazan'da kalma nedeniniz neydi acaba? Ben bir kaç günlüğüne Diagon Yolumda işim var. O yüzden izin alabildim."dedi.Saatime baktım ve yerimden fırladım.

"Aman tanrım çalışmaya geç kalacağım!Kahve ve sempati için teşşekürler!Umarım yeniden karşılaşırız.İyi günler."dedim ve koşarak çıktım.Eğer geç kalırsam kızlar beni öldürürlerdi herhalde...