AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 snow white chandra

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Frankie Chandra

Frankie Chandra

Mesaj Sayısı : 46
Gerçek Adı : Selis

snow white chandra Empty
MesajKonu: snow white chandra   snow white chandra EmptyCuma Ağus. 16, 2013 10:19 pm


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

::Francesca Snow Chandra.
::İngiliz, arada aksanı İngiliz aksanına kayıyor ama genellikle Amerikan aksanı ile konuşuyor.
::2 Ekim, 1996. Cardiff doğumlu, ama doğar doğmaz New York’a taşındılar.
::Ryder ve Rose Chandra’nın kızı, ama aslında gerçek babası amcası Jax Chandra, Rose Ryder’ı aldatmış ancak Ryder karısını affetti. Rose Frankie dünyaya geldikten kısa bir süre sonra öldü. Babası da Frankie on bir yaşına geldiğinde Ryder, Cybill Desrochers ile evlendi.
::Frankie on beş yaşındayken Ryder hastalandı ve Frankie Cybill ile yalnız yaşamaya başladı, büyük bir aile şirketinin tek hissedarı olarak yaşıyor Frankie.
::Öğrenci ama aynı zamanda, son derece zengin olmasına rağmen garsonluk yapıyor.
::Yeşil gözlü, bembeyaz tenli, simsiyah saçlara sahip Frankie. Burnu minik, dudakları ise dolgun, kaşları son derece doğal ve kalın ama ona çok yakışıyor. Genç kız ince bir bedene sahip, boyu çok kısa da değil, çok uzun da değil. Kilosu boyuyla uyumlu. Genellikle kot pantolon, deri ceket ve tişört tarzında spor şeyler giyerek gezer, ama bazen elbise falan giydiği de olur. Belinde, kalçasına yakın bir yerde kalbe şekline benzeyen bir doğum lekesi var. Sağ bileğinin iç kısmında kalın ve küçük harflerle ‘brave’ yazan bir dövmesi var.
::Çikolataya alerjisi var, bir de küçükken çok ağır bir zatürre hastalığı geçirdi, Cybill gelmeden önce. Dikkat sorunu var ve bazı zamanlar özgüven sorunu yaşıyor.
::Sağ elini kullanıyor.
:: Frankie’nin çocukluğu Cybill gelene kadar son derece güzeldi aslında. Babası onunla pek fazla ilgilenemese de, Frankie onun kendisini çok sevdiğini bilirdi hep. Anne sevgisi olmadan büyümüş olduğu için kendisini eksik hissetmiştir hep ama bunu dışa vurmamıştır, Laila isimli bir dadısı vardır ve onu o büyütmüştür, ancak Cybill gelince Laila’yı göndermiştir ve bunun ardından, lise dönemine kadar Frankie içine kapanık bir şekilde yaşamıştır.
::Hatırladığı en eski anı, babası ile birlikte büyük bahçelerinde oynadığı saklambaç oyunu. Bir rüya gibi geliyor Frankie’ye hep ama hatırlıyor ve gerçek olduğunu biliyor işte.
::Görgü kuralları ve öğrenilmesi gereken tüm okul öncesi eğitimi dadısından aldı Frankie, bunun dışında film ve müzik zevki konusunda babası çok ilgili ve iyi bir öğretmen olmuştur ona.
::Frankie’yi Frankie yapan her şeyi, yani müzik ve film zevki, eğlence anlayışı vs evde annesi ve dadısından öğrendi Frankie. Ayrıca dans etmek ve rol yapmak konusunda son derece yetenekli.
::Küçüklüğünden beri tek idolü Helena Bonham Carter olmuştur, onun gibi harika rol yapabilmek adına ayna karşısında saatler geçirir.
::Frankie babası ve dadısı ile son derece iyi geçinirdi, ancak Cybill’a karşı hep soğuk ve çekingendi, babası ölünce bu çekingenlik yerini ukala ve sözel olarak saldırganlığa bıraktı.
::Küçüklüğünden beri olmak istediği tek bir meslek var, oyunculuk.
::Frankie’nin küçükken yapmayı en çok sevdiği aktiviteler; ata binme, yüzme ve bale yapmaktı. Yürümeye başladığı zamanlardan beri bale eğitimi alıyordu, ancak sonra Cybill geldiğinde o da bitti. Cybill gelmeden önce, yani babası ile yalnız olduğu zamanlarda beraber yaptıkları birkaç aktivite vardı, büyük bahçelerini düzenlemek, çiçekler ekmek, evde son ses müzik dinleyip dans etmek ve film izlemek. Frankie bunların hepsinden zevk alıyordu ancak sonra Cybill geldiğinde, Ryder karısına daha çok ilgi göstermeye ve kızı ile ilgilenmemeye başladı. Ama bunları çocukluk aktivitesi olarak sayabiliriz bence, evat.
::Frankie çocukluğundan bu yana hiç değişmeyen karakteristik özellikler sergilemiştir insanlara karşı, hep tam bir iyilik meleği olmuştur, her zaman meraklı ve araştırmayı seven biri olarak yaşamıştır ve bir şeyi kafasına koyduğu zaman, onu yapmak için elinden geleni ardına koymayan, inatçı bir tiptir. Yardımsever biridir ve yeni kişilerle tanışmaya bayılır.
::Frankie’nin çocukluğunda pek fazla yakın arkadaşı yoktu, bale dersindeki yaşıtları tarafından son derece ilgi görse de, onlara aynı ilgiyi hiç göstermezdi. Dadısı, babası ve evcil atı Acorn hayattaki en iyi dostlarıydı, sonra liseye başlayınca her şey değişti tabi.
::Frankie bir bakire değil of kors. Bekaretini-ve aynı zamanda kalbini- Charlie Austen Jr isimli bir çocuğa verdi Frankie. Dördüncü sınıfın yazıydı ve beraber oldukları gece son derece eğlenmiş olmalarına rağmen, Charlie o geceden sonra onu bir daha aramadı. Frankie Charlie’ye bunun hesabını sormadı bile, buna gücü yoktu çünkü ve hiçbir zaman da olmayacak, galiba .s
::Hayatında yaşamış olduğu en önemli şeyin bekaretini kaybettiği gece olduğunu düşünüyor Frankie. Ama henüz önünde yıllar var, elbette bu değişecek.
::Elbette, Charlie Austen Jr onun üzerinde en çok etki bırakan kişi.
::En büyük pişmanlığı Charlie’ye asla nedenini soramamış olması, bir de babası hastalanmadan ve bilincini kaybetmeden önce ona onu ne kadar sevdiğini söyleyememiş olması.
::Frankie’nin yaptığı ve yapmakta olduğu en kötü şey üvey annesinin kahve, içecek ve her türlü yiyeceğinin içine pislik ve tükürük katmak. GEBER CYBILL.
::Eğer geçmişini değiştirebilseydi, değiştireceği tek şey var elbette, o da elbette Cybill.
::En güzel anısı onuncu yaş gününde babası ve dadısı Laila ile birlikte tüm günü dışarıda geçirmiş olmaları; o gün izledikleri film, yedikleri dondurma ve attıkları kahkahaları hala hatırlar Frankie.
::En kötü anısı, Cybill’in Laila’yı evden gönderişi ve babasının ellerini tutarken adamın hayata gözlerini yumuşu.
::Optimistik mi, pesimistik mi? Optimistik.
::Ruh ikizi ve gerçek aşk gibi şeylere inanır mı? Hell yeah, sonuna kadar.
::Hayatı başarılı ve güzel yapan şeyin mutluluk ve sevgi olduğunu düşünüyor.
::Her zaman dürüsttür, neyse odur, nasılsa öyle davranır, kimseye karşı farklı değildir, değişmeye çalışmaz.
::Önyargılardan ve abartılmış, aptal gurur meselelerinden nefret eder. Her insana karşı hoşgörü ile yaklaşmaktan yanadır.
::Yapmayı kesinlikle reddedeceği şeyler; kendi vücudunu para karşılığı satmak, bir insana ya da hayvana zarar vermek.
::Canını verecek kadar değer verdiği insanlar, şimdilerde yalnızca dostları. Bir de Laila ama onunla uzun zamandır görüşemiyor.
::En sevdiği hobiler; at sürmek, dans etmek, film izlemek, müzik dinlemek, rol yapmak ve arkadaşları ile takılmak.
::En değer verdiği eşyaları; annesinden kalma mavi renkli bir fular, yine annesinden kalma açılıp içine resim konabilen küçük bir kolye ve babasının bol kazakları.
::En sevdiği renk kırmızı.
::En sevdiği yemek pizza.
::Okumayı en sevdiği tür fantastik.
::Frankie’ye göre film dediğin Tim Burton’ınkiler gibi, müzik dediğinse Scorpions, Beatles, Oasis gibi grupların yaptığı şarkılar gibi olmalı.
::Sigara da içer, içki de, uyuşturucu da. Yeni nesil böyle.
::En büyük zayıflığı insanlara çabucak güvenivermesidir.
::En iyi olduğu üç şey; rol yapmak, gülümsemek ve eğlenmek. En kötü olduğu üç şeyse; aritmansi, erkekler ve rekabet oyunları.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

snow white chandra

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı :: ...-