AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Büyük Olan Küçük Sır.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyPaz Tem. 22, 2012 11:07 pm

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] X [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Clary Bernstein - Melanié Phoénix
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyPtsi Tem. 23, 2012 1:27 am

"Tanrım, neden? Neden işlerim gün geçtikçe daha da zorlaşmak zorunda? Bundan nefret ediyorum!" İki parmağımla tuttuğum kurtboğan iksirinin boş şişesine dakikalardır bakıyordum. Bunun olmasına inanmak oldukça güçtü. Bu iksirin yok olması demek, bugün dönüşüm geçirmem demekti. Ve artık bu oyundan çok sıkılmıştım. Her ay Hogwarts'dan gizli bir şekilde kaçmam ve Bastet'in minik sırrımı öğrenmesi can sıkıcı şeylerin başında geliyordu. Kaçmaya alışmıştım fakat yakalanma ihtimalim her zaman vardı. Elimdeki boş şişeyi karşımdaki duvara fırlattım ve paramparça olmasını memnuniyetle izledim. Sinirlerime hakim olamıyordum, ders çalışmaktan dağınık olan masamın üzerini yere dağıttım ve elbise dolabımdaki tüm elbiseleri dışarı fırlattım. Oda arkadaşlarımın ne düşüneceği umrumda bile değildi. Şu an burda değildiler, büyük ihtimalle kütüphanedeydiler. Üstüme karanlıkta belli olmayacak derecede siyah bir mont aldım ve odadan dışarıya kadar parmak ucunda yürüdüm. Dışarı çıktığımda adımlarımı serileştirerek yürümeye devam ettim. Montumun kapşonunu kafama geçirerek, kendi çapımda görünme oranımın azalmasını sağladım.

Yasak oramana gelmekten nefret ediyordum. Bir sürü vampir türü canavarla muhattap olmaktan kim zevk alırdı ki? İlk dönüşümlerimden daha güçlüydüm. Kurt olmaya alışmış olsam da Hogwarts'dan kaçmayı kendime yediremiyordum. Ben bir Gryffindor'dum ve Gryffindor'lular genelde macera için kaçarlardı. "Bundan iyi macera mı var sanki?" Alaycı bir gülümsemeyle etrafta dolanmaya başladım. Dönüşümüme epey olmasına rağmen, buranın havasına alışmak için burdaydım. İleride, karanlığın içinde kıpırdanan bir beden gördüm. Sakar olduğum kadar meraklı bir insanım ben, saklanarak kim olduğunu algılamaya çalıştım. Bir Slytherin olsa, en azından bir süre iyi eğlenebilirdim. Yüzünü gördüğümde buna inanamadım. Gözlerimi son kez açıp kapadım, bu Clary'di. Aman, Tanrım! Burda ne işi vardı? Onun için şimdiden endişelenmiştim. Koşarak yanına gittim ve oturduğu kütüğe oturarak elimi omzuna attım. Bir yaş küçük olmamı hiçbir zaman önemsememişti, biz iyi birer dosttuk. "Aman Tanrım, Clary! Burda ne işin var? Mutsuz görünüyorsun." Bu çok saçma bir soruydu. Boşuna kader arkadaşım değildi ya, ikimizin de moralleri genelde bozuk oluyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyPtsi Tem. 23, 2012 2:42 pm

    Son zamanlardaki saçma ruh halimi üzerimden atabilmek adına biraz yürüyüşe çıkmaya karar vermiştim ancak bu korkunç karamsarlığımdan kurtulmak o kadar kolay değildi. Altıma siyah dar paça kotumu, üstüme de siyah kapüşonlu tişörtümü geçirdim. Hem böylelikle göze batmayacaktım. Ayrıca ruh halime de uyuyordu. Birkaç gün önce Cecelia'dan bir mektup almıştım. Annesi rahatsızlanmıştı ve birkaç gün için izin almıştı. Bu duruma gerçekten üzülmüştüm. Açıkçası biraz kendimi bencil de hissediyordum. Cecelia'nın annesine üzülmem gerekirken, onun yokluğuna kafayı takmıştım. Bu zor zamanlarımda beni anlayabilecek ve destek olabilecek birine ihtiyacım vardı. Hızla koridorlardan geçerken artık tükettiğimi sandığım göz yaşlarımın tekrardan gözüme battığını hissediyordum. Bir insandan bu kadar göz yaşı çıkması normal miydi? Gerçi benim normal olduğum da pek söylenemezdi. Cadı olmam bir yana bir de ölüler ile iletişime geçebiliyordum. Bu özelliğin hiç artı bir yönü var mıydı, merak ediyordum açıkçası. Bana korkunç baş ağrıları ve ani çıkışları sebebi ile kalp krizi atakları yaşatmaktan başka bir işe yaramıyordu. Okul arazisine vardığımda baş ağrımın arttığını hissettim ve birkaç dakika sonra ne olacağını anlamış oldum. Yine bir ölü geliyordu. Merlin'in Sakalı! Şimdi olmazdı. Her şeyi mahvedeceklerdi. Haftalardır süren kalp ağrıma bir de baş ağrısı eklenecekti ve bunu dört gözle beklediğimi söyleyemezdim.

    Yasak Orman'a doğru koşmaya başlamıştım ki birden önümde beliriverdi. Aniden durmanın etkisi ile nefesim boğazıma takıldı kaldı ve birkaç kez öksürdüm. Bu sefer gelen ölü insan biraz tanıdık geliyordu. Gözleri sanki bana birisini hatırlatıyordu ama emin olamıyordum. Sanki bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Her zaman bir şeyler anlatmaya çalışırlardı zaten ancak ben anlayamazdım. Kafasını sallıyordu ve telaşlı olduğu gözlerinden okunuyordu. Sanki okula geri dönmemi istiyor gibiydi. İşte bu gerçekten şaşırtıcıydı. Daha önce bana sadece şapşal şapşal gülümserler, el sallarlar ya da ne biliyim bazı kötü ruhlar da korkutmaya çalışırlardı. Bu sefer ki gerçekten tuhaftı. Gözlerimi kapadım ve onu beynimin dışına itmek için tüm enerjimi topladım. Birkaç saniye sonra gözümü açtığımda gitmişti. Derin bir nefes aldım ve ormana doğru yürümeye devam ettim. Açıkçası biraz tedirgin olmuştum. Sanki kötü bir şey olacak gibiydi ancak o kadar kötüydüm ki okula geri dönmek istemiyordum. Biraz nefes almaya ihtiyacım vardı. Ayrıca asam da yanımdaydı. Başıma ne gelebilirdi ki? Daha önceki Yasak Orman tecrübelerime bakarsam, aslında bir şeyler olması kuvvetle muhtemeldi. Ne vampir saldırısına uğramadığım kalmıştı ne de Karanlık büyücülerle savaşmadığım. Uzun bir süreden sonra yüzümde salak bir tebessümün oluştuğunu hissetmiştim. Maceralarımı hatırlamak beni biraz olsun rahatlatmıştı. Tehlikeli anılara geri dönüş yapmadığım sürece sorun yoktu.

    Yasak Orman'a girdiğimde biraz derinlere ilerledim ve bir kütüğün üzerine oturdum. Birkaç saniye önce yüzümde oluşan tebessüm çoktan kaybolmuştu. Aptal herif yine aklıma geliyordu. Yalnız kalmak benim için pek iyi olmayacaktı anlaşılan. Biraz insan içine karışmam gerekiyordu. Kaç haftadır ruh gibi ortalarda dolanıyordum. Açıkçası bu benzetme ürpermeme neden olmuştu. Şimdi ruhları düşünüp de onları üzerime çekmek istemiyordum. Tam yalnızlıktan sıkılmaya başlamıştım ki bir çift ayak sesi duydum. Elim asama kaymıştı ancak karanlığın içinde tanıdık bir yüz belirince derin bir nefes aldım. Bu Melanié'ydi. Yanıma oturduğunda garip bir ruh hali içerisindeydi. "Aman Tanrım, Clary! Burada ne işin var? Mutsuz görünüyorsun." Buruk bir şekilde gülümsedim. Belli etmemeye çalışıyordum ancak mutsuz olduğumu herkes anlıyordu. Artık bu konuyu kafamdan atmalıydım. Mel'e dikkatle baktım ve büyük bir telaş içerisinde olduğunu fark ettim. O neden buradaydı acaba? Belki de benim gibi biraz gezmek istemişti. "Ben iyiyim. Sadece biraz hava almak istemiştim. Peki sen ne yapıyorsun burada?" Yüzüne baktığımda gerçekten de telaşlı olduğunu gördüm. Sanki endişeli gibiydi de. Ayağa kalktığımda o da benimle birlikte kalktı. Elimi alnına götürdüm ve "Tanrım! Melanié, senin ateşin mi var? Bir tuhaf görünüyorsun. İyi olduğuna emin misin? Seni okula geri götürelim," dedim. Kolunu tutmuştum ama o geri çekmişti. Okula gitmek istemiyordu anlaşılan. Ona yardımcı olmak istiyordum. Hem onun için endişeliydim hem de kendi dertlerimden uzaklaşmak istiyordum. Birilerine yardım etmek bana iyi gelebilirdi.

    Renk kodu(:


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptySalı Tem. 24, 2012 12:10 am

Delirmek üzere olduğumun anlaşılmasını istemiyordum, gerçekten burda olmaması gerekiyordu. Kendi açısından ve benim açımdan.. "Ben iyiyim. Sadece biraz hava almak istemiştim. Peki sen ne yapıyorsun burada?" Yüzüme bakıyordu ve gerçekten bir şeyler sezmiş olmalıydı. Birden ayağa kalkınca, refleks olarak ben de ayağa fırladım. Tenimdeki solgunluğu görüp, sıcaklığımı hissetmiş olmalıydı. Elini alnıma götürdü ve bir şok durumunda konuşmaya başladı. "Tanrım! Melanié, senin ateşin mi var? Bir tuhaf görünüyorsun. İyi olduğuna emin misin? Seni okula geri götürelim." Kolumu tutmuştu fakat hiçbir yere gidemezdim. Sert olmayacak bir şekilde kolumu geri çektim ve kaşlarımı üzgün bir hal aldırdım. Alt dudağımı ısırdım ve onu azönce oturduğumuz kütüğe oturttum. Ardından ben de o kütüğe oturup, şaşkın bakan gözlerine gözleirim odakladım. "Sakin ol, Clary. Bu doğal sayılabilecek bir şey. Yani, sanırım..." Gözlerimi odaklamanın aksine kaçırıyordum. Gerçekten ne yapacağımı bilemez bir halim vardı, bunu gizleyemiyordum. Clary gerçekten iyi bir dosttu. Ondan neden çekindiğimi anlayamamıştım fakat bugün onun burda olabileceğini düşünmemiştim. Belki de bu beni telaşlandırıyordu. Saate baktım ve derin bir oh çektim. Rahatlamıştım, henüz dolunay çıkmayacaktı. Belki de Clary'yi atlatabilirdim. Bir saniye, Clary'den bahsediyordum. Ölüm uğruna olsa bile, beni asla bırakmazdı. Gözlerimi kapadım ve Clary'ye döndüm. "Ben de dolaşmak için geldim, yani... Öylesine geldim buraya.." Saçmaladığımı farketmişe benziyordu, normalde böyle biri değildim. Sadece, onun için ve kendim için endişeliydim... Ya da ilk defa birine zarar vermekten korkuyordum, belki de sırrımı bilirse benden kaçacağından korkuyordum. Kafam karışmıştı, bu düğümü nasıl çözebilirdim ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptySalı Tem. 24, 2012 1:08 am

    Yüzündeki garip ifade hala duruyordu. Ben buna bir anlam vermeye çalışırken beni az önce kalkmış olduğum kütüğe tekrardan oturttu. Kendisi de oturdu ve gözlerime bakmaya başladı. Arkadaşımı böylesine korkmuş görmek beni üzmüştü. Ona yardımcı olmaya çalışıyordum ama o benden bir şeyler gizlerken bu pek mümkün olmuyordu. Bir şeyler söylemesini beklerken, ben de neler yapabileceğimi düşünüyordum ve aklıma pek bir şey gelmiyordu. "Sakin ol, Clary. Bu doğal sayılabilecek bir şey. Yani, sanırım..." Sanki bana bir şey söyleyip söylememeye karar vermeye çalışır gibiydi. Eğer söylemeyecekse böyle garip hareketlerde bulunmaktan vazgeçmeliydi. Bu daha çok ondan şüphelenmeme neden oluyordu. Açıkçası biraz alınmıştım. Bana istediği her şeyi söyleyebilirdi ve sırrını sonsuza kadar saklardım. Onun böyle tereddüt etmesi bana güvenmediğinin göstergesinden başka bir şey olamazdı. Bozuk olan moralim bir kez daha bozulmuştu ve yüzümün tekrardan asılmasına engel olamadım.

    Mel saatine göz attıp, derin bir nefes aldığı zaman kafam bir kez daha karıştı. Daha ne kadar karışabilirse. Gökyüzüne baktığımda hiç bir ışık parıltısı göremedim. Ay bulutların arasına gizlenmişti ve bu ormanın daha da karanlık olmasına sebep oluyordu. Göz gözü zor görüyordu. Mel'in bir şeyler söylemek üzere olduğunu anlayınca kafamı tekrardan ona çevirdim. "Ben de dolaşmak için geldim, yani... Öylesine geldim buraya.." Sözleri oldukça tutarsızdı ve onun delirip delirmediğini düşünmeden edemedim. Gözleri de bir garipleşmişti sanki. Gerçekten bir tuhaftı. Elimi omzuna koydum ve "İyi olduğuna emin misin, Mel? Bana istediğin her şeyi söyleyebilirsin," dedim. Bana güvenmesi için gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum. Aslında daha öncesinde bana güvendiğini düşünmüştüm ancak şu an gerçekten tereddütlü görünüyordu. Tekrardan ayağa kalktım ve onu da tutup kaldırdım. "Gel biraz yürüyelim. Sana iyi gelir." İkimizin de kafasını dağıtmaya ihtiyacı var gibi duruyordu. Mel ile birkaç ortak noktamız vardı. İkimiz de babalardan sakat durumdaydık. Gerçi şu an da ikimizin de çok farklı dertleri var gibi duruyordu. Sessizlik içinde yürürken onun hala bir şeylerden endişe ettiğinin farkındaydım. "Mel, hadi söyle bana. Aklından neler geçiyor?" Normalde birisinin üzerine böyle gitmezdim ama Mel'in suratındaki ifade onu zorlamam gerektiğini söylüyordu sanki. Ona yardım edebilmem için bir şeyler öğrenmeliydim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptySalı Tem. 24, 2012 11:52 pm

Clary'nin elini omzumda hissettim. Tanrı aşkına, neler oluyordu bana? Onu mutsuz görmeye dayanamazken, üstüne gidiyordum. Bu ben değildim. Eli omzumdayken, "İyi olduğuna emin misin, Mel? Bana istediğin her şeyi söyleyebilirsin," dedi. Gözlerini benden ayırmıyordu, ona güveniyordum. Sadece kendim için korkuyordum. Derin bir nefes aldım ve nefesimi uzun uzun dışarı bıraktım. Clary ayapa kalktı ve beni de kaldırdı. "Gel biraz yürüyelim. Sana iyi gelir." Bu gerçekten harika bir fikirdi, ikimizin de buna ihtiyacı vardı. Clary'yi kaybetmek istemiyordum, gerçi o beni hiçbir zaman bırakmazdı. Dostlar kalıcı olmayabilirdi fakat Hogwarts'da oluşturduğumuz zincirler büyülü gibiydi. Sessizliği dinlerken de endişeliydim, korkuyordum. Lanet olsun, hani Gryffindor'lular hiçbir şeyden orkmazdı? Önümdeki taşa vurdum ve sessizliği az da olsa bozdum, Clary bunu kullanarak hemen söze girdi. "Mel, hadi söyle bana. Aklından neler geçiyor?" Bunu demesiyle, Clary'nin boynuna atlamam bir old. Refleks gibi gelişmişti bu durum. Ama sadece duygularımı açığa vuruşumdu. Bir müddet öyle kaldım ve geri çekildim. "Clary, bilmediğin şeyler var. Yani, şu an burdayım ve çok çaresizim. Lanet olsun! Sırrımı öğrenince sakın benden kaçma, lütfen..." Gözlerimi Clary'nin gözleri,ne odakladım ve en çaresiz halimi takındım.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyPtsi Tem. 30, 2012 8:24 pm

    Yine bir yere oturmuştuk ve ben Mel'e nasıl yardım edeceğimi bilemiyordum. Bana bir şey söylemiyordu ki. Çaresizce ona bakarken boynuma doğru atıldı. Bir süre sarıldıktan sonra geri çekildi ve konuşmaya başladı. "Clary, bilmediğin şeyler var. Yani, şu an burdayım ve çok çaresizim. Lanet olsun! Sırrımı öğrenince sakın benden kaçma, lütfen..." Şaşkın gözlerle ona bakmayı sürdürürken neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Neden ondan kaçacağımı düşünüyordu? Neden bu kadar çaresizdi? Başına bu kadar kötü ne gelmiş olabilirdi ki? Bulutlar hafif hafif kenara çekilirken, ay da yüzünü göstermeye başlamıştı. Bu gece dolunay vardı. Mel, ayın ışığını üzerinde hissedince kıpırdanmaya başladı. "Mel, sen iyi misin?" Bir şeyler söylemesini bekliyordum ama konuşmuyordu. Şaşkın, üzgün ve kafam karışmış bir vaziyette öylece oturuyordum. Ay yükselmeye devam ederken Mel'in huzursuzluğu artmıştı. Gözlerini, gözlerime diktiğinde renk değişimini fark ettim ve refleks olarak geri çekildim. "Merlin'in Sakalı! Sen... sen dönüşüyorsun." Hafif korku ve ne yapacağımı bilemiyor oluşumun verdiği his tüm bedenimi sarmıştı. Çaresizce karşısında otururken onun kendini kontrol edebilmesini umuyordum. Belki de iksir falan içmişti ancak hareketleri böyle olmadığını söylüyordu. Asamı kontrol ederken bir yandan da şiddetli baş ağrılarım artmıştı. Dolunay benim ölüleri de etkiliyor olmalıydı. Ellerimi şakaklarıma bastırırken Mel'den gelen hırıltılar dikkatimi ona vermemi sağladı. Cidden dönüşümü engellemek için bir şey yapmamış mıydı? Yavaşça ayağa kalktığımda onunda hareketlerinin değiştiğini görebiliyordum. Çaresizce etrafıma bakınıyordum. Ne yapacağımı gerçekten ama gerçekten bilemiyordum.

    Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyCuma Ağus. 03, 2012 11:55 pm

:

Dolunayın karanlık bulutların arasından çıkışını izlemek, bendeki stresin daha da artmasına neden oluyordu. Soluklarımı sıklaştırdım ve gözlerimi kıstım. Az sonra dönüşüm başlayacaktı ve ne yapmam gerketiğini bilmiyordum. Sanırım, açıklamak gerekiyordu. Gerçi Clary, gayet akıllı fakat tembel biriydi. Dönüşüm başladığında bunu farkedecekti, etmezse de ona söyleyecektim. Clary, benim için gerçekten endişelenmişti fakat ne diyebilirdim ki? "Merhaba Clary. Ben bir kurdum ve az sonra dönüşeceğim, ne güzel değil mi?" Ah, bu çok saçmaydı, tam ağzımı açacaktım ki Clary benden önce davrandı. "Mel, sen iyi misin?" Bir şeyler söylemek için gerçekten geç kalmıştım, değişimim çoktan başlamıştı. İlk olarak renk atacaktım ve bu çalaklar için beş dakika demekti. Bu da Clary'ye olanları anlatmak için yeterli bir süreydi. Ve tabii ki, Clary beklediğim gibi olayı farketti. Geri çekildi ve yüksek sesle "Merlin'in Sakalı! Sen... sen dönüşüyorsun," dedi. Benden korkuyordu belki de fakat beni bırakmayacaktı. Bu benim içime su serpmişti, hareketlerinde de bu sarsılmayı görüyordum. Kimin aklına gelebilirdi ki? Benim kurt olacağım, hah bu en son şeydi. Ona zarar vereceğimi biliyordu, mimiklerindeki gerginlik hissediliyordu. Bir yandan da cebinde bir şeyler arıyordu, bir şeyden kastım asaydı sanırım, kafasına bir anda bu kadar yüklenmesi hoş bir şey değildi. Fakat onu suçlayamazdım, ben de olsam aynı şeyleri yapardım. Belki de daha fazlasını. Ellerini şakaklarına götürdü ve parmaklarını kafasında oval hareketler şeklinde gezdiriyordu. Bu sırada istemsizce hırlamıştım. Tanrı aşkına, neler oluyordu!? Clary, refleks bir hareketler ayağa fırladı ve etrafına bakınmaya başladı. Daha fazla dayanamayıp ben de ayağa kalktım ve üstüne yürüdüm. Bu onun kısa süreli korku yaşamasına neden olacaktı fakat sert olmalıydım. Yoksa kendimi kaybedebilirdim. "Clary, ben Melanié! Sakin ol, tanrı aşkına sakin ol! Şimdi sadece kaç. Bilirsin, kendimde olamıyorum ve az sonra kendimi kaybedeceğim." Kaşlarımı çattım ve Clary'yi inciltmemek için arkadaki ağacın yanına gittim. Elimi ağacın gövdesine yumruk şeklinde indirdim. "Şimdi kaç, lanet olsun hadi!"

Gözlerimi kapadım ve dönüşümün gerçekten başladığını anladım. Şimdi kimseyi göremiyordum, her şey bana bir yem gibi gelecekti. Clary'nin çabuk gitmesini dilemiştim, yoksa iğrenç şeyler olabilirdi. Kafamı yavaşça aşağı eğdim ve dönüşümümde bir evre daha ilerlemeye başladığımı hissettim. Vücudum yavaş yavaş geriliyordu. Gözlerimi açtığımda kendimde olmayacağımı biliyordum. En sonunda vücudum eğrileşip kurt halini almıştı. Gözlerimi açtım, karşımda 'yem' olarak tanımladığım cadılardan biri duruyordu. Burnumdan soludum ve sağ patimi öne attım. Gözlerimi yemimin üzerine odakladım. Kaçmamasını diliyordum, kaçmazsa her şey çok çabuk gelişecekti. Sonunda, bir dakika kaybedecek zamanım yoktu. Odaklandığım yemimin üstüne yavaş yavaş yürümeye başladım. Gözlerindeki korkuyu az da olsun görebiliyordum, bu gerçekten hoştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyC.tesi Ağus. 11, 2012 12:03 am

Öncelikle Kılari'nin tipi:D:

Sonra da şarkıVery Happy:

    Ben neler olduğunu çözmenin şokunu yaşarken Mel'de bana bir şeyler söylemeye çalışıyor gibiydi. Bu Yasak Orman gezilerimin bir gün sonumu getireceğini biliyordum ancak bu kadar çabuk olacağını ummamıştım. Daha çok gençtim. Saçmaladığımı düşünerek neler yapacağımı düşünmeye başladım. O sırada da Mel konuşmaya başlamıştı. "Clary, ben Melanié! Sakin ol, tanrı aşkına sakin ol! Şimdi sadece kaç. Bilirsin, kendimde olamıyorum ve az sonra kendimi kaybedeceğim." Sözlerinin ardından benden uzaklaştı ve gerçeği kanıtlamak istercesine ağacın birine yumruğunu geçirdi. Bense salak salak ona bakmaya devam ediyordum. Bir yandan korkuyordum ancak bir yandan da merak her yanımı sarmıştı. Ayrıca Melanié'ye bir şey olmasını da istemiyordum. Ona yardım etmeliydim ve bu şekilde donup kalmak hiç işime yaramıyordu. Cesur Clary'nin kendini göstermesinin zamanı gelmişti. Ona doğru bir adım atacaktım ki Mel'in sesi ile irkildim. "Şimdi kaç, lanet olsun hadi!" Bir an için arkamı dönüp baktım ama aynı anda vazgeçtim. Yapabileceğim bir şeyler olmalıydı. Tekrardan Mel'e döndüğümde dönüşümün bayağı ilerlediğinin farkına vardım. Vücudu eğilip bükülürken beni de tamamen unutmuştu. Ona doğru gittim ve ona ulaşmaya çalıştım. "Mel, iksirin olmalıydı. İçmen gerekiyordu. Mel!" Ne kadar bağırırsam bağırayım beni duymuyor sadece kükreyerek vücudunu zorluyordu. Bu şekle girmesi beni çok üzmüştü. Onun bu çaresiz haline o kadar çok üzülmüştüm ki neredeyse ağlayacaktım ancak şu an ağlamanın zamanı değildi. Kendimi toplamalıydım.

    "Mel, beni dinle. Lütfen! Aslında kim olduğunu sen de biliyorsun, Mel. Gerçeği yüreğinde yaşat." Kalbinin olduğu yere dokunup tekrardan konuştum. "Burada, yürekte." Tabii, tüm bu sözlerim boşunaydı. Beni duymuyordu. Hatta ona dokunduğumda dönüşümden dolayı beni ittirmişti. Konuşarak belki ona ulaşabilirim diye düşünmüştüm ama bir işe yaramamıştı. Asamı elime alıp onun tamamen kurt haline gelmesini bekledim. Birkaç metre uzağındaydım şimdi. Hırlamaları kesilirken bakışları bana odaklandı ve işte o an işimin bitmek üzere olduğunu anladım. Bana doğru gelmeye başladıktan sonrasını hatırlamıyorum. Çünkü arkama bakmadan koşmaya başladım. Daha önce bu kadar hızlı koştuğumu hatırlamıyordum. Tabii canımın derdine düşünce işler değişiyordu. Tüm bu korkuma rağmen hala Mel için endişeleniyordum. Kötü bir gece geçiriyordu ve bir de karşısına ben çıkmıştım. Arkamdan gelen ulumayı duyunca daha da hızlandım. En sonunda bir ağacın arkasına saklanıp onun geçip gitmesini bekledim. Hızla koştuğum için nefes nefese kalmıştım ancak yine de nefesimi tutmaya çalıştım. Bu gerçekten kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu. Baş ağrım da gittikçe artıyordu ve ben elimde asa ile bu koca ormanda ölümle yüz yüzeydim. Çaresizce ağacın arkasında beklemeye başladım.


:::
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptySalı Ağus. 14, 2012 12:11 am

::

::

Yemim, alışılmışın tersine benden kaçmıyor bana yaklaşıyordu. Değişen mimiklerini ve hareketlerini çok net olmasa da görüyordum. Sonunda benden koşmayı akıl eden yemim, gerçekten ben kadar hızlı olduğunu mu düşüyordu? İşte bunu anlayamamıştım. O koştukça iştahımın arttığını farketmek güzel bir şeydi. Bir müddet sonra, kovaladığım kızın ortadan kaybolduğunu farkettim. Bu beni gerçekten sinirlendiriyordu. Sinirle birlikte hırlamaya başladım ve göğsümün her nefes alışımda daha da genişlediğini hissettim. Bu küçük kız, benim iyi koku olan bir türden olduğunu atlamıştı sanırım. Kokunun arkamdan geldiğini farkettiğimde kendimi salak gibi hissetmiştim. İçimden geçen kelimeler, 'Saklanma yöntemi.. Zeki kız..' ile sınırlıydı. Burnumdan, beynime kadar gelen koku ona ulaşma isteğimi de arttırmıştı. Burnumu kullandığımı çaktırmak istemiyordum, bu onu daha da ileri kaçırırdı. Ve yeni bir kurt olduğum için, bu kadar koşuyu kendime çok görüyordum. Bulunduğu yere çok yaklaştığımda, -ki tam olarak nerede olduğunu bulamamıştım- rol yapmaya karasr verdim. Boynumu yavaşça eğdim ve en tatlı kurt ulumasını yaparak oradan uzaklaşıyormuş gibi yaptım. Zeki bir kızdı fakat pek emin olmamakla birlikte bu numarayı yutacağını düşünüyordum. Bulunduğu yerden biraz uzaklaştım ve nerede olduğunu aramaya başladım. Düşüncelerim hala değişmemişti, 'Hah, ağacın arkası. Gerçekten zeki kız.' Derin derin soluklanan kızı arkadan kıstırmak ve orada işini bitirmek istiyordum. Fakat bedenim buna uygun değildi, en azından yandan sıkıştırıp bir müddet çaresiz kalmasını sağlayacaktım. Bu da zamandan kazanç demekti. Gözlerimi kıza odakladım ve yavaş yavaş üstüne yürümeye başladım. Ona çok yakın olduğumu görünce, yan taraftan hızlı bir şekilde koştum ve onu bulunduğu ağaca sıkıştırdım. Burnumdaki sinirli solumayı hissetmiş olmalıydı. Fakat oyun daha yeni başlıyordu..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Büyük Olan Küçük Sır. Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Olan Küçük Sır.   Büyük Olan Küçük Sır. EmptyCuma Ağus. 24, 2012 10:49 pm

Kılari gitti, rp bitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
 

Büyük Olan Küçük Sır.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-