Antonije HargroveVII. Sınıf
RP Yaşı : 16 Mesaj Sayısı : 2304 Gerçek Adı : Antonije Austen Hargrove Yaş : 27 ÇantaEşyalar: Evcil Hayvan:
| Konu: Albus. Paz Tem. 22, 2012 10:27 pm | |
| Ad-Soyad: Albus Jack PhorkysDiğer karakterleriniz: Yok...Karakteriniz1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): En az Slytherin Ravenclaw Hufflepuff Gryffindor2. Sınıf: V. Sınıf yada VI. Sınıf3. Kan Durumu: Safkan4. Karakteriniz ve Geçmişi: Gücü elinde tutmayı seven bir yapısı vardır Rubén'in. Genel olarak arkadaşlık bağına önem versede, bu bağlar çıkar üzerine kuruludur. Aşağılamayı ve birinin yüzüne tokat gibi söz vurmayı sever. İki yüzlüdür; ama onun iki yüzlü olduğunu öğrenebilmek zordur. İşte buradanda yalancı olduğunu ortaya çıkarabiliriz. Fazla uzatmaya gerek yok bence, hem taze karakter ayarlarız bir şeyler.Örnek RoleplaySeçtiğiniz durum: Durum değilde ben kendi rp'mi koyucağım.Rp: - Spoiler:
Bu gün en heyecanlı günüydü, sonunda okuldan mezun oluyordu. Bunun için çok çalışmıştı ve artık emeklerinin karşılığını alabilirdi. Çabucak giyindi, diğer arkadaşları ondan önce çıkmışlardı ve onu uyandırmamışlardı. İçin tuhaf bir his vardı, okulu bitirmenin verdiği o tarif edilemez duygu. Hafiften bir rüzgar esiyordu, yürüdüğü yolun iki tarafında ağaçlar vardı yaprakları hafif hafif dalgalanıyordu. Yolda ufak kafeler vardı, önünden geçerken hafif bir ekmek kokusu geliyordu insanın burnuna, karnı acıkmıştı ancak yemek için duramazdı az zaman kalmıştı. En sevdiği sokağa gelmişti, dar bir sokaktı ama çok şirindi, sokağın iki tarafıda ufak kafelerle doluydu ve bunlardan da ekmek kokusu yayılıyordu sokağa, çok açtı fakat mezuniyet törenini kaçırmak istemiyordu. Sonunda okulun büyük avlusuna vardı, herkes toplanmıştı ve tören başlamak üzereydi çok heyecanlıydı.
Sabah uyandığında geçen günle ilgili hiçbir şey hatırlamıyordu en son okula vardığını hatırlıyordu. Yanından güzel bir parfüm kokusu geliyordu bir anda kafasında şimşekler çakmaya başladı burası onun evi değildi. İki kişilik çok büyük bir yatakta yatıyordu ve yanında da ‘’Aman tanrım sende kimsin, sen kimsin, neredeyim.’’ Kadın gülerek ‘’Merak etme bir şey olmadı, o kadar sarhoştun ki gelir gelmez sızdın bende evimde bir tane yatak olduğu için seni buraya yatırdım.’’
İçi rahatlamıştı bir şeyler olmuş olabileceğinden o kadar korkmuştu ki hem de ‘’Tanrım bittim ben bu gün ailem gelecekti, şu anda tam olarak neredeyiz hemen eve gitmem gerekiyor yoksa uzun yaşayamam.’’ Aslında düşününce kız oldukça iyi birisiydi onu evine kadar götürmüştü. Kapıyı çaldı ve bir arkadaşı kapıyı ağlayarak açtı karşısında onu görünce şok geçirir gibi oldu ve bağırarak ‘’Gir içeri çok korkuttun bizi, organlarını çalıp senide bir dere kenarına attıklarını sandık.’’ Eve dönmesiyle herkes çok sevinmişti ama asıl sevindikleri babasına ne söyleyeceklerinden korkmaları olduğunu hissedebiliyordu ama gene de birilerinin onun için endişelenmesi güzel bir şeydi ve en güzeli ise o endişeli kişilerin ailesine haber vermemiş olmasıydı. Onlara ailesine hiçbir şey anlatmamaları hakkında uyardı ve ailesini almak için evden çıktı. Evdekiler hava alanına gittiğini sanıyorlardı fakat ailesi daha kısa bir yoldan gelecekti. İspanya sihir bakanlığına gittiğinde ailesi çoktan gelmişti onu bu başarısından dolayı çok mutlulardı oğulları bir muggle üniversitesi bitirmişti. Ailesine diplomasını gösterdi ve ‘’Karşınızda uzak yol kaptanı duruyor ona göre biraz sevgi gösterisini hak ettiğimi düşünüyorum hani sarılmalar olsun tebrikler omza vurmalar ufak bir mezuniyet hediyesi ya da para’’ Babası gülmeye başladı. Ailesi çok kalamayacağını bir görüp gitmeleri gerektiğini söyledi tatile çıkacaklarını ve bunun ondan daha önemli olduğunu söyledi babası gülerek. Ailesiyle biraz daha hasret giderdi ve ailesi geldiği gibi geri gitti. Eve döndüğünde arkadaşları hazırlanmıştı bile hepsi farklı bir gemiye staj yapmaya gidiyorlardı. Hepsi son kez tokalaştı ve hepsi saati geldiğinde teker teker evden ayrıldı. Sonunda evde tek başına kalmıştı, bir an duygulandı altı yıl bu insanlarla vakit geçirmiş evini, yemeğini, tuvaletini paylaşmıştı ve ayrılık biraz duygulandırmıştı onu bundan sonra belki de asla görüşemeyeceklerdi. Yavaşça bavulunu topladı ve ev sahibine son kirayı verdi, artık bu evle işi kalmamıştı ama hatırları bu evde olacaktı. Gitmeden önce eve son bir kez baktı ve bir anda buharlaştı. Ciğerlerindeki sıkışma duygusu bu sefer fazla olmuştu. Hemen bir kafeye girdi kafasını dağıtması lazımdı. Ufak bir yerdi beş tane masa vardı ve barın önünde de yedi tane sandalye vardı, içerisi loş tu ve çok eski bir yerdi. Hemen barın önüne geçti elindeki bavulu yere bıraktı ve bir kaymak birası istedi, barın sahibi uzun boylu, yaşlı ve beyaz sakalı olan bir adamdı. Bar biraz pisti ve pek müşterisi olmadığı her şeyin üstünü kaplamış tozdan anlaşılabiliyordu. Adam siparişi yanlış getirmişti, kaymak birası istemişti ama onun yerine ateş viskisi getirmişti ancak bir şey dememişti ve içkiyi bir dikişte içti, borcunu ödeyerek bardan çıktı. Sıcak bir yaz akşamıydı ve biraz yürümeye karar verdi, yürürken aklında sadece bir şey vardı, şimdi ne yapacaktı. Sihir bakanlığına girmeliydi seherbaz olabilirdi aslında onun için en iyi meslek oydu her zaman tehlikeli ve heyecanlı işleri sevmiştir. Biraz yürüdükten sonra ailesinin evine varmıştı, hala aynı mor gıcık kapı tokmağı duruyordu. Eve girince kendisini rahatlamış hissetti, ailesi tatilde olduğu için ev boştu bütün ev ona kalmıştı. Salon aynı hatırladığı gibiydi altı tane eski koltuk ne kapının karşısındaki şöminenin etrafına sıralanmıştı, önlerinde annesinin en sevdiği taş sehpası duruyordu, üstünde yeni bir vazo vardı ve çok güzel kokulu çiçekler, biraz ileride mutfak vardı. ‘’umarım yemek bırakmışlardır çok acıktım’’ Karnı çok aç olduğu için dolapta ne varsa yemişti, şömineyi yakıp karşısına geçti ve bundan sonra yapacağı şeyleri düşünmeye başladı, ilk işi seherbazlık için başvurmak olacaktı. Sabah erkenden kalkıp gitmeliydi bakanlığa ve hemen para kazanmaya başlamalıydı uzun süre kalamazdı ailesinin yanında kendine ev tutması lazımdı. Saat geç olmuştu ertesi gün erken kalkacaktı. Yataktan büyük bir heyecan ile kalktı çok heyecanlıydı, hemen mutfağa kahvaltısını yapmaya indi ancak dün akşam her şeyi yediği için hiçbir şey yoktu evde. Büyük bir hayal kırıklığı ile evden çıktı ve hemen buharlaştı gözlerini açtığında bakanlığın önündeydi.
|
|