AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Önüne baksana!

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Leonardo Moralies

Leonardo Moralies

Mesaj Sayısı : 807
Gerçek Adı : Leonardo Da Vinci
Yaş : 26

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyPerş. Ocak 31, 2013 11:53 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] - David M. Palahniuk -
- Leonardo Moralies




Yer: Küçük bir kısmı büyük salonda gerisi kütüphanede
Zaman: Sömestr sonrası ilk sınavlardan hemen önce.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonardo Moralies

Leonardo Moralies

Mesaj Sayısı : 807
Gerçek Adı : Leonardo Da Vinci
Yaş : 26

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Geri: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyCuma Şub. 01, 2013 8:49 am

Sabah kahvaltı vakti, Büyük Salon'da -

Uyku sersemi bir şekilde ortak salona iniyordum. karnımın gurultularını sadece kendim duyduğum için mutluydum, çünkü etrafta kimse yoktu. Önceki gece sınavlara çalışmıştım o yüzden hayli geç yatmıştım. Gözlerimin altındaki torbaları hissedebiliyordum. hafifçe silkindim ve asamı çıkarıp gözlerimin hemen altına birkaç kez dokundurdum, daha iyi görünüyordum ama insan içine çıkıp uzun süre kalacak kadar değil. İlk saat dersim yoktu iyi ki, kahvaltımı ortak salonda yiyecektim. Hemen üstüme okul cübbemi geçirdim ve merdivenlerden usulca indim, acele edersem bu uykulu halimle düşmemek elde değildi. Merdivenler bitince koşarak büyük salonun açık kapılarından içeri girdim, gördüğüm birkaç kişiye gülümseyerek selam verdim ve her zaman oturduğum yerin boş olduğunu gördüm. Orada duran tepsilerden birinin üstündeki büyük puding kabını masaya bıraktım ve tepsinin üzerine ne bulursam doldurmaya başladım, açtım...

......Dolduracağım şeyler bitince salondan dışarı yöneldim -yine birkaç kişiye selam vererek-. Tam kapıdan çıkmışken bir elimi tepsiden çektim ve gözlerimi ovuşturmak için yüzüme doğru götürdüm. İşte o an olanlar oldu, birisi ile çarpışmıştık, elimdeki tepsi yere düştü, bana çarpan çocuğu iyice süzdüm, tanımıyordum. Doğaldı herkesi tanıyacak değildim ya, ama bu bana çarpan adamla şimdi fena halde tanışacaktım "Önüne baksana!" diye çıkıştım, ne kadar da saçmaydı önüme bakmayan bendim, ama o uyku sersemi halim ile ağzımdan çıkmıştı işte. Keşke çıkmasaydı, çocuk alınacak ya da üzülecek diye değil arkamda bir profesör'ün olduğunu hissettiğim için. Arkamı döndüğüm anda profesör bize, ikimizin de akşam son iki derse girmeyeceğimizi ve kütüphanede kitapları raflara yerleştireceğimizi söyledi. 'Ah, harika. Bir bu eksikti, derslerimi daha iyi yapayım derken düştüğüm hale bak!' diye düşündüm içimden.


Son iki ders saati, Kütüphane'de -

Çocuk benden iki kitaplık önde merdivenin üzerinde kitapları raflara yerleştiriyordu. Kütüphane sorumlusu bay Jude'a gülümsedim ve iki kitaplığın arasına girip düşünmeye başladım. 'Özür dilemeli miyim? Yoksa dilemesem mi?' Dilemem gerekiyordu, kişiliksiz bir insan değildim. Sabah uykulu halim ile ne yaptığımı tam hatırlamıyordum bile... Kitaplara asam ile dokunup gidecekleri rafı fısıldıyordum sadece, bu yeterli oluyordu. Kitaplıkların dışına çıkıp adımlarımı hızlandırdım, çocuğun olduğu rafı arıyordum. Burası biraz fazla büyük bir kütüphaneydi, ve evet! bulmuştum. Merdivenin üzerindeydi ve oldukça yüksekteydi, o inene kadar ben de orada kalan diğer kitapları alfabetik sıra ile raflarına yolluyordum. Birkaç dakika sonra çocuk yavaşça inmeye başladı, indiğinde suratıma bile bakmadan yeni kitapları aldı, tekrar yukarı çıkacakken ben "Hey, dursana!" Dedim, şaşkınlık içerisinde bana baktı. Haklıydı, biraz bağırmıştım yani bir kütüphaneye göre. Neyse ki az kişi vardı. "Ben, özür dilemek istiyorum. Üzgünüm," dedim. Hiç kendimi bu kadar ezik hissetmemiştim, eğer çocuk 'Evet, olmalısın,' gibi bir şey derse rafları üzerine yığardım, şakam yoktu. Zaten başım hala ağrıyordu, elimi uzattım ve o konuşmadan ben "Ben -Leo. Leonardo Moralies, V. sınıf Ravenclaw." dedim ve üstüne bir de gülümsedim, sonra da kendimi bu kadar anlayışlı ve iyi birisi olduğum için tebrik ettim içimden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Vincent



RP Yaşı : 13
Mesaj Sayısı : 195
Gerçek Adı : Ali
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Geri: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyCuma Şub. 01, 2013 11:07 am

Sabah kahvaltısı (Büyük salon)
Sabahın erken saatlerinde kalmış, çoktan hazırlanmış hatta üzerimi bile giyinmiştim. Tam herşey tamam diyecektimki karnımın gurultusu bir şeyin eksik olduğunu fark ettirdi. Evet, yemek yemeliydim. Öncelikle yapmam gereken bir şey daha varmı diye etrafa bir göz attım. Sahi ya benim Hogwarts Tarihi kitabına bakmam gerekiyordu. Kütüphanemi yoksa yemekmi diye düşünürken, karnımın gurultusu tekrar duyuldu. Evet o galip gelmişti. Yemek yemeli, enerjimi toplamalı ve kütüphaneye inmeliydim. Bugün iki saat boyunca dersim yoktu, keyfini çıkartmalıydım. Aslında Yasak orman daha cazip geliyordu, fakat öncelikle yapmam gereken görevler beni bekliyordu. Ağır adımlarla aşağıya iniyordum. Tepsimi almıştım. Ara ara gözüm tablolara takılıyordu. Bir tanesi çok fazla dikkatimi çekmişti. Üç tane adam yanyana oturuyorlardı ve tartışıyorlardı. Benim baktığımı görünce üçüde aynı ses tonuyla, aynı anda "Neye bakıyosun be!" diye bağırdılar. Anlaşılan bugün ters tarafından kalkanlar vardı. Hiç sesimi çıkartmadan hızlı hızlı büyük salona yöneldim. Dikkatli bakmama gerek yoktu. Fazlasıyla dikkat çeken elbisesiyle Profesör Castro önümde duruyordu. Hızla yanından geçiyorken arkamı döndüm ve tam selam verecekken kendimi yerde buldum. Anlaşılan bir büyücüye çarpmıştım. Kahretsin! Sırasımıydı şimdi? Bir Ravenclaw öğrencisiydi armasından anladığım kadarıyla. "Önüne baksana!" Eh çocuk haklıydı. Allahtan daha hiç bir yemeğin üzerindeki kapaklar ellenmemiştide, fazla dökülmedi yere. Çocuk bana bakıyordu bense büyük salonda duran profesöre. Demek akşam iki derse giremiyor ve kütüphanede kitap diziyordu ha. İşte bu! Süperdi, süper. Bugünde hiç çekilmezdi dersler. Girdiğim her ders saatinde aklıma son iki ders geliyordu. Sonunda girecektik son iki derse. Onlar derse ben kütüp haneye.

Kütüphane vakti.(Son iki ders)

Burayı seviyordum. Tabi ceza almadığım zamanlarda. Gerçi benimde bulmam gereken bir kitap vardı, ve bu ceza bulmasını kolaylaştırabilirdi. Daha önemli bir şeyi unutmuştum. Çocuktan özür dilemek. Hayatımda fazla özür dileyeceğim birşey yapmamıştım. Dolayısıyla alışıkta değildim. Acaba nasıl bir tepki verirdi. Kötü bir tepki gösterir ve bana vurmaya falan kalkma ihtimali oldukça yüksekti. Tabi o ihtimalde çocuğu öldürme ihtimalimde vardı. Nede olsa herşey yumuşak kalpli olmamdan oluyordu. Merdivenin üzerinde asamla raftaki kitapları yerleştiriyordu. Çokta zor değildi tabiki. Sadece kitapların ismini ve gideceği rafı söylüyordum. Aşağıya çocuğa baktım benden iki kitaplık geride kitapları yerleştiriyordu. 'Evet kesinlikle özür dilemeliydim' . Aşağıya inip onu süze bilirdim. Biraz sonra aşağıya indim ve yeni kitapları alma bahanesiyle çocuğu izliyordum. Ardından hiç pas vermeden yukarıya çıkmaya kalkıştım. Ardından çocuğun sesi oldukça yüksek bir tonda "Hey, dursana!",dedi. Yüzümü döndürdüm ve ona bakmaya başladım. İçimden 'Biraz daha bağır öğretmenler odasına sesin gitmedi' demek geliyordu. Fırsat vermeden tekrar atıldı "Ben, özür dilemek istiyorum. Üzgünüm,". Ne? Benden özürmü diliyordu? Hahah. Ya çocuk fazlasıyla korkaktı. Korkuyordu ve özür diledi. Yada oda önüne bakmamıştı. Halsiz bir hali vardı çocuğun. Lafa atılmak için ağzımı açıcaktım, fakat buna bile fırsat vermedi ve tekrar başladı "Ben -Leo. Leonardo Moralies, V. sınıf Ravenclaw." Çocuk bayağı iyi birisiydi. Burada doğru düzgün birisiyle tanışamamıştım. Fakat bu çocuk çarpışmamıza rağmen tanışmak istiyordu. Ardından güzelde bir gülücük hali aldı, Leo'nun dudakları. Bende afiften gülümsedim ve başladım konuşmaya."Öncelikle sende suçlusun demek. Ama her ne kadar sen suçluysan bende en a senin kadar suçluyum. Hatta senden daha fazla. Çarpışma esnasında bir profesöre selam vermek için kafamı çevirmiştim. Ve yerdeyim. Ondan dolayı ben de özür dilerim.", oh be. Rahatlamıştım. İlk defa bu kadar uzun bir özür cümlesi kullanmıştım. Çocuk bana bakmaya devam ediyordu "A, evet. İsmim David Madison Palahniuk. Ama Dav demen yeterli.", ardından manasızda elimi uzattım ve onunda tokalaşmak için elini uzatmasını bekledim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonardo Moralies

Leonardo Moralies

Mesaj Sayısı : 807
Gerçek Adı : Leonardo Da Vinci
Yaş : 26

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Geri: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyCuma Şub. 01, 2013 11:59 am

Çocuk şaşkın şekilde bana bakıyordu, suratımda bir şey mi var diye düşündüm bir an. Sonra o da bana gülümseyerek "Öncelikle sende suçlusun demek. Ama her ne kadar sen suçluysan bende en az senin kadar suçluyum. Hatta senden daha fazla. Çarpışma esnasında bir profesöre selam vermek için kafamı çevirmiştim. Ve yerdeyim. Ondan dolayı ben de özür dilerim." dedi. Bilseydim kesinlikle önce ben özür dilemezdim. Evet içimden kavga çıkarmak geliyordu ama benim de suçlu olduğumu söylemiştim artık, bahanem yoktu. Belki de o kadar kötü bir çocuk değildi, sonuçta özür dilemişti. Bütün bunları düşünürken çocuğa bakakalmıştım. "A, evet. İsmim David Madison Palahniuk. Ama Dav demen yeterli." Yanılıyordum, bayağı iyi niyetli birisi çıkmıştı çocuk, yoksa Dav mi demeliyim?

.....Elini tokalaşmak için uzatınca bir süre tepkisiz kaldım, şaşırmıştım. Ardından ben de elimi uzattım ve kısaca tokalaştık, biraz sohbet edebilirdik aslında. Ama kitaplar bir hayli fazlaydı, neden aldıkları kitabı yerine geri koymazlar anlamıyordum, o merdiveni çıkarken ben de yine kitaplara teker teker yerlerine yollamaya başladım. Sonunda o kitaplık bittiğinde bir sonrakine geçtik beraber, o sırada ne kadar da asosyal davrandığımı farkına vardım ve "Hangi bina?" Aman ne konuşmaydı. İki kelime, sanki birisi beni lanetlemişti, konuşmayı unutmuş gibiydim. İçimden küfredip suratıma kocaman bir gülümseme ile cevabını bekledim.





:/ :
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Vincent



RP Yaşı : 13
Mesaj Sayısı : 195
Gerçek Adı : Ali
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Geri: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyCuma Şub. 01, 2013 1:19 pm

Sözlerimden sonra beni dövecekmiş gibi bakıyordu. Sonunda elimi sıktı ve tokalaştık. Sıcak bir tokalaşmaydı. Ardından hemen ktiaplara yöneldik. Ahh.. Kitaplar. Keşke kendileri kendi yerlerine gidebilseler. Hahah ne kadar muhteşem olurdu. Eh, bir yerden sonrada sihrinde dozunu aşmamak lazım değilmi ? Kitapları hızlı hızlı yerleştiriyordum. Sıkılmıştım. Elimle yerleştirmekte bir yere kadar. Ben bir sihirbazım ama. Eh, asamı çıkarttım "Locomotor" kitapları bu şekilde seri bir halde yerleştiriyordum.

Bir anda Leo "Hangi bina", deyi verdi. Sessizliği sonunda bozulmuştu. Ama garip bir cümleydi. Sanki başka laf yokmuş gibi. Bu kadar düşünmesine rağmen iki kelimecik mi ? "Gryffindor. Ama bu soruya ihtiyaç duyman biraz garip değilmi. Sonuçta armam görüynüyor.", deyip hafifçe gülümsedi. Leo'da gülüyordu. Sanırım ilk ve iyi bir arkadaşım olacaktı. Kırk dakika kadar sonra neredeyse ilk dersin bitiminde kitaplar yerleştirilmişti. Leo ile avluya çıkıp oturduk. Bir süre sonra aklıma neden burada bir ders boyunca oturacağımız geldi. "Leo, baksana. Neden oturuyoruzki ? Daha bir ders var. Ve biz derse girmiyoruz. Sencede biraz anormal değilmi ?". Evet sözlerimi çok iyi seçmiştim. Artık Leo kesinlikle nereye söylesem gelirdi diye umuyordum. "Yani demek istediğim... Yasak ormana gitsek. Biraz macera yaşasak. Şimdi diyeceksinki ya Hogwarts görevlisi gelirse. Merak etme hiç bir şey olmayacak. Ben her seferinde, her boş zamanımda gidiyorum. Hadi kırmada beni gel gidelim. Hem bildiğim çok güzel yerler var. Olurmu ? Eh... Tabi korkuyorsan orasını bilmiyorum." Ah evet. Süper konuşmuştum. Umarım gelirdi benimle.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Leonardo Moralies

Leonardo Moralies

Mesaj Sayısı : 807
Gerçek Adı : Leonardo Da Vinci
Yaş : 26

Önüne baksana! Empty
MesajKonu: Geri: Önüne baksana!   Önüne baksana! EmptyCuma Şub. 01, 2013 2:00 pm

"Gryffindor. Ama bu soruya ihtiyaç duyman biraz garip değil mi? Sonuçta armam görünüyor." dedi, 'hay aptallığıma!' dedim içimden. Sonra gülümsedim, ve başımla onayladım. Benden beterleri de varmış ki kırk dakika boyunca en ufak bir laf etmemişti şu David. Kitaplar bittiğinde beraber avluya doğru yöneldik aslında bana kalsa ortak salona çıkar ders çalışırdım ama çocuğu daha iyi tanımak istiyordum. İyi birisine benziyordu, ve ben onun günahını almıştım. Bir süre oturduktan sonra çocuk bana dönüp "Leo, baksana. Neden oturuyoruz ki? Daha bir ders var. Ve biz derse girmiyoruz. Sence de biraz anormal değil mi?" Haklıydı ama aynı zamanda haksızdı. Avluda oturmanın neresi anormaldi ve biraz macera o kadar da kötü bir fikir değildi. Aynı zamanda da bir daha ceza alırsa Ravenclaw'ların yüz karası olmaya adaydı. "Yani demek istediğim... Yasak ormana gitsek. Biraz macera yaşasak. Şimdi diyeceksin ki ya Hogwarts görevlisi gelirse. Merak etme hiç bir şey olmayacak. Ben her seferinde, her boş zamanımda gidiyorum. Hadi kırmada beni gel gidelim. Hem bildiğim çok güzel yerler var. Olur mu? Eh... Tabi korkuyorsan orasını bilmiyorum." diye üsteledi.

.....Ah bu çocuk fazla ısrarcıydı, ve hitabet yeteneği vardı. Açık konuşmam gerekirse korkuyordum ama gidecektim. Evet gidecektim, bu çocuğa güvenebileceğimi düşünüyordum, daha doğrusu umuyordum. Bir yandan da gerçek bir Raveclaw gibi mantıklı hareket etmeliydim, tehlikelerle dolu bir orman mı yoksa sıkıcı bir avlu mu? "Bilmiyorum, emin değilim..." etrafa baktım ve hiç profesör olmadığını fark ettim "Tamam ama ben acayip acım. Büyük salonda akşam yemeği için hazırlıklar yapılıyordur. Ben birkaç şey alıp geliyorum, sen beni girişte bekle." dedim. Çocuğu tanıyalı kırk dakika olmuştu ve ben ona güvenip onunla yasak ormana gidiyordum. Delirmiş olmalıydım, kesinlikle delirmiştim. Çocuğun güldüğünü görünce ben de ona gülümsedim ve koşarak büyük salona yöneldim. Bu gün ya bir fiyasko olacaktı ya da çok iyi olacaktı.




Son! -aslında son değil. Devamı Yasak Ormanda. Very Happy -
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Önüne baksana!

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Önüne baksana! (Part 2)
» Önüne Bak!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-