Angela Marlyssa
RP Yaşı : 15 Mesaj Sayısı : 110 Gerçek Adı : Helin.
| Konu: angela. Çarş. Ara. 19, 2012 5:02 pm | |
|
Ad&Soyad :: C. Angela Monforte. Diğer karakterleriniz :: Yok.
Karakteriniz
1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): Slytherin, Ravenclaw. 2. Sınıf :: VI. 3. Kan Durumu :: Safkan. 4. Karakteriniz ve Geçmişi :: Düzenlenecek.
Örnek Roleplay
Seçtiğiniz durum :: Orjinal. Rp :: - Spoiler:
Gözlerini ağır ağır kapattı ve ciğerlerini havayla doldurdu. Sonbaharı küçüklüğünden beri çok severdi. Büyükannesine göre 'Doğa sonbahar da ölüyor. Tekrar doğmak için ölüyor.' demişti. Gözlerini tekrar araladı ve yürümeye devam etti. Tabii ki de ağaçlardan koparak yere serilen sararmış yapraklara basmayı ihmal etmeden yürüdü. Yaprakların çıkardığı hışırtılar onun için sakinleştirici bir melodi gibiydi. Huzur vericiydi. Yüzünü anne şefkatiyle okşayan soğuk rüzgara gülümsedi. Gözlerini tekrar yumdu ve açtığında kanına karışan korkuyla olduğu yere mıhlanmıştı. Karşısında ürkütücü bir slytherinli gördü. Biraz ileride, kara gölün önünde duruyordu ve onu fark etmemişti. Yavaşça yanında durduğu ağacın arkasına saklandı. Ses çıkarmamak için nefesini bile tutmuştu. Başını hafifçe eğdi ve slytherin öğrencisinin olduğu yöne baktı. Gitmişti. Rahat bir nefes verdi ve saklandığı ağacın arkasından çıktı. Biran da slytherinli önünde biti verdi. Çığlık attı ve o da buna karşılık kahkaha attı. Koluna yapıştı ve onu ardından sürükledi. Direnmeye çalıştı ama ondan daha güçlüydü. Oysa Dia zayıf ve güçsüzdü. Kim bilir ona neler yapıcaktı? Dia'nın gözleri korkuyla büyüdü. 'Tanrım, lütfen lanet yapmasın.' diye Tanrı'ya yalvardı. Ancak slytherin öğrencisi onu az önce durduğu yere getirmişti. Kara göl hemen önündeydi. Onu lanetlemiycekti. Dia'yı kara göle atıcaktı. Dia bakışlarını slytherinli çocuğa çevirdi ve yalvaran gözlerle baktı. ''Lütfen. Lütfen yapma.'' Ancak slytherinli çocuğun onu dinleyeceği yoktu. Başını geriye atıp bir kahkaha attı ve Dia'ya baktı tekrar. Yüzünü pis bir sırıtış kapladı. "Ah, Tanrım, bu gün şanslı günüm. Kara Göle atacağım ikinci Hufflepuff olacaksın!" Gözleri tekrar büyüdü. Yoksa bu ürkütücü slytherinli başka bir binadaşını da mı buraya atmıştı. Yoksa? Yoksa çocuğu boğmuş muydu? Korkuyla kara göle baktı. Gölün üzerinde bilinçsizce uzanan hiç kimse yoktu. Belki de onunla işi bitince göndermişti. Dia'yı düşüncelerinden sıyıran şey onu göle doğru iten bir çift el ve ardından kendine doğru çeken bir çift kol oldu.
Dia göle atılmak üzere olmanın verdiği şaşkınlık ve korkuya kapılı haldeyken kim olduğunu bilmediği kurtarıcısının beline sarılmıştı. Ancak slytherinli bundan hiç hoşnut değildi. "Adamım, burada biraz eğlenmeye çalışıyordum!" Kurtarıcısı, sigarasını dudaklarından eline aldı ve buruşturarak yere attı. Dia şuan sadece bilinçsizce sigara izmaritine bakıyordu. Ne konuşuyor ne hareket ediyordu. Kurtarıcısının insanın kanını donduran bir sesle "Ryan Léroux." diyerek slytherinli çocuğa elini uzattığını görünce şaşırdı. Yoksa ikisi iş birliği yapıp Dia'ya işkence mi yapıcaklardı. Belki de suda boğup cesedini yasak ormana atıcaklardı. Evet, korku artık aklınıda ele geçirmişti. "B-Ben, özür dilerim. Bir daha olmayacak!" Az önce onu ürkütücü ve acımasızca korkutan slytherinlinin şuanda kekeliyerek ve korkuyla konuşması ilginçti. Dia beyni uyuştuğu için düşünemiyordu ve sigara izmaritine bakmaya devam ediyordu. "Sana bu "şanslı" günü veren Tanrı'ya şükretmelisin ki, kız şu an gölde değil. Ve bu olay bir şey olur da tekrarlanırsa, seni bu gölde, kendi ellerimle boğacağıma emin olabilirsin." Kurtarıcısının kendinden emin sesi ve sözlerinden sonra uzaklaşan ayak sesleri ile birlikte düşünme yetisini tekrar kazanmıştı. Artık kurtarıcısı ile yanlızdı ve ürkütücü slytherinli gitmişti. Artık güvendeydi. Yani kurtarıcısının belini bırakabilirdi. Ancak kolları hareket etmiyordu. "Sen, iyi misin?" demesiyle kendine geldi ve usulca ona baktı. İşte o anda az önceki çocuğun neden korktuğunu anlamıştı. Kurtarıcısı, Ryan Léroux'du. Dia çoğu slytherinliye olduğu gibi ona da 'Uzak dur!' etiketi yapıştırmıştı. Oysa şunada Ryan'ın beline yapışmıştı. Hemen kollarını belinden çözdü ve sendeleyerek geriye doğru iki adım attı. "Ah, hayır, korkmana gerek yok. İyi misin?" Bu sözler bile Dia'yı korkmaktan alıkoyamadı. Önce konuşamadığı için sadece başını sallamakla yetindi. Bir süre sonra kendini azda olsa koparlayarak fısltı şeklinde. ''Teşekkürler.'' dedi. Ryan ona anlamamış gibi bakınca yutkundu. Fobisi olduğu bir slytherinliye teşekkür etmek yeterince kötüyken şimdi ikinci kes edicekti. Bağırarak ''Teşekkürler.'' diyince hemen eliyle ağzını kapattı. Safir rengi gözleri tekrar iri iri açılmıştı. Elini yavaşça dudaklarından çekti ve ellerini avuşturarak başını eğdi. ''Özür dilerim. Ben bağırmak istememiştim.'' dedi ve yüzünü yanmaya başladığını hissedince daha da utanmıştı.
Dia, göz ucuyla Ryan'a baktı. O an Ryan'ın yüzünü buruşturarak ona bakıyor olduğunu görünce başını hemen öne eğdi. Bu bakışı biri ona ne zaman yapsa mutlaka başına bir şey gelirdi. ''Bu kadar güçsüz olma.'' Duyduklarını anlayamayan Dia başını yavaşça kaldırıp çocuğun gözlerinin içine baktı. 'Şimdi bu da ne demek oluyor?' dercesine bakıyordu. Aynı zamanda yüzünde salakça bir şaşkınlık oluşmuştu. Bu çocuk ona güçsüz olmamasını söylüyordu. Hemde bir slytherin öğrencisi olarak. Doğrusu Dia bu sözleri anlamakta ve inanmakta güçlük çekiyordu. Yüzündeki ifadeye rağmen anlamadığını ''Efendim?'' sözleriyle biraz daha belli etti. Slytherinli Ryan -evet, artık ona böyle diyecekti- ellerini ağır ağır ceplerine koydu ve bir adım ilerledi. Dia az kalsın Slytherinli Ryan'ın bir adım yanına yaklaşmasıyla geriye doğru sendeleyecekti ki kendine son anda hakim oldu. Slytherinli Ryan'ın amacını halen anlıyamamış olan Dia ona bakmamak için sigara izmaritine bakmaya tercih etti. Ne zaman ki bir slytherin ile konuşursa sonu Dia açısından hep mutsuz ve hüzünlü sonlanıyordu. Bu yüzden kısa cümleler kurmaya karar verdi. ''Kendini ezdirme.'' Bu sözler Dia'yı şaşkına çevirdi. Slytherinli Ryan ona ne demek istiyordu? Önce ona cesaret verip sonra göle mi atıcaktı? Ardından ona güvendiği için onunla alay mı edicekti? Bir slytherinli ile her konuşmasında olduğu gibi yine paranoyaklaşıyordu. Her ne kadar konuşmanın Dia'nın sağlığı açısından tehlikeli olduğunu düşünsede kendini cevap vermekten alıkoyamadı. Önünde kavuşturduğu ellerini çözerek çaresizce sorusuna cevap verdi. ''Bunu yapacak kadar cesaretim yok.'' Slytherinli Ryan'ın dudakları garip bir şekilde kıvrıldığını görünce içine korku yayıldı. İşte şimdi beni göle atıcak, diye düşünerek içinden çığlık attı. Ancak Slytherinli Ryan bunun aksine ona biraz daha yaklaştı ve yüzünü yüzüne yakınlaştırarak. ''Hayır, sen cesaretlisin, sadece bunu anlamak istemiyorsun.'' Evet, bu çocuk Dia'yı şaşırtmak konusunda ustaydı. Ancak Dia bir şeyi çok iyi biliyordu. o da cesur olmadığıydı. Eğer cesur olsaydı Hufflepuff'ta ne işi olurdu. Hufflepuff'ı sevmediği için değildi. Tam tersine Dia her zaman binasına çok bağlı olmuştur. Ancak yine de o cesur değildi. Bunu biliyordu. Bu yüzden dediğini onaylamayarak başını hayır anlamında iki yana salladı. ''Bunu kabul etmezsen, seni ben atacağım göle.'' Dia'nın gözleri göz yuvarlarından çıkacakmışcasına büyüdü. Evet, o haklıydı. Bu çocuk en başından beri onu göle atmak istiyordu. Korkuyla geriye doğru sendeledi ve dengesini her zaman olduğu gibi bu seferde kaybederek suyu boyluyordu. Korku ve dehşetle karışık bir çığlık atarak gözlerini kapattı. Ancak yüzünde veya kıyafetlerinde bir ıslaklık hissetmemişti.
Gözlerini ağır ağır araladı. Göle bakıyordum ama içinde değildim. Başını hafifçe yana çevirince Ryan'ın yüzüyle karşılaştı. Başını eğdiği zamanda kollarının beline sarılı olduğunu fark eeti. ''Bunu daha kaç defa tekrarlayacağız, acaba?'' Dia, utanarak ve kendine kızarak Slytherinli Ryan'ın kollarından sıyrıldı. Kalbi korku içerisinde deli gibi atıyordu ve nefes nefese kalmıştı. ''Üçüncü kez, teşekkür ederim.'' Her zaman ki gibi yine rezil olmuştu. İçinde kendine lanetler okudu. Tabi lanetler; salak Dia, aptal Dia gibi basit hakaretlerdi. Ancak Dia için oldukça kötü hakaretlerdi. Tabii slytherin öğrencilerinden işittiği mide bulandırıcı argo kelimelerin yanında onunkilerin sönük kaldığınında farkındaydı. ''Sana bulaşan olursa, beni bul. Çekinme.'' Bu sözleri duyunca gülmemek için kendini zor tuttu. Bir slytherinli ona yardım mı edicekti? Dia bunu gözüyle görse dahi inanmazdı. Bu yüzden cevap varmemeyi tercih etti. Slytherinli Ryan ise bir yandan cebinden çıkardığı bir başka sigarasını yakarken bir yandan da geniş gövdeli bir ağacın altına oturdu. O sırada Dia öylece olduğu yerde dikilmiş Slytherinli Ryan ile bakışıyordu. ''Otursana?'' Dia yanındaki boşluğa çekinerek baktı. Sonuçta karşısında bir slytherin öğrencisi vardı ve ne zaman ne yapacakları belli olmazdı. Dia'nın çekingenlik ve korku arasında gidip gelen bakışlarını farkına varan Slytherinli Ryan ''Korkma, yemem.'' diyince neredeyse gülücekti. Ama yapmadı. Çünkü halen bu slytherinli çocuğa güvenmiyordu. Her ne kadar hayatını iki kez kurtarmış olsa dahi. Yine de azda olsa olan cesaretiyle ''Açıkçası pek emin değilim.'' dedi. Slytherinli Ryan, sahte bir acıyla ''Aow, gururum kırıldı.'' Alaycı tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar yüzüne sigara dumanı üflesede kendini gülümsemekten alıkoyamadı. Slytherinli Ryan gibi Dia da sanki başka çeresi yokmuş gibi ''Ama oturacağım sanırım.'' diyerek çaresizce yanına otur gibi yaptı. Saranmış yaprakların üzerine oturmasıyla çıkan hışırtıları gülümsemesine sebep oldu. Biran kendini tanıtmadığının farkına varınca hemen kendini tanıttı. ''Ben Claudia Valerie.'' Ryan bitmiş olan sigarasının izgamiriti göle fırlatarak ''Ben de Harold Ryan Léon Léroux. Memnun oldum, Valerie.'' Ryan ona soyismi ile hitap edince tüm dişlerini göstererek güldü. Kendini nedense şuan çok garip hissediyordu. Neredeyse gördüğünde baygınlık geçirecek gibi olduğu slytherinlerden biriyle oturmuş rahatça sohbet ediyordu. Bu Dia için bir ilkti. ''Rahatsız edici.'' Ryan da Dia'ya karşılık olarak güldü. ''Ne?'' diye sorunca Dia açıklama gereksinimi duydu. ''Soyadımla hitap etmen, rahatsız edici. Ve ben bir Slytherin öğrencisiyle dostmuşuz gibi sohbet ediyorum havadan sudan. Bir de bu var.'' Ryan kaşlarını kaldırıp ona ters ters bakınca Dia istemsiz olarak başını hafifçe öne eğdi. Ryan'ın ne deyinceni tam olarak tahmin edemiyordu. Ancak bakışlarından pek de iyi bir şey söyleyeceğini beklemiyordu.. ''Bence bugünkü üçüncü 'Göle düşme deneyemi'ni yaşatmalıyım sana.'' Bu sözleri ile Dia sahte ama bir o kadar sevimli bir kızgınlıkla Ryan'ın yanağına hafifçe elini değdirdi. Bu Dia'nın bir slytherine attığı ilk tokattı. Hemde şaka karışımıyla attığı. Ardından Dia kendine göre fazlasıyla cesur sözler sarf etti. ''Kes sesini salak!'' Ryan'ın gözlerinin ve ağzının sonuna kadar açıldığını görünce küçük bir kahkaha attı. Dia bugün slytherin fobisiyle ilgili ilkleri yaşıyordu ve bunun Dia'yı rahatsız ettiğide söylenemezdi. ''Aow! Bu acıttı! Ve az önce ödünü patlatan bir Slytherin'ken, şimdi salak oldum! Vay canına! Hoş değil!'' dedi gülerek. Dia bu anın tadını çıkarmak istercesine gülümsüyordu. Onca yılın ardından kendini ilk kez bir slytherinin yanında rahat ve özgür hissediyordu. Huzurlu bir derin nefesin ardından Ryan'ın ona baktığının farkına vardı. ''Neye bakıyorsun?'' Ancak Ryan sorusuna sadece gülerek cevap verdi. Ardından kaçıncı olduğunu hatırlayamadığı bir yeni sigara daha çıkardı. Dia daha sigarasını yakmasına müsaade etmeden sigarasını dudaklarının arasından aldı ve fırlattı. Nereye fırlattığına aldırış etmedi. ''Aman Tanrım, bu kız tam bir cadı. Hufflepuff olmamalıymış!'' dedi gökyüzüne bakarak. Claudia küçük bir kahkaha attı ve o da Ryan gibi gökyüzüne baktı. Hava kararmaya başlamıştı. Gökyüzünde farklı tonlarda mavi renkleri belirmişti. Derin bir iç çekti ve Ryan'a bakmadan ''Aslında sen Slytherin olamayacak kadar iyi birisin.'' Ardından duraksadı ve başını yana eğerek hafifçe gülümsedi. ''Biliyor musun? Beni ilk kurtardığın zaman seni Gryffindorlu zannetmiştim.'' dedi.
''Kes sesini.''
O kadar sessiz söylemişti ki sözlerini zar zor işitmişti. Sözlerini algılayınca ise şaşkına dönmüştü, Dia. Yanlış duyduğuna inanmak istiyordu. Çünkü ilk kez bir slytherin ile bu kadar rahat konuşabilmişti ve sevmişti. Ancak şuan Ryan'ın sarf ettiği sözler onun yanıldığını gösteriyordu. Dia buna inanmak istemiyordu. Bu yüzden sözlerini terar etme ihtiyacı duymuştu. ''B-Ben sadece, Gry…'' Ancak daha Dia sözlerini bitiremeden Ryan onu susturdu. Ryan hışımla oturduğu yerden kalktı ve kalkarken de Dia'nın kolundan tutarak onu da kaldırdı. Kolunu çok sıktığı için Dia'nın gözleri irileşmişti ve yaşlanmıştı. Canı yanıyordu ancak ağlamak istemiyordu. Şaşkın bakan gözlerini Ryan'ın gözlerine dikti. Ne demiş olmalıydı da onu bu kadar kızdırdı. ''Sana dedim ki, kes sesini! Yeterince açık değil mi?!'' Dia'ya bakan korkutucu gözleri kanını dondurmuştu. Öyle bir korkmuştu ki kolundaki inanılmaz acıyı ve gözlerin akan yaşların farkında bile değildi. Az önce yanında oturup onunla şakalaşan Ryan gitmişti yerine tipik bir slytherin gelmişti. Aniden bu kadar sinirlenmesinin mantık dışı olduğunu düşünüyordu. Ryan'ın söylediklerini zar zor duyabilmişti. Kulakları tıkanmıştı adeta hiçbir şey duyamıyordu. Ancak Ryan'ın kalın ve boğuk sesi zihninde yankılanıyordu. ''Aman Tanrım, Claudia…''
Öfkeyle kolunu hışımla onun ellerinin arasından kurtardı. Bu huyundan ve duygusallığından nefret etsede elide değildi o böyleydi. Elini yüzüne siper ederek ağlayarak oradan uzaklaştı. Ne kadar koştu bilmiyordu. Ayağı bir dala takılıp düşünceye kadar koştu. Gözlerini açtığında karanlık ağaçların ortasındaydı. Her yeri bulanık görünüyordu. Bir türlü düştüğü yerden kalkamadı. Zihni ve vücudu uyuşmuştu. Ne hareket edebiliyordu, ne de düşünebiliyordu. Öylece düştüğü yerde yatıyordu. Bilinçsizce uzanmış ağaçların arkasındaki karanlığa bakıyordu. Neden bu kadar duygusal olmak zorundaydı, diye düşündü. Her ne kadar üzülse ve kırılsada ona kızamıyordu. Her zaman olduğu gibi ona zarar verenleri suçluyamıyor, kendini suçluyordu. Aklından konuştuklarını geçirdi. Defalarca ama yanlış ne söylediğini bir türlü bulamadı. Gözlerini yumdu. ''Slytherinli. Hepsi aynı.'' Hepsinden nefret etmeliydi. Dia'ya yaşattıkları onca acıdan sonra onlardan nefret etmesi kadar doğal bir şey yoktu. Ancak o kadar iyi niyetliydi ki onlardan nefret edemiyordu. Bu da onları daha çok kızdırıp daha da zalimleştiriyordu. Ama ilk kez bir slytherinin farklı olduğunu düşünmüştü ve yanılmıtı. Ryan'da mensp olduğu binadakiler gibi acımasızdı. Artık onun üzerine kocaman bir 'Uzak dur!' yazısı yapıştırmalıydı. Düştüğü yerden ağır ağır kalktı. İşte o zaman yasak ormanda olduğunu fark etti. Şuana kadar başına bir şey gelmediği için şükretmeliydi. Derin bir nefes aldı ve son hızıyla koşmaya başladı.
|
|
| Konu: Geri: angela. Çarş. Ara. 19, 2012 5:45 pm | |
| Binanızın seçilmesi için en önemli olan kısmı, Karakteriniz ve Geçmişi kısmını doldurmamışsınız. Bir kereye mahsus istediğiniz binaya yerleştirileceksiniz fakat başka herhangi bir üyenin başvuru formunda aynı durum gözlenirse istenmeyen bir binaya yerleşim yapılacaktır.
Slytherin! |
|