AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 İki Katil Bir Şirkete Sığmaz

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Diamontina Dixon

Diamontina Dixon

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 281
Gerçek Adı : Bir diamontina var, benden içeri.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyPaz Eyl. 09, 2012 7:44 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Damien Dixon & Diamontina Dixon
Sene: 1995.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diamontina Dixon

Diamontina Dixon

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 281
Gerçek Adı : Bir diamontina var, benden içeri.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyPaz Eyl. 09, 2012 7:47 pm

"Merak etmeyin, çok iyi anladım. İyi günler." Telefonu kapattıktan sonra derin bir iç çekerek gözlerimi devirdim. İşverenin basit bir öldürme işi için bu kadar pimpirikli davranması gerekmezdi. Özellikle de iş için kiraladığı katil bensem. Elimdeki telefonu masanın üzerine koydum ve bacağımdaki kemere gelişmiş bir silah yerleştirerek dolabımdan önceden bu iş için almış olduğum siyah elbiseyi çıkardım. Bu elbise, öldüreceğim adamın şirketine sızmak için oynayacağım rolün bir parçasıydı. Üzerinde tek bir kırışık bile bulunmayan elbiseyi dikkatlice giydim ve ardından aynanın karşısına geçtim. Çok hafif bir makyajla süsledim yüzümü. Saçım zaten hazır olduğundan, onun için fazla uğraşmama gerek kalmamıştı. Yine siyah ve sade bir çantayı omzuma asıp sekreter görüntümü desteklemesi için elime bir kağıt tomarı aldığımda artık rolümü oynamaya hazırdım. Masanın üzerindeki telefonu ve başka bir silahı çantama attıktan sonra ayağımdaki botlarımı görüntüme uyan topuklu ayakkabılarla değiştirerek çıktım kaldığım otel odasından. Otelin önünden çevirdiğim bir taksiye bindim ona şirketin adresini verdim. Taksi şirkete doğru yol alırken çantamdan cüzdanımı çıkardım ve bir kez daha baktım öldürmem gereken adamın fotoğrafına. Aslında adamın görüntüsünü beynime kazımıştım zaten, ama yine de bir karışıklık çıkmasını istemiyordum.

Kısa süren bir yolculuktan sonra şirkete ulaşmıştık. Taksiciye ücreti ödedikten sonra arabadan indim ve elimdeki kağıt tomarını düzeltip şirketin içine doğru yürümeye başladım. Şirket gerçekten büyük olduğu ve içinde birçok çalışan barındırdığı için şanslıydım. Bunun anlamı şirket çalışanlarının arasına normalden daha kolay bir şekilde sızabileceğim anlamına geliyordu. Şirketin kapısından içeri girdiğimde yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim ve tamamen rolüme odaklandım. Ritmik adımlarla asansöre ilerlerken dikkat çekmemeye çalışıyordum. Sonunda asansöre ulaştığımda düğmeye bastım ve fazla beklememe gerek kalmadan gelen asansörden içeri girdim. Asansördeki adama tam bakmadan başımla hafifçe selam verdim ve asansörün düğmelerine hemencecik bir göz attım. Fakat gideceğim katın düğmesine zaten basılı olduğundan bakışlarımı yere sabitledim ve asansörün gideceğim kata çıkmasını bekledim.


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyPtsi Eyl. 10, 2012 2:43 am

Bir isim. Ernesto. Ernesto Jago. Otuz sekiz yaşında bir adam. İki küçük ikiz kızı var. Ines ve Inez. İsimler konusunda yaratıcılığını sorguladığım bir adam. Karısı üç yıl önce ölmüş. Sarita Jago. Yirmi yıl önce evlenmişler. Ernesto Bombay marka cin içmekten hoşlanıyordu. Bugün ölü bir adam olacağından geçmiş zamandı onun için herşey. Çalıştığı binayı ve küçük evini de biliyordum. Köpeği Tabora'nın bile kaçta beslendiğini öğrenmiştim. Odasını görebilecek bir şekilde iş yerinin karşısındaki binanın çatısına yerleşmiştim ama bir türlü istediğim açıyı alamıyordum. Eğer nokta atışı yapamazsam ve hedef tahminimden daha uzun süre hayatta kalırsa durum tehlikeli bir hal alabilirdi. Bunun üzerine eşyalarımı topladım ve üzerimi değiştirdim. Giysilerimi çıkartıp yerine gri bir takım elbise giydim. Gözüme de bir gözlük aldım. Elimde sıradan bir çanta vardı. Dürbünlü tüfek ve yan eşyalarından oluşan çantayı bir yere sakladım ve şirketten içeri girdim. Belimdeki silaha güvenmiyordum pek. Onun yerine basit bir boyun kırma hareketi daha çok işimi görürdü.

Şirketten içeri girdiğimde fazla kimsenin olmadığını gördüm. Geç kalmışım gibi göstererek hızlıca içeri girdim. Asansöre binip sekizinci kata bastım. Kapılar kapanacağı sırada bir kadın bindi. Birbirimizi kısa bir şekilde selamladık. Asansörün arkasına sırtımı yasladım ve kadını süzdüm. Kızıl saçları ve ince vücut yapısı buralarda harcandığını gösteriyordu. Onun gibi güzel kadınların başka işleri olmalıydı. Parfüm kokusu asansörü doldurmuştu. İstediğim kata çıkana kadar kimse de binmedi. Beni o kadının güzel kokusuyla yalnız bıraktılar. Önce kadının inmesine izin verdim. Farklı yönlere gittiğimizi görünce şansıma küsüp hızlandım. Aradığım adamın odasını bulmak kolay olmuştu. Sekreter yerinde değildi. İçeri girdim usulca. Büyük bir odaydı. Kapıyı kapattım. Herşey çok kolay olmuştu ama tek sorun adamın odada olmayışıydı. Bende kısa süre odada gezindim ama birşey bulamadım. Kapının önünde ses duyunca hızlıca ortadan kayboldum. Saklandığım yerden gelen kişiye baktım.

Görünüş:

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diamontina Dixon

Diamontina Dixon

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 281
Gerçek Adı : Bir diamontina var, benden içeri.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyPtsi Eyl. 10, 2012 9:42 pm

Asansör beni istediğim kata getirdiğinde sol tarafa döndüm ve ilerlemeye başladım. Kurbanın odasını kolayca bulmak için koridorda ilk gördüğüm kişiye soracaktım. Fazla ilerlememe gerek kalmadan karşıma takım elbiseli bir adam çıkmıştı. "Affedersiniz," dedim ince bir sesle. Adam duraksayıp bakışlarını bana çevirince de elimdeki kağıt tomarını salladım ve "Bunları Bay Jago'ya imzalatmam gerekiyor. Kendisinin odası nerede acaba?" diye sordum kibarca. Hemen sonra da şüphe çekmemek için "Bugün işimde ilk günüm de," diye ekledim tatlı tatlı gülümseyerek. Adam da bana anlayışla gülümsedi ve kurbanımın odasını tarif etti sevecenlikle. Adama teşekkür edip ters yöne döndüm ve kurbanın odasına doğru yürümeye başladım. Odanın önüne gelince emin olmak için kapının yanındaki isme baktım. Doğru yere gelmiştim. Kapıyı hafifçe tıklattım iki kez. İçeriden herhangi bir ses gelmeyince kapının kolunu açtım ve kapıyı ittirdim yavaşça. Oda boştu ki bu bana avantaj sağlayabilirdi. Adam içeri girdiğinde daha da hazırlıksız yakalanmış olacaktı. Bir gözüm kapıda, elimdeki kağıtları masanın üzerine bıraktım ve elimi çantanın içine daldırdım. Silahın kabzası elimle buluştuğunda, tedbirli bir şekilde silahımı çıkarmaya başlamıştım ki birden hareket eden gri bir kumaş parçası çekti dikkatimi. İşte bunu beklemiyordum. Silahı aceleyle çantamdan çıkardım ve artık bir adam olduğunu seçebildiğim kişiye doğrulttum. Bu, Bay Jago olmalıydı. Tetiği çekmeme az kalmıştı ki, adam saklandığı yerden çıktı. Ancak bir sorun vardı. Bu Bay Jago değildi, asansörde karşılaştığım adamdı. Bir anlık şaşkınlıktan sonra kendimi topladım ve "Sen de kimsin? Burada ne arıyorsun?" diye sordum sert bir sesle. Ama adam cevap vermek yerine hızla bana doğru koştu ve ani bir hareket yaparak silahımı elimden düşürmeme neden oldu. Anlaşılan eğitimli biriydi. İçinde bulunduğum durum her ne kadar beklenmedik olsa da bu hareketini karşılıksız bırakacak değildim. Bir kolunu tuttum sertçe ve onu yere devirmeye çalıştım. Fakat bu hareketim işe yaramamıştı. Üstelik ben bunu yapmaya çalışırken saçımın feci bir şekilde çekildiğini hissettim. Alışıldık bir hareket değildi. Eğer oyunu böyle oynamak istiyorsa ben de alışıldık olmayan hareketlere geçebilirdim. Eli hala saçımdayken kafamı zorlukla adamın koluna doğru uzattım ve tüm gücümle ısırdım adamın kolunu. Adam acıyla geriye doğru giderken birden kapının dışından bir adamın sesi duyuldu. Kapı açılıp içeriye Bay Jago girmeden önceki birkaç saniyede hemen silahı yerden alıp çantama attım ve karışmış saçlarımı düzeltmeye çalıştım. Odadaki adamın da kendine çeki düzen vermeye çalıştığını görebiliyordum. Bu olay kafamı karıştırmıştı ancak yine de başladığım işi tamamlamadan ayrılmayacaktım buradan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyPtsi Eyl. 10, 2012 10:17 pm

Asansördeki kadını görünce şaşırdım. Onun çıkmasını beklemek zorundaydım. Ama kadın çantasından silah çıkarınca başka bir katille aynı kişiyi öldürmemiz gerektiğini anladım. Yoksa Jago'nun kendisini silahla bekleyen bir sekretere sahip olmanın anlamı yoktu. Usulca saklandığım yerden çıktım. Kadın beni gördüğü an çok geçti. Yanına ulaşıp eline vurdum. Silah düştü elinden. Kendini savunmasına bakılırsa eğitimli biriydi. Bir iki hareket sonra kollarımız birbirine düğüm olmuş sayılırdı. Elimi uzatıp saçlarından tutup çektim. O da kolumun açılan kısmından dişlerini etime geçirdi. Acıyla bağırıp onu bıraktım. Aynı anda kapının önünde ses duyulunca saklanma fırsatımız olmadığı için üzerimizi düzelttik. Kapı açıldı ve Ernesto içeri girdi. Adam gülerek girmişti. Tabi bizi görünce durdu. Herşey planlara dahilken bu kadının burada olması yeni bir plan yapmak zorunda bırakmıştı beni. Adam bize bakarken sanki az önce birbirimizi öldürmek yerine öpüyor gibi davrandım. Abartılı nefes alıp verişlerle üzerimi düzelttim. Kravatımı düzelttim. Ernesto'nun bize kim olduğumuzu sormasına fırsat vermedim. "Bay Jargo ben muhasabeden gönderildim. Çalışanların maaşlarıyla ilgili sorunlar çıkmış ve bazı belgeleri yeniden imzalamanız gerekiyor." Adamın kaşlarını çatışı ve hızla masasına yönelmesi doğru bir konuya parmak bastığımı gösteriyordu. Yerine oturduğunu görünce elim çantaya doğru gitti. Çantanın içinde susturucu vardı. Onun göremeyeceği açıyla çatım ve kağıt arar gibi susturucuyu silaha takmaya başladım. Bu sırada adam kadına dönmüştü. "Siz?" Kadın yanlış bir şey söylerse onu da vurabilirdim. Kısa bir sessizlik oldu odada.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diamontina Dixon

Diamontina Dixon

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 281
Gerçek Adı : Bir diamontina var, benden içeri.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptySalı Eyl. 11, 2012 2:30 am

"Bay Jargo ben muhasabeden gönderildim. Çalışanların maaşlarıyla ilgili sorunlar çıkmış ve bazı belgeleri yeniden imzalamanız gerekiyor." Adamın bunları soğukkanlılıkla ve renk vermeden söylemesinden memnun olmuştum. Demek ki tecrübesi vardı. Ernesto denen adam masasına geçip sandalyesine oturduktan sonra bana döndü ve "Siz?" diye sordu. Yüzüme inandırıcı bir gülümseme kondurdum ve "Ben yeni sekreterinizim. Bugün iş yerindeki ilk günüm," dedikten sonra masanın üzerine bırakmış olduğum kağıt tomarını işaret ettim. "Bunları imzalamanız için gönderildim." Bay Jago gözleriyle kısa bir süre beni süzdükten sonra "Pekala," dedi ve masasındaki kalemlikten bir pilot kalem alarak kağıt tomarını önüne çekti. Boynunda asılı olan gözlüğü taktı ve kağıtları incelemeye başladı. Ben de kurbanın dikkatinin başka yerde olmasını fırsat bilerek gözlerimi az önce dövüştüğüm adamın gözleriyle buluşturdum. Bakışlarımı biraz daha aşağı indirdiğimde adamın elinde bir silah tutmakta olduğunu gördüm. Şimdi olaylar tamamen netlik kazanmıştı. Anlaşılan bu işi birlikte yapmamız gerekecekti. Bay Jago'nun gözleri hala kağıtlar üzerinde geziniyorken elbisemin eteğini biraz yukarı kıvırdım ve bacağımdaki kemere asılı olan silahı çıkardım. Bunları Ernesto'nun görmeyeceği şekilde yapmaya özen gösteriyordum. Silahın ucunda zaten susturucu takılı olduğundan endişe etmem gerekmiyordu. Gözlerimi yeniden meslektaşıma çevirdim ve bir işaret bekledim. Gözlerimizle ve ağız hareketlerimizle anlaştığımız anda ben silahımı kurbanın kalbine doğrulturken o da aynı anda beynine doğrulttu. Artık Ernesto'nun hiç şansı yoktu, başından beri olmamıştı zaten. Biz silahlarımızı ateşlemeden önce adamın yalnızca kafasını kaldırıp ağzını yaşadığı şoktan dolayı bir karış açacak kadar vakti olmuştu. Kurşunlar adamın bedenini delip geçtiğinde silahımı soğukkanlılıkla yerine yerleştirdim ve karşımdaki adamın yüzüne ilk kez dikkatlice baktım. Gerçekten yakışıklıydı ve karizmatik bir duruşu vardı. Adamla kısa bir süre bakıştıktan sonra ardımda hiçbir ipucu kalmaması için ölen adamın önündeki kağıtları dikkatlice alıp çantama koydum. Daha fazla oyalanmamak için kapıya yönelirken "İyi işti, ama daha tam olarak bitmiş sayılmaz," dedim. Odadan çıkmadan önce de kapıyı tutarak omzumun üstünden adama baktım ve "Sanırım ayrıntıları asansörde konuşabiliriz," diye ekledim gülümseyerek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptySalı Eyl. 11, 2012 3:50 am

Sekreter yalanını uydurduğunda kadın tecrübeli biriyle aynı işi yaptığımdan memnun olmuştum. Demek ki bu adam kendine birçok güçlü düşman edinmişti. Jargo yerine oturduğunda imzalaması için beklerken kadına baktım. Eteğini yukarı sıyırıp çıkardığı minik silah gülümsememe yol açtı. Kaşla gözle anlaşmıştık hemen. Aynı anda silahları çektik ve ben adamın iki kaşının arasına tek kurşun sıktığımda kadın da kalbine ateş etmişti. Adamın başı masaya düştü ve kağıtlar hemen kan oldu. Adama verdiğim boş kağıtlara bakmadım bile. Çantayı kapattım ve kadının kapıya yürüyüşünü seyrettim. "İyi işti, ama daha tam olarak bitmiş sayılmaz. Sanırım ayrıntıları asansörde konuşabiliriz," Dışarı çıktığında ben de peşine ilerledim. Adamı kendi kanında bıraktık ve asansöre yürüdük. Hiç ses çıkarmadan. Bindiğimiz asansör de boştu. Bir an kadına baktım ve aynı kokuyu içime çektim. Çantayı yere bıraktım ve kadına doğru atılıp onun nasıl bir katil olduğunu umursamadan öptüm hızlıca. Asansörüm kenarın yasladım sırtını ve merak ettiğim dudakların tadını doyasıya aldım.

Out: Dövüşecek miydik ya unuttum ben Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diamontina Dixon

Diamontina Dixon

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 281
Gerçek Adı : Bir diamontina var, benden içeri.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptySalı Eyl. 11, 2012 10:59 pm

Asansörün kapısı kapanır kapanmaz hiç beklemediğim bir anda dudaklarımın üzerinde bir baskı hissettim. Çok çabuk gelişmişti her şey. Önce neye uğradığımı şaşırsam da sonradan kendimi o ana kaptırarak adamın öpücüğüne karşılık vermeden edemedim. Ellerimi kısa bir süre için adama doladım ve içinde bulunduğum anın tadını çıkarmaya başladım. Asansörün giriş katına geldiğimizi haber veren o sesi olmasaydı bu an daha ne kadar devam ederdi bilmiyorum. Kapılar açılmadan hemen önce birbirimizden uzaklaştık. Asansörden çıkarken girişteki çalışanlara hiçbir şey yokmuş gibi gülümsedim ve şirket kapısına doğru ilerledim. Dışarı çıkıp şirketten yeterince uzaklaştığım kanısına vardığımda arkamı döndüm. Tahmin ettiğim gibi aramızda biraz mesafe kalacak şekilde arkamdan gelmişti genç adam. İyice yanıma yaklaşıp sesimi duyabilecek noktaya geldiğinde konuşmaya başladım. "Pekala, sanırım asansörde konuşmak iyi bir fikir değildi," dedim imalı bir tonla ve sözlerime devam ettim. "Görünüşe göre ikimiz de aynı adam için görevlendirilmişiz. Fakat benim yapmam gereken bir şey daha var. Senin işverenin sana nasıl bir teklifte bulundu bilmiyorum ama benimki adamı öldürdükten sonra evini de yok etmemi istedi. Şimdi vakit kaybetmeden adamın evine gitmem gerekiyor. Peki sen; bu işin içinde misin, yoksa bunu yalnız mı yapmam gerekecek?" diye sordum. Sesimi kayıtsız tutmaya çalışmıştım ama başarabilmiş miydim emin değildim. İşin aslı, böyle yetenekli ve aynı zamanda yakışıklı bir adamla birlikte çalışıp daha fazla vakit geçirmek benim için hiç de fena olmazdı. İşlerimin arasında ufak bir eğlenceye hayır demezdim. O yüzden adamın benimle gelmeyi kabul etmesini umdum ve delici gözlerle adama bakmaya başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz Empty
MesajKonu: Geri: İki Katil Bir Şirkete Sığmaz   İki Katil Bir Şirkete Sığmaz EmptyÇarş. Eyl. 12, 2012 3:12 am

Zemin kata inene kadar durmadık. Kapıların açılmasıyla geri çekildim. Çantamı aldım ve kadının arkasından dışarı çıktım. Başka bir yere gidene kadar usula takip ettim. . "Pekala, sanırım asansörde konuşmak iyi bir fikir değildi," dedi gideceğimiz yere gelince. Arsızca sırıttım. "Görünüşe göre ikimiz de aynı adam için görevlendirilmişiz. Fakat benim yapmam gereken bir şey daha var. Senin işverenin sana nasıl bir teklifte bulundu bilmiyorum ama benimki adamı öldürdükten sonra evini de yok etmemi istedi. Şimdi vakit kaybetmeden adamın evine gitmem gerekiyor. Peki sen; bu işin içinde misin, yoksa bunu yalnız mı yapmam gerekecek?" Kadın bana bakarken gülümsedim. Başımla onaylarken ilginç bir görev olacağını düşünüyordum. Benim işim bitmişti ama bu kadın için bir ayarlama yapabilirdim. "Pekala. Seninle geleceğim." Elimi uzattım ona. "Benim adım Damien. Keskin nişancı bir suikastçıyım." Onun da kendini tanıtmasına fırsat verdim. Böyle güzel bir kadınla ortak iş yapmak eğlenceli olacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

İki Katil Bir Şirkete Sığmaz

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Katil

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-