AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Katil

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Katil Empty
MesajKonu: Katil   Katil EmptySalı Mayıs 08, 2012 10:43 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Katil

Bastet Thomas & Tate Langdon
(Londra'nın dış kesimlerinde izbe bir ev)
One Shot
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Katil Empty
MesajKonu: Geri: Katil   Katil EmptySalı Mayıs 08, 2012 10:47 pm

Yaz tatilinde evde olmak her zaman beni rahatlatmıştır. Bunun nedeni evin içinde ailemin olmasından falan değildir aslında. Sadece Zia, Tate ve Hanna’ya yakın olmamdır. Hepsi de benim gibidir. Aynı zamanda aynı şeyleri aşağı yukarı yaşamış olmamızdır. Dördümüzün de ailesi gözlerimiz önünde katledildi, hepimiz aynı kişiler tarafından aranıyordık ve hepimiz de peşimizdekileri öldürdük. Bu ev bizim ortaklaşa kullandığımız alan. Şu an evde tek Tate olmalıydı. Evimizdeki tek erkek. Bunu düşününce yüzümde bir gülümseme oluşuyor. Tate, sarı-siyah saçlarını yüzüne düşmesi ve gamzelerini tamamen ortaya çıkaran yarım gülümsemesi… Ne kadar ne kendime ne başkasına itiraf edemesemde o hep farklı olmuştur. Bunları düşünürken kapıyı daha yeni açmıştım ve eve sinmiş o meşhur vanilya kokusunu içime çekmiştim. Gözlerimi kapayıp ortalığı dinlemeye başladım ve bir ses duydum. Bir çatırtı ve boğuk bir haykırış. İlk tepkim masanın üstünde duran bıçağı almak ve merdivenlerde hızlı yukarı çıkarken haykırmak oldu.


“Tate!”


“Bastet!” Tate. Evet, buradaydı ve başına bir şey gelmişti. Lanet olsun! Koşarak holü geçtim ve Tate’in odasını kapısı açtım. Tate yerdeydi. Ve bağırsaklarını yerinde tutmaya çabalıyordu. Tate beni son saniyede uyarmasaydı benim sonumda büyük bir ihtimalle öyle olacaktı.


“Arkanda!” Hızlıca arkamı döndüm. Bu adamı tanıyordum. Ailemi öldüren adam. De’Jardins. Elinde devasa bir bıçak vardı. Tate’in kanıyla kırmızı kırmızı parlıyordu. Bıçağı bana doğru savurdu. Yere eğildim ve elimdeki bıçağı tüm gücümle savurdum. Boş olan eliyle yumruk atmaya çalıştı. Bıçağımı dizinin biraz üstüne sapladım. Acıyla bağırıp küfretti. Ben ise bu fırsattan yararlanarak onu Tate’ten uzağa çekmiştim. Bıçağımı tam boğazının hizasına fırlattım. Son saniyede geri çekildi ve ıskaladı. Silahsız bir biçimde karşında duruyordum. Çevik bir şekilde üstüme atladı. Bıçağı savurduğunda kolumda derin bir yara açtı. Çığlık attım. Ama buna karşılıkta elindeki bıçağı tırnaklarımı geçirip bileğine sert bir yumruk indirdikten sonra düşürebildim. Bana savurduğu yumruk karnıma isabet edince nefessiz kaldım. Ben kaçmak için hamle ederken hızlı bir şekilde beni duvara çiviledi. Ardından boynumdan tutup havaya kaldırdı. Elimle gözünü oymak için büyük bir çaba gösterdim. Sonda haykırarak beni bıraktı ve gözünün üstüne elini koydum. O anda ne yapacağım belliydi. Adamın üstüne atladım ve kafasını tek harekette çevirdim. Başka bir şey yapacak zamanı kalmadan bez bebek gibi yere düştü. Ölmüştü. Ama ben onu düşünecek durumda değildim. Hızlıca Tate’in yanına koştu. Koyu kırmızı ve keskin kokulu kan onun çevresinde bir gölcük oluşturmuştu. Yanına çöktüm. Hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu. Kafasını kucağıma yerleştirdim. Sarı saçları kanla ıslanmıştı. Gözlerinin önünden çektim o saçları. Elimle yanacağını okşarken konuşuyordum.


“Tamam, sakin ol bunu düzeltebilirim .”Düzeltemezdim. Biliyordum ama kabullenmek istemiyordum. Ben çırpınırken Tate elimi tuttu.

“Bastet…Bastet beni dinle.” Dedi. Başka bir şey diyemeden bir öksürük krizine tutuldu. Zar zor nefes almayı başardığında ağzının kenarındaki kanı kolumun yeniyle sildim.

“Şşşşştt. Sen iyi olacaksın.”


“Bastet ikimizde olmayacağını biliyoruz. Sadece beni dinle. Hogwarts’a git. Zia ve Hanna Kolombiya’da kalsınlar. Sen daha büyük bir tehlikedesin. Bastet… Bastet benim için yaşa. Seni seviyorum. Benim için yaşa. Unutma. ‘Ya oynarsın ya ölürsün.’” Bunu söyledikten sonra o güzel mavi gözleri benimkilere kitledi. Elimi son bir kez sıktı. Sonrasında gözleri donuklaştı ve bir daha hareket etmedi.


Ölmüştü…


Beni arkasında bırakmış ve gitmişti. Elime düşen gözyaşlarımı hissedince ağladığımı fark ettim.


“Hayır, hayır. HAYIR TATE!” Onu sarstım ve ağlamaya başladım. Göz yaşlarım yanağına ve anlına düşüyordu. En sonunda ağlamayı kestiğimde her yerim kan olmuştu. Yavaşça ayağa kalktım. Titriyordum. Ama gözümü öfke bürümüştü. Haykırdığımda evin hatta sokakların titrediğini hissettim.



“BUNU ÖDEYECEKSİNİZ!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Katil

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» İki Katil Bir Şirkete Sığmaz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-