AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Bela Mıknatısları

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Chloé Collinson
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Chloé Collinson

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 1070
Gerçek Adı : İrom.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bela Mıknatısları Empty
MesajKonu: Bela Mıknatısları   Bela Mıknatısları EmptyCuma Haz. 15, 2012 9:42 pm

Bela Mıknatısları Liam-heorth-aus & Bela Mıknatısları Teresa_palmer_37
Dean Ackles & Katheryn Wilson.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://twitter.com/CrypticDreamer
Chloé Collinson
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Chloé Collinson

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 1070
Gerçek Adı : İrom.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bela Mıknatısları Empty
MesajKonu: Geri: Bela Mıknatısları   Bela Mıknatısları EmptyCuma Haz. 15, 2012 9:45 pm

    Gryffindor binasının ortak salonunda ödevlere boğulmuş bir halde oturuyor, içimden bu kadar fazla ödev veren profesörlere lanet etmekten kendimi alamıyordum. Polisiye romanımı en heyecanlı yerinde bırakmıştım halbuki. Eğer şimdi bu denli ödevim olmasaydı keyifle onu okuyor olurdum. Keşke bu dönem ödevlerini daha önceden bitirseydim. diye düşündüm. Tatil gözüme o kadar uzun görünmüştü ve keyifli geçmişti ki, ödevleri yapmak aklımın uzundan bile geçmemişti. Okulun açılmasına az zaman kala ise bir sürü ödevim olduğu dank etmişti kafama. Ancak şu an bunları düşünmenin bana bir faydası olmayacağını bildiğimden, zihnimi yalnızca önümdeki masada duran bir yığın parşömene ve azımsanamayacak kalınlıktaki kitaplarla meşgul etmek için zorladım. Elim artık yazı yazmaktan mahvolmuş olsa ödevlerin bir an önce bitmesini istiyordum. Sonraya bırakıp daha da fazla sıkışmak planlarım arasında yer almıyordu.

    Ben kendimi tamamen ödevlere vermiş bir haldeyken yatakhane girişinde duran Melanié "Yatmıyor musun?" diye seslendi bana. Bakışlarından hafif bir endişe okunuyordu. "Ah, maalesef henüz yatabileceğimi sanmıyorum Mel." dedim parşömen ve ansiklopedilerle dolu masanın üzerini işaret ederken. Sonra da "Sen beni merak etme, iyi geceler." diye ekledim ikna edici bir sesle. Melanié de bu sözüm üzerine belli belirsiz omuzlarını silkti ve "Peki, sen bilirsin. İyi geceler ve iyi çalışmalar." diyerek yatakhaneye çıktı. O yatakhaneye çıkar çıkmaz kafamı yeniden ödevlere gömmüştüm ve parmaklarımı neredeyse hissetmiyordum fakat daha yazmam gereken en az yarım sayfa vardı. Tüm irademi ve gücümü topladım ve kendimi devam etmeye zorladım. Artık beynim allak bullak olduğundan zaman kavramını yitirmiş gibiydim ve bu yüzden bir tıkırtı duyduğumda Melanié'in bana iyi geceler dilemesinin üzerinden ne kadar zaman geçtiğini kestiremiyordum. Yine de onun yeniden aşağıya indiği kanısına kapılarak "Ben iyiyim Mel, gerçekten. Birazdan yatacağım zaten." dedim tıkırtıya sebep olan kişinin bir şey demesine fırsat vermeden. Aradan yaklaşık on saniye geçmesine rağmen karşı taraftan cevap gelmemişti. Bu işte bir gariplik olduğunu düşünüp iyice kulak kesildim ve tıkırtıların yatakhane tarafından değil, Gryffindor kapısından geldiğinin farkına vardım. Aklıma bir anda hücum eden bin bir düşünceden birisi de tıkırtıların sahibinin casusluk yapmaya gelen bir Slytherinli olduğuydu. Tüy kalemi elimden bıraktım ve ses çıkarmamaya gayret ederek temkinli adımlarla Gryffindor kapısına doğru yürümeye başladım. Ortak salonun aksine burası oldukça karanlıktı. Kapıya yaklaşmıştım ancak hala birilerini göremiyordum. Daha iyi görebilmek için gözlerimi kıstım ve "Kim var orada?" diye seslendim kapıya doğru.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://twitter.com/CrypticDreamer
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Bela Mıknatısları Empty
MesajKonu: Geri: Bela Mıknatısları   Bela Mıknatısları EmptyCuma Haz. 15, 2012 10:43 pm

Dean kampa geleli ne kadar oldu pek kestiremiyordu. Kafasında sadece bir daha ki yazın kaçış planı vardı. Bu sefer enine boyuna düşünüyordu her şeyi. Gece tüm benliğiyle içine alıyordu etrafında gördüğü her şeyi fırsattan yararlanarak ormana doğru seri adımlarla yürümeye başladı. Etrafta kimse kalmamıştı zaten bu saatte dışarda olunması yasaktı ama bu Dean için umursanacak bir şey değildi hatta işe güzellik katan şeylerden biri de bu saatte dışarıda olmaktı. Etrafını iyice kontrol ettikten sonra ormana doğru seri adımlarla ilerlemeye başladı. Bunun bir anlamı yoktu ama heyecan arayışı insana bunları yaptırıyordu hem de canı fena halde sigara istiyordu, nikotin eksikliğinden dolayı sinirleri biraz gergindi. Yeterince ilerlediği kanaatine varınca cebinden paketini çıkarıp mugglelar gibi çakmakla yaktı ve uzun bir nefes çekti sigarasından. Sigaranın verdiği baş döndürücü ve haz dolu tadı içinde biraz daha tutup yavaşça dışarı üfledi. Sıcak gecede halkalar çizerek kendine yol çizen dumanı izledikçe keyfi yerine geliyordu. Arkasındaki çalılıklardaki bir hareketlenme dikkatini çekti ve o yöne döndü iki adım atıp asasını çıkardı ve kısık bir sesle "Lumos." dedi ve etraf aydınlandı karşısında kısa boylu tıknaz bir adam duruyordu. Dean daha ne olduğunu anlamaya çalışırken elinde tuttuğu minik yaratığı gördü adam ne yapacağını bilemez bir halde öylesine kalmıştı suratında da saçma bir gülümseme vardı. Dean de adama bön bön bakıyordu ve asasını adama yöneltmişti. Aklından büyüler geçiriyordu boş zamanlarında kütüphanede okuduğu kitapların ve yaptığı alıştırmaların faydası olmalıydı. Adam tam ağzını açmış bir şey diyecekken kucağında tuttuğu minik yaratığı Dean'a doğru fırlatıp bir anda buharlaştı. Yaratık tamda Dean'ın kucağına düştü. Birden ne yapacağını bilemeyen Dean küçük bir çığlık attı. Sonra bunu yaptığı için kendine lanetler yağdırmaya başladı. Zaten şu durumda kızılması gereken tek konu çığlık atmasıydı.. Küçük örtüyü kaldırıp acayip varlığa göz atmak için tempkinli olmaya çalışıyordu ama yaratık hafif hafif kıpırdanıyordu. Örtüyü hızlıca açtı ve karşılaştığı şey karşısında dili tutuldu. Elinde bir ejderha yavrusu tutuyordu ve bu gördüğü minik şeyin hayatında gördüğü en tatlı ve mükkemmel şey olduğuna yemin edebilirdi. "Tanrım sen ne kadar da tipsiz manyak bir şeysin, Thomas, senin adın minik Thomas bundan sonra!" Minik Thomas'ı ağaçların arasına gizleyerek ona yedirebilceği bir şeyler bulabilmek için koşar adımlarla kamp alanına doğru ilerlemeye başladı. Kamp alanına girdiğinde küçük Gryffindor öğrencisi olduğunu tahmin ettiği bir çocuğa fena bir şekilde kösüp çocuğun yere düşüp bacağını kanatmasına sebep olmuştu. "Ov ufaklık iyi misin?" Küçük çocuk Ağlamamak için kendini sıkıyordu gözleri dolu dolu Dean!a baktı ve dişlerinin arasından "Galiba. Beni binamın salonuna götürebilir misiniz?" Dean mahçup bir şekilde küçük çocuğu kucağına aldı ve hızlı adımlarla Gryffindor ortak salonuna doğru yöneldi. Bir dakika sonra kapıya varmışlardı. Dean ayağıyla tekmeleyerek açmaya çalışsada becerememişti buradada büyüler iş başındaydı. Küçük çocuk yavaşça parolayı söyledi ve kapı savrularak açıldı içeri girdiklerinde Katheryn adında bir kızla burun buruna geldiler. Kız ne olduğunu anlamaya çalışarak Dean'a ve küçük çocuğa bakıyordu Dean kısa bir gülümsemenin ardından küçük çocuğu hızlıca yatakhanesine çıkardı. Çocuğu yatağına yatırdıktan sonra onu iyileştirecek bir büyü yapıp aşağı kızın yanına indi. Kız hala ne olduğunu anlamaya çalışırken Dean " Küçük hayvanıma yemek almaya giderken minik bir kaza işte. Büyütülecek bir şey olduğunu sanmıyorum." dedi hızlıca. Bu kızı tanıyordu daha önce muhabbetleri olmuştu ama pek yakın oldukları söylenemezdi. Etrafına göz attığında kızın ders çalıştığını ve kıza göz attığındaysa bundan pek mutlu olmadığını görebiliyordu. Kızın bir şey demesine fırsat bırakmadan elinden tutup "Bu gecelik bu kadar ders çalışmak yeterli sanırım seni minik ve çok tatlı bir şeyle tanıştıracağım" dedi ve kızı dışarı doğru sürüklemeye çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
 

Bela Mıknatısları

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Bela

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon :: Yaz Kampı :: Orman-