AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Bellissa Evangelisti

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bellissa M.C. Evangelisti

Bellissa M.C. Evangelisti

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 5
Gerçek Adı : Ecem Nazlıcan Aydın
Yaş : 30

Bellissa Evangelisti Empty
MesajKonu: Bellissa Evangelisti   Bellissa Evangelisti EmptySalı Haz. 26, 2012 6:44 pm

Ad-Soyad: Bellissa M.C. Evangelisti
Diğer karakterleriniz: Yok.

Karakteriniz

1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): Slytherin ve Ravenclaw
2. Sınıf: VI.
3. Kan Durumu: Safkan
4. Karakteriniz ve Geçmişi: Bellissa , köklü bir aileden gelen zengin bir kızdır. Ailesi karanlık yanlısı olduğu için Bellissa'da öyledir. İtalya'da mugglelarla yaşayan Bellissa onların sadece tarihleriyle ve araştırmalarıyla ilgilidiri. Arkeolojik kazılara oldukça hayrandır. Ailesiyle sık sık bu konuya olan ilgisinden dolayı tartışır. En büyük amacıda KSKS alanında uzmanlaşmak ve kendi büyülerini icat edmektir.

Örnek Roleplay
Krallar Vadisi’ndeki üçüncü günleriydi. Belissa sıcak bir banyonun hayalini kuruyordu. Kazı alanlarındaki zor şartları biliyordu fakat onun için en zoru banyosuz birkaç gün geçirmek. Günlerdir kazı yapmalarına rağmen hiçbir şey bulamışlardı. Elbetteki Belissa’nın asası hariç .. Hala aklına geldikçe kendi kendine kahkahalar atıyor ve her seferinde Sam’in tuhaf bakışlarına maruz kalıyordu. Belissa , uzun zamandır kendini bu kadar mutlu hissetmiyordu.

Mutluluğunun nedeni apaçık ortadaydı. Zevk aldığı bir işi yapıyordu. Arkeoloji onun için bir tutkuydu. Aynı zaman da uzun zamandır ilk defa biriyle flört ediyordu. Belissa gerçekten de Sam’den hoşlanıyordu. Karanlık Nil’in üzerine çöküyordu. Belissa ve Sam kazı alanlarında bir şey bulamamanın hüznü içerisinde küreklerini yere bırakıyorlardı. Belissa’nın tırnakları kazı yapmaktan kırılmıştı. Belissa tuhaf görünümlü tırnaklarına baktı ve güldü. Kimi uzun kimi ucundan kopmuş kimi de eğri büğrüydü. Sam ,Belissa’nın ellerini tuttu ve Bellissa’nın gözlerinin içine bakarak parmaklarını tek tek öptü. Beyaz teni , kıpkırmızı olmuştu Belissa’nın. Utandığı her halinden belli bir şekilde yere bakıyordu. Sam , en çok Belissa’nın bu hallerini seviyordu.

Karanlık , yeryüzüne hakim olmuştu artık. Sam ve Belissa çadır alanına yöneldiler.Arkeolog arkadaşları her gece olduğu gibi müzik çalara Mısır ezgileri içeren bir kaset takmış , onu dinliyorlardı. Grubun lideri olan Profesör Samuel muggle sporu olan futboldan bahsediyordu. Kendisi İngiliz’di. Samuel gibi İngiliz olan Arkeoloji öğrencisi Norman da futbol muhabbetine eşlik ediyordu. Beliisa , onların bu heyecanlı tavırlarını ilgiyle izliyordu. Grupta bulunan orta yaşlı Hazel , arasının kötü olduğu oğlunu telefonla aramış ama oğluyla kavga etmişti Belissa , Sam’in yanından kalkarak Hazel’ın yanına gitmişti. Grupta anne görevi gören bu kadın oldukça acılar çekmiş biriydi. Belissa ağlayan kadına sımsıkı sarıldı. Kadın içindekileri anlatarak biraz da olsa rahatlamıştı.

Gecenin ilerleyen vaktinde Samuel , Norman ve Hazel çadırlarına çekilerek dinleniyorlardı. Sam , Belissa , Octave , Dard ve Valentin ateşin eşliğinde şarkılar söyleyerek yemek yiyorlardı. Yeni tanıştığı insanlara kendini kabul ettirebilmek Belissa için önemli bir şeydi. Bunun için oldukça kendini mutlu hissediyordu. Belissa elindeki kola şişesini bırakarak çadırının yolunu tuttu. Çadırında bulunan hasırdan yapılmış tabureye oturdu. Hemen yakınındaki mumların üzerinde ellerini gezdirdi. Mumlar alev alırken Belissa’da açık olan saçlarındaki kırıkları rahatlıkla görebiliyordu.

Trans halinde saçlarındaki kırıkları koparmakla uğraşırken aklına bir şey geldi. Yerinden fırladığı gibi mükemmel çantasından bir sürü kitap çıkardı. Hepsini yere sıraladı ve yastığını da alarak yere oturdu. Günlerdir kazı alanında hiçbir şey bulamamışlardı. Belissa bunun nedenini öğrenmek için araştırma yapmaya karar verdi. İlk olarak Krallar Vadisi’ni aradı. Ancak Ansiklopedideki adı Firavunlar Vadisi’ydi. Belissa bulduğu gibi heyecanlı bir şekilde okumaya başladı.

“ Firavunlar Vadisi ya da Krallar Vadisi; , Mısır'da bulunan bir vadi. 18. ve 20. Hanedanlık döneminde Yeni Krallık'ın Firavunları ve güçlü asilleri için inşa edilen mezarlar bu vadide bulunmaktadır.
Alanın resmi adı Teb'in Batısında Firavun'un Milyonlarca Senelik Yaşamı, Kuvveti, ve Sağlığının Büyük ve Görkemli Kabristanı, veya genelde Ta-sekhet-ma'at (Büyük Tarla) olarak tercüme edilir.
Vadide tahminen M.Ö. 1539 ve 1075 yılları arası başlıca definler gerçekleştirilmiştir. 64 mezarın bulunduğu vadide, ilk olarak I. Tutmose ve son olarak X. veya XI. Ramesses defnedilmiştir. Ayrıca, Firavunların eşlerinin ve çocuklarının mezarları bu alanda bulunmaktadır.Vadinin amacı piramitler içinde yağmalanan mezarları saklamaktır. “


İstediği bilgi tam olarak bu değildi. Çünkü bu bilgili bilmeseydi zaten bu kazıya alınamazdı. Belissa araştırmasına devam ediyordu. Saat gece yarısını geçmiş ve dolunayda çadırın arasından içeri sızıyordu. “ Firavunlar Vadisi’nde tek başına duran altmış iki mezar vardır. Thutmose I ile başlar Ramses XI ile biter. Asiller Vadisi’nde bu sayı yüzlerle ifade edilebilir. Kraliçe ve prensesler de Kraliçe Vadisi’nde bulunmaktadırlar. Mezarlar kireçtaşlarıyla yapılmışlardır ve bu yüzden çoğu mezar zarar görmüştür. Bu vadide sadece Yeni Krallık’a ait 18-19-20. Hanedanlıklarına ait mezarlar bulunmaktadır. “

Bu bilgi de aradığı bilgi değildi. Belissa , Eski Mısır’da büyücülük yapıldığını biliyordu. Aradığı şey bununla ilgiliydi. İçeriye Sam’in girmesini fark etmemişti. * Ne yapıyorsun? * Belissa irkilmiş bir şekilde bakıyordu. Karşısında gülümseyen Sam’e bakarak “ Aradığımız şeyleri bulamamızın nedenini .. Yani demek istediğim Eski Mısır’da büyücülük yapılıyordu ve hiçbir kalıntı bulamamızın nedeni de kalıntıları koruyan büyüler ya da tılsımlar olabilir .. “ Sam alaycı bir ifadeyle bakıyordu. Belissa bu bakışın ne demek olduğunu anlamıştı. * Büyü ve tılsım mı? Bazen çok garip konuşuyorsun Belissa .. Sen bunlara inanmıyorsun değil mi? * Sesindeki ciddiyeti fark etmişti Belissa. Sam’in bu tavrına sinirlenerek ansiklopediye geri gömülmüştü.

“Eski Mısır'da son derece doğal olarak bilinen bir olguydu büyüler. Ancak yine de herkes büyü yapamazdı. Bu konuda özel yetenekleri olan, tanrılarla iletişim kurabilen kişiler büyü yapabiliyordu. Büyülerin kimi kötü yani kara büyü niteliğindeydi; kimisi koruma büyüsü kimisi ise büyü bozmaya yarayan büyülerdi.

Kara büyülerde genellikle büyü yapılmak istenen kişinin kendisine ait birşey ele geçirilir ve bunun yardımıyla balmumundan yapılmış insan figürüne bakır şişler saplanırdı. İnsan figürü, büyü yapılan kişiyi simgelerdi. Balmumu eriyince kişi ölürdü. Bu oldukça sevimsiz olaya karşın bundan korunmaya yarayan büyüler de vardı. Büyü yapılan kişi hastalandığı zaman tıp konusunda oldukça ilerlemiş olan Mısırlılar, bunun büyü olduğuna karar verirlerdi ve bu çoğunlukla doğru cıkardı. En iyi rahipler ve büyücüler aracılığıyla bir nevi ayinle kişi kurtarılmaya çalışılırdı. Bu her zaman istenildiği gibi sonuçlanmazdı. Hatta tarihte birçok firavunun çocuklarının ve eşlerinin büyü nedeniyle öldüğünden bahsedilir.

Büyünün ilk örneği Tanrılar arasında yaşanan savaşta görülmüştür. Kızıl saçlı Seth, kardeşi Osiris'i 14 parçaya bölünce Osiris'in eşi İsis onu tekrar hayata getirmek için Amon'un gizli adını kullanarak bir büyü yapmıştır. Osiris'in 13 parçası Mısır'ın birçok yerinde bulunmuş ancak sadece cinsel organı bulunamamıştı. (Bunu ise timsah tanrı Sobek'in yediği düşünülmektedir.) 13 parça olmasına rağmen İsis, Osiris'i hayata döndürmüştür.
Büyücü, kimi zaman Tanrıyla bir olurdu. Tanrı'ya kendini kabul ettirir ve eğer tanrı kabul ederse ona istediğini yaptırırdı. Bu çok zor olmasına rağmen kimi büyücüler başarabilmiştir. “
Belissa aradığı şeyi bulmuştu. Okudukları Belissa’nın teorisini kanıtlar nitelikteydi.

Hakılığını kanıtlamanın verdiği huzurla Sam’a baktı. Sam ise Belissa’yı alkışlayarak * Bravo prenses … Söyle bakalım bu büyüleri nasıl bozacağız? * Sam , Belissa’yı yere yatırmış ve gözlerine bakıyordu. “ Ben bir yolunu bulurum. Tılsımları bozmaktan kolay ne olabilir ki? “ Sam , tam Belissa’yı öpecekken Belissa’nın sözleriyle duraksamıştı. * Nasıl yani? * Belissa kırdığı potun farkına vararak yalandan yere bir kahkaha atarak “ Şaka .. Şaka yapıyorum tabii ki. Ben nereden bilebilirim ki? “ İçten içe gülümsüyordu Belissa. Sam ise şaşkınlığını yüzünden atmış ve Belissa’nın dudaklarına yapışmıştı. Belissa’da karşılık verirken Sam’in elleri Belissa’nın vücudunda geziniyordu.

**

Sabah gözünü açtığında Sam yanında yatıyordu. Belissa gece olanları hatırlamıştı. Üzerini giyinerek çadırından çıkmıştı. Kamp alanında henüz kimse uyanmamıştı. Belissa kazı alanına giderek tılsımları bozmanın bir yolunu aramaya karar verdi. Kamp alanı ile kazı alanı arasında on beş dakikalım yol vardı. Hava bugün daha sıcaktı. Belissa geniş , beyaz , hasır çapkasıyla yürüyordu. Mısır’ın iklimi düşünülürse etrafta dolaşan yılanlara şaşırmamak gerekirdi. Belissa’nın yanında ona eşlik eden bir yılan vardı. Belissa gülümsedi yılanı görünce. Slytherin Binası’nın etkeniydi belkide yılanlara ilgi duymasının nedeni.

Babasının çatalağız olması Belissa’ya geçmişti. Kazı alanlarında sık sık rastladığı bu canlılarla sohbet etmeyi çok seviyordu. Kazı alanına kendisine eşlik eden yılanla birlikte varmıştı. Kürekler dün bıraktıkları gibiydi. Belissa eğilmiş ve elleriyle toprağı incelemeye başlamıştı. Ne yaptığını kendisi de bilmiyordu pek. “ Güçlü bir tılsım .. Sence de öyle değil mi yılancık? “ Yılanla çataldilinde konuşurken Sam gelmiş ve Belissa’yı yerinden kaldırıp ileriye itmişti. * Ne yapıyorsun? Yanındaki yılanı fark etmedin mi? * Belissa kahkaha atarken Sam’de Belissa’nın tavrına şaşırıyordu. “ Merak etme biz onunla çok iyi anlaştık. O bana bir şey yapmaz. “

Profesör Samuel kazı alanına gelmişti. * Günaydın gençler. Bugün kazı yapmanıza gerek yok. Bugün Noel ! Zaten bir şey de bulamıyoruz.* demişti üzgün bir ses tonuyla. “ Profesör ben de tam bununla ilgili konuş…” Sam , Belissa’yı durdurmuştu. * Hadi ama o saçmalıklara gerçekten inandığını söyleme bana. * Belissa , Sam’e aldırış etmemiş ve düşüncelerini söylemeye başlamıştı. “ Profesör , dün gece bazı arkeologların da notlarının bulunduğu ansiklopedi ve makaleleri okudum. Eski Mısır’da büyücülük vardı ve .. Ve mezarları koruduğuna inandığım çok güçlü tılsımlar olduğundan eminim. Bu tılsımlar bozulmazsa hiçbir şey bulamayabiliriz. “ Profesör , Belissa’yı dikkatli bir şekilde dinlemişti. Yüzünde hiçbir alayca ifade yoktu. Bu Belissa’nın hoşuna gitmişti.

Profesör çenesini ovuşturarak * Bunu bende düşünmüştüm. Ama gerçekten de tılsımlar varsa bunu ancak büyücüler bozabilir. Artık büyücülük de olmadığına göre iki gün sonra kazıyı bitiriyoruz. *
Akşam olmuş , Belissa hala tılsımları çözememişti. Kendine kızıyordu. Sıradan bir Noel geçiriyorlardı. Muggle arkadaşları her gece olduğu gibi eğleniyorlardı. Belissa ise büyü kitaplarını inceliyordu. İçini bir sıkıntı kaplamıştı. Nedenini anlayamıyordu. Saatler ilerlemişken uyuya kalmıştı.

Sabah uyandığında baş ucunda kar beyazı baykuşunu buldu. “ Bambam ! “ Baykuşu kanatlarıyla oynarken Belissa iki mektupla Gelecek Postası’nı gördü. Sam içeriye girmiş ve * Bu da ne? Dün yılan , bugün baykuş? Çok garip bir kızsın. * Belissa mektuplarını saklamıştı. “ Tanıştırayım , Bambam ! “ demiş ve gülmüştü. Sam ise şapşal bir gülümsemeyle bakıyordu. Belissa bu haliyle onu fazla çekici bulmuştu. * Kahvaltıya gelmiyor musun? * Belissa tam kalkacakken “ Sen git , ben biraz daha uyuyacağm. “ demişti.

Bambam’ın getirdiği mektupları sırayla açmaya başladı. İlk mektup annesindendi.
‘ Belissa,
Her ne kadar da onları sevmesende bilmeni istedim. Üvey kardeşin Margaret , dün gece bir saldırı sonucu yeğeninle birlikte öldürüldü. Cenazesine gitmen daha doğru olur. Alan’ın da sana ihtiyacı olduğuna eminim.
Annen Romia ‘


Belissa dün geceki huysuzluğunu anlayabilişti. Sevmese de Margaret’in ölümüne üzülmüştü. Yıllarca onunla birlikte derslerde oturmuşlardı. Kendisine kötü davransa da kardeşiydi. Alan’ı , en yakın dostunu düşündü. Yıllarca ona olan aşkıyla yanıp tutuşmuştu. Zorla evlendiği karısı ve ondan olan kızı da Margaret ve oğulları gibi öldürülmüştü. Belissa’nın da içi acıyordu. Diğer mektubu açtı. Bu da Sihir Bakanlığı’ndan geliyordu. Belissa oldukça şaşırmıştı.

‘ Sayın Belissa M.C. Evangelisti
Bakanlığımızın yaptığı araştırmada Karanlık Sanatlara Karşı Savunma alanında başarılarınızı oldukça yeterli bulmuş , Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda bu dersi vermenizi aynı zamanda okulun müdüreliğini üstlenmenizi uygun bulmuştur. Kararınızı bildirdiğiniz baykuşunuzu en kısa zamanda bekliyoruz.
Sihirli Günler
Sihir Bakanlığı ‘

Başarısının yıllar sonra fark edilmesine sevinemiyordu. Yaşanılanlardan sonra Hogwarts’a gitmek onun için daha zor olacaktı. Bambam’ın getirdiği son şeyi – Gelecek Postası’nı- eline aldı. Gazetenin ilk sayfasında Margaret’in düğünde Alan ile çekilen kocaman bir resmi , haberin yanında da oğluyla birlikte cesetlerinin olduğu bir resim vardı. Belissa’nın içinde bir şeyler acımıştı sanki. Sevmediği belki de bir türlü tanıyamadığı kız kardeşi , baloda giydiği kıyafetler içinde , karlı havada bebeğiyle yalın ayak bir şekilde kaçmaya çalışmış ama öldürülmüştü. Belki de Margaret kötü değildi .. Kötü biri olsaydı anne olamazdı .. Belissa düşünceleriyle savaşırken gözünden damlayan birkaç yaşı sildi. * Okul Müdüresine Son Veda *

Belissa Gelecek Postası Editörü’nün karanlık yanlısı olduğunu biliyordu. Ne de olsa yatakhanedeki en iyi arkadaşıydı. Buna rağmen nasıl Margaret ile ilgili böyle haber yaptığını merak etmişti. Belki de haberi yapan o değildi .. Gazeteyi çantasına kaldıracakken bir not gözüne ilişti. * Margaret’in Sırları ve Hayatı .. Hepsi haftaya Gelecek Postası’nda ! *

Belissa sinirlenerek gazeteyi çantasına koydu. Şimdi ne yapmalıydı? Tanımadığı biri için akan gözyaşları da ne demekti? Belissa belki de hiç sahip olamadığı kardeşine artık hiç sahip olamayacağı için ağlıyordu. Sam içeri girmişti. * Sen .. Sen ağlıyorsun .. * Belissa şimdi hıçkırarak ağlıyordu. Sam olanları anlamamış , Belissa’yı kollarıyla sıkı sıkı sarmıştı. Belissa’dan akan gözyaşları , Sam’in gömleğini ıslatıyordu. Belissa kendini çekmiş ve Sam’e dönerek “ Sam … Benim gitmem gerek ve sanırım bir daha görüşemeyeceğiz. “ dedi kararlı bir sesle. Ayağa kalkmış tam çadırdan çıkacakken * Bu da ne demek oluyor? * Belissa , Sam’in yüzüne bakmadan “ Ben evliyim Sam ve kocamın yanına dönmem gerek. “ diyerek çadırdan çıktı. Sevdiği adama yalan söylemişti. Gerçekleri söylese belki de Belissa’yı bir ucube gibi görecekti.

**

Mısır’da sadece bir arkeolojik kazı alanı değil , kalbini de bırakmıştı Belissa. Yıllar sonra ilk kez birinden hoşlanmış ve onunla flörtten öteye gitmişti. Aradan bir hafta geçmesine rağmen Belissa aklından Sam’i çıkaramıyordu. Halbuki vermesi gereken bir karar vardı. Hogwarts .. Şimdi ne yapmalıydı? Arkadaşının evinin önündeydi şimdi. Kapıyı çaldı. Matem , arkadaşını da sarmıştı. İçeriye girdiğinde neredetse tüm Ölüm Yiyenler oradaydı. Belissa öfkeyle “ Siz ne hakla Margaret’e üzülüyorsunuz? Siz öldürdünüz onu? Sizden biriydi , nasıl öldürürsünüz? “ Kendisindeki öfkeyi anlayamasa da içinden gelenleri dışa yansıtıyordu Belissa. * Belissa , Hogwarts’a neden saldıralım? Bu bizim üzerimize atılan bir karalama. En büyük hizmetkarı neden öldürelim? * Belissa olanları anlayamamıştı. * Seherbazlar .. Margaret’in korumasını üstlendiği kız Alan’ı ihbar etmiş. İhbar üzerine de Margaret’in kimliği çıkmış ortaya. Sonra bir grup Seherbaz bakanlıktan habersiz Hogwarts’a saldırıyor ve Karanlık İşaret’i yaparak suçu bize atıyorlar Belissa .. *

Belissa kaldığı odaya çekinmişve tavana bakarak olanları düşünüyordu. Hatırlamadığı babası savaşta öldürülmüştü. Tanımadığı kız kardeşlerinden biri de üvey kızı yüzünden ölüme gitmişti oğluyla. Belissa oldukça duygusal bir kızdı. İçindeki acı derinlik kazanıyordu. Veela yeteneklerini kullanmak istiyordu ama kendine hakim olmaya karar verdi.

**

Uyandığında kararını vermişti Belissa. Eşyalarını hazırlamış ve Hogwarts’a göndermişti. İlk olarak Hogsmeade gitmek istiyordu. Yıllardır uzak kaldığı yerleri görmek istedi. Cisimlenerek kendini Hogsmeade’te buldu. Her yer bembeyazdı. Ağaçların üzerinde renkli lambalar yerleştirilmişti. Saatine baktı. Bugün yılbaşıydı. Artık günleri şaşırmıştı. Belissa karda zor yürüyordu. Uzun zamandır Mısır’da kazı yaptığı için bu soğuk iklim ona tuhaf gelmişti. Bağıran Baraka’nın önünde durmuş izliyordu şimdide. Mugglelara göre İngiltere’nin en hayaletli binasıydı. Saçmalık olduğunu düşündü. Yine de diğer Slytherinliler gibi ukala ve muggle düşmanı değildi en azından.

Bağıran Baraka’yı gerisinde bırakarak yürüyordu şimdi. Kara bata çıka ilerliyordu. Hogwarts öğrencileri koşuşturarak şaka dükkanına gidiyordu. En çokta I. Sınıf öğrencileri. Belissa , okulun eğitime başladığını anladı. Ravenclaw öğrenci grubu Üç Süpürge’den içeriye girerken Belissa’da arkalarından girmeye karar berdi. Kapıdan içeriye girmek için adım attığında kumral , uzun boylu bir kadına çarptı. Belissa onu tanımıştı. Bu Cornelia’ydı. Cornelia’nın gülen yüzü anında değişmişti çarpmayla. “ Affedersiniz bayan .. “

Belissa şaşkınlığını atarak onların peşinden içeri girmişti. Üç Süpürge yine her zaman ki gibiydi. Hiçbir değişiklik yoktu. Yıllar önce nasıl veda ettiyse onu öyle karşılamıştı. Ravenclaw öğrencileri oldukları her halinden belli olan grup Yeni Yıl Partisi’ne başlamışlardı. Bar kısmında oturan Cornelia ise biraz öfkeli görünüyordu. Dükkan sahibine öğrencilerini şikayet eder gibi bir hali vardı. Belissa yıllar sonra – geç kaldığının farkındaydı – cesaretini toplayarak Cornelia’nın yanına gitti. “ Oturabilir miyim? “ Cornelia eliyle oturmasını işaret etmişti. Belissa kendini bir zafer kazanmış gibi hissediyordu. Dükkan sahibi Cornelia’ya baş sağlığı dilerken Cornelia’yı çileden çıkaran sözü söylemişti. * Cornelia .. Ablan güç peşindeki Slytherin’di. Bunu herkes biliyor ve çok hırslı olanları severdı. Sonunda da hırsı ve gücü yüzünden öldürüldü. *

Cornelia’nın gözlerindeki ateşi görebilmişti Belissa. “ Bayım , siz bize iki Kaymak Birası getirir misiniz? Benimkinde zencefil de olsun ! “ Adamı oradan alelacele uzaklaştırmıştı Belissa. Adamı haklı bulsada bunun söylenmesinin ne yeri ne de zamanıydı. Belissa öfke küpüne dönen Cornelia’yı sakinleştirmek için kendinde birazcık cesaret arıyordu. Cornelia’nın ellerinden tuttu Belissa. “ Ablanızı tanıyordum. Slytherin’de KSKS derslerinde beraber oturuyorduk. Gerçekten asil bir kadındı. Söylentiler her zaman olur. Güçlü biriydi çünkü. “ Evet .. Margaret güçlü ve karanlıktı. Belissa belki de bu yüzden ona hiç yaklaşamamıştı. Koruyucu ve karanlık yanı ön plandaydı. Sadece dışarıdan öleydi. Robert ve Alan’dan duydukları aslında onun acılar içindeki kalbiydi. Kalbinin acısıydı onu sertleştiren. Belissa , üvey kız kardeşinin elini tutuyordu hala. Cornelia öfkesini biraz da olsa yenmişti.

“ Bu arada tanışmadık. Ben Belissa Mariella Catarine Evangelisti. Fazla uzun bir adım var , babam uzun isimlerden hoşlanırmış .. Öyle derdi annem .. “ Belissa’nın gözleri uzaklara gitmişti. Babasının soyadındansa annesinin soyadını kullanmayı tercih ediyordu. Belkide kimsenin onu tanımamasının nedeni de buydu. Annesi Beauxbatons Sihir Akademisi’nden mezun olduğu için fazla tanıyan yoktu. Kendisine oradan da mektup gelmiş ancak Belissa ailesini tanıyabilmek için Hogwarts’ı seçmişti.

Sohbet iyice ilerlemişti. Kaymak Biralarını yudumluyorlardı. Cornelia izin isteyerek kalkmıştı. Belissa’nın içi biraz da olsa rahattı şimdi. Ravenclaw öğrencilerinin partileri bitmiş , Cornelia öğrencilerini de alarak Hogwarts’ın yolunu tutmuştu. Belissa arkalarından onları izliyordu. Üç Süpürge bir anda sessizliğie bürünmüştü. Dükkan sahibi gelerek Belissa’ya , onu Cornelia’nın gazabından koruduğu için teşekkür etmişti. Belissa bu teşekkür için bir karşılık istemişti. “ Tüy kalem ve parşömeniniz var mı? “ Dükkan sahibi tezgahın altından tüy kalem ve parşömen çıkarıp Belissa’ya uzatmıştı. Belissa dakikalarca ne yazacağını düşünmüştü. Sonunda mektubu bitirebilmişti. Cüppesinin cebine koyarak Hogwarts’ın yolunu tuttu.

**

Büyülü şato .. Çocukluğunun geçtiği eviydi burası. Ailesiyle birlikte – tam olmasa da – yaşadığı yerdi. İlk olarak gölün yanına gitti Belissa. Robert’la burada kaçamak yaptığı günleri hatırlayarak tebessüm etti. Robert sonunda onun için geride kalabilmişti kalmasına ama Sam’i de kaybetmişti. Onu bir büyücü olmasını o kadar isterdi ki .. Yavaş yavaş yürürken Uçuş Sahası’nda deli gibi uçan Robert’ı gördü. Olduğu yerde taş kesilmişti adeta. Onunla karşılaşacağı aklının ucunda bile yoktu. Robert mutsuzken yaptığı gibi uçuyordu. Anlaşılan Margaret’e olan aşkı daha da imkansızlaşmıştı.

Belissa , Robert’a fark etmeden şatodan içeri girdi. Kendisinin yeni odasına gitti. I. Kattaydı. Belissa buna sevindi. Odadan içeriye girdiğinde birkaç fotoğraf ve kıyafetin kaldığını gördü. Margaret’in Robertla ve Alan’la çekindiği resimler .. Odanın içinde ilerliyordu. Yürüdükçe odadaki beşiği fark etti. Belissa’nın kalbine bir şey saplanmış gibi oldu. Beşiğe dokunduğu an kapı açıldı ve içeriye sinirli ve bitmiş bir şekilde Alan girdi. “ Ahh .. Alan .. “ diyerek boynuna atladı. “ Ben .. Çok … “ Belissa’nın susmasını istiyordu. Belissa ofis kısmına geçmişti bunun üzerine.

Margaret’in zevki odaya yansıyordu. Ofisin çoğu boşaltılmıştı. Odayı incelerken kapı büyük bir gürültüyle açılmış ve içeriye biraz öfkeli görünen Cornelia girmişti. Belissa yerinden sıçramıştı. Cornelia’nın gözlerinde şimdi şaşkınlık ve kızgınlık vardı. Bu ‘ kandırıldım ‘ bakışıydı. Ortam iyice gergindi. Ofise gelen Alan , Cornelia’yı sakin tutmak için oturtmuştu. Belissa ise koltuğa oturup oturmama konusunda kararsız bir şekilde Alan’a bakıyordu. Alan , oturmasını işaret edince Belissa oturmuştu. Gergin ortamı bakanlıktan gelen baykuş bozmuştu. Baykuşun bıraktığı mektuplardan biri havalanarak açılmıştı.

“ Sayın Belissa Evangelisti;
Yeni görevinizin hayırlı olmasını dileriz. Umarız ki Hogwarts’ta işleri en kısa zamanda yoluna sokabilirsiniz. Diğer mektubu üzerindeki yazan kişilerle paylaşmanızı rica ederiz.
Sihir Bakanlığı”


Cornelia mektuba oldukça sinirlenmişti. Dükkan sahibine baktığı gibi mektup ve Belissa’ya bakıyordu. Bakanlıktan gelen mektup kendini parçalarken Belissa diğer mektubun üzerindeki isimlere baktı. Kendisinin ve Robert’ın da adı yazılıydı. Hemen bir not göndererek Robert ve Jamie’yi çağırttı. Robert ve Jamie odadan içeriye girdiklerinde şaşkınlıkları okunabiliyordu. Robert hiçbir şey söylemeden Cornelia’nın yanına geçmişken , Jamie ise annesinin yerinde oturan Belissa’ya hakaretler yağdırıyordu. Belissa aldırış etmeden ikinci mektubu açtı ve havalanmasını sağladı.

“ Alan , Robert , Jamie ve Cornelia,
Uzun zamandır bazı şeylerin ters gittiğinin farkındayım. Hakkımdaki Kehanet’i öğrendiğim an sizlere bir şey söylemek istemedim. Sizin ölümümü kabullenmeyeceğinizi biliyordum. Ölüme hazırlıklıyım ancak nasıl bir ölüm beni bekliyor bilmiyorum. Bu mektubu hamile olduğumu öğrendiğim ilk gün yazıyorum. Tek dileğim sizlere ve bebeğime bir şey olmaması. Bu mektubun size gönderilmesini bakanlıktan ben rica ettim ve aşağıda size bıraktıklarımı açıklıyorum. “

Odada şaşkınlık ve sessizlik hakimdi. Belissa ise hala kendi anının neden yazılı olduğunu anlayamıyordu.

“ Robert , sevginin ve bana verdiğin değerin paha biçilemez olduğunu biliyorum. Dostum , sen benim her zaman dostum olarak kalacaksın. Ben öldüğümde Jamie ilk olarak sana emanet. Bunu unutma. Ayrıca ilk maçımızda kazandığımız Altın Snitch Gringotss’taki kasamda. Onu sana bırakıyorum.

Jamie , kehanette ölümümün neden olacağı kişinin sen olduğu söyleniyordu. Kehanetin bir tek bu kısmına inanmadım. Her ne kadar bizim bu ailemizi kabullenmesen de sen iyi bir kızsın. Bana bir şey olduğunda doğacak olan kardeşin ve Alan ile birlikte yaşamanı vasiyet ediyorum. Gringotts’taki paraların yarısını sana yarısını da kardeşine bırakıyorum.

Cornelia , sevgili kardeşim … Bir Slytherin her zamam güçlü olandır. Biz birlikte güçlü olmayı başardık. Ardımdan sen de güçlü olmayı başarmalısın. Jamie ve doğacak bebeğim , Robert’tan sonra da sana emanet. Ayrıca Almanya’da sensiz büyümek zorunda kaldığım evim , sana mirasımdır. O evi sen yaşatmalısın. Sen orada Jamie ve bebeğime bakarken ben de burada Valerie’ye bakacağım. Son olarak zümrüt yılan yüzüğüm ve asamı da sana miras bırakıyorum.

Alan , sevgilim .. Aşkı yaşayabildiğim tek insansın. Kızım ve bebeğimizi korumak için ettiğin Bozulmaz Yemin’i bozmayacağından eminim. Ben de burada Cecile’e sahip çıkacağım. Sana en büyük iki değerimi bırakıyorum. Aynı zaman da Gringotts’taki ikinci kasamda senin. Fransa’daki malikane de .. Ailemizi orada yaşatmanızı istiyorum.

Ve Belissa, Neden adının yazılı olduğunu merak ettiğinden eminim. Senin gibi diğerleri de merak içerisinde. Babamızın annemi aldattığını ve bu ilişkiden bir kızı olduğunu üç gün önce öğrendim. Cornelia , lütfen öyle bakma. Biz bir kardeşimizi kaybettik ve bu yüzden Belissa’ya sahip çıkmalısın. Belissa , okul sana emanet. Aynı zaman da Mısır’da senin için küçük bir ev satın aldım. O da senindir. “


Mektup sona ermiş ve kendini parçalamıştı. Oda da buz gibi bir hava esiyordu. Jamie , sinirlenerek çıkmıştı odadan. Robert ise Belissa’ya kötü bakışlar atarak Jamie’nin peşinden çıkmıştı. Alan , Cornelia’nın yapacaklarından korkar bir şekilde araya girmişti. Cornelia ise ağzını bıçak açmayacak şekilde susuyordu. Belissa üzgün ama mahcup bir şekilde başını eğmiş duruyordu. Sessizliği Alan bölmüş ve Cornelia’ya bir şeyler söylüyordu. Cornelia , Belissa’ya bakmış ağlıyor ve Margaret’in yokluğunda gelen bu kardeşi selamlıyordu.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://poketmonster.forums-free.com/
Seçmen Şapka
Dungeon Master
Dungeon Master
Seçmen Şapka

RP Yaşı : Aranızda "Hogwarts: Bir Tarih" okuyan kimse yok mu?
Mesaj Sayısı : 152

Bellissa Evangelisti Empty
MesajKonu: Geri: Bellissa Evangelisti   Bellissa Evangelisti EmptySalı Haz. 26, 2012 6:51 pm

    Slytherin alımları kapalıydı fakat bir kereye mahsus yerleştiriliyorsunuz.
    Slytherin V. Sınıf!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Bellissa Evangelisti

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı :: ...-