AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Bağlılık, zayıflık.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Roselyn Gilmour



Mesaj Sayısı : 260
Gerçek Adı : sanem

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bağlılık, zayıflık. Empty
MesajKonu: Bağlılık, zayıflık.   Bağlılık, zayıflık. EmptyPaz Ocak 13, 2013 5:51 pm

leon & rose


    İliklerine kadar hissediyordu soğuğu. Bu yarıyıl tatilinde de elbette Hogwarts'ta kalacaktı. Ziyaret etmesi, özlemesi gereken bir ailesi yoktu genç cadının. Ancak bugün, güçlü kalması en zor olan gündü. Abisi Henry, sömestr tatilinin ilk günü ölmüştü. Yani tam olarak 5 yıl önce, bugün.

    Üstündeki ince tişört, soğuğu engellemede en ufak fayda sağlamıyordu. Titremeye başladığında, en değerli varlığı olan köpeği Henston kucağına çıkıp şirinlikler yapmaya başladığında, dudakları biraz da olsa yukarı kıvrıldı. Göz yaşları yüzünü yıkarken gülümsemek zordu elbette. Rose, her zaman güçlü bir insan olmuştu; fakat şuan en zayıf noktası baskı uyguluyordu resmen. Henry'nin 32-diş-gülümsemesi gözünün önünde canlanıyor, yanına da annesi ve babası ekleniyordu. “Neden?” diye sordu kendi kendine, bir cevap duymayı umarmış gibi. Henston'un sıcacık bakışlarını, üzüntülü inlemelerini duyunca köpeğini de daha fazla üzmemek adına yerden kalkıp bir ağaca yaslandı ve gözlerini yumdu.

    Birkaç ses duydu, fakat rüyasında mı gerçekte mi bilmiyordu. İşte en büyük sorun buydu; ayırt edememesi. Rüzgarın ağaca sürtünerek çıkarttığı hışırtı, Henston'ın nefes alış sesleri... Fakat bir dal çıtırdaması sesiyle tüm huzur bozuldu. Gözlerini açınca, o dal sesinin gerçek mi rüya mı olduğunu düşünmeye başladı köpeğini okşarken. Fakat Henston oldukça stresli görünüyordu, ve saldırgan. “Ne oldu oğlum?” Köpeğini daha yumuşakça okşamaya devam ederken uyuduğunu fark etti. Derin bir nefes alıp paketinden bir sigara çıkardı. Çakmağın ateşi, gecenin karanlığına karşı çıkan tek şeydi.

    Birkaç dakika geçtikten sonra, kendini yine ağlarken buldu. Ancak az önceki gibi şiddetli değildi, usul usul akan göz yaşları hakim olmaya bile değer değildi. Gözleri kızarmıştı, en azından öyle tahmim ediyordu. Bir ses daha duyuldu, bir insan sesi...“Hey?” Nerede olursa olsun tanıyabileceği bir sesti bu. Aslında şuan ayağa fırlayıp koşmaya başlaması gerekiyordu. Fakat güçlü değildi, en azından şuan değildi. Bu yüzden, gitmeyecekti; gönderecekti. Henston da onun aklını okurmuş gibi hırlamaya başlamıştı. Büyücüyü görünce ise havlamaya. Ancak ne yazık ki Henston müthiş korumacı bir köpekti. Eğer onu durdumazsa, ısırırdı. Titrek bir sesle “Gel buraya, Henston,” dedi. Köpek, itaatkar bir tavırla yanına yaklaşınca derin bir nefes aldı. Ardından göz teması kurmamak için elinden geleni yaparak “Burada ne işin var?” diye sordu, sert bir sesle. Daha önceden konuşmuşlukları vardı, birkaç kez. Genelde Leon selam verir, Rose derin bir nefes alır, dik dik bakar ve uzaklaşırdı. Ona aşık olduğunu kabul etmeden önce böyle değildi tabi, biraz daha insani davranıyordu.

Spoiler:


En son Roselyn Gilmour tarafından C.tesi Ocak 19, 2013 9:51 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonard Allen
V. Sınıf
V. Sınıf
Leonard Allen

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 712
Gerçek Adı : Leon.
Yaş : 30

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bağlılık, zayıflık. Empty
MesajKonu: Geri: Bağlılık, zayıflık.   Bağlılık, zayıflık. EmptyC.tesi Ocak 19, 2013 9:48 pm

Havanın soğukluğuna aldırmadan ufak bir yürüyüşe çıkmıştı. Ayakkabısı karlara batarken, bu yumuşak buzdan ne denli nefret ettiğini düşündü. Yine de şu an kendini dışarıda hissetmek istiyordu, bencil duygularını bastırmak için bu dileğini gerçekleştirmeliydi. Elbette, onun ‘dışarısı’ Hogwarts’tan dışarı olmamıştı, bir tatilde daha burada kalmayı seçerken bunun bilincindeydi. Ancak yıllardır, eve gitme isteği kaybolduğundan beri, bundan şikayetçi değildi. Bir ailesi vardı tabii; yine de onu bekleyen biri olup olmadığından emin değildi. Hayatından yakınmayacaktı, zira o denli kötü olmadığını biliyordu ve olduğu şekliyle uzun süre önce kabul etmişti. Tüm düşünceler yeniden aklından geçerken, gözlerini kapatsa bir kitap misali onları okuyabilecekti sanki; öylesine turladığını düşünüyordu bu geniş araziyi. Ayaklarının onu götürdüğü yer ise, en sevdiği mekan olabilirdi. Bu soğuk havada bile gölün ne kadar güzel gözüktüğünü hayal edebiliyordu yaklaştıkça. Düşünceleri, heyecanını ikiye katlamıştı adeta, adımlarını hızlandırdı.

Bu saatte, hava da bu şekildeyken, burada kimsenin olmayacağını düşünerek yanıldığını fark etti çokta uzakta olmayan alevin ışığını görünce. Hayır, aslında düşündüğü, okulda çok fazla kişinin kalmayacak olmasıydı. Ancak kalan birileri vardı demek ki; onun gibi hisseden birileri. Biraz daha yaklaştığında, silueti görünebiliyordu artık. Tanıdık gelen bu görüntüye bakarken, aklına gelen ilk şey ne kadar hoş olduğuydu. Çok garipti, ilk olarak bir öğretmen olmadığını fark ederek sevinmesi gerekmez miydi? Bir adım daha attığında, gözleri onun kim olduğunu seçebiliyordu; Roselyn. Genelde reddedici biriydi, en azından Leon’un aklında bu şekilde kazınmıştı. Kesinlikle benden nefret ediyor, diye düşünmeden edemedi. “Hey?” dedi hafif bir gülümsemeyle. Bundan sonra olacaklar genç büyücü için epey netti; genç kız soğuk bir biçimde davranacak, şanslıysa ona pek de sevimli olmayan bir bakış atacak ve cevap vermeden uzaklaşacaktı. Her zamanki gibi… Yine de burada birilerini görmek onu mutlu etmişti. Yalnız kalmaktan ne denli hoşlanmadığını düşünürken, bu güzel ama soğuk kızın gitmemesi için dilekte bulunmak, kendini bile şaşırttı. İmkansızdı, bu nedenle yaklaşmak yerine bekledi, kızın ayağa kalkıp gitmesini. En azından bu nezaketi gösterebilirdi. İlle velakin kız yerinden bile kalkmamıştı, onun yerine köpeği Leon’un burada bulunuşuna karşı çıkarcasına hırlıyordu. Bir hayvan edinmemişti daha önce, sevmediği için değildi bu. Köpeklerden korkmazdı, duyduğu sinirli hırlamaya rağmen bir iki adım atarak yaklaştı. Belki yaptığı delilikti; köpek onu ısırabilirdi sonuçta değil mi? Kızın onu durdurup, durdurmayacağından hiç emin değildi üstelik. “Gel buraya, Henston.” Hangisi onu daha çok şaşırtmıştı bilemiyordu; kızın durdurması mı, titrek sesi mi, yoksa yaklaşmış olduğu için fark ettiği yaşlar mı? Köpeği geri çekilirken, bir sonraki hamlesinde kararsızdı. Karşısındaki bu güzel kızın, ağlamak için çok derin bir sebebi olduğuna emindi. “Burada ne işin var?” Konuşurken kendisine bakmaması, üzüntüsünün görünmemesi için miydi, o sert ses tonuna rağmen? Soruya cevap vermek için, normalden farklı olarak birkaç saniye düşündü. Bu sorunun cevabını kendisi de bilmediğini söyleseydi, karşısındaki yine soğuk tavırlarıyla dalga geçebilirdi, kendisi de garip isteklerinden biri olduğuna bağlıyordu burada bulunuşunu. Cevap vermeyecekti, gerekmediğinin de farkındaydı. O kelimeler, bu ses tonu ile bir sorudan daha çok, ‘burada bir işin yoksa git’ cümlesini saklıyordu. Terk edebilirdi, yatakhaneye geri dönebilirdi. Kendisine karşı nefret dışında bir şey beslemediğini düşündüğü bu kızı kolayca yalnız bırakabilirdi burada.

Köpeğe aldırış etmeden yaklaştı yeniden, kızın yanına oturdu. Anlaşılan insani duygularını terk edemeyecekti hiçbir zaman, ağlarken bu güzel ve yalnız kız çekip gidemezdi buradan. İşaret parmağıyla kendi dudağını gösterdi. “Sigara...” Sanki karşısındaki bu kızla konuşmak dünyanın en zor şeyiydi şu an. Derince iç çekti. “Başka var mı?” olabilecek en kötü şeyin, kızın nefretini katlaması olacağını düşünüyordu. Zaten olan bir şey, fazlalaşsa da zarar vermezdi. Kendisinin insanlardan neden nefret edemediğini düşündü. Sorusuna cevap bulamadan, aklı başka bir düşünceye kaydı. Şimdi ne konuşacaktı bu kızla? Ona doğrudan neden ağladığını soramazdı ya. Aslında bu konuyu açmanın, onun canını yakmaktan başka bir işe yaramayacağını düşündüğü için susmayı tercih etti. Gözlerini gölün inanılmaz manzarasına çevirdi, ay ışığının sanat yaparcasına parladığı dalgalara baktı.

out:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roselyn Gilmour



Mesaj Sayısı : 260
Gerçek Adı : sanem

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bağlılık, zayıflık. Empty
MesajKonu: Geri: Bağlılık, zayıflık.   Bağlılık, zayıflık. EmptyC.tesi Ocak 19, 2013 11:57 pm

    Gecenin karanlığında göze çarpan sarı saçlarından bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırdı. Yüzünün hala göz yaşlarından dolayı ıslak olduğunu fark edince içinden bir küfretip fazla belli etmeden elleriyle ıslaklığı sıyırdı. Erkek, ondan sigara istediğinde kaşları kalktı. Genelde insanlar bunu yapmaya cesaret edemezdi. Büyük ihtimalle eğer şuan daha iyi durumda olsaydı neden sürekli ondan kaçtığını soruyor olurdu. Bir yandan gitmek istiyordu fakat öyle yalnız hissediyordu ki, her şeyi göze alarak yanında duruyordu. Oysa ki tek bir hareketle ağlayabilir veya dudaklarına yapışabilirdi. Tabi bu pek de mantıklı olmazdı. Ancak Leon yanındayken beyniyle değil kalbiyle düşünüyordu. Kalbi de genelde kesinlikle yapmaması gereken şeyleri söylüyordu. Beynini dinle, Rose.

    Paketini yerden aldı ve açarak ona doğru uzattı. İçinden bir dal ve bir çakmak aldı büyücü. Yavaşça sigarayı yakarken rüzgar esmeye başladı. Altında bu havada kesinlikle giyilmemiş olması gereken kısa, dar bir şort vardı. Üstünde de ince bir tişört. Aklını kaçırmış olmalıydı. Soğuğa hiçbir zaman dayanamazdı, yine böyle bir durumdaydı. Bedeni titremeye başladığında Leonard'ın yüzü ona çevrildi. “Soğuk,” dedi basitçe. Bakışlarını dudaklarına yöneltti. Sigarayı çekişini, dumanı bırakışını izledikçe tahrik oluyordu adeta. O sigara ben olsaydım da dudaklarının tadına baks- Rosie, saçmalamayı kes. İç sesi konuşmaya başlayınca bakışlarını aniden kaçırdı. Köpeği kucağına çıkıp dik dik Leonard'ı izlemeye devam ediyordu. Onu okşayarak sakinleştirmeye çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonard Allen
V. Sınıf
V. Sınıf
Leonard Allen

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 712
Gerçek Adı : Leon.
Yaş : 30

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bağlılık, zayıflık. Empty
MesajKonu: Geri: Bağlılık, zayıflık.   Bağlılık, zayıflık. EmptyPtsi Ocak 21, 2013 10:43 pm

Binlerce soru altına gömülüyordu. Neden ağlıyordu, ne sarsmış olabilirdi yanındaki, normalde olmadığı kadar masum gözüken bu kızı? Neden her zamanki gibi uzaklaşmak yerine yanında duruyordu? Neden, bu soğuk havada, onun sevdiği bu manzarada karşılaşmışlardı? Zihnindeki bu karmaşayı durduramıyordu, istese de yapamayacağını biliyordu. Kendisine uzatılan paketten bir tanesini çekerken sessizliğini korumaya çalışıyordu. Sigarasını yakarken gelen rüzgarı eliyle engellemeye çalıştı. Yanındaki kızı incelemeye başladı. Doğrudan bu şekilde yapması büyük kabalıktı, ancak bu kadar yakın duruyorlar iken bunu çaktırmadan yapmanın yolu yoktu. Önce havaya hiçte uymayan giysilerine, altında titremekte olan ince bedenine kaydırdı gözlerini. “Soğuk.” Çok net ve kısa konuşuyorlardı ikisi de birbirlerine karşı. Nedensiz bir suçluluk hissetti, yine de hiç konuşmamasından daha iyiydi her zaman yaptığı gibi. Dumanı bir nefeste dışarı verirken, oluşan beyaz buharın sadece sigaradan kaynaklanmadığını biliyordu. Havanın ne zaman bu şekle geldiğini hatırlamaya çalıştı. Sanki kış bir anda gelmişti. Yağmurlu sonbaharın aksine, acımasız bir soğuktu. Kızın bakışlarının farklı yöne kaçtığını gördüğünde, hep böylesine çekingen olup olmadığını düşündü. Tüm o soğuk hareketler çekingenliğinden olamazdı ya. Köpek ise Leon’un varlığından epey rahatsız olmuştu. Sahibi gibi, diye düşünürken gülümsedi. Tabii ondan farklı olarak tepkisini hala gösteriyor, dik dik bakıyordu. Sanki Roselyn onu bıraksa, Leon’u görünmeyen parçalar haline gelene kadar parçalayacaktı. Roselyn’in elini onun tüylerine gördüğünde şaşırdı. Basit içgüdülerini baskılamak için sevgi gösteriyordu sahibi. Hiç köpeği olmamıştı hayatında, ilk defa bunun için üzüntü duyuyordu, sahip ve köpeğini bu derece anlaşan biçimde gördüğünde.

Üzerindeki ceketi çıkarıp, kızın omuzlarına koydu hiçbir şey sormadan. Ceket çok kalın değildi elbette, yine de kızın üzerindeki şeyler kadar ince de sayılmazdı. “Bu havada böyle dolaşmamalısın.” Derken elini yavaşça çekti kızın omzundan. Belki fazla korumacı bir cümleydi bir ebeveynin söylemesi gerekenler gibi, oysa sadece bir öneri yapmak istemişti kendince. Kızı incelemeye devam ederken, buraya aslında manzarada düşüncelere dalmak için geldiğini hatırladı. Ama şimdi aklındaki düşünceler tamamen sorulardan ibaretti. Kızın, kendisine böyle davranılmayı hak etmeyen bedenine ve yüzüne bakarken, soruların önemli olmadığını fark etti. Sonuçta buradaydı ikisi de. Yan yana sigaralarını tüttürüyorlardı. Yalnız değildi… değillerdi. Az önceki cümlesi nedeniyle, ‘beni affet’ dercesine bir bakış takındı. Hayat bazen havanın şimdiki hali gibi soğuk olabiliyordu. Ancak iki kişiyken bunun üstesinden gelmek o kadar da zor değildi. Kafasını çevirdiğinde bakış açısında olan şey manzaraydı yeniden. “Soğukken bile çok güzel.” Dedi. Baktığı şey göldü, ille velakin kızın görüntüsü canlanmıştı zihninde, gitmiyordu gözlerinin önünden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Roselyn Gilmour



Mesaj Sayısı : 260
Gerçek Adı : sanem

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Bağlılık, zayıflık. Empty
MesajKonu: Geri: Bağlılık, zayıflık.   Bağlılık, zayıflık. EmptyPerş. Şub. 14, 2013 7:38 pm

    Kalın sayılabilecek ceketini nazikçe omuzlarna bıraktığında kollarını birbirine sürterek ısınmaya çalıştı cadı. Teşekkür etmeye yeltenecekken “Bu havada böyle dolaşmamalısın,” dedi Leonard. Haklıydı ancak bunu ona söylemeyecekti. Ona ne yapması gerektiğini söylemiş gibiydi, Rose'un hoşlandığı bir durum değildi. Kaşları çatıldı fakat erkeğin yüzündeki masum ifade yumuşamasını sağladı. Ancak rüzgarın esmesiyle yüzünü buruşturdu ve geçtiği zaman da gözlerini devirdi.

    Gölün güzelliğinden bahsederken köpeğinii kucağından indirdi genç cadı. Gezinmesine izin verdiğini anlatacak şekilde hafifçe poposuna vurdu. Köpeği yavaş yavaş ilerlerken sigarasından tekrar bir nefes aldı ve yüzünü Leon'a çevirdiğinden dumanı ona doğru üfledi. Erkeğin gözleri onunkilerle buluşunca neden onun yanında olmaması gerektiğini bir kez daha anladı. Kendini kontrol etmekte güçlük çekiyordu. Ona olan hislerini belli ederse üzüleceğinden korkuyordu. Ancak kalbine nereye kadar söz geçirebilirdi ki. Yüzünü erkeğin yüzüne yaklaştırdı, birkaç santim. Gözleri dudaklarından ayrılmıyordu. Öpmek istiyordu, istediği her şeyi yapardı. Durmayacaktı, bu kadar yaklaşmışken değil. Ne olacaksa olsun, diye geçirdi içinden ve dudakları birleşti. Bu inanılmaz soğukta içinin ısındığını, bedenine bir arzu dalgasının yayıldığını hissetti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Bağlılık, zayıflık.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-