Kendi kendime "All That Jazz" ın sözlerini mırıldanırken bir yandan da pijamamın desenlerini inceliyordum. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. Yataktan çıktım ve etrafıma bakındım. Kızların hepsi ortak salonda takılıyorlardı. Kendime aynada bir bakış attım. Üstümde beyaz bir geyikli pijama vardı. Saçlarımı her zaman ki gibi toplamıştım. Yüzümü buruşturdum ve hızlıca üstüme en sevdiğim Nirvana tişörtümü giydim. Altına da koyu renk bir tayt çektim. Öğleye doğru uyanınca böyle oluyordu işte. Her yeri hızlıca düzelttim ve müzik çalarımdan "All That Jazz" ı buldum ve son ses açtım. Bir kaç saniye sonra kendimi dans etmeye kaptırmıştım bile. Sıfıra her zaman ki gibi rahatlıkla düştüğümde kapı açıldı. Sarı bir saç kütlesi ayağıma takılıp yere düştü. Char her zamanki gibi beni görmemişti. Gülmeye başladım.
"Sana da günaydın,sunshine" dedim ve Char'ın yüzünden saçlarını çektim. İkimizde kahkaha atıyorduk. Onu ayağa kaldırdım ve gülümsedim.
"Sanırım birileri eğlence arıyor, yanılıyor muyum?" kaşlarımı muzipçe kaldırdım ve gülümseyen sarı saç yumağına baktım. Char da benim kadar deliydi ne de olsa.
- ::
Çok kötü oldu