When darkness turns to light
It ends tonight, it ends tonight
Just a little insight won't make this right
It's too late to fight, it ends tonight, it ends tonight
Rüzgarın soğuk esintisi tüylerimi diken, diken etmeye yetmişti. Gecenin karanlığında ağır adımlarla yürüyordum. Kulağımda walkmanımdan çıkan mor kulaklığım vardı. Ve bu şarkıya bayılıyordum , pianonun çıkarttığı o yumuşacık ses beni oldukça etkiliyordu. Üzerimde dar siyah bir pantolon vardı , vücudumu sarıyordu , gerçekten dardı ve içinde hareket etmek oldukça güçtü. Üstümde ise beyaz kısa kollu bir bluz vardı. Her ihtimale karşı gece çıkarken yanıma bir eşofman üstü alırdım. Pembe Adidas bir hırkayı da üzerime geçirmiştim. Hava ilk çıktığımda meltem şeklinde esiyordu. Ve şimdi gerçekten soğuktu. Kafamda anlamsız düşüncelerle ilerliyordum. Kafam yerdeydi öylesine dalmıştım ki kulağımda da kulaklıkla hiçbir şey duymuyor ve çevredeki hiçbir şeyi hissetmiyordum. Sadece karanlıktı , oldukça karanlık.
Birden yanımdan çok hızlı bir şey geçti , yeri titretmişti. Ne olduğunu anlamamıştım hemen arka cebimde duran asama sarıldım. Arkamı istemeye, istemeye döndüm yerde yan yatmış bir motor gördüm. Metal siyah ve kırmızı renklerdeydi. Sağ tekeri üstte kalmış ve hala dönüyordu. Motorun sağ tarafına doğru kafamı çevirdim ve yerde yatmış bir insan gördüm hemen yanına koştum. Başında kırmızı bir kask vardı. Ölmüş olabilir miydi. Kımıldadığını fark ettim.
“iyi misiniz” diye sordum hemen. Çok endişeliydim.