AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Çakırkeyif

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 12:03 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Katniss Winslet - Elliot John Dubenich
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 12:45 am

    Canım sıkkındı ve bu Hogsmeade gezisinin bana iyi gelebileceğini düşünüyordum. Bu yüzden köye gelir gelmez kendimi Üç Süpürge'ye atmıştım. Buranın sahibi Arianna gerçekten de çok hoş birisiydi. Genelde herkesi sevmem ama onun cana yakınlığı insanı kendisine çekiyordu. Onunla yaşıtıymışız gibi konuşmamızı isterdi her zaman. Ona kısa bir selam verip bar taburesine oturdum. Arianna'da bardakları kuruluyordu. Belli ki kafası karışıktı. Dikkatim önüme konan içki ile dağılmıştı. "Bunu ben istemedim." Garson karşı taraftan birisini gösterdi ve ben de böylelikle o sersemin ne yapmaya çalıştığını anlamış oldum. Bu salak numara ile beni kandırabileceğini mi düşünüyordu? Yine de canım sıkkın olduğu için bedava içkiye hayır diyemezdim. Çekici bir şekilde çocuğa gülümsedim ve içkimi bir dikişte bitirdim. Sersem herifte hemen dibimde bitmişti tabii. "Bir tane daha?" Sadece başımı sallayarak onayladım. Şu an kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. En azından birkaç gün önce Elliot ile yaşadığımız o anları unutana kadar içmeyi düşünüyordum.

    Birkaç bardak daha böyle gelip giderken çocukta daha bir samimileşmişti ancak ben hala Elliot'un öpücüğünü unutamıyordum. Sanki dudakları hala dudaklarımdaydı. Kafam bulanmış olmasa şu yanımdaki serseme haddini bildirirdim ancak şu an bir şey yapacak takatim yoktu. Ben içtikte çocuk sırnaşıyordu. Ben ise kendi kendime konuşuyordum. "Öptüm onu. Ne var yani? O da karşılık verdi sonuçta. Benim hoşuma gitti tabi ama ben..." Safça etrafıma bakındım ve "Ne diyordum? Unuttum," dedim ve sarsakça gülümsedim. Yerimden kalkmaya çalışınca çocuk beni belimden yakaladı ve dışarıya sürükledi. Ne olduğunu anlayamıyordum. Ayakta bile zor dururken ona nasıl karşı koyabilirdim? Çaresiz bir şekilde etrafa bakındım. Arianna'da ortalarda yoktu. "Nereye gidiyoruz?" Çocuk belimi daha da sıktı ve "Şşş, kimsenin bizi göremeyeceği bir yere," dedi. İşte bu hiç iyi olmamıştı. Çaresizce kollarında kıvranırken beni sürüklercesine çekiştiriyordu. "Sakin ol, güzelim. Az önce böyle değildin. Birazdan istediğini alacaksın. Sen de, ben de." O konuştukça midemin bulandığını ve kalbimin telaşla çarptığını hissedebiliyordum. Asama ulaşmaya çalışıyordum ancak elimi bile kaldıramıyordum. Çocuk beni sımsıkı tutmuştu ve şimdi de kolumdan çekiştirerek beni bir ara sokağa götürüyordu.

    Dehşetle gözlerim büyürken, ne yapacağımı bilemiyordum. Bu sarhoş kafa ile kendimi koruyamazdım. Böyle çaresiz olmak canımı sıkmıştı. Bir daha o kadar içmeyecektim ve tanımadığım heriflere gülümsemeyecektim. Nereden bilebilirdim ki sapık olduğunu. "Bırak beni, seni adi!" Sözlerim üzerine çocuk iğrenç bir kahkaha atmıştı. Anlaşılan pek etkilenmemişti sözlerimden. Beni sertçe duvara yasladı ve boynumu öpmeye başladı. Ellerimle göğsünden onu ittirmeye çalışırken, gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. Resmen taciz ediliyordum ve bu korkunçtu. Kasıklarına bir tekme atınca çocuk ani acıyla geriye doğru sendeledi. Fırsattan istifade duvarlara çarpa çarpa koşmaya başladım. Önümü zorla gördüğüm için birkaç kez tökezledim. Tam ara sokağın sonuna gelip dükkanların olduğu yere çıkacaktım ki beni arkadan yakaladı. "Benden kaçabileceğini mi sandın, s*rtük?" Çaresizce çırpınırken saçlarımı elinden kurtarmaya çalışıyordum. Diğer eli ise oramı buramı elliyordu ve ben gerçekten de kusmak üzereydim. İçimden 'Tanrım, yardım et! Söz daha iyi bir kız olacağım,' diye geçirirken yakınlardan gelen bir ses ile donup kaldım. Yardımın bu kadar çabuk geleceğini sanmıyordum açıkçası. Teşekkürler, Tanrım!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 1:35 am

    Domuz Kafası'na gelmek iğrenç bir fikirdi. En az kokusu kadar iğrenç bir fikir. Ama son zamanlarda moralim bozuk olduğu için yalnız kalmak en iyisiydi. Ve burada sadece bir kaç iyi kişilikli görünmeyen büyücü ve cadı vardı o kadar. Dean'in, Seth'in olmayışı ne kadar artı olsa da bir bakımdan da eksiydi. Konuşacak birilerinin olması iyi olabilirdi. Bir bakımdan da yalnız kalmak istiyordum. Ne istediğimi ben bile bilmiyordum aslında. Buraya düşünmek için gelmediğimi hatırlayarak bardağa ateş viskisi doldurdum. Hemen bardağı alıp, içtim. Viski boğazımdan geçerken bir anlık rahatlama hissi geliyordu ve sonra geçiyordu. Bu rahatlama hissine sürekli ihtiyacım olduğu için sürekli içiyordum. Bu hızımdan sonra bardaki bir kaç kişi bana bakar olmuştu. Sanki sarhoş olduğum için birazdan olay çıkaracağımı düşünüyor olmalılardı. İstediklerini vermek isterdim ama yapmayacaktım. Bara gidip bir şişe daha istedim. Barmen gerçek yaşımı biliyor gibiydi. Ne kadar isteksiz olsa bile para kazanabilmek için şişeyi bana vermişti. Bende adama parasını verdim. Şişeyi alıp yerime geçtim. İçerken ne kadar düşünmek istemesem de Katniss aklıma geliyordu. O günden beri onu görmemiştim. O günden beri ona sinirliydim. Ama onun ne yaptığını düşünmeyi bırakamıyordum. Belki Hogsmeade'e gelmiştir. Belki diğer dükkanlarda dır diye düşünüyordum. Bunları düşünmeyi asla bırakmayacaktım başka bir yere gidersem belki aklımdan geçer diye umut ettim. Düşüncelerimin arasında şişenin daha çok azı bitmişti. Diğer kalanını yolda içmeye karar vermiştim.

    Karanlık sokaktan çıkmıştım ve güneşin olduğu yerlere gelmiştim. Güneşi görür görmez gözüm yanmıştı, bu yüzden daha içemeden şişe elimden düşmüştü. Lanetler savurarak yürümeye başlamıştım. Geri dönmek gibi bir niyetim yoktu. Belki üç süpürgeye uğrar ve orada içmeye devam ederim diye düşündüm. Güneşe gözüm alıştığında yürümem de düzgün bir hale gelmişti. Hala nereye gideceğimi bilmeden yürüyordum. Çocuklar şeker dükkanlarında, ya da şaka malzemesi dükkanlarında gözüküyordu. İki yıl öncesine kadar oralarda takılabilirdim ama şimdi değildi. Üç süpürgenin oraya gelmiştim ama girmemeye karar vermiştim. Fazlasıyla içmiştim. O halimi görecek birileri de olabilirdi içeride. Üç süpürgeyi geçip yoluma devam ettim. İleriden bir ara sokaktan sesler geldiğini fark ettim. Sarhoş olduğumdan diye düşündüm. Ve yoluma devam ettim. Oraya ulaştığımda hem bir şeyler gördüm hemde tam anlaşılmayacak bir şekilde bir şeyler duydum. "Benden kaçabileceğini mi sandın, s*rtük?" Bu bir erkek sesi kiminle konuşuyordu ki. Başka bir ses gelmemişti. Görüntü de ara sokağın içine doğru girdi. İçeriye girmeye karar vermiştim. İyice yaklaştığımda iki kişi görmüştüm. Tam belli olmuyordu ama adamın zorla bir şeyler yaptığı belliydi. Asamı çıkarıp önce "Sersemlet," dedim. Adama isabet ettirebilmiştim büyüyü bundan pek emin değildim adam yere yığılmıştı. Gözlerim tekrar karanlığa alıştığında kızın tanıdık olduğunu hatta Katniss olduğunu fark ettim. Şaşırmıştım ama adama olan öfkem iyice artmıştı. Sessiz bir biçimde "Avada..." dedim ama ne kadar buna deyse bile başımı belaya sokmamaya karar verdim. İkisinin yanına gidip, adamın üstüne çıktım kendine gelmemesi için ağır ağır yumruklar atıyordum. Yüzü kanla dolmuştu. Yumruk atarken bir kaç küfür de savuruyordum adama. Katniss sanki orada değilmiş gibi çılgına dönmüştüm.


En son Elliot John Dubenich tarafından C.tesi Ağus. 04, 2012 12:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 2:08 am

    Karanlık ara sokakta Elliot'un o tanıdık sesini duyunca içim büyük ölçüde rahatlamıştı. Söylediği büyülü sözcükler ile arkamdaki sersemden kurtulmuş oldum. Hızla ikisinin arasından çekilip sırtımı duvara verdim. Nefes almakta zorluk çekiyordum. Başım hala birazcık dönüyordu ama tüm bu olanlar biraz da olsa kendime gelmemi sağlamıştı. Elliot elindeki asasını çocuğa doğrultmuş bekliyordu. O ürkütücü bakışları ile öyle etkileyici görünüyordu ki içim titredi. Sonrasında büyü yapmaktan vazgeçmiş olacak ki çocuğa doğru gitti ve üstüne çıkıp yumruklarını konuşturmaya başladı. Kendini fazlasıyla kaybetmişti. Çocuğun ağzı burnu dağılmış vaziyetteydi ve Elliot durmazsa birazdan ölecekti. Bense hala durmuş salak salak bakınıyordum. En sonunda aklım başıma geldi ve hızla yanlarına koşup Elliot'un havaya kalkan yumruğunu tuttum. "Yapma!" Bir an için gözlerimiz buluştu ama o elini elimden çekip çocuğa birkaç yumruk daha attı. Çaresizce ona ulaşmaya çalışıyordum ama beni duymuyor gibiydi. "Elliot, lütfen. Dur artık! Öldüreceksin." İçkinin etkisi hala üzerimdeydi ancak son bir çaba ile onu sıkıca tuttum ve kendime doğru çektim. Onu ayağa kaldırmaya çalışırken gözleri hala yerde kendinden geçmiş bir vaziyette yatan çocuktaydı.

    Yumruk halindeki elini tuttuğum sırada ellerinin de kan içinde olduğunu gördüm. Kolundan tutup onu ara sokaktan çıkarmaya çabalarken bir yandan da konuşuyordum. "Birileri bizi görmeden önce buradan uzaklaşmalıyız. Hadi!" Benimle gelmesi için elinden tutmuş onu çekiştiriyordum. En sonunda hareket etmeye başladı. Ara sokaktan çıkınca etrafa bir göz attım. Neyse ki kimse yoktu. Hızla sokaklarda yürürken kimsenin olmadığı bir meydana gelmiştik. Bir yanımızda ağaçlar vardı ve kimsenin olmadığı su götürmez bir gerçekti. Sonbaharın gelişi ile dökülen yapraklara basarak ileride duran bir taş banka götürdüm onu ve onu oturttuktan sonra ben de yanına oturdum. Elleri hala ellerimin içindeydi. Boynumdan geçirmiş olduğum çantamın içinden bir bez çıkardım ve ellerindeki kanı silmeye başladım. O an aklıma hiçbir sihirli sözcük gelmediği için bu yönteme başvurmuştum. Böylesi daha iyiydi zaten. Ellerini silmeye devam ederken başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Bir an için o gözlerde kaybolduğumu sandım. Ona kızgın olmam gerekiyordu ama yaptığı şu son şeyden sonra gerçekten de bu imkansızdı. Zorlukla gözlerimi ondan kaçırdım ve dikkatimi yine ellerine verdim. "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Teşekkür etmeliydim belki ama şu an sakinleşmesini bekliyordum. Fazlasıyla öfkelenmişti. Hem de benim içindi!

    Bu içimde garip bir hissin oluşmasına sebep olmuştu. Benim için birisini öldüresiye dövmüştü ya da ben sadece hayal dünyasında yaşayan bir aptaldım. O ara sokakta benim olduğumu bilemezdi. O sadece zor durumda olan birine yardım etmişti. Beni görünce de büyük ihtimalle pişman olmuştu. Ne düşüneceğimi bilemiyordum. Bu düşüncelerle yüzüm asılmıştı. Ellerindeki kanlar çıkmış olsa da hala ellerini tutmaya devam ediyordum ama yüzüne bakmıyordum. "Ben... ben teşekkür ederim! Gerçekten! Eğer gelmemiş olsaydın, ben.. ben belki de" Çaresizce sustum. Ellerini tutmaya devam ederken gözlerimde birleşmiş olan ellerimizdeydi. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum ama bakışlarımda ki hüznü görmesini istemiyordum. Gerçekten beni önemsediği için mi kurtarmıştı, yoksa sadece çaresiz bir insana yardım mı etmişti? Şu an alaycı olup onunla dalga geçmem gerekirdi ama yapamıyordum. Hala o salak herifin yaptıklarının etkisindeydim ve Elliot hakkında ne düşüneceğimi de bilemiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 3:21 am

    Yumruklarımdan çocuğun yüzü kanla dolmuştu benim elimde öyle. Elimi kaldırıp bir yumruk daha tuttuğumda yumruğumun tutulduğunu fark ettim. "Yapma!" Duyabiliyordum ama anlayamıyordum ne demek istediğini. Kafamı çevirip onun gözlerinin içine baktım. Ama öfkeden bir şey demedim sadece elimi çekip bir kaç yumruk daha attım. "Elliot, lütfen. Dur artık! Öldüreceksin." Bu adam çok umurumdaymış gibi konuşuyordu. Bir yumruk daha atmaya çalışırken ondan biraz uzaklaştığımı fark ettim. Katniss beni kendine çekmiş kaldırmaya çalışıyordu. Neden beni hiç bir şekilde rahat bırakmıyordu ki? Bu adamı dövmeye devam edersem daha iyi hissedecektim. Bakışlarım yerde yatan adamdan başka yere odaklanamıyordu. Zorla da olsa yerimden kalkmıştım. Kolumu tutmuş beni sürüklüyordu şimdi. "Birileri bizi görmeden önce buradan uzaklaşmalıyız. Hadi!" Bu da hiç umurumda değildi. Görse ne olacaktı sanki. Adamı dövdüm diye Azkaban'a mı atacaklardı sanki. Adam görüşümden çıktıktan sonra bende yürümeye başlamıştım. Ama daha çok geriye doğru yürümek istiyordum. Ara sokaktan çıkıp yürümeye başlamıştık. Bir yere gelmiştik ama neresi olduğunu bilemiyordum ve etraf tamamen boş gözüküyordu. Etrafı gözetlemediğim için nasıl bir yerdeyiz anlamamıştım ama yerdeki yapraklara bastığımızı onların sesini duyabiliyordum. Bir banka oturmuştuk birlikte. Neden beni buraya getirmişti? Bırakırsa tekrar adamın yanına gidip ona saldıracağımı falan sanıyorsa çok haklıydı. Saldıracaktım. Çantasından bir bez çıkarmıştı. Ellerimi siliyordu. Neden elimi sildiğine baktığımda elimin kan için de olduğunu fark etmiştim. Adamı döverken bunların farkına hiç varmamıştım. Kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Bakışları kızgın değildi. Son karşılaşmamızda bayağı kızgın gözüküyordu oysa. Benim bakışlarımın ise kızgın olduğuna emindim. Gözleri tekrar ellerime inmişti. "Ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Bu durumda çok basitti. Teşekkür ederim yeterli olacaktı. "Ben... ben teşekkür ederim! Gerçekten! Eğer gelmemiş olsaydın, ben.. ben belki de" Bunları söyleyince sinirim iyice artmıştı ve yumruklarımın sertlikleri iyice artmıştı. Kan geçmiş sayılırdı ama o hala elimi tutuyordu. Neden bunu yaptığına anlam getiremiyordum. "Önemli değil. Seni o şekilde görünce dayanamadım ve saldırdım." Çok konuşmuştum. Ellerimdeki kan geçtiğine göre burada durmam için bir neden yoktu. Elimi onun elinden çektim. "Bende kanı sildiğin için teşekkür ederim. Artık gitsem iyi olur," dedim ve yerimden kalktım.


En son Elliot John Dubenich tarafından C.tesi Ağus. 04, 2012 12:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 4:02 am

    "Önemli değil. Seni o şekilde görünce dayanamadım ve saldırdım." Sözleri üzerine kalbim bir saniye için atmayı kesti ve sonra eskisinden daha hızlı bir şekilde atmaya başladı. Aptalca gülümsememek için kendimi zor tuttum. Gerçekten ne oluyordu bana? Ben böyle biri değildim. Sadece bana güzel bir laf etti diye birisinden etkilenmezdim ya da anlamsızca sevinmezdim. Bu saçmaydı. Hele ki bu kavgalı olduğum bir Slytherinli olunca işler daha da garipleşiyordu. Tekrardan konuşmaya başladığında gerçek Katniss'in ortaya çıkmaya başladığını hissedebiliyordum. "Bende kanı sildiğin için teşekkür ederim. Artık gitsem iyi olur," dedi ve yerinden kalktı. Ben de hemen ayağa fırladım ve şaşırmış bir ifade ile ona baktım. Bu muydu yani? Tek söyleyeceği bunlar mıydı? Bir an için çok güzel konuşur ve davranırken, diğer an sinir bozucu oluyordu. Bu da benim çileden çıkmama yetiyordu. Bir doğru dursa fena olmazdı açıkçası. Bu Slytherinliler'in hepsi mi böyle dengesizdi? "Ne yani bu kadar mı? Öylece gidiyorsun demek?" Söylediklerim aramızda geçen son şeyleri aklıma getirmişti.

    Bunu söylemek biraz salakça olmuştu açıkçası. Bende o öpüşmeden sonra öylece gidecektim ama beyefendi öfkesini kusmadan gitmeme izin vermemişti. Sonuç olarak birbirimize öfkeyle bakar olmuştuk. Hem de öylesine güzel bir öpücükten sonra. Yine de şu an ki durum ile o an ki durum aynı değildi. Burada savunmasız bir durumdaydım ve hala başım dönüyordu. Az önce hayatımın en büyük travmasını yaşamıştım ve o bir teselli sözcüğü bile söylememişti. Onun bir şey söylemesine fırsat tanımadan tekrardan konuştum. "Bir şeyler oldu ve biz konuşmayacağız öyle mi? Çünkü ben senin için konuşmaya bile gerek görmediğin değersiz biriyim. Sadece insanlık namına kurtardın beni. Aslında ben kurtarılmaya bile değmem öyle değil mi?" Konuşmaya başlayınca öfkem de artmıştı. Son zamanlarda çok fevri davranır olmuştum zaten. Bu çocukta dengemi iyice bozmuştu. Sinirimin bozulduğunu belli eder bir şekilde güldüm ve kafamı iki yana salladım. "Seni anlayamıyorum. Anlamaya çalışıyorum ama gerçekten seni çözemiyorum. Bir an beni kurtarırken sonrasında arkanı dönüp gidiyorsun. Son olanlardan sonra bir konuşmayı hak ettiğimi düşünüyordum ama gerçekten senin için görünmezmişim. Belki de sadece kavga ederken iyi anlaşıyoruzdur. Saçma ama, her neyse." Sesim gittikçe duyulmaz olmuştu. Tanrı aşkına, az önce tacize uğramıştım! Bu haldeyken Elliot'un ne istediğini ya da ne yapmaya çalıştığını bulmaya çalışmak gerçekten zordu. Durumumu daha da zora sokuyordu. Hiçbir şey söylemeden öylece duruyordum. Büyük ihtimalle benimle dalga geçip arkasına bile bakmadan gidecekti ve ben bunları söyleyerek hayatımın ikinci en büyük hatasını yapmış olacaktım. İlki onu öpmüş ve bundan etkilenmiş olmamdı. Tam bir aptaldım!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Tem. 28, 2012 4:27 am

    Benimle birlikte o da kalkmıştı. O damı gitmeye karar vermişti acaba. "Ne yani bu kadar mı? Öylece gidiyorsun demek?" Kesinlikle sadece gitmek için değildi. Ne bekliyordu ki. Onu öptükten sonra yakın olmamı bekliyor olamazdı. Geri çekildikten sonra öyle yapmamı beklemesi çok yanlış bir hareketti. Tam bunları söyleyeceğim sırada tekrar konuşmaya başladı. "Bir şeyler oldu ve biz konuşmayacağız öyle mi? Çünkü ben senin için konuşmaya bile gerek görmediğin değersiz biriyim. Sadece insanlık namına kurtardın beni. Aslında ben kurtarılmaya bile değmem öyle değil mi?" Değersiz biri için bir adama büyü yapmış ve o adamı fena halde dövmüştüm o halde. Ama ben o anda nedense öyle hissetmiyordum. O öfkelenmeye başlayınca bende öfkelenmeye başlamıştım ama bunu belli etmek istemiyordum ona. Yoksa büyük bir tartışma çıkacak gibiydi. Gülüyordu ama bu kızgınlık gülüşüydü. Bu sıralar bu gülüşü çok duyuyordum. "Seni anlayamıyorum. Anlamaya çalışıyorum ama gerçekten seni çözemiyorum. Bir an beni kurtarırken sonrasında arkanı dönüp gidiyorsun. Son olanlardan sonra bir konuşmayı hak ettiğimi düşünüyordum ama gerçekten senin için görünmezmişim. Belki de sadece kavga ederken iyi anlaşıyoruzdur. Saçma ama, her neyse." Sesi çok az çıkıyordu. Ne konuşacaktık. O resmen gitmeyi tercih etmişti bende kararına saygılı davranıyordum. Kavga ederken de anlaştığımızı hiç görmemiştim şu anda olduğu gibi. Şu an ne ben kavga etmek istiyordum. Ne de onun böyle bir şey için yeterli kuvveti olduğunu sanmıyordum. Tabii onun için ne olacağı belli olmaz. "Ben sadece düşündüm ki... Yanında durmam seni kötü etkileyecek diiye düşündüm. Belki yanında istemezsin diye düşündüm." Bunlar bir bakıma doğruydu. Diğer yandan sadece kavga etmek istemediğim için söylediğim iyi yalanlardı. "Ama madem kal diyorsun. Yani dolaylı yoldan. Tamam." Tekrar banka oturdum, otururken elimle nazik bir biçimde onu da oturtmuştum. Keşke kendime gelmeseydim diye düşünüyordum. O şekilde daha rahattım. "Evet konuşmaya sen başla o zaman çok istekliysen." Bunu bıkkın bir biçimde söylemiştim. Ama zaten bıkkındım çünkü. Sesimde en az onunki gibi kısık çıkmıştı. Dönüşte umarım o adam hala orada olur çünkü bir kaç yumruk daha yiyecekti. Onu şimdi neden dinlemeye karar verdim onu bile tam bilmiyordum. Gitmek daha iyi bir seçim olacaktı. Benim için sadece Shelby'e asa doğrultmuş bir kız olarak kalamazdı sanki. Zaten burada olanların tek suçlusu da o köpek sayılırdı. Bu kıza ısrarlı davranışlarından dolayı ne hissettiğime karar veremiyordum. Ama tek bildiğim yanında olmak istemem.


En son Elliot John Dubenich tarafından C.tesi Ağus. 04, 2012 12:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyPaz Tem. 29, 2012 7:23 pm

    "Ben sadece düşündüm ki... Yanında durmam seni kötü etkileyecek diye düşündüm. Belki yanında istemezsin diye düşündüm." İşte bu ondan beklemediğim bir tepkiydi. Ağzım açık kalmış bir şekilde ona bakarken konuşmasını sürdürüyordu. "Ama madem kal diyorsun, yani dolaylı yoldan. Tamam." Tekrardan banka otururken beni de oturtmuştu. Az önce yaşadığım korkunç tecrübenin ardından yalnız kalmak isteyebileceğimi düşünmesi saçmaydı. Şu an en son istediğim şey yalnız kalmaktı. Onun yanımda olmasına garip bir şekilde ihtiyacım vardı. Sonuçta beni kurtarmıştı. Aslında ona bunu itiraf etmek istememiştim ama sözlerimden yanımda kalmasını istediğimi anlamıştı. "Evet konuşmaya sen başla o zaman çok istekliysen." Harika, şimdi de onunla konuşmaya hevesli bir görüntü çizmiştim. Benim tek istediğim odunsu hareketlerini bırakıp biraz insanca davranmasıydı. Bir Slytherinli ile Gryffindorlu için bu zordu fakat sonuçta öpüşmüştük. Biraz insan gibi davranılmayı hak etmiştim. Ben de son birkaç dakikadır benden beklenmeyecek hareketler sergiliyordum. Resmen yanımda kalması için kavga çıkartacaktım.

    Garip bir gülümseme yüzümde yer alırken, Elliot garip garip bana bakıyordu. Öksürdüm ve kendime geldim. "Aslında bu gerçekten çok saçma. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece sürekli kavgaya hazır olmamız canımı sıkmaya başladı. Şeyden sonra... İşte anladın sen." Bu öpücük aramızdaki çoğu şeyi değiştirmişti. Bazen hala birbirimizin boğazına yapışmaya hazır olduğumuzu düşünüyordum ancak şimdi aramızda garip bir çekimin olduğunu da hissedebiliyordum. Bundan bir ay önce bana birisi gelip Elliot ile aramda bunların geçeceğini söylese hayatta inanmaz hatta üzerine bunu söyleyen kişi ile ömrümün sonuna kadar dalga geçerdim. Elliot'un ne düşündüğü kestiremiyordum ancak bazı şeyler oluyordu ve bunu konuşmalıydık. Yanından geçtiğim çoğu insan fısıldayarak hakkımda bir şeyler söylüyorlardı. Onlara hadlerini bildiriyordum elbette ama sinirimi bozmalarına engel olamıyordum. "Gossipy'de yazılanları okudun mu?" O gün birisi bizi görmüş olmalıydı. Başka türlü o saçma sapan dergiye düşmezdik. O yazıyı yazanları bulursam onları kendi ellerimle öldürmekten büyük zevk alacaktım doğrusu. Aslında bir yandan da ne yazdıklarını umursamıyordum ve insanların yakışıklı oğlan ile güzel kızın birlikte olduğunu düşünmelerinden büyük bir zevk alıyordum. Sadece Elliot'un bu konu hakkında ne düşündüğünü öğrenmeliydim. Sonrasında ne yapacağına karar verecektim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyPtsi Tem. 30, 2012 2:42 pm

    Yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. Bu durumda gülümsemeyi nasıl başarıyordu?"Aslında bu gerçekten çok saçma. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sadece sürekli kavgaya hazır olmamız canımı sıkmaya başladı. Şeyden sonra... İşte anladın sen." Konuşmak istediği şey can sıkıcıydı. Başka bir şey hakkında konuşamaz mıydı? Bu konu hariç her şey olurdu. Ama bizim doğamız böyleydi. Her Slytherin ve Gryffindor gibi kavga etmek zorundaydık. Aralarında başka bir şey yaşanması zaten çok zor bir durum olurdu ama bazen oluyordu işte. Şu anda kavgadan daha çok istediğim şey ise onu öpmekti. "Gossipy'de yazılanları okudun mu?" Bu konu da bir o kadar kötüydü. Bina başkanlarını tanıtacak bir o sayıyı mı bulmuştu. Gözükmeyecek bir şey değildi bu. Ben görmesem binadakiler söyleyecekti zaten. Çünkü hepsi okumuştu. Avludayken Kimse yok gözüküyordu ama birileri gözetliyormuş demek ki. İnsanların özel hayatına girmeyi nasıl başarıyor anlamış değildim. Kaç tane adamı vardı? Ve bunu paylaşma cesaretini nereden buluyordu. Diğer çocuklara bunu yalanlama gereği bile duymamıştım nedense. Zaten inanmazlardı o haberden sonra. Ama doğru olduğunu da söylememiştim. O konu açıldığında susuyordum. "Evet gördüm. Çok sinir bozucu bir şey. Olayın geri kalanını aktarmamış en azından. Öpüşmeyi gördükten sonra gitmiş olmalı. Sonraki kavgayı da yazsa büyük komedi olurdu." Bütün bunları dalga geçer gibi söylemek çok zor geliyordu ama her nasılsa başarabiliyordum. "Yani o kadar taktığım söylenemez bu haberleri peki ya sen?" Onun ne düşündüğü de önemliydi. Belki onun için önemliydi bu haber bilemezdim. Diğer şeylerden aklımdan o adam çıkmıştı. Onunla orada ne işi vardı. Yolda birden saldırdığını sanmıyordum. Onu düşündükçe öfkelenmem daha çok artıyordu "Bunaltıyor olabilirim ama, o adam kimdi?" Biraz mantıksız bir soru olmuştu ama sormadan duramamıştım. Umarım onu fazla önemsediğimi düşünmezdi. Tabii o dövme olayından sonra böyle bir şey mümkünse.


Spoiler:


En son Elliot John Dubenich tarafından C.tesi Ağus. 04, 2012 12:50 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyPtsi Tem. 30, 2012 7:42 pm

    Soruma cevap vermesini beklerken, yüzünü inceliyordum. Gerçekten etkileyici yüz hatları vardı. Vücudu ayrı meseleydi zaten. Bu kadar yakışıklı olması işleri daha da zorlaştırıyordu. Gözlerimi ondan kaçırdığım da bir an için içimden 'Gülse nasıl olur acaba?' diye geçirdim. Kahkaha attığında yüzünün alacağı şekli gerçekten de merak ediyordum. Daha önce onu içten bir şekilde gülerken görmemiştim ve benim yanımda gülmesini de pek beklemiyordum açıkçası. Konuşmaya başladığında gözlerimi tekrardan yüzüne çevirdim. "Evet gördüm. Çok sinir bozucu bir şey. Olayın geri kalanını aktarmamış en azından. Öpüşmeyi gördükten sonra gitmiş olmalı. Sonraki kavgayı da yazsa büyük komedi olurdu." Doğru söze ne diyebilirdim ki? Eğer kavgayı da görmüş olsalardı neler yazacaklarını tahmin bile etmek istemiyordum. Bunlardan her şey beklenirdi. "Yani o kadar taktığım söylenemez bu haberleri peki ya sen?" Cevap vermeden önce bir süre onu süzdüm. Söylediklerinde gerçekten de samimiydi. Tüm bu yazılıp, çizilenleri takmıyordu ve açıkçası bu birazcık içimi rahatlatmıştı. Nedenini bilmiyordum ancak bu saçma sapan yazı yüzünden de tartışmak istememiştim. "Bir avuç sersemin ne yazdığını ben de takmıyorum. Yaptığım hareketler ve verdiğim kararlar beni ilgilendirir. Başkalarının ne düşündüğü umurumda değil." Fazla şey mi söylemiştim emin değildim ama bu saçma gerginliği bir an önce üzerimden atmak istiyordum. Normalde böyle birisi değildim ben. Hiç tanımadığım birisinin yanında bile gayet rahat olabilirdim ama Elliot ile son yaşananlar biraz aklımı karıştırmıştı.

    Elliot tekrardan konuşmaya başladığında bir kez daha dikkatimi ona verdim. "Bunaltıyor olabilirim ama, o adam kimdi?" Bu soruyu sorarken biraz tereddütlü gibiydi. Sanki yanlış anlamamdan korkar gibi. Açıkçası yanlış anlayacağımı sanmıyordum. Elliot'un benim hakkımda düşmandan öte bir şeyler düşünüyor olması biraz saçmaydı. Tabii belli de olmazdı. Hayat ilginç şeylerle doluydu. "O, hiç kimseydi." Cevabımın yeterli olmadığını düşündüğüm için tekrardan açıklamaya çalıştım. "Üç Süpürge'deydim ve bazı şeyleri unutmak için bir şeyler içiyordum." Bazı şeylerin onun öpücüğü olduğu kısmına değinmedim tabii ama ses tonumdan az çok anlamış olmalıydı. "Sonra o sersem de bana içki ısmarladı ve ben hafiften sarhoş olmaya başladığım için bir şey demedim. Sonrasında beni zorla o ara sokağa götürdü ve gerisini biliyorsun zaten." Olayı kısaca özetlemiştim. Başka ne diyeceğimi bilemiyordum. Amacım oraya gidip içerek Elliot ile aramda geçenleri unutmaktı ancak olanları unutamamakla kalmayıp bir de üzerine taciz edilmiştim. Neyse ki daha kötü bir şey olmadan Elliot beni kurtarmıştı. Ne diyeceğimi bilemez bir halde gözlerinin içine bakıyordum. Bu durum gerçekten tuhaftı. Belki de kavga etmeliydik. İyi anlaşmak bize göre değildi belki de ancak artık kavga etmek istemiyordum. "Peki sen beni görmeden önce orada ne yapıyordun?" Gözlerimi hiç kaçırmadan sormuştum bunu. Neyse ki hala kendimden parçalar içimdeydi. Fazla uysallaşmıştım belki ama hala utanmadan onun gözlerinin içine bakabiliyordum. Gergindim ama ondan çekinecek bir durum yoktu. Onu tekrardan öpmek nasıl olur diye de düşünmeden edemiyordum. Bu düşünceyi artık kafamdan atmalıydım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Ağus. 04, 2012 12:48 pm

    Gossipy hakkında söylediklerinin doğru olduğundan emin değildim. Başka bir bina olsaydı bu olay konusunda haklı olabilirdi ama bizim açımızdan bu olay pek mümkün değil gibi gözüküyordu. "O, hiç kimseydi." Bu sözleri beni kendime getirmişti. Hiç kimse mi? Bu daha da kafa karıştırıcı bir olaydı. Ne demek istediğini hiç anlamamıştım. "Üç Süpürge'deydim ve bazı şeyleri unutmak için bir şeyler içiyordum." Ama onun neyi unutmak için içtiği belli gibiydi. Eğer yanılmıyorsam bende onunla aynı nedenden dolayı içiyordum. "Sonra o sersem de bana içki ısmarladı ve ben hafiften sarhoş olmaya başladığım için bir şey demedim. Sonrasında beni zorla o ara sokağa götürdü ve gerisini biliyorsun zaten." Gerisinde ise ben gelmiştim. Olan buydu. O adamın içkisini kabul edecek kadar sarhoş olduğunu inanamıyordum. O adamın ise bir öğrenciye içki ısmarladığına inanamıyordum. Olayı tamamen anlatmış gibi gözüküyordu. Ama daha çok şey anlatmasını istiyordum. Konuşmaya devam ederse gitmemek için bir nedenim olabilirdi. Aslında gitmeyi de hiç istemiyordum. Onun yanında kalmak istiyordum. Gözlerimin içine baktığını fark ettim. Bende karşılık olarak ona bakmaya başladım. Gözlerine bakarken, gözlerinin içinde kaybolmamak mümkün değildi. Kendimi ne kadar bu durumdan toplamaya çalışsam da bunu başaramıyordum. Bu konuda her zaman yetersiz olmuştum aslında. Bu problemi de bir ara çözmeliydim. Ama gözlerinden anladığım bir şey varsa o da bu konu hakkında anlatacakları bitmişti. "Peki sen beni görmeden önce orada ne yapıyordun?" Bu soruyu ne zaman soracağını merak ediyordum. Sormasını ise istemiyordum. Domuz Kafasında takılmak pek öğrencilere göre bir şey değil sonuçta. Birde karanlık tarafta olmayanlar için de değil. Gözlerinin içine bakarken yalan söyleyemeyeceğimi düşündüm. Gözlerimi kaçırırsam da yalan olduğunu anlayabilirdi. O yüzden gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Omuzlarım aşağıya düştü. Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım. "Ben Domuz Kafasındaydım. Kendimi bazı olaylar için daha iyi hissetmek, unutmak için içiyordum. Pek uygun mekan değil ama en azından tanınmıyorsun." Son cümlem orada bulunma nedenim gibi olmuştu. Harika şimdi ona hesap veriyormuş gibi hissediyordum. "Sonunda kalkmam gerektiğini düşündüm ve oradan çıkıp Hogsmeade'i dolaşmaya başladım. Maalesef o sıra yanımdaki bir şişeyi de kırdım. Ama onu içseydim seni bulamayabilirdim. Sonra üç süpürgenin oralarda bir saniyeliğine sizi gördüm... Ve sonunu biliyorsun zaten buradayız. Benim anlatacaklarım da bu kadar." Bu cevap yeterli mi değil mi bilmiyordum ama başka cevabım yok gibi gözüküyordu. Zaten olay bu kadardı. Konuşacak bir şey bulamıyor gibiydim. Bu hayatımda yaşadığım en kötü durumlardan biriydi. Biz kavga ederken konuşacak daha çok şeyimiz oluyordu. Bunlar genelde hakaret oluyordu ama en azından konuşabiliyorduk. "Evet. Şimdi ne yapmak, ne konuşmak istersin?" Çok ümitsiz göründüğümden emindim. Ama elimden başka bir şey gelmiyordu. Gözlerine bakmayı kesmeliyim diye düşündüm. Yoksa bu olayın sonu benim için iyi bitmeyecekti. Gözlerimi yavaş bir biçimde ona bakmaktan karşıya doğru çevirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyÇarş. Ağus. 08, 2012 11:48 pm

    Utanmazca ona bakıyordum ve o da aynı şekilde karşılık veriyordu. Onun konuşmaya başlamasını beklerken yüzündeki her bir kareyi ezberlercesine inceliyordum. Bir daha böyle karşı karşıya oturup, konuşabilecek miydik bilmediğim için onu zihnime kazımak istiyordum. Zaten öyle değilmiş gibi. En sonunda konuşmaya başladığında ona bakmaya devam ediyordum. "Ben Domuz Kafasındaydım. Kendimi bazı olaylar için daha iyi hissetmek, unutmak için içiyordum. Pek uygun mekan değil ama en azından tanınmıyorsun." Onun da benimle aynı şeyi unutmaya çalıştığını düşünüyordum. Bir yandan da kendimi kandırıyor olabileceğimden korkuyordum. O ise son sözlerinden ötürü biraz rahatsız olmuş gibiydi. Onun bu haline içimden gülümsedim. Bana garip bir şekilde tatlı geliyordu. 'Ah, Katniss! Tam bir aptalsın,' diye aklımdan geçirmeden edemedim. Elliot ile aramızda olan şeyler yeterince garip değilmiş gibi bir de ruh halim sapıtmıştı. "Sonunda kalkmam gerektiğini düşündüm ve oradan çıkıp Hogsmeade'i dolaşmaya başladım. Maalesef o sıra yanımdaki bir şişeyi de kırdım. Ama onu içseydim seni bulamayabilirdim. Sonra üç süpürgenin oralarda bir saniyeliğine sizi gördüm... Ve sonunu biliyorsun zaten buradayız. Benim anlatacaklarım da bu kadar." Eğer beni görmeseydi neler olabileceğini düşünmek, ürpermeme sebep olmuştu. Bunu gerçekten de istemezdim.

    Aramızda garip bir sessizlik oluşurken birbirimize bakmaya devam ediyorduk. Gerçekten de kavga ederken konuşacak daha çok şeyimiz var gibiydi. Aslında bu sessizlik sadece normalde kavga etmemizden kaynaklanmıyordu. Bana kalırsa o öpücükten sonra ikimiz de biraz gerginleşmiştik. Birbirimize nasıl davranacağımızı şaşırmış ve bir daha birbirimizi gördüğümüz zaman bu olay hakkında konuşup konuşmama konusunda kararsız kalmıştık. Ama daha fazla bundan kaçabileceğimizi sanmıyordum. "Evet. Şimdi ne yapmak, ne konuşmak istersin?" Bakışlarını kaçırdığında içimde büyük bir boşluğun oluştuğunu hissetmiştim ve durum sinirlerimi bozuyordu. O bana karşı bir şey hissetmezken benim saçma sapan şeyler hissetmem hiç iyi değildi. Buna bir son vermeliydim. Aynı zamanda ona daha da yakın olmak istiyor oluşum ironikti. En sonunda ben daha engel olamadan sözcükler ağzımdan çıkmıştı. "Beni neden öptün?" Utanç ve şaşkınlıkla gözlerim büyürken onun tekrardan bana bakmaya başlayacağını tahmin etmiştim. O da bu soruyu beklemiyordu. Açıklama ihtiyacı hissederek tekrardan konuştum. "Yani demek istediğim, benim seni öpmemden sonra beni tekrardan öpmeni soruyorum. Sen bana bir ders mi vermek istedin, yoksa..." Ses tonumu elimden geldiğince alaycı bir tona sokmaya çalışmıştım ama pek başarabildiğimi sanmıyordum. Buna ne cevap vereceğini merak ediyordum. Büyük ihtimalle bana ders vermek istediğini ve bir gram bile benden etkilenmediğini söyleyecekti. Ben ise hayal kırıklığı ve öfkeyle orada delirecektim. Tekrardan onun gözlerine bakmanın verdiği huzurla ne kadar yakın durduğumuzu fark etmemiştim. Aramızdaki santimetrelerce boşlukta kıvılcımlar çıktığına yemin edebilirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Ağus. 11, 2012 12:28 am

    Uzun süren rahatsızlık verici bir sessizlik olmuştu aramızda. Birbirimize çok yakın durmamızda bu olaylara katkı sağlıyordu. Rahatsızlık verecek kadar yakın duruyorduk sonuçta. Ama şu an da ondan uzaklaşamaz ya da geri çekilemezdim. "Beni neden öptün?" Keşke sessiz kalmaya devam etseydik diye düşünmüştüm bu soru karşısında. Bunu duyacağımı pek düşünmüyordum. Yüzüm yavaş bir biçimde şaşkın şaşkın ona doğru dönmeye başlamıştı. Ona baktığımda onun da benim gibi olduğunu fark etmiştim. Sanki bu soruyu sormayı hiç beklemiyordu. Sanki isteyerek söylememişti. Ne demeliydim. Beni ilk öpen kişi kendisiydi. Benim ona sormam gerekirdi bu soruyu ama ben cevabını biliyordum. Benden intikam almak istemişti o sıra. "Yani demek istediğim, benim seni öpmemden sonra beni tekrardan öpmeni soruyorum. Sen bana bir ders mi vermek istedin, yoksa..." İlk söylediği şekil yetiyordu zaten. Bir de bu konuyu açıklamasına gerek yoktu. Sonuçta ne demek istediğini anlamıştım. Sesi alaycı konuşmaya çalışır gibiydi ama bunu hiç başaramamıştı. Yüzündeki rahatsızlık yüzüme bakmaya başladığında huzura ermiş gibi duruyordu. Anlaması güç olaylardı bunlar benim için. Ama beni öpmesi zaten bir ders vermek içindi. İntikam almak içindi. Onu tekrar öpmek ona nasıl bir ders verebilirdi ki. Bu sadece onun kazandığını gösterirdi. Aklı her zaman o kadar çok çalışmıyor gibi gözüküyordu. Ona bu konuda ne söyleyebilirdim ki. Eğer ondan etkilenmediğimi söylersem yalan söylemiş olurdum, diğer türlü ise ondan etkilendiğimi söylersem ne olacaktı ki. Söylediğim şeye inanacak mıydı? İnansa bile ya bu durum için benimle dalga geçmeye başlarsa. Buna dayanabileceğimi hiç sanmıyordum. Onun gözlerine bakmak bütün bu telaşı unuttursa bile ne söyleyeceğime karar veremiyordum. Ondan etkilendiğimi hiç mi anlamıyordu gerçekten, yoksa bunu bana inat olsun diye mi yapıyordu. Eskiden bir çok kez yaptığı gibi. Tüm bu düşüncelerin arasından sadece yarım dakika geçmesi de ilginçti. Sanki bir on dakika geçmiş gibi hissediyordum. Derin bir nefes çektim ve ne söyleyeceğimi düşünmenin bir yararı olmayacağına kanaat getirdim. Ne söylemek istersem bunlar konuşurken kendiliğinden sökülecekti zaten. O yüzden lafları zar zor olsa bile konuşmaya başlamıştım. "Ben ben bilmiyorum. O öpücüğünden sonra gerçekten senden etkilendim. Olması imkansız olabilecek şeyler düşündüm sanırım. Senin öpücüğünün sadece benden intikam almak için olduğunu biliyorum. O an olurken bile bunu biliyordum. Ben yine de kendimi tutamadım." Bu lafların ardından kafama vurmak istiyordum. Fazlasıyla utanmış vaziyetteydim. Bunları söylemem gerektiğini biliyordum ama ben bir salak gibi söylüyordum. Bu sözlerden sonra gözlerinin içine bakmaya devam etmem beni tekrar o hayal alemine götürmüştü. Yine kendimi tutamayarak ona doğru yaklaştım ve aramızdaki santimetreleri de kapatmış oldum. Bu duruma tekrar şaşırdığına emindim. Sonunda hiç mesafe kalmayana kadar yaklaştım ve onu öptüm. O kadar uzun bir öpüş değildi ama onun duygularını şimdi daha iyi öğrenmiş olacaktım. O büyük tokadı yemeden önce konuşmaya başladım. "Senden sanırım hoşlanıyorum. Ama ne düşünmem gerektiğini bile bilmiyorum." Bir kaç saniye önce utanmadan onu öpüyordum ama şimdi utanıyordum. Bende büyük bir sorun vardı. Burada da Gossipy'nin adamları varsa hiç şaşırmazdım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Winslet

Katniss Winslet

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 173
Gerçek Adı : Derya

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Ağus. 11, 2012 1:39 am

    Birbirimizin gözlerin içine bakarken sanki saatler geçmiş gibiydi. Aslında bana sonsuzluk gibi gelmişti. Gerçekten derin bakıyordu ve bu benim doğru düzgün düşünmeme engel oluyordu. Tüm bu bakışmanın bir dakikadan az olması ise şaşırtıcıydı. En sonunda konuşmaya başladığında nefesimi saldım. Tuttuğumun farkında bile değildim aslında. Ben... ben bilmiyorum. O öpücüğünden sonra gerçekten senden etkilendim. Olması imkansız olabilecek şeyler düşündüm sanırım. Senin öpücüğünün sadece benden intikam almak için olduğunu biliyorum. O an olurken bile bunu biliyordum. Ben yine de kendimi tutamadım." Sözleri bende şok etkisi yaratmıştı. Duyduklarımı hayal edip etmediğimi merak ettim açıkçası. Belki de tüm bu olanlar sadece bir rüyadan ibaretti. Onun utanmış bakışları ise beni daha çok ona çekiyordu. O öpücüğe intikamla karışık bir merakla başladığımın farkındaydım ama sonrasın da işler değişmişti. Onu gerçekten öpmek istemeye başlamıştım. Tüm bunların belki de Slytherin - Gryffindor düşmanlığına karşı yasak bir aşk oluşundan etkileniyordum. Belki de sadece bana heyecan veren buydu. Ama bunları düşünürken bile saçmaladığımı biliyordum. Beni etkileyen onun o delici bakışlarıydı. Beni etkileyen onun sıcak dudakları ve sinirliyken bile bana tatlı gelen yanıydı. Evet, gerçekten şapşallaşmıştım. Tanrım, sen beni koru! Bunları düşündüğüme inanamıyordum.

    Tüm bu düşüncelerimin şaşkınlığını atlatamadan, Elliot'un aramızdaki mesafeyi kapatıp beni öpmesi bedenim de şok etkisi yaratmıştı. Tanrım, bu çocuk beni ateşe verebilirdi! Bu kısa öpücüğün ardından dudaklarım daha fazlasını isterken Elliot tekrardan konuşmaya başladı. "Senden sanırım hoşlanıyorum. Ama ne düşünmem gerektiğini bile bilmiyorum." Bir şaşkınlık dalgası daha bedenimi sarsarken hala yakın durduğumuzun farkındaydım, hem de her hücremle. Benim ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi merak ediyordu anlaşılan. Açıkçası ben de ne yapacağımı merak ediyordum. Şu an onun gözlerinde ve sözlerinde kaybolmuşken mantıklı bir şeyler söyleyebilir miydim, bilemiyordum. Bu çocuk gerçekten de beni olmadığım birine döndürüyordu ve bu yeni beni hafif sinir bozucu bulsam da hoşuma gitmişti. Kalbimin en son ne zaman böyle hızla çarptığını hatırlamıyordum. Belki de daha önce hiç böyle bir şey hissetmediğim içindi. En sonunda hafifçe gülümsedim. Daha çok yaramaz bir gülümsemeydi bu. "İyi cevap, asi genç. Yoksa seni öldürmek zorunda kalabilirdim." Sözlerimin ardından onu yakasından tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Evet, kaç gündür bu anı bekliyordum. Bir yanım o öpücüğü unutmak isterken, diğer yanım tekrardan bunu deneyimlemek istiyordu. Dudaklarım aralanırken boğazımdan hafif bir iniltinin kaçmasına engel olamadım. Ondan bu kadar çok hoşlanıyor ve onu böyle arzuluyor olmam doğru muydu? Açıkçası şu an neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünemeyecek kadar meşguldüm.

    Ellerimi ensesinde birleştirip, bir elimi saçlarına dolarken onun ellerinin de yüzümde ve saçımda gezindiğini hissedebiliyordum. Gossipy bu sefer de bizi yazarsa şaşırmayacaktım. Aslında umurumda da değildi. Yavaşça geriye çekilirken alnım hala alnına yaslıydı. Bu yakınlık garip bir şekilde iyi hissettiriyordu. Kendimi onun yanında güvende hissetmeye başlamıştım. Büyük aşklar nefretle başlar diyen kişi kimse doğruyu söylemiş. Aşktan bahsetmek için belki de çok erkendi ama söz yine de doğruydu. "Ben de senden hoşlanıyorum, sanırım. Öyle olmasa kalbim böylesine hızlı çarpmazdı herhalde." Yaramazca gülümserken gözlerini içine bakıyordum. Bundan sonra ne olacağını bilmiyordum açıkçası. Herkesin önünde birlikteliğimizi inkar etmemecesine dolanacak mıydık? Yoksa bunu gizli bir şekilde mi yürütecektik? Onun benden hoşlandığını bildiğim sürece gerisi benim için önemli değildi. Yanımda olduğu sürece her şeye vardım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Çakırkeyif Empty
MesajKonu: Geri: Çakırkeyif   Çakırkeyif EmptyC.tesi Ağus. 11, 2012 9:01 pm

    Çok şaşırmış görünüyordu. Şu an aynı durumda olduğuma kesinlikle emindim. Ben bağırmasını çağırmasını beklerken o hafif bir biçimde gülüyordu. Bu gülümsemesi hoşuma gitmişti. Zaten önceden nefret ettiğim bu kızın bu sıralar her hareketi hoşuma gidiyordu. Kötü bir şeyler söylemeyecek gibi hissettiriyordu. "İyi cevap, asi genç. Yoksa seni öldürmek zorunda kalabilirdim." Asi genç lakap olarak çok kötü duruyordu. O söylerken bile. Eğer bu lafı o değilde başka biri söylemiş olsaydı onu şimdiye öldürürdüm. Ve onunda beni öldüreceğine kesinlikle inanıyordum. Sözleri biter bitmez beni yakalarımdan tutup kendine çekmesi bir anda olmuştu, şaşırmaya fırsat kalmadan dudaklarımız birbirleriyle buluşmuştu. Bu deminkinden daha iyi bir öpücüktü. Bu olayın olmasını ne kadar çok istediğimi öpüşürken anlamıştım ve kesinlikle çok istiyormuşum. Sanki dünyada sadece ikimiz kalmışız gibi hissettiriyordu bu olay çok güzeldi. Bir elini ensemde diğerini de saçlarımda hissedebiliyordum. Bende otomatik olarak ellerimi saçlarına ve ensesine götürmüştüm. Şu an ne yaptığımı bilemeyecek haldeydim sadece onun yaptıklarını takip ediyordum. Ne kadar sadece ikimiz kalmış gibi hissetsem de etrafta diğer insanlar da olabilirdi. Ama şu an bizi bu halde görmeleri bile umurumda olmazdı ve sorun etmezdim. Ben her ne kadar devam etmesini istesem bile o geriye çekilmişti ama hala alnım alnına yaslıydı. "Ben de senden hoşlanıyorum, sanırım. Öyle olmasa kalbim böylesine hızlı çarpmazdı herhalde." Bu cümle çok iyi gelmişti. En azından duygularımız aynıydı. Emin değildik. Ya da söylediği şeyden ben öyle anlamıştım. Suratında yine aynı gülümseme vardı ve gözlerimin içine bakıyordu. Nefes alıp verebilmem sonunda düzeldiğinde ona daha iyi bakmaya başlamıştım. Bende gülmeye başladım ve gözlerinin içine baktım. Her ne kadar düşünmek istemesem de etrafta cevaplanmamış bir soru daha vardı. "Peki ya okul ne olacak? Okulda nasıl davranacağız? Ben seni orada kaybetmek istemiyorum." En ufak bir şüphe yoktu konuşmamda. Onunda ne istediği önemliydi ama ben istediğim şeyi söylemiştim. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup tekrar başımı geri çektim. "Zaten nerdeyse okuldaki herkes bu durumu biliyor. Eğer saklamazsak pek sorun olacağını sanmıyorum." Gossipy belki hayatı boyunca tek bir işe yaramış olabilirdi o haberi yayınlayarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Çakırkeyif

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-