Luis Magmow - Jordoan Lovebad

Sıcaktı, çok sıcak yaz kampında odasında otururken baykuşu gelmişti camın dışındaydı. Jordoan onu hemen farkına vardı, pencereyi açtı ve baykuşun ağzındaki mektubu eline aldı. Açtı ve hızla okumaya başladı ama daha yarısına gelmişti ki durdu çünkü annesi yine taşınacaklarını söylemişti. daha Yarım sene önce taşınmışlardı (Jura'dan Basel Stadt'a). Okumaya devam etti, geriye kalanında ise her zamanki gibi maddi durumlarını anlatmıştı annesi. Sinirleri çok bozulmuştu, dışarı çıktı ve doğru ormana gitti. Her yerde birileri vardı, yalnız kalmak istiyordu kendine mani olamadan koşmaya başladı dakikalarca koştu, sonunda etrafta kimse olmadığını anlayınca elindeki mektubu onlarca parçaya böldü yere koydu ve "incendio duo!" dedi birden bir alev patlaması oldu ve mektup birkaç saniyede küllere dönüştü. yürümeye devam etti. Hiç bu kadar uzaklaşmamıştı. Yürüdü ve yürüdü sonunda etrafına baktı, burası yaz kampına hiç benzemiyordu burası daha vahşi bir ormandı sanki. Ama Jordoan her zamanki gibi korkmuyordu çünkü sinirleri bozuktu. sonunda göl benzeri bir yere geldi ve oturdu. Suya her zaman bayılırdı. Otururken arkasından bir çıtırtı geldi. Jordoan arkasını döndü, görünürde kimse yoktu. birden aynı yerde birisi "JORDO!" dedi. Jordoan bunun tanıdık birisi olduğunu hemen anlamıştı çünkü kimse normalde ona Jordo demezdi. Bunu yalnızca en yakınları söylerdi. ayağı kalktı ve sesin geldiği yöne baktı. yaklaştı bir ağacın arkasında birisi vardı, daha da yaklaştı ağacın yanından döndü ve baktı bu Luis'ti. "Luis-sen-sen buradasın-nasıl? " Jordoan aklındaki her şeyi unutmuştu bir anda. Luis bir adım ileri çıktı ve göle doğru yanaştı. Jordoan'a arkası dönüktü. "Sen bana yolladığın mektupta vampire dönüştüğünden bahsetmiştin-doğru mu?" dedi Jordoan ve Luis'in yanına geldi.

Uzun zamandır avlanmamıştı. İngiltere'deki büyücü mekanlarında başıboş dolanıyordu. Birden aklına bir fikir geldi 'Ormanlar'. Birkaç kilometre ileride Ormanlar vardı, Hayvanlarla beslenebilirdi. Yönünü değiştirdi ve ormanlara gitti. Ormana girdikten sonra etrafına bakınarak hızlıca koşmaya başladı, fazla ilerlemiş gibi hissediyordu. Burası şimdiye kadar gördüğü ormanlar arasında en büyüğüydü neredeyse. Aniden göl benzeri bir şeyin önünde durdu. Neredeyse düşecekti. gölün etrafında gizlice tur atmaya başladı. Elinde sonunda bir hayvan su içmek için gelecekti. Bir zaman sonra ayak sesleri duymaya başladı. bu bir hayvan olabilir miydi? Bir ağacın arkasına gizlendi ve beklemeye başladı. Sonunda ayak sesleri çok yakınlaşmıştı gölün kenarında ayak sesleri durdu. ve Luis başını çıkarmak için sağa doğru bir adım attı, ne yazık ki attığı adım biraz fazla sertti bir çıt sesi çıktı. bir süre bekledi ve bu sefer daha sessiz bir şekilde başını çıkardı. Bir anda şok oldu. Hayatında hiç bu kadar şaşırmamıştı. Bu Jordoan'ı istemeden de olsa "JORDO!" diye bağırdı. Jordoan'ın ayağı kalktığını anladı, bu tarafa doğru geliyordu Luis 'kaçmak istersem kaçabilirim ama kaçmak istemiyorum onunla biraz konuşmak istiyorum ama ya kendimi kaybedersem? Günlerdir beslenmiyorum' diye düşündü. Ve kendi kendine dedi ki "ah evet ortaya çıkacağım çok az konuşup giderim." ve Jordoan'ın onu görmesine izin verdi. Jordoan Luis'i görür görmez suratı değişti üzgünken şaşırmıştı. "Luis-sen-sen buradasın-nasıl? " dedi Luis cevap veremedi. Belli bir cevabı yoktu. Luis Jordoan'ın kan kokusunu duyunca çok kötü oldu. Kednini kontrol edemeyebilirdi. Göle doğru yürüdü ve ıslak toprak kokusunu içine çekti. Jordoan ise arkasından geldi ve "Sen bana yolladığın mektupta vampire dönüştüğünden bahsetmiştin-doğru mu?" dedi. Luis ağzını açamıyordu, açarsa Jordoan'ın boynunda kapanacağından korkuyordu. "Bak-şey-ben gayet iyiyim. Burası neresi? Senin burada ne işin var?" dedi. Uyuşturucu yemiş gibi hissediyordu. Konuyu değiştirmek istiyoru.

Luis bir süre cevap vermedi, ardından "Bak-şey-ben gayet iyiyim. Burası neresi? Senin burada ne işin var?" dedi."Burası Yaz kampı-" arkasını döndü ve işaret parmağı ile geldiği yönü gösterdi. "-ileride. Biliyorsun annem ve babam bir boğaz eksilir diye seve seve gönderdiler." dedi. Haklıydı ama annesi ile babası da haklıydı maddi durumları çok kötüydü. "Jordoan, böyle dememelisin. Bayan Emily ile Bay John'u tanırım. İyi insanlardır." dedi. Jordoan ise "Peki o günden sonra hiç arkanda bıraktıklarını merak etmedin mi?" dedi. "Tabi ki. Birkaç kez gelmek bile istedim ama yapamadım." yüz ifadesinden anladığı üzere Luis gerçekten üzülmüştü. Bu sırada hava da kararmaya başlamıştı. Her gece olduğu gibi dışarıda kimse kalmasın diye devriye gezmeye geleceklerdi. Ayrılmaları gerekiyordu. "Bak Luis muhtemelen birazdan devriyeye gelecekler şu an ayrılmamız gerekiyor. Ama yarın saat üç de yine burada ol konuşmamız gerekiyor." dedi ve asasını çıkardı "Lumos Solem" dedi sakince yaşadıklarının rüya olmaması için dua ederek arkasını dönüp yatakhanelere gitti.

Jordoan hızlı bir şekilde "Burası Yaz kampı-" dedi ve arkasını dönüp ve işaret parmağı ile geldiği yönü gösterdi. "-ileride. Biliyorsun annem ve babam bir boğaz eksilir diye seve seve gönderdiler." Jordoan pek de şikayet etmeyi sevmezdi tabi bu iyi bir arkadaşı olmadığı sürece "Jordoan, böyle dememelisin. Bayan Emily ile Bay John'u tanırım. İyi insanlardır". "Peki o günden sonra hiç arkanda bıraktıklarını merak etmedin mi?" dedi Jordoan. Luis ise "Tabi ki. Birkaç kez gelmek bile istedim ama yapamadım." diye üsteledi. O sırada Hava karardı. Güneç ağaçların arkasına gizlendi. "Bak Luis muhtemelen birazdan devriyeye gelecekler şu an ayrılmamız gerekiyor. Ama yarın saat üç de yine burada ol konuşmamız gerekiyor." dedi Jordoan. Halbuki Luis tam da Jordoan'ın kan kokusuna alışıyordu. Jordoan arkasını döndü ve asasını çıkardı. "Lumos Solem" dedi ve asasından güneş ışığı kadar parlak bir ışık çıkmaya başladı. yolda gittikçe hızlanarak yürüdü ve gitti... Luis ise avlanmak için ormana atıldı tekrar. Giderken Eski günleri aklına geldi. Acaba o günlere geri dönse daha mı mutlu olurdu? Onu böyle bir yaratığa dönüştüren adamı ya da kadını bulması gerekiyordu. dönüştüğünden beridir hedefi buydu. Planına göre Onu bulduğunda önce onu sonra da kalbine tahta bir kazık sokarak kendini öldürecekti. İlerledi ve bir ceylan avladı. Ardından şehre çıktı ve Jordoan'ı düşündü. Bu çocuğu henüz o bile çözememişti...