AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Pardon, yanlışlıkla oldu.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Angela Marlyssa

Angela Marlyssa

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 110
Gerçek Adı : Helin.

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyPerş. Ara. 20, 2012 9:08 pm


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] x [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Darien Moralies x C. Angela Monforte
2006, Yaz sonu.
Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey,
acı çekmeye değer birini bulmak.



En son C. Angela Monforte tarafından Paz Ocak 20, 2013 6:43 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://monforteangela.tumblr.com/
Darien Greer
Kurtadam
Kurtadam
Darien Greer

Mesaj Sayısı : 342
Gerçek Adı : Melissa
Yaş : 28

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyPaz Ara. 23, 2012 9:31 pm

    “Birde şunu dinle; onu bir keresinde asasını burnuna sokarken görmüştüm.” Leo’nun sözlerinin bitmesiyle genç büyücülerin kahkahaları tüm barda yankılandı. Küçük kardeşinin hademeleri hakkındaki gülünç sözleri ortamı hareketlendirmişti. İçtikleri üç kadeh ateş viskisinin etkisini de sayarsak onları gülmekten alıkoyacak hiçbir şey yoktu. Gözlerinden yaşlar gelinceye, karınlarına ağrı girinceye kadar güldüler. Darien boğazında bireken balgamdan dolayı birkaç kez öksürdü ve devam etti: “ Bu çok iğrenç.” Hızla nefes alan Jack ise “Hatırlasana… Geçen noel balosunda Bayan Grace’e kavalyesi olmak için teklifte bulunmuştu. Fakat Bayan Grace onu anında reddetmişti. Bunun üzerine yaşlı Ruby maymunu ile baloya katılmıştı. Birlikte dans ederek kaymak biralarını yudumlamışlardı.” Görüntüler üç gencin gözünde canlanınca tekrar gülmeye başladılar. Yan masadaki siyah cüppeli kadın onlara sert bakışlarını gönderdiğinde ise eğlenceleri bölünmüştü. Darien bardağından son yudumunu alarak ayağa kalktı. “ Beyler birer kadeh daha ? Bu kez benden.” İki genç başlarıyla onayladıktan sonra tekrar gevezeliklerini yapmaya devam ettiler. Sarhoş gülümsemesiyle beraber bara doğru ilerleyen Darien karnında hafif fakat aralıksız ağrılar hissediyordu. Parmak uçları ise uyuşmaya başlamıştı bile. “Üç kadeh ateş viskisi, lütfen.” Diyerek siparişini verdi. Bu hafta sonu bar her zamankinde daha kalabalıktı. Her masada farklı bir olay oluyordu. Buğulanmış camların kenarında oturan bir grup büyücü Darien’in bilmediği bir kart oyunu oynuyorlardı. Ortadaki bir masada genç bir cadı ile büyücü soluksuz öpüşüyorlardı etraflarındaki insanlardan habersiz. Ne iğrenç. Diye geçirdi içinden Darien. Gözleri kendi masalarına kaydığında ise Jack ve kardeşi koyu bir sohbete dalmıştı. Bardaki kadının içkileri hazırlaması ise uzun zaman alacaktı.

    İnsan nefesleriyle ısınan barda bir an nefessiz kaldı genç büyücü. Barın arka kapısını doğru ilerledi. Eski, çiziklerle kaplı ahşap kapıyı iterek dışarıya çıktı. Gecenin soğuğu bir tokat gibi çarptı suratına. Temiz hava ciğerlerine dolarken vücudundaki uyuşukluk yavaş yavaş sona vermeye başlamıştı bile. Onun şimdiye kadar ihtiyacı olan tek şey hemiz havaydı meğerse. “Burada ne arıyorsun genç cadı ? Senin şu anda yatağında olman gerekmiyor muydu ?” Sözleri sessizlikte yankılandı. Gördüğü cadı Darien'i bir an etkilemişti. Genç kızı daha öncede görmüştü. Okulun en zehirli yılanı Darien'e doğru tısladı.


En son Darien Moralies tarafından Ptsi Ocak 28, 2013 8:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angela Marlyssa

Angela Marlyssa

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 110
Gerçek Adı : Helin.

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyPerş. Ara. 27, 2012 12:17 am



    "Kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar.
    Sana kapanan kapıyı bir daha çalma, kapanan kapıyı acizler çalar."


    Shakespeare'in sözleri aklına geldi. Ancak hiç umursamadan loş ışıklarla aydınlatılmış ürkütücü sokakta yürümeye devam etti. Saçlarının arasında dolaşan rüzgar onu sakinleştiriyordu. Hiçbir şey düşünmemeye çalıştı. Ama elinde değildi. Salak bir hufflepufflıya mağlup olmuştu. Nasıl olurda o beceriksize yenilmişti anlayamıyordu. Angela her zaman büyüde -kara büyüde- en iyi olandı. Asasını dahi sallayamayan bir salak onu nasıl yenebilmişti ki? Bu işin ardında başka biri olduğunu biliyordu ve onu geberticekti. Azkabana kapatılması söz konusu dahi olsa bu işin ardındaki her kimse onu öldürecekti. Başka yolu yoktu. Angela ona doğru yaklaşan bir büyücüyü fark etti. Eli hemen asasına gitti. Ancak büyücü yanından geçip gitti. Arkasına bakmak yerine yoluna devam etti. Hufflepufflı ahmağın onu nasıl mağlup ettiği bir an olsun aklından çıkmıyordu. Sürekli aklında canlanıp duruyordu. Elini yumruk yapıp aniden yanındaki duvara savurdu. Kemiklerine kadar canı yanmıştı ama hiçbir şey umrunda değildi. Birçok kişi abarttığını düşünüyordu. Ama onlar Monforte soyundan gelmiyorlardı. Onlar asla yenilmezlerdi, her daim kazanırlardı. Her ne olursa olsun kazanırlardı. Gerekirse hile dahi yaparlardı. Angela her zaman kazanmıştı. Bu ilk yenilgisiydi ve yenildiği kişi bir hufflepufftı. Onun için en büyük utançta buydu. Bir hufflepuffa yenilmek (!). Bu olayın arkasındaki büyücüyü sonunda bulmuştu. Geriye sadece ona ne yapacağını düşünmek kalmıştı. Angela onu kolaylıkla öldürebilirdi. Ancak içinde büyük bir korku vardı. Azkaban. Bu düşünceleri aklının bir köşesine fırlattı ve yoluna devam etti.


    Sonunda ulaşmak istediği yerdeydi. Ateş Viskisi Barı. Barın ön girişi yerine arka taraftan girmeyi tercih etti. Bir anda dikkatleri üzerine çekmeyi göze alamamıştı. Siyah pelerinin şapkası ile yüzünü sakladıktan sonra bara girdi ve en ücra köşeye geçti. Yüzünü göstermeden barın içine göz attı. Kendi halinde, kimseyi umursamayanlar ve kahkahaları tüm barda yankılanan garip garip tipler vardı. İşte tam o an da onu gördü. Adını tam olarak bilmiyordu ama onunda bir hufflepuff olduğunu biliyordu. Gözlerini onun üzerinden bir an olsun ayırmadı. Yanına gelen adama ona ne istediğine dair bir şey sordu. Ancak Angela o an hufflepufflı büyücüye odaklanmıştı. Adama getir işte bir şeyler der gibi bir hareket yaptı. Adamın kısa süre sonra önüne bıraktığı bardağı kafasına dikti. Birden beyninin uyuştuğunu hissetti. O an önündekinin ateş viskisi olduğunu anladı. Bakışlarını yeniden büyücüye dikti. Masasına oturan bir ahmak tüm dikkatini dağıttı. Ondan sadece bir iki yaş büyüktü. Masasına izinsiz oturmasının üzerine bir de karşısına geçmiş aptal aptal sırıtıyordu. Angela tama ona masasından toz olmasını söyleyeceği sırada hufflepufflı büyücünün barda olmadığını fark etti. Hemen oturduğu yerden kalktı ve o sırada şapkasıda başından düştü. Masasına oturan büyücü kolunu tutunca öfkeli bakışlarla büyücüye çevirdi. ''Bana dokunmaya nasıl cüret edersin!'' demesiyle büyücünün çenesine yumruğunu indirmesi bir oldu. Büyücü sandalyesinden geriye doğru savruldu. Angela ona aldırış etmeden hemen bara bir göz attı ve onu göremeyince kapıya yöneldi. Arkasını ona dönmüştü. Eğer onu aptal durumuna düşürmemiş olsaydı Angela onun çekici olduğunu düşünebilirdi. Ancak o an da düşünebildiği tek şey intikamdı. ''Burada ne arıyorsun genç cadı? Senin şu anda yatağında olman gerekmiyor muydu ?'' Ardından onu fark ettiğini anladı. Yüzüne ona ulaşmanın ve sarhoşluğunun etkisiyle sinsi bir gülümseme yayıldı. İşittiği sözlere aldırış etmemişti. Ne de olsa birazdan ölecek birinin söylediklerinin ne önemi vardı ki? Ona doğru yaklaştı. Asasını hemen eline aldı ve arkasına sakladı. Büyücünün tam yanına gelince durdu. Başını çevirdi ve gözlerini gözlerine sabitledi. ''Seninde alakan olmayan şeylere burnunu sokmaman gerekirdi.'' dedi ve gülümsedi. Ardından sevecen bir gülümsemeyle elleri arkasında -asasını görmemesi için- birkaç adım ondan uzaklaştı. Başını öne eğdi. Tabii o sırada büyücünün ellerine baktı. Asası yoktu. İşte bu işini kolaylaştıracaktı. Tam da o sırada büyücü yavaşça kıpırdanınca Angela arkasında sakladığı asasını çıkardı. ''İncarcerous'' Büyülü kelimeyi söylemesiyle hufflepufflı büyücü dizlerinin üzerine düştü. Angela'nın yüzündeki sevimli ifade bir an da yok oldu ve yerine insanın tüylerini ürperten korkutucu bir gülümseme yayıldı. Kurbanını acılar içinde görünce keyfi yerine gelmişti. Onun acı çekmesini istiyordu. İçinde garip bir kıpırtı hissetti. Bu acıma duygusu muydu? Ah, hayır bu kıpırtı merhametti. Bu imkansızdı. Angela asla düşmanlarına merhamet etmez ve hissetmezdi. Tek bir kadeh içmişti ve kesinlikle bu saçma duygunun sebebi oydu. Angela bu ihtimale inanmayı seçti.

    Kod:


En son C. Angela Monforte tarafından C.tesi Ocak 19, 2013 8:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://monforteangela.tumblr.com/
Darien Greer
Kurtadam
Kurtadam
Darien Greer

Mesaj Sayısı : 342
Gerçek Adı : Melissa
Yaş : 28

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptySalı Ocak 01, 2013 2:45 pm

    Genç cadı Darien’e yaklaştı. ''Seninde alakan olmayan şeylere burnunu sokmaman gerekirdi.'' Kadifemsi ses tonuna gülümsemesi eşlik etmişti. Bu gülümseme genç büyücüye annesini hatırlatmıştı. Keşke elinde bu gülümsemeyi saklayabileceği imkan olsaydı. Darien annesini her geçen gün daha fazla özlüyordu. Bir anda kızın gülümsemesi başının dönmesine neden olmuştu. Anıların gözünün önünde canlanması bir yana içtiği içkiler onu rahat bırakmıyordu. Genç kıza her bakışında görüntüler çoğalıyordu. Bu tıpkı bir elmas parçasının içinden dünyayı görmek gibi bir şeydi. Hangisinin gerçek cadı olduğunu bilmeyerek etrafına bakındı. Kız haklıydı. Neden alakası olmayan bu şeye burnunu sokmuştu ki. Beklide konuşacak birinin olmasını istemişti.Yada içtiği viskilerin etkisiyle konuşmuştu.

    Soğuk hava tüylerinin diken diken olmasına neden olmuştu. Darienin bunun etkisiyle vücudundan bir ürperti geçti. Sarhoş bedeni hafifçe sallandı. Her şey o saniyede meydana geldi. ''İncarcerous'' . Genç cadının ağzından büyülü sözler dökülmüştü. Sözleri işiten kulaklarında basınç yükseldi. Darien’in vücudunu kalın ipler sarmaya başladı. İpler önce ayaklarını sonra kollarını sardı. Hareket ettikçe ipler daha da sıkı sarılıyordu. Kalın ipler boğazına kadar ulaşınca Darien’i bir şok dalgası ele geçirdi. İstemsizce dizlerinin üzerine düştü. Göz bebekleri bir dünya kadar büyümüştü. Kalbi o kadar hızlı atmaya başladı ki genç büyücü göğsünün ikiye ayrılacağını düşündü. Titreyen ellerini zorlayarak boğazına götürdü. İki elini birden boğazını saran iplerin altına koydu. Böylece birkaç kez derin nefes alabilirdi. Asasını bulmalıydı. Bir elini hızla iplerin altından çekti. Elinin üzeri derin çiziklerle kaplıydı. Önce sağ cebini yokladı. Kara Şövalye’yi cebine koyduğundan emindi. Sonra ise sol cebini. Titreyen eli asasını kavrayınca dudaklarından kısa bir inilti yükseldi. “Finite İncantatem” . Darien’in vücudunu saran ipler birer birer gevşedi. Hepsi bir anda kayboldu. Genç büyücü bir yandan derin nefesler alıyor bir yanda da vücudunu kontrol ediyordu. Her yeri derin kesiklerle kaplıydı. Kesiklerden akan kan taş bloklarla örülü yeri kirletiyordu. Genç büyücünün vücudundaki her kesik öyle yanıyordu ki.

    Darien bakışlarını genç cadıya çevirdiğinde gözlerinin fal taşı gibi açıldığını gördü. Genç büyücüyü büyük bir öfke ele geçirmişti. Karşısındaki kızı iyi biri zannedip nasılda annesine benzetmişti. Kendini o kadar aptal hissediyordu ki. Buna karşılıksız kalamazdı. Bir şeyler düşündü. Evet kullanacağı büyü buydu. Göze göz, dişe diş. İşe yaraması için dua ettikten sonra asasını salladı küçük bir fısıltıyla “Sectumsempra.”


Spoiler:


En son Darien Moralies tarafından Ptsi Ocak 28, 2013 8:32 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angela Marlyssa

Angela Marlyssa

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 110
Gerçek Adı : Helin.

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyPaz Ocak 20, 2013 12:08 am



    Duygularını ve düşünme yetisini kaybetmiş gibiydi. Oysa sadece bir kadeh içmişti. Bünyesinin alkolü kaldıramaması her zaman işlerini bozmuştu. Şuan ise yaptığı büyüye odaklanmasına engel oluyor. Daha önce hiç hissetmediği ve hissetmek istemediği, zayıf olduğunu gösteren merhabet duygusunu ona tattırmıştı. Angela neredeyse büyüyü bozacaktı ki duygularına hakim oldu. O ölmeyi hak ediyordu. Kendisini ilgilendirmeyen şeylere karışmamayı öğrenmeliydi. Mesela ölmekle başlayabilirdi. Kendi düşüncelerine o kadar dalmıştı ki karşısındaki büyücünün yaptığı büyüden kurtulduğunu anlaması zaman almıştı. Fark ettiğinde ise gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Daha asasını sallamadan büyücünün dudaklarından dökülen büyülü kelimeyi işitti. ''Sectumsempra.'' Bu büyülü kelime onu zamanda küçük ve hızlı bir yolculuğa çıkarttı. Öz babasının ona yaptığı işkencelere götürdü. Angela’yı sırf üvey babasından muggle parası almak için kaçırmıştı. Öyle iğrenç bir adamdı ki büyücü kimliğinden sıyrılmış muggle dünyasına saplanmıştı. Ama bu büyü yamadığı anlamına gelmiyordu. Büyüleri güçlü ve etkiliydi. Angela ile baba kız zaman geçireceğiz demişti ve onun üzerinde defalarca kara büyü denemişti. Vücudunu iyileştiriyordu ve tam anlamıyla iyileştiğinde tekrar kara büyülerine devam ediyordu. Angela böylece ölümcül olanlar dışında tüm kara büyüleri öğrenmişti. Tabii nasıl bunlardan nasıl kurtulacağını da öğrenmişti. Ondan ne kadar nefret ediyorsa da, Angela’ya bildiği her şeyi o öğretmişti. Vücudunda ki dayanılmaz acı onu geri getirmişti. Vücudunda hissettiği kılıç darbeleri yere serilmesine neden oldu. Nasıl iyileştireceğini biliyordu ama asasını kaldıramıyordu. Gözleri dolmuştu. Duyduğu inanılmaz acıdan dolayı değildi, yeniden aynı kişi tarafından mağlup edilişinden dolayı ağlıyordu. Ölmeyeceğini biliyordu. Ölemezdi. En azında bu şekilde. Öfkeyle gözlerini sıkıca kapattı ve asasını sıkıca kavramaya çalıştı ama yapacak ne gücü ne de takati vardı. Kendini öylece hiçbir şey yapmadan teslim ettiği için sinirlense de yapabileceği bir şey yoktu.

    rp dışı:



En son C. Angela Monforte tarafından Cuma Şub. 01, 2013 12:58 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://monforteangela.tumblr.com/
Darien Greer
Kurtadam
Kurtadam
Darien Greer

Mesaj Sayısı : 342
Gerçek Adı : Melissa
Yaş : 28

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyPtsi Ocak 28, 2013 8:00 pm

    Yorgun gözleri ile genç cadıyı izliyordu Darien. Daha az önce kendi kanıyla kirlenen taş bloklar artık genç cadının kanı ile yeniden boyanıyordu. İşleyeceğini bilmeyerek yaptığı lanet şimdi genç cadının güzel bedeninde kesikler açıyordu. Kendi bedeninde iplerin yaptığı kesikler, bu lanetin yaptıklarının yanında bir hiçti. Bunlar daha derin ve daha korkutucuydu. Ölümcül kesiklerin acısına dayanabilir miydi karşısındaki cadı ? Darien bunu düşünerek bakışlarını cadının gözlerine dikti. Yaşlarla kaplanan güzel gözleri acısını saklayamıyordu. Fakat gürültülü bir şekilde ağlamıyordu da. Darien bir an olsun bakışlarını kaçırmadı. İçi intikam hırsı ile dolmuştu. Karşısındaki zangır zangır titreyen kız az önce neredeyse son nefesini vermesine neden olacaktı. Peki ne için ? Sarhoş dilinde dolanan sözler için mi ? Daha önce hiç bu kadar sert bir tepkiyle karşılaşmamış, ölüme bu kadar yaklaşmamıştı. Özelliklede cadının, keyifle geçen gününün sonunda ona ölüm korkusu yaşatması Darien’i oldukça sinirlendirmişti. Elbette onu kara büyücüler gibi ölüme terk etmeyecekti. Darien bunu yaptığı anda öz babasından bir farkı olmayacağını gayet iyi biliyordu. Annesini kara büyü ile öldüren öz babasından farklı… Gözlerinin önünde yine annesi canlanmıştı. Birlikte dedesinin çiftliğinde koşuyorlardı. Uzun buğday başaklarını yararak, tepeden küçük kasabayı seyrediyorlardı. Güneş ışığı annesinin saçlarının yeni işlenmiş bir altın gibi parlamasını sağlıyordu. Altın gibi parıldayan saçları… Darien anısından sıyrılıp aniden genç cadıya yöneldi. Cadı fark etmediği anda yere yığılmıştı. Ağzından acı dolu iniltiler yükseliyor, hızla nefes alıyordu. Ve birde sarı saçları ay ışığında o kadar güzel görünüyordu ki. Darien biraz önce daldığını anısını düşündü annesinin saçları, kızın saçları. Bu cadı ona ölümünden sonra unuttuğu annesini hatırlatıyordu sürekli. Zaten genç cadıyla da annesine benzediği için konuşmamış mıydı ? Bu cadının bir yeteneği olmalıydı. Sürekli Darien’i kara çarşaflara sarılıp saklanmış anılarına götürüyordu. Kanlı elleri ile asasını kaldırdı. Ağır kan kokusu eşlik ederken acıyan elini salladı “Vulnera Sanentur”.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Angela Marlyssa

Angela Marlyssa

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 110
Gerçek Adı : Helin.

Pardon, yanlışlıkla oldu. Empty
MesajKonu: Geri: Pardon, yanlışlıkla oldu.   Pardon, yanlışlıkla oldu. EmptyCuma Şub. 01, 2013 12:53 am



    ''Vulnera Sanentur.'' Angela işittiği büyülü kelimelerle vücundaki acının giderek azaldığını hissetti. Acı azalıyordu ama kaybolmuyordu. Yerinde en azından bir sızı bırakıyordu. Angela, büyücünün şuan da onun için yaptığı bu şeye bir anlam veremiyordu. Neden ona yardım ediyordu? Az önce onu öldürmeye kalkışan birine neden yardım ediyordu ki? Yoksa Angela’ya acıdığı için mi yardım ediyordu? Damarlarında akan kanın öfkesiyle beraber hızlandığını hissetti. Yanakları yanıyordu. Yüzünü şunda kıpkırmızı olduğundan emindi. Ne zaman öfkelense neredeyse tüm vücudu kıpkırmızı oluyordu. Kimse ona acıyamazdı. Sadece o başkalarına acıyabilirdi. Annesi onun bu düşüncesinin her zaman çocukça olduğunu söylerdi. Bu düşüncesi hem yanlış hem de bencilceymiş. Benciliğin nerede olduğunu halende anlamamıştı. Zaten Angela onun sözlerini hep kulak ardı ederdi. Annesiyle arası hiçbir zaman iyi değildi. Her zaman başkalarına yardım etme ve yön verme peşindeydi. Onun bu alçaltıcı davranışlarından nefret ediyordu. Öz babasıymışçasına sevdiği üvey babasını annesinden daha çok seviyordu. İçindeki karanlığı en iyi anlayan oydu. Onu her zaman yönlendirende oydu. Aslında biyolojik babasını bile annesinden daha çok seviyordu. Biyolojik babasından her ne kadar nefret etse de onu olduğu gibi kabullenmiş ve onu değiştirmeye çalışmamıştı. Hatta kara büyülerdeki hızlı ilerleyişini ona borçluydu. Her ne kadar acı çekmiş olsa da. Düşüncelerinden sıyrılarak onu iyileştiren büyücüye baktı. Ona yardım ediyordu çünkü o bir hufflepufftı. Hufflepufflılar her zaman merhametli ve fazla iyilik meleğiydiler. Angela’ya göre onlar kesinlikle dünyadaki kötülüklerden bir haber aptal sürüsüydü. Şuan da onu öldürmeye çalışan birine yardım edecek kadar zayıftı. Onun yardımını alacağına ölmeyi yeğlerdi. Kıpırdamaya çalıştı ancak hissettiği acıyla duraksadı. Büyücünün bakışlarını kendine yoğunlaştırmış oldu böylece. Angela’yı en azından elinden geldiğince iyileştirdikten sonra ondan biraz daha uzağa giderek Angela’ya sırtını döndü. İşte bu yaptığı en büyük aptallık olmuştu. Angela hissettiği tüm acıya rağmen olduğu yerden doğruldu. Dizlerinden destek alarak ayağa kalktı. Asasını sağ eline aldı ve fısıltıyla büyülü kelimelerini söyledi. ''Kexpensia Kedavrum.'' Dudaklarından dökülen lanetli kelimelerin ardından gecenin sessizliği genç büyücünün acı dolu çığlığı ile bozuldu. Ardından gelen derin bir sessizlik. Orda öylece durmuş gen büyücünün yere serili bedenine bakıyordu. Gözlerini bir an olsun bedeninden ayırmıyordu, ayıramıyordu. Büyücünün hareket etmesini en azından bir tepki vermesini bekliyordu. Hiçbir şey yoktu. Yaşadığına dair en ufak bir belirti dahi yoktu. Belki yaşıyordu ancak damarlarında dolanan alkolün etkisiyle bunu fark edemiyordu. Bu öldürdüğü ikinci kişiydi. Bundan dolayı Azkabana atılır mıydı? Ah, tabi ki de atılmazdı. Üvey babasını buna asla müsaade etmezdi. İlkinde onu nasıl koruduğuysa yine aynı şekilde onu korurdu. Bundan emindi. Onun Azkaban’a girmesini bir şekilde engellerdi. Bu cinayeti ört bas etmenin mutlaka bir yolunu bulurdu. Uzunca bekleyişinin ardından geriye doğru bir adım attı. Büyücünün bedenine bir kez daha baktıktan sonra arkasına döndü. Yüzünü gizlemek için siyah cübbesinin şapkasını başına geçirdi. Başını hafifçe çevirip son kez büyücünün yere serili olan bedeni baktı ve hızla gecenin karanlığında kayboldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://monforteangela.tumblr.com/
 

Pardon, yanlışlıkla oldu.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-