AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4
YazarMesaj
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyPerş. Eyl. 06, 2012 4:46 pm

    Ronan'la küçük bir danstan sonra, gözlerimi Rox'a odaklamış ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Tabii ki, esi sevgilisinin acısı daha bitmeden, -ki uzun bir süre sevgilisiz kalmasına şaşıyordum-yeni birilerine bulaıyordu. Ah, Rox hiçbir zaman değişmeyecekti! Yanında aptal bakışlarla duran çocuğu tam olarak tanıyamamıştım fakat umursamıyordum açıkçası. Ronan'ın elinden kurtuldum ve elime kaymak birasının en büyük bardağını sıkıştırdım. Dans ediyormuş havası vererek Roxanne'nin bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladım. İkisinin de gözleri birbirine odaklanmıştı, bu iyiydi. Sinsi gülümsememi yüzümde yaygınlaştırıp ilk defa isteyerek ve bilerek yapacağım sakarlık için kendimi hazırladım. Roxanne'nin beni farkedemeyeceği bir açıdan kaymak birasını üstüne boşalttım ve yanında duran çocuğun üstüne yüklenerek ayapa kalktım. "Ah, pardon.." Bir müddet duraksadım ve Rox'a hiçbir sıfatı yakıştıramadığımı farkedip, "... sıfatsız." Dediğim cümleye ben bile surat buruşturmuştum. Evet, saçmalayan Mel'e merhaba denme zamanı gelmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1678
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyCuma Eyl. 07, 2012 12:57 am

Klasik tavlama cümlelerinden birini bekledim. Etkileyici bir bakış. Bir espri. Bunun yerine Daniel karşısına Albus Dumbledore çıkmış gibi tuhaf gözlerle beni süzüyordu. Birazdan gerçek olup olmadığımı anlamak için bana vurmasından korktum. "Roxanne Delacroix?" Söylediklerini anlamdıramayarak kaşlarımı kaldırdım, biramdan kocaman bir yudum aldım ve sol elimi belime koydum. "Y—ani sen o değilsin, değil mi? Ya kusura bakma, ben sadece inanamadım şu an. İsmimi biliyorsun, bana yardım etmek için buradasın. Öldürecek misin, boğazlayacak mısın ya da şey bilirsin." Tepki bile veremeden Daniel dudaklarını araladığında panikler gibi oldum. Ah, hayır, bu vasatında altındaki konuşmaya devam mı edecekti? "Gözlerimin içine bakıp, bu dansı bana lütfedecek misin?" Hı? Yüzünden kendisininde söylediklerine şaşırdığını anlayabiliyordum. Daha önce kendini beğenmiş bir sürü şapşalla karşı karşıya kalmıştım; Brian, Julius en büyük örneklerdi. Ama böylesini görmemiştim. Varlığım ona inanılmaz gibi geliyordu sanki, aslında bu hoşuma gitmişti. "Şey, aslında dur dur dans etmeyebiliriz, şaka yaptım." O panikle son teklifinden vazgeçerken önce ağzım şaşkınlıkla açıldı, ben bile bir an hakaret edeceğimi sandıktan sonra kahkahalara boğuldum. Resmen karnımı tutarak kahkahalar atıyordum. Uzun zamandır bu kadar eğlendiğim olmamıştı herhalde. Kaymak birasının son bir kez damağımda yumuşak bir his bırakmasına izin verip Daniel'in birasını da kaptım ve ikisini yanımızdan seri bir şekilde geçen zombilerden birine verdim. Aslında fırlattım denilebilirdi ama zombinin bir başı olmadığından kızıp kızmadığını bile anlayamamıştım. Artık ikimizin de elleri boş olduğuna göre, istediğimi yapabilirdim. Zaten grup slow bir şarkıya başlamıştı. Daniel'a bir adımda yaklaştım ve ellerimi omuzlarına koydum. Tam olarak istediği gibi, gözlerim gözlerindeyken ona bir dans lütfetmeyi düşünüyordum. Ta ki yakamdan içeriye soğuk bir sıvının süzüldüğünü hissedene kadar. Daniel'da paldır küldür benden uzaklaşmıştı. Neyseki deri olduğu için bira kostümümün üstünden akıp gitmişti ama yakamdan içeriye girenler konusunda öfkeliydim. Üstelik bu sakar kişiliğin Daniel'a yapışıp kalmak istiyormuşçasına tutunarak kalktığını, yüzünü gördüğümde daha çok sinirlendim. "Ah, pardon.." Dişlerim gıcırdamaya başlamıştı bile. "... sıfatsız." Alnında birer boynuz çıkarmak istedim. Tüm dişlerini dökmek istedim. Saçlarını büyüyle bir palyaço saçına dönüştürmek istedim. Sonra gözlerim Daniel'ın şaşkın gözlerine kaydı. Benim yanımda ne kadar da masum kalıyordu. Çekingenliği, nefret dolu olmayışı ile en azından. Derin bir nefes aldım ve kostümün üzerinde kalan son bir kaç damlayı elimle savuşturdum. "Her neyse, olur böyle şeyler. Partinin tadını çıkar Mels."Melanié inme inmiş gibi görünerek bana bakarken ben gülümsüyordum. Daniel beni daha iyi bir insan yapabilirdi belki, kim bilir? Ah hayır. O kadar da değil. Şimdi ya da sonra bunun intikamını alacaktım çünkü kızın yüz ifadesinden bunu kasıtlı olarak yaptığı açıkça okunabiliyordu. Şimdilik o yokmuş gibi Daniel'a döndüm ve tekrar ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Gözlerim yine gözlerindeydi, Melanié'nin bizi ne olduğunu anlamayarak izlediğinden emindim. "Dans bana uyar." Geçte olsa cevabımı vermiştim. Nasıl şimdiye kadar uzak kaldığımı anlayamadığım güzel yüzüne bakarken gülümsüyordum. "Seni öldürmek ya da boğazlamak gibi bir niyetim yok, aslında. Tabi sen istemiyorsan." Muzırca güldüm ve yüzümü onunkine biraz daha yaklaştırdım. Sadece rengarenk ışıkların altında daha iyi görebilmek için canım! "Dans etmemiz için senin de biraz hareket etmen gerekiyor, bilirsin, ellerini belime koyabilirsin..." Hala iki yanında duran ellerini tutup belime yerleştirdikten sonra ellerim bu kez boynuna dolandı. Hayli şaşkın görünüyordu Daniel ve bu beni eğlendiriyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Daniel Aldous Raven
VII. Sınıf
VII. Sınıf


Mesaj Sayısı : 84
Gerçek Adı : Ömer
Yaş : 30

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyCuma Eyl. 07, 2012 3:53 am

Ah, Roxanne. Kalbim henüz buna hazır değildi. Gözleri uçsuz bucaksız deniz gibiydi, ne sonu vardı ne dibi. Boğulmak ister miydim o gözlerde, o gözlerin içinde kaybolmak ister miydim ? Ya da bir anda o gözlerin sahibi olmak ? Henüz hazır değildim. Roxanne hırçın ve tuttuğunu koparan bir tipti. Bense pasif ve korkağın teki. Nerede ne yapabileceğimi bilmeden hayaller kuran basit bir herif. Roxanne, ne kadar da güzel bakıyordu. Onun o bakışlarının içinde başka bir şey vardı. Ash de, diğer kızlarda olmayan bir şey: bir arayış. Cidden ben miydim o, aradığı, her şeyin sonunda bulacağı kişi ben miydim ? Bugün aslında birçok şaşkınlık içeren olay olmuştu kendi adıma. Fakat, bu olayları şu an o gözlere bakarken unutabiliyordum. Nedenini bilmediğim bir hisle, onu arzuluyor, ondan hoşlanıyor ve sadece gönlümü ona adamak istiyordum. Belkide beni en çabuk kırabilecek birine; fakat bir o kadarda kıramayacağını düşündüğüm birine. Aynı şaşkınlık ve heyecanla Roxanne’ye bakarken avuçlarımın arasından kaymakbiramı alıvermişti. Onları aldığım yaratıklara doğru fırlatırken, bir anda üzerime doğru gelmişti. Müzik, ortam, gözgöze gelmek; zaman bizim için atıyordu adeta. Omuzlarıma doğru gelen ellerden sonra, şaşkın bakışımı hafiftende olsa bir gevşeme almıştı. İnanamıyordum lan, Roxanne Delacroix bana kur yapıyordu! Göz bebekleriyle beni büyülerken o büyülü anı her filmin ortasında bozan kötü karakter gibi bozmuştu birisi. Bir anda kolları benden çekilmiş, üzerime daha büyük bir yük binmişti. Gözlerimi üzerime doğru bodoslama gelen kız dengemi kaybettirmiş, biraz sendelemiştim. Dediğim gibi her film ve kurguda olanlar bizede uğramıştı işte. Ah, kader neden hep benim peşimden böyle şeyleri süreklersin ki ? Roxanne kibar ve anlayışlı bir şekilde onun üzerine doğru kasten kaymakbirası döküp, o anı bozan kızı affetsede; ben affedebilir miyim ? Hayatımda ilk defa karşımda hayal edemeyeceğim bir kızı görüyorum. Bana bakıyor, bana ilgi göstermek istiyor. Şaşkın bakışlarımı kızın üzerinden, Roxanne’ye çevirmiştim. Hafiften bir kaymakbirası kokusu gelsede burnuma, şu an domuz pisliğinin içinde yüzmeye bile razıydım. Elleri tekrar omuzlarımda buluşmuş, gözleri aynı şehvetle gözlerimle çakışmıştı. Şaşkın bakışlarımı gülümseten, iyimser bir tavır takındığım o cevap gelmişti: “ Dans bana uyar.” Dünyanın en mutlu erkeği rolünü şu anda oynuyordum. Bana gülen bu yüzlere, nasıl gülmezdim, nasıl karşılık vermezdim. “Seni öldürmek ya da boğazlamak gibi bir niyetim yok, aslında. Tabi sen istemiyorsan. “ diye eklemişti sonunada. Ah, efendim nasıl istememezlik yapabilirdim. Belki bir kızla hayatımda ilk defa dans edecektim; ama bu dansın sahibesi benim için erişilmez, en uçtaki kişi olacaktı. Bana doğru yaklaşan yüzü, sanki yüreğimde yanan bir ateşi söndürüp yeni bir ateş yakmaya başlamıştı. Bu yeni ateş eskisinden daha gür ve hiç bitmeyecek gibi yanıyordu; biliyordum, o artık benim kaderimi ele geçirekti. “Dans etmemiz için senin de biraz hareket etmen gerekiyor, bilirsin, ellerini belime koyabilirsin... “ Roxanne’nin bu sözlerine karşılık veremeyişimde işin arta kalan yanıydı. Ne kadarda şapşalım! Ellerimi onun o seksi bellerine koyarken hissettiğim tek şey, yeni bir sevgi hatta yeni bir aşktı!

Gözlerime bakan gözlerine bakıyor, beceremesemde ayaklarımı onunkiyle orantılı bir şekilde yürütüyordum. İlk defa bu kadar yakındık ve ilk defa bir kızın beline bu denli bir duyguyla elimi atıyordum. Etrafın bakışları üzerimizde olabilirdi; hatta düşmanlarımız bile olabilirdi. Fakat şu anı yaşadığım bir kız için dünyaları değiştirirdim. Evet, ben şapşal, korkak ve bir o kadar salak olan ben! İçimdeki cevheri, o potansiyeli bugün burada yansıtabilirdim. Roxanne’nin kulaklarına doğru mutlulukla fısıldadım: “Ben öldüm, cennetteyim ve sen de benim hurimsin değil mi ? “ O harikulade kokusunu içime çekerek ekledim: “Cennetin bu kadar güzel olacağını bilseydim, doğduğum gün ölmeyi tercih ederdim. “ Başımı geriye doğru çekerek, hareketlenen müziğe göre tarzımı değiştirmeye başlamıştım. Ayaklarım daha hızlı hareket ediyor, gözlerim halen gözlerine takılıyor ve ellerim bu sefer onun boynuna dolanıyordu. Fazla mı kaçırmıştım acaba ? Roxanne Delacroix ile bu kadar yakınlaşmanın bir bedeli olacak mıydı ? Peh, kimse beni engelleyemezdi, hiç kimse. Ah, hadi ama Delacroix son olarak bir umutlanma sebebi verde tam olsun. Gördüğün gibi kulun olabilecek biriyim! Düşüncelerim bunlarken o bana bakan gülen gözlerin aklımdan ne geçeceğini bileceğine emindim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Phoenix
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Melanie Phoenix

RP Yaşı : on beş.
Mesaj Sayısı : 4455
Gerçek Adı : dilara.
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyCuma Eyl. 07, 2012 3:23 pm

    Roxanne'nin verdiği cevap beni duygulandırmıştı(!) Ney yani, bana sataşmamış ve bana 'Mels' diye mi hitap etmişti? Kısa süreli girdiğim şoktan kurtulmamı sağlayan, Ronan'ın belime sarılmış kollarıydı. Fakat şuan ona odaklanamıyordum, gözlerimi Roxanne'ye dikmiştim. Bu kızın ne gibi planları vardı? Ronan'a işaret parmağımla 'bir saniye' dedim ve Roxanne'nin kur yapan gözlerine dik dik bakmaya başladım. Ayrıca, koskoca Delacroix -bunu ben mi dedim, şimdi?- bir erkeğe kur mu yapıyordu? Ah, artık Merlin'in sarkık donu bile bu durumda çaresizdi. Bu geçirdiğim bilmem kaçıncı şaşkınlık olabilirdi, Roxanne dans ediyordu! Şuan magazin dergilerinin editörleri burada olsalardı, -kim bilir belki de buradadırlar- bomba haber çıkacaktı. Kollarımı önümde kenetledim ve Roxanne'yi süzmeye başladım. Yoksa, bana bir şey yapmadığı için mi bu haldeydim? Ne yani, büyücülerin de düşmanlara ihtiyacı vardı! Öyle değil mi? Dansın ortasında birbirlerine 'romantik' bir şekilde bakan çifti daha fazla izleyemeyecektim. Etrafıma bakıp, neler yapabileceğimi araştırmaya başladım. Aslında, Roxanne çoğu şeyden tiksinmeyen biriydi. Fakat aniden ve üstten gelen küçük arkadaşlara dayanabileceğini sanmıyordum. Asamı elime aldım ve alacağım hiçbir cezayı umursamayarak -sonuçta eğleniyordum- romantik danslarına küçük, sevimli(!) böcek arkadaşlarımı tepeden yolladım. Ronan'ın beni izleyen şaşkın gözlerine döndüm ve "Ah, o da ne!? Bu böceklerin slayaları çok uzunmuş, bunu gözden kaçırmış olmalıyım!" dedim. Benim ne kadar masum olduğumu bildiği gibi, ne kadar cadı olduğumu da biliyordu. Asamı geri oktum ve Roxanne'nin salyalar altında kalmış vücudunu seyretmeye başladım. Profesör Celia'nın burada olanları görmemesini diliyordum. Ne diyecektim, 'Ah, profesör, sadece, eğleniyordum!' mu? Ha, ayrıca, böceklerin salyası mı olurdu? Hangi büyüyü karıştırdım ben yine!?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://melaniephoenix.tumblr.com/
Annabel Poulin

Annabel Poulin

RP Yaşı : Sayamayacağı kadar çok.
Mesaj Sayısı : 150
Gerçek Adı : Sanem

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyCuma Eyl. 07, 2012 10:36 pm

Yüzüm, takım elbisem kaymakbirasıyla ıslanmıştı. Şaşırmamıştım, bunu bekliyordum zaten. Hiçbir tepki vermeden öylece durdum. Cia, gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Birkaç saniye öylece durduktan sonra "Özür dilerim, özür dilerim! Böyle yapmak istememiştim. Ah! Her şeyi mahvettim," dedi. Tam önemli olmadığını söyleyecektim ki kolumdan tutup ortak salondan dışarı çıkardı beni. Bir koridora geldik ve "Aklapakla." diye mırıldandı asasını yüzüme doğrultup. Büyüyle beraber yüzümdeki makyajın da kaybolduğunu hissettim. Şapkayı içerde düşürmüş olmalıydım. Şuan tam bir Sh'eils erkeğiydim. Takım elbise, düzgün saçlar ve çarpık bir gülümseme.. İyi göründüğümü biliyordum ancak şuan konu bu değildi. Cia, dudağını ısırdı ve konuşmaya başladı: "Özür dilerim," Öylece yüzüne baktım, sözlerinin geri kalanını merak ediyorum. "O tokat için özür dilerim... Seni bu kadar süründürdüğüm için de özür dilerim. Ama beni de anla. Beni tekrar bırakacağın için korkuyordum. Her neyse. Ben," dedi ve durdu. Huzursuzca kıpırdandı ve yanakları hafiften kızarmaya başladı. "Seni seviyorum." Kekeleyerek kurduğu bu cümle, her şeyi düzeltmişti işte. Yüzümdeki gülümseme daha belirgin bir hale gelmişti. Bu iki kelimeyi ne zamandır duymak istiyordum, çabalıyordum bunun için; Cia'mı geri kazanmak için. Çünkü ona aşıktım ve bu hiçbir şekilde inkar edilemez bir gerçekti. Hayatımdaki en gerçek şeylerden biriydi. Yüzünü nazikçe iki elimin arasına aldım ve hafif kaldırarak bana bakmasını sağladım. "Anastacia Bouviér, sana aşığım ve bunu hiçbir şey, hiç kimse değiştiremez," dedim ve sıcacık dudaklarını dudaklarımda hissettim. Evet, bir mutluluk kaplamıştı içimi. Sonunda Cia benimdi; hayatımın bütünü olan, hayatıma anlam katan kadın artık bana aitti. Birkaç dakika sonra yavaşça geri çekildim, dudaklarım çok hafif yukarı kıvrılmıştı; belki belli olmuyordu bile. "Cia, mon amour; seninle olmak istiyorum, seninle yaşlanmak.. Ve bunu resmileştirmek için sormam gereken bir soru var," dedim ve duraksadım. Gözlerimin parladığını hissediyordum. "Sevgilim olur musun?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anastacia Bouviér
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Anastacia Bouviér

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 2885
Gerçek Adı : Bilgö&Dilorağ&Örümcek.
Yaş : 26

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyCuma Eyl. 07, 2012 11:53 pm

Ben zorla, neredeyse utanarak o iki kelimeyi söyledikten sonra iki el hafifçe yanaklarımın üzerine kapandı ve başımı kendine çevirdi. Korkarak, titreyen bakışlarımı Dave'inkilere yönelttim. Hayatımda hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim kendimi. Güçsüz ama bir o kadar da mutlu. İçimde garip, belki de ifade edemediğim bir huzur vardı. "Anastacia Bouviér, sana aşığım ve bunu hiçbir şey, hiç kimse değiştiremez," dedi Dave sıcak, pürüzsüz bir ses tonuyla. Ona doğru eriyip gidecektim sanki. Birkaç saniye sonra dudakları dudaklarıma kapandı. Kendime, bu sıcacık hissin keyfini çıkarma iznini verdim. Hiçbir kelimeyle anlatılamayacak bir histi bu. Kalbimi başkasına emanet etmenin hüznü vardı içimde. Ama çoktan kaptırdığımın farkındaydım bir yandan da. Benden yavaşça uzaklaşırken soğuk bir his dudaklarımı yaladı. Çok hafifçe yukarı kıvrılan dudaklarına takılan bakışlarımı tekrar gözlerine kaydırdım. Sıcacık, erimiş çikolata rengindeki gözlerine. "Cia, mon amour; seninle olmak istiyorum, seninle yaşlanmak.. Ve bunu resmileştirmek için sormam gereken bir soru var," Dave duraksadığında kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Eğer kolları bedenimi sıkıca sarmamış olsaydı şimdiye yerle buluşmuştum bile. "Sevgilim olur musun?" İçime titreyen bir nefes çektim. Başım dönmeye başlamıştı. Etkilendiğimden mi, yoksa bende bir sorun olduğundan mı, bilmiyordum. Gözlerimi kapadım ve alnımı Dave'in omzuna yasladım bir süre. Benimkiyle eş zamanlı, deli gibi atan kalbinin sesini duyabiliyordum. Tanıdık kokusunu içime çektim ve sulanmaya başlayan gözlerimi açıp ona baktım. "Evet..." diye fısıldayabildim sadece. Söylemek istediğim, ona anlatacağım bir sürü şey vardı ama bir türlü konuşamıyordum. Parmaklarımı ensesindeki saçlara doladım ve onu hafifçe kendime çektim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Carlevaro

Clara Carlevaro

RP Yaşı : 18
Mesaj Sayısı : 1791
Gerçek Adı : Selis
Yaş : 26

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyPaz Eyl. 09, 2012 12:42 pm

"Sizinle istediğiniz kadar ilgilenebilirim." Mars'ın bu sözleri üzerine şaşkınlıkla kalakaldığım birkaç saniyenin ardından, genç adamın yanaklarımı sıkmaya başlamasıyla kendime geldim. Birkaç dakika boyunca kahkahalarda güldükten sonra arkamıza yaslandık ve içkilerimizin içmeye devam ettik. Bu balo belki de katıldığım en eğlenceli balolardan biriydi. Elbette Targaryen ailesinin şatafatlı kostümlü baloları ya da yüzlerce kişilik yemekleri kadar abartılı degildi, ancak bana kalırsa bu balo ailemin düzenlediği diğer tüm balolardan daha harikaydı. Belki de bu kadar beğenmemi sağlayan şey de buydu, sade ama eğlenceli bir ortam olması. Etrafıma sırıtarak bakmaya devam ettim, ardından içkimin bitmiş olduğunu fark ederek Mars'a döndüm. Göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedim ve içki bardağımı oturduğum koltuğun yanına bir yerlere bıraktım. Bu gecelik bu kadar içki yeterdi. Derin bir nefes aldım ve "Teşekkür ederim, yeminli savaşçım. Bu geceki her şey için," diye fısıldadım genç adama hafifçe yaklaştıktan sonra. Tanrım, çok fena sarhoş olmuştum ve ertesi gün beni çok feci bir bas ağrısının beklediğini biliyordum. Ama yine de umurumda değildi, öyle çok eğleniyordum ki! Ayrıca Slytherinli olsa bile harika bir dost edinmiştim. Cadılar Bayramı'nın bu kadar harika geçeceğini tahmin etmemiştim doğrusu, üstelik gece daha yeni başlamış sayılırdı; Hogwarts'da sürprizsiz geçmeyen bir eğlence daha hatırlayamıyordum. Kendi kendime gülümsedim ve bol heyecana kendimi hazırladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Felix Felicis

Felix Felicis

Mesaj Sayısı : 349
Gerçek Adı : Bilgö&Dilorağ&Örümcek.

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyPaz Eyl. 09, 2012 1:04 pm

Gecenin sonuna doğru son kaymak biralarımızı içmiş, yine kahkahalarla geçen bir konuşmayı bitirmiştik. Gryffindor'dan bir arkadaş, belki de bir dost edinmek benim için komikti. Özellikle de bu dost bir kızsa, hatta Aleksandra Targaryen'se. Ama nedense kendi binamdan sahip olduğum arkadaşlarımdan daha iyi anlaşıyordum Aleks'le. Belki de Seçmen Şapka bir yerlerde hata yapmıştı. Ya da benliğime umursamazlık bu kadar yerleşmiş olmasaydı belki de Slytherin'e seçilmezdim. Her şeye rağmen, bunu da pek umursadığım söylenemezdi.
Yüzümde bir gülümsemeyle Aleks'i izlerken o elindeki boş kaymak birası kadehini masaya bıraktı ve bana dönüp fısıldadı. "Teşekkür ederim, yeminli savaşçım. Bu geceki her şey için," dedi bana yaklaştıktan sonra. Nefesindeki tatlı kaymak birası kokusunu alabiliyordum. Muhtemelen çoktan sarhoş olmuştu. Bir kahkahayı bastırdım ve dudaklarına minicik, dostane bir öpücük kondurdum. Temastan daha ileri bir şey değildi. "Benim için bir zevkti, Tanrıçam." Ondan uzaklaştım ve yüzümde kocaman bir gülümsemeyle baktım. Bugün o kadar çok gülmüştük ki yarın yanaklarım ağrıyacaktı. Alışık olduğum bir şey değildi sonuçta. Aleks de üzerindeki şaşkın havayı attıktan sonra küçük bir kahkaha atıp omzuma gevşek bir yumruk attı. Bu gece planladığımdan daha fazla eğlendiğim bir gerçekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edgard Davin
Iron Mask Solisti
Iron Mask Solisti
Edgard Davin

RP Yaşı : 25
Mesaj Sayısı : 544
Gerçek Adı : Kurt
Yaş : 29

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 Empty
MesajKonu: Geri: 2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu   2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu - Sayfa 4 EmptyPtsi Eyl. 10, 2012 6:37 pm

Gece ilerliyordu. Iron Mask olarak hayranlarımızı yarı yolda bırakmamak için elimizden geleni yapıyorduk. Bu gece de Hogwarts'ta olma nedenim hayran mektupları arasında gördüğümüz o içten ve sıcak yazıydı. Okulundaki baloda eşi olmadığını söyleyip gidemeyeceğini ve benimle gitmenin en büyük hayali olduğunu anlatan yazı. Aramızda konuşmuştuk ve bugün de o yüzden buradaydım. Okul müdürü geleceğimi biliyordu ve baloyu kazananı benim bildirmemi istemişti. Gecenin yarısında Kathleen isimli kızın yanına gitmiş ve onunla birkaç saat konuşmuştum. Sabaha karşı ise balo salonuna girmiştim. Öğrencilerin arasından geçip sahneye çıktım. Beni görenler sessizliğe gömüldü. Sonuç olarak kısa süre sonra tüm salon susmuştu. Gülümsedim ve konuşmaya başladım. "Harika bir balo. Bugün buraya gelmemin nedeni en büyük hayalinin bu baloya benimle gelmek olduğunu söyleyen Kathleen Hart. Iron Mask grubunun kalanı burada olmasa da onlarda hepinize sevgilerini yolluyorlar. Tüm hayranlarımıza bizi hiç bir zaman yalnız bırakmadıkları için teşekkürler. Şimdi balonun kralı ve kraliçesini takdim etmem gerekiyor." Cebimi karıştırıp bir kağıt çıkardım. "Kral Daniel Aldous Raven ve kraliçe Roxanne Delacroix. Kendilerini tebrik ediyorum." Sahneye gelen gençlerin başlarına taçlarını yerleştirdim. "Gitmeden önce söylemek istediğim son birşey var. Iron Mask kısa bir ara vermişti fakat geri döndük. Yakında konserlerimiz var ve sizleri orada görmekten büyük mutluluk duyacağız. İyi eğlenceler Hogwarts." Çığlıklar ve alkışlar arasında el salladım ve sahneden indim. Kathleen ile vedalaştıktan sonra Iron Mask evine dönmek için yola koyuldum.



Balo Bitmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

2006 Yılı Cadılar Bayramı Balosu

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
4 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4

 Similar topics

-
» 2006-2007 Yılı Açılış Şöleni
» 2006 Yılı Noel Balosu
» 2007 Yılı Noel Balosu
» 2005-2006 Yılı Ödülleri
» 2006-2007 Yılı Ödülleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: hogwarts cadılık ve büyücülük okulu :: Büyük Salon-