AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Archibaldine Augustine.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Archibaldine Augustine

Archibaldine Augustine

RP Yaşı : Yirmi beş bence.
Mesaj Sayısı : 15
Gerçek Adı : Esra.
Yaş : 29

Archibaldine Augustine. Empty
MesajKonu: Archibaldine Augustine.   Archibaldine Augustine. EmptyPaz Eyl. 11, 2011 3:54 pm

Glacia’nın en sarp dağına inşa edilmiştir Kış Sarayı. Hanımımdan, çocuk kral Zavallı Mattheus’tan, hatta onların büyük büyükbabalarından çok uzun zaman önce. Söylenceye göre, dağın üç koruyucu perisine uzak diyarlardan getirdiği hediyeleri sunarak doğanın güçlerini yanına çeken, şehrin kurucusu Ulu Thalius döneminden kalmadır. Başka krallıklarda görebileceğiniz türden, doğa anamıza meydan okuyan, küstah bir saray değildir. Bir yapbozun iki parçası birbirine nasıl uyarsa, öyle uygundur işte yaslandığı dağa Alçakgönüllü ve ince mimarisiyle nefes kesicidir. Ben, bir sınır köyündeki evinden ayrılıp dayısının yanına yollanmış altı yaşında, şaşkın bir çocukken sarayı ilk gördüğümde büyülenmiş, dünyada bunun kadar güzel tek şeyin daha var olamayacağına uzun süre inanmıştım. Üç saat kadar sonra, ileride mesleğini devralacağım dayımın hizmet ettiği, sekiz yaşındaki Prenses Viseria’yı görene dek.

Kısa bir zaman öncesine kadar ozanların tatlı nağmelerinin eksik olmadığı sarayda, haşin kuzey rüzgarının uğultusundan başka ses duyulmuyor. Bekliyoruz. Huzursuz bir bekleyiş bu. Biri hariç, salondaki her çehreden gerginlik okunuyor. Pencereden sarayın altında uzanan şehri izleyen hanımımın ifadesine, kaygıdan ziyade düşünce egemen. Teniyle neredeyse aynı renk mermer tahtında narin bir çiçeği andırmasına rağmen, bir kraliçe olduğunu hissettiriyor. Devrilmek üzere bir kraliçe. Ama yine de, bir kraliçe. Yıllar öncesinde, kimse hanımımın Glacia tahtına oturacağına ihtimal vermezdi. Sırada, küçük veliaht prens Mattheus ve hanımımdan iki yaş büyük Hermina vardı. Kral’a karşı başarısız bir isyan planlayan ablası sürüldüğünde, hanımım on altı yaşındaydı. Babası o on yediyken öldü; iki yıl sonra onu, çocuk yaştaki Kral Mattheus izledi. Şimdi, üç hafta sonra, Kraliçe Viseria’nın taç giyişinin beşinci yılı dolacak ancak uğursuz bir ses, o günün hiç gelmeyeceğini fısıldıyor bana.

General Vangelis’in yaralı ulağı, Gressenhardt’ın düştüğü haberini iki gün önce getirdi. Hermina’nın ordusunun şehre girişinden bu yanaysa dört saat oluyor.

Bakışlarımı hisseden hanımım, işgal altındaki şehirden bana çeviriyor gözlerini. Bir anlığına dudaklarında solgun, acı bir gülümseme beliyor. Yılların dokunmadığı şeyler de var. Hanımım, hala onu ilk gördüğüm günkü kadar güzel ve ben ona, altı yaşımdaki kadar aşığım.

Bir gıcırtının ardından, taht odasının kapıları yavaşça açılıyor. Masanın etrafında huzursuz kıpırdanan soylular, duvarın önünde bekleyen uşaklar, hepimiz bakışlarımızı kapıya çeviriyoruz.

Kapının arkasında kimin olduğunu bilmemiz, sürgün prenses arkasında küçük bir orduyla içeri girerken hissedilen dehşeti azaltmıyor pek. Kızıl saçlı kadından, küçük bir çocukken bile hoşlanmadığımı, aldığı sihir dersleri, baktığı herkesi adeta ezen buz mavisi gözleri ve örümcek koleksiyonuyla beni korkuttuğunu hatırlıyorum. Diğer herkesi yok sayıp gözlerini tahta diken kadının dudaklarına şeytani bir gülümseme yerleşiyor.


“Kardeşim.”

Başının zarif bir hareketiyle selamı alan hanımımın yüzü ifadesiz ancak ablasının bakışları küçümser ve alaycı.

“Sekiz yılın ardından beni böyle mi karşılıyorsun, Viseria? Bir ‘hoş geldin’ yok mu?”

Kısa bir anlığına pencereye bakan kraliçe, soruyu duymamış gibi davranıyor.

“Ne istediğini söyle, Hermina.”

“Emredersiniz, kraliçem.” Sahte bir reverans yapan kadın, şeytana yakışacak bir gülümsemeyle devam ediyor konuşmasına. “Glacia tacından gönüllü olarak feragat edeceksin. Karşılığında, adamların şehirdeki evlere tek tek girip kıymetli halkının nefes alan her bireyini öldürmeyecek.”

Tahtına bırakmak üzere bir kraliçeden beklenmeyecek bir sakinlikle kardeşine bakarak kendi şartını öne sürüyor hanımım.

“Konsey üyelerini öldürtmeyeceksin.” Taht odasındaki soylular, yalnızca taşıdıkları kandan dolayı bu odada değildir; kraliçenin masasında kendisine yer bulmuş her kişi, bölgesinde saygı duyulan, yetenekli, bilge bir devlet adamıdır.

Hermina, ince kaşlarından birini kaldırarak, tiksintiyle masadakileri süzüyor.


“Bu kadar hayalperest olma, Viseria. Onları bir gün tekrar toplayabileceğine inanıyor musun gerçekten?” Kadının ruhsuz kahkahası Kış Sarayı’nda yankılanıyor. “Ah, pekala, kardeşim. Öyle olsun. Eski günlerin hatırına, zavallı arkadaşların yaşayabilir.”

Hanımımın ince, zarif parmakları tahtın kollarında birkaç saniye, vedalaşırcasına dinleniyor. Ayağa kalktıktan sonra, olabildiğince abartısız bir hareketle gümüş tacını çıkartıyor Güzel Viseria.

“Ben, kuzey diyarlarının kraliçesi Viseria, tahttaki hakkımdan feragat edip yerimi kardeşim, Hermina’ya bırakıyorum.”

Kızıl saçlı kadın, saray tiyatrosunu izliyormuşçasına alkışlıyor kardeşini.

“Çok dokunaklı, gerçekten. Vatana ihanetten Kressian Baronluğuna sürülüyorsun. Seni öldürüp bir azizeye dönüşmene izin veremem, herkes Kraliçe Viseria’yı bir korkak olarak bilecek. Sevdiğin, uğruna çalıştığın her şeyin yok oluşunu izleyecek, ömrünün kalanını, tüm krallığın bundan seni sorumlu tuttuğunu bilerek geçireceksin. Yarım saat içinde, sadık köpeğinle beraber yola çıkıyorsun, kardeşim.”

Yeni kraliçe, sivri çenesiyle durduğum yeri işaret ediyor.

“Thomas burada kalacak, onu sürmen için bir sebep yok.” Thomas. Benim adım bu ve şaşkınlıkla fark ediyorum ki, krallığın en ünlü iki kadını, benim hakkımda tartışıyor. Kardeşinin bile fark ettiğinden şüpheliyim ancak hanımımın sesindeki hafif endişeyi duyabiliyorum. Her zaman kendinden önce başkalarını düşünür o. Benim esas sürgünüm, ondan uzak kalmak olurdu.

“Pazarlık yapacak durumda değilsin, Viseria. Alışmanı öneririm.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Archibaldine Augustine. Empty
MesajKonu: Geri: Archibaldine Augustine.   Archibaldine Augustine. EmptyPtsi Eyl. 12, 2011 9:18 pm

*Betimleme: 20/25 -Betimlemeler genellikle iyiydi; fakat bazı yerlerde anlam çatışması görülüyor.
*Kurgu: 25/25 -Gayet değişik ve güzel bir kurguydu.
*Akıcılık: 12/15 -Değişik sözcükler ve benzetmeler kullanarak hikayeyi güzelleştirmeye çalışmışsınız. Bu bazı yerlerde çok hoş olmuş; fakat bazı yerler de kafa karıştırıcı ve anlamsız.
*Yazım Kuralları: 14/15 -Bir kaç ufak hata dışında fazla yazım yanlışı veya noktalama hatası yoktu.
*Sayfa Düzeni: 8/10
*Renklendirme: 10/10 - Renkler göz yormuyordu ve gayet uyumlu olmuşlar.

Ayrıca RPniz 700 kelimeyi fazlasıyla geçtiği için 5 puan kırılıyor.

Puanınız: 84

İyi RPler:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Archibaldine Augustine.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı-