Güzelliğimi Görmeye Giderken Böyleydim :

Maclaren's barının yoğun ön kapısına bakıyordu yine genç adam. Sigarasını yakmış bir reklam panosuna yaslanarak sadece bekliyordu. En son Xander ile yaşadığı tatsızlıktan dolayı içeri kolay giremezdi fakat bir yolunu bulmakta zorlanmamıştı. Sadece Xander barı Nyx'e emanet edene ve bir kızla evine gidene kadar beklemeliydi ve vakit geldiğinde çoktan arka kapıya gitmişti. Her ihtimale karşı temkinli bir şekilde arkadan girecekti. Kapıya iki kez tıklattıktan sonra koşuşturma seslerine kulak asmadan bekledi. Kapı sertçe açılırken karşısında ateşiyle yanan bir kadın vardı. Ona sarılarak dudaklarına yapışan kadına karşılık verdikten sonra artık canı içeri girmek istiyordu. Onu nazikçe dudaklarından ayırırken kolunu omzuna attı ve birlikte içeri girdiler. Henüz bara bile uzanmadan erkeğin eli omuzundan kalçalarına doğru kayıyordu fakat kadın sırıtarak adama engel olmuştu ve dudağına bir öpücük daha kondurarak barın arkalarına dönmüştü. Barın en güzel ve geceyarısından sonra kendisine ait olan köşesine otururken konumunun avantajından yine bardaki en güzel kızı görmüş ve onunla bakışmaya başlamıştı. Belki telefonunu alabilirdi fakat acemiler gibi iki kızı aynı anda aynı yerde idare edecek kadar aptal değildi. Abazalıktan umutsuzluğa düşmüş erkekler ancak bunu yapardı veya gerçekten tehlikeli bir oyun oynamak isteyen biri. Fakat bu gece ona yeterliydi. En sevdiği viskisinden getiren Nyx'e baştan çıkarıcı bir şekilde bakarken keyfi yerindeydi. Cinsel çekim, arzu herşey vardı aralarında Nyx ile ama doğası gereği ondan da cidden hoşlanmıyordu. Kimsen hoşlanıyordu ki zaten o anlamda?

Xander bir kızla -her zaman ki gibi- kayıplara karıştığı için barla ben ilgileniyordum. Aslında çok ilgilendiğim söylenemezdi. Elimdeki viski şişesiyle barın arka tarafında oturuyordum. Üstümde her zamanki siyah mini elbiselerim ve topuklularım vardı. Saçlarımı da açmıştım. Dünkü küçük soygunumdan sonra hafifçe dağıldığım söylenebilirdi. 300 galleona deydi tabii.

Barın arka kapısının sertçe çalındığını fark ettiğimde hızlıca kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda karşımda Ryan'ı görünce dudaklarına kapandım. İstemsiz refleks. Her neyse. Bir süre sonra geri çekildi ve kolunu omzuma atıp gülümsedi. Bara doğru giderken elleri aşağılara kaymaya başlamıştı. Elini çektim ve barın arka kısmına geçtim. Önün viskisini koyarken gülümsedim. Bense elime bir bardak ateş visksi alıp yanına oturdum. Ona bakmadan beni süzdüğünü biliyordum. Bacak bacak üstüne atıp öne eğildim. "Erkencisin." dedim ve gülümseyerek ona doğru döndüm.

Spoiler:

"Erkencisin." Erkeğe doğru dönen kadın samimi bir şekilde gülümsüyordu. Büyük bir aşk veya sıradan bir ilişki. Her ikiside değildi, Ryan için hiçbir zaman ikisinden biri olmamıştı fakat bunu seviyordu. Ellerini hafif bir şekilde kızın bacaklarında dolandırmayı sürdürüyordu sadece. O ufak dokunuşun kıza verdiği ürperti ona yakında yaşanacakları sanki önceden izletiyordu. Gülümseyerek içkisinden bir yudum aldıktan sonra "Kulübü bu akşam kardeşime bıraktım. Bir de seni özlediğimi fark ettim bebeğim." dedi. Adam sözünü esirgeyen tiplerden değildi. Onunla yaşadıklarını özlemişti. Maclaren's odalarında Xander'dan gizli, striptiz kulübünde Ryan'ın ofisinde Xander'dan gizli, sokağın herhangi karanlık bir köşesinde Xander'dan gizli. Bütün bu gizlilik zaten yaşadıklarını ateşlendiren şeydi. Viskisinden bir yudum daha aldıktan sonra boş bardağı barın üstüne bıraktıktan sonra dokunuşlarına önem vererek kızın elinden viski şişesini aldı. Elindeki bir alışkanlık ile viskiyi doldururken kızı öpmeye başlamıştı. Viski ve ateşli bir kadından daha iyisi ne olabilirdi ki? Belki Mustang'ini biraz bakıma sokmak güzel olabilirdi..