AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Leonardo Moralies

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Leonardo Moralies

Leonardo Moralies

Mesaj Sayısı : 807
Gerçek Adı : Leonardo Da Vinci
Yaş : 26

Leonardo Moralies Empty
MesajKonu: Leonardo Moralies   Leonardo Moralies EmptyPerş. Kas. 01, 2012 9:31 pm

Ad-Soyad: Leonardo Moralies
Diğer karakterleriniz: Yok.

Karakteriniz

1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): (En az)..........Ravenclaw veya Slytherrin
2. Sınıf: VIII. Sınıf.
3. Kan Durumu: Safkan.
4. Karakteriniz ve Geçmişi: İç dünyası karanlık mı? Aydınlık mı?... Bilinmez ama dış dünyası son derece aydınlıktır. Espriler yapar ve insanları pek güldüremese de kendisi güler. İnsanların onun hakkında dedikleri onun umurunda değildir...

Geçmişi ise karakter özellikleri kadar iç açıcı değil. Annesinin intiharı üzerine yıkılan babası; içkici ve oğlundan nefret ediyor gibi görünüyor.


Örnek Roleplay

Seçtiğiniz durum: 1. Durum.
Rp: Günbatımı...
.....Ay'ın göz kamaştırıcı olmasa da insanı etkileyen güzelliği, Leo ile yakın arkadaşı Patric'i kendine aşık etmişti bile. Dolunay, sanki bilerek gökyüzünü doldurup, diğer yıldızlara karşı kendini kanıtlamaya çalışıyordu. Tıpkı Leo gibi, ders kitaplarını pencerenin yanına koymuş sırayla eline alıp okuyordu. Patric sonunda dayanamayıp "Yeter artık Leo, alt tarafı iksir sınavı, ölüm değil ya. Ne diye çalışıyorsun. Çalışmadan da en az sınıf birincisi olacağın belli." Leo ise cevap vermedi. O anlarda 'Simyadan Kimyaya Mistik Düşünce' adlı bir kitabın sayfalarını hızla çeviriyor ve kayda değer bir şeyler var mı diye merak ediyordu. Olmadığını o da biliyordu çünkü aynı kitabı önceki gün bitirmişti. Sonunda canı sıkıldı ve "Haydi! Çok haklısın. Biraz gezelim. Canım ciddi derecede çok sıkılıyor." Bu sözlerden sonra Patric'in gözlerinde hedefine ulaşmış ve huzura ermiş bir bakış vardı. Pencere pervazından kalıp yürümeye başladı. "Fark ettiysen hava karardı, bu acaba küçük Leo'nun kural çiğnemesinin bir başka örneği mi? Hatırlıyorsan önceki sefer Ricimar bizi Zindanlarda bir gece boyu bırakarak cezalandırmıştı. Bu sefer bu sayının iki olmayacağı ne malum? Tabi bana göre hava hoş." Leo o geceyi hatırladı ve aklında bin bir türlü kötü düşünce geçti. O da ayağı kalktı ve asasını çıkardı. bir hareketle kitaplar komodinin yanına doğru süzülüp yavaşça yere indi. Ardından asasını Patric'e çevirdi ve "Her zamanki gibi eğer bir acil durum olursa birbirimize Salvio yapacağız. Nereye gideceğiz?" Leo aslında o kuralları çiğnemekten çok çekinen tiplerden değildi ama her denediğinde başarısızlık ile sonuçlandığı için böyle bir şey yapmadan önce daha fazla düşünmeyi öğrendi. Patric ise tam bir kuralsız ve haylazdı. "Bahçede gezinmeye ne dersin?" Leo biraz düşündükten sonra "Olabilir tabi. Sen önden buyur." Patric ise öyle heyecanlıydı ki kapının önüne varmış ve asasını beline sokmak ile uğraşıyordu. Leo onun yanına geldi ve kapıyı açmadan önce birbirleri ile kendi selamlaşmalarını yaptılar (birbirlerinin ellerini tutup omuzlarını çarpıştırarak). Leo kapıyı açtı ve yana çekilip Patric'e geçmesi için izin verdi. İkinci kata geldiklerinde bir koridorda ayak sesleri duydular. Hızlı bir şekilde onlara yaklaşıyordu. ikisi de duvarlara kendilerini yapıştırıp asalarını çıkardılar, birbirlerine doğrultup "Salvio Hexia." diye fısıldadılar. Artık siyahımsı duvar kağıdı ile aynı renkteydiler. gözlerini kapattılar ve Ricimar'ın gelmesini beklediler. Gerçi asalarını indirdiklerinde gelmişti... Asasını elinde tutuyordu. Bunu genellikle ya çok kızdığında ya da bir şeylerden şüphelendiğinde yapardı. Leo ve Patric'i tam geçecekken bir kıpırtı duydu. Leo asasını yanlışlıkla duvara çarpmıştı. Ricimar asasını kaldırdı ve "Duxenpillia," dedi. Sanki üstlerinden bir örtü uçmuş gibi büyüleri dağılan Leo ve Patric göz göze geldiler ve vahim sonlarını tahmin etmeye çalıştılar. Ricimar'ın vicdanına kalmıştı. "Siz! Siz nasıl olur da yatakhanede olmazsınız? Söyleyin sizi küçük -pislikler." Ricimar belki acımasızdı ama böyle kızması pek de normal değildi. Belli ki şatoda özellikle bugün dolaşmamak gerekiyordu. "Siz, sizi hatırlıyorum. Siz o gün zindanda kalan ve buna karşın hiç utanmayan, daha da kötüsü ceza almaktan bıkıp usanmayan veletler-" derken Leo, Patric onun lafını kesti. "Hadi ama Ricimar. Cezamız neyse çekmeye hazırız." Dedi. Leo ona bakarak 'bunun derdi ne acaba' diye düşündü. Sonra da Patric'in yaptığı şeylerde mantık aradığı için kendine kızdı. Ricimar bu arada suratına kan gidiyormuş gibi kıpkırmızı oldu ve sonunda "Yürüyün, karanlık ormanda bir gece sizi kendinize getirir. Düşün peşime!" Dedi. Leo ve Patric Ricimar'ın arkasında yürüdüler, karanlık ormanın girişine geldiklerinde içeriden bir esinti hepsinin titremesini sağladı. Önden Ricimar girdi, ardından da Patric karanlığa gömüldü. Son olarak Leo kendini toparlayıp soluğu karanlık ormanda aldı. Aslında hiç düşündüğü kadar korkutucu değildi. Gündüz olsa, ferah bile sayılırdı. İki adım sonra bir yerde oturdular. "Siz buralardaki vampir-atadamları bilir misiniz? Geçen sene bir tanesini yarım saatlik bir uğraş ile yakaladım. Hem de hiç çaba sarf etmeden." Leo daha şimdiden uyumak istiyordu. Daha bir saat önce severek seyrettiği dolunay şu anda ağaçların arasında neredeyse kaybolmuştu.

..... Aradan yaklaşık yarım saat geçmişti ki Ricimar titremeye başladı. "Ah, çocuklar ben gidip örtünecek birkaç battaniye getireyim. Sakın kıpırdayayım demeyin!" Leo başını sallayarak onayladı, Patric ise gözleri kapalı uzanıyordu, uyumadığı; Ricimar gidince heyecanla ayağı kalkmasıyla anlaşıldı. Ricimar daha yeni gözden kaybolmuştu ki "Kalksana Leo, görmüyor musun? Karanlık ormanda, iki arkadaş, gece vakti. Biraz heyecana ne dersin?" Leo bu kadarının fazla olduğunu düşündü ve artık bir dur demesi gerektiğini anladı. "Yeter artık Patric!" (Bunları söylerken ayaklanmış ve Patric'in üzerine yürümeye başlamıştı) "Eğer heyecan istiyorsan git, ama ben burada kalacağım. Tam burada!" Patric pişkince sırıtarak ters yöne gitti. Bir dakika sonra çığlığı geldi. Bir at-adam elinde Patric ile gelmişti. Sırtında, bir ok ve yay vardı. Leo yavaşça asasına davrandı ama tam o sırada at-adam hiddetle konuşmaya başladı, "Sakın deneyeyim deme büyücü! Cezanızı çekmek zorundasınız. Yasağı çiğnediniz." Leo at-adamın gözlerine derince baktı. "Ceza mı? Neymiş o ceza?" At-adam sinirle konuşmaya başladı. "Nasıl bilmezsiniz? Kırbaç, hem de yetmiş beş tane." Leo şaşkınlıktan gözlerinin fal taşı gibi açılmasına mani olamadı. Önünde iki seçenek vardı, ya suçu Patric'in işlediğini söyleyecek ve bir şekilde at-adamı Ricimar gelene kadar oyalayacak. Ya da at-adama karşı bir şeyler yapmaya çalışacaktı. İkinci seçenek onun karakterine daha çok yatkındı, asasını çekti ve yavaşça at-adama doğrulttu. "Çabuk arkadaşımı bırak, seni- melez!" Dedi. At-adam ise buna gülerek cevap verdi "Bir büyücüden mi korkacağım? Hele de bir öğrenciden? Sen kafayı üşütmüşsün velet!" Leo istemeden de olsa aklındaki en kötü büyüleri gözden geçirdi. Aslında doğayı severdi ama bu at-adam durumu kendi abartmıştı. Asayı yere indirdi ama asıl amacı at-adamın toynaklarına nişan almaktı. Tam olarak emin olmasa da denemeliydi "Epoximise," diye fısıldadı. At-adamın toynakları yere yapıştı, ama kötü bir düşünce olduğunu birkaç dakika sonra anladı. At-adam öyle sinirliydi ki Patric'i oradan oraya sallıyor ve şiddetle sarsıyordu. Sonunda Patric'in bayıldığını görünce dayanamadı ve aklından geçen ilk büyüyü söyledi "Entomorphis!" Daha büyünün ne işe yaradığını bile bilmiyordu. At-adam küçülüp bir böceğe döndüğünde ancak anlayabildi. Patric yere düştü ve bir süre hareketsiz kaldı. Bu sırada Leo at-adamı asası ile uzaklara fırlattı. Böcek iken pek de zor olmadı.
..... Patric'in yanına koştu ve suratına birkaç tokat yapıştırdı, -bunların arasında bilerek sert vurulanlar da vardı tabii- sonunda uyandı. "Tanrı aşkına Leo, ne istiyorsun." Leo, Patric'in en azından beynine bir zarar gelmediğini farkına vardı ve onu bir ağacın dibine çekti. Bir süre sonra Ricimar gözüktü, ellerinde üç mor battaniye vardı, iki tanesini Leo'ya doğru uzattı ve elinde kalanı da kendi üzerine örttü. Bütün gece vampir-at-adamlar ile ilgili bir hikayeyi uzadı uzadıya anlattı ama bu Leo'yu pek de ilgilendirmiyordu çünkü yarısında uyumuştu. Dolunay her zamanki gibi yine gitti...





Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Leonardo Moralies

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Leonardo Moralies
» Leonardo Moralies
» darien moralies
» Leonardo Xavi Gonzalo

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı :: ...-