AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Sonsuza Kadar Benimsin

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Eleanore Rheanna
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Eleanore Rheanna

RP Yaşı : 30
Mesaj Sayısı : 484
Gerçek Adı : Melisa

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Sonsuza Kadar Benimsin Empty
MesajKonu: Sonsuza Kadar Benimsin   Sonsuza Kadar Benimsin EmptyPtsi Ocak 14, 2013 9:25 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Eleanore - Michael Theodore

Balo gecesi ve sonrası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanore Rheanna
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Eleanore Rheanna

RP Yaşı : 30
Mesaj Sayısı : 484
Gerçek Adı : Melisa

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Sonsuza Kadar Benimsin Empty
MesajKonu: Geri: Sonsuza Kadar Benimsin   Sonsuza Kadar Benimsin EmptyPtsi Ocak 14, 2013 9:51 pm

Arkamı dönüp baktığımda onu gördüm. Bana yaklaşmasını ve bileklerimi tutuşunu rüyadaymışım gibi izliyordum. Ne kadar yakışıklıydı. Ne kadar harikaydı. Beni kendine doğru çektiğinde usulca ona doğru savruldum. Tabi dengemin bozulmasını gördüğünün de farkındaydım. "Daha erken gelemediğim için üzgünüm, iyi misin?" Elinin saçlarımda gezindiğini hissettim. Kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Şu an sadece ona sarılmak ve belki de sonsuza dek ayrılmamak istiyordum. O benim her şeyimdi. Varlığımı tamamlayan tek kişi. Yüzünün giderek yaklaşıp beni benden alan o hareketi yapmasını izledim. Dudaklarıma ufak ve kaçamak bir şekilde bıraktığı öpücük içimde birşeyleri alevlendirmişti sanki. Ondan daha önemli bir şeyim olmadığının farkına varmamı sağlamıştı. Bir ailem yoktu. Mesleğim geçiciydi. Her şey boştu. Araştırmalarım ve üzerinde çalıştığım her şey anlamsız çıkabilirdi. Sadece o vardı gerçek olan yanımda. Benim boşluğa kapılıp gitmemi engelleyen. Yavaşça ellerini çektiğini hissettim. Bırakmamasını istiyordum. Ayrılıp bana bkmaya devam ettiğinde ne öğrencilerimi düşündüm ne de işimi. Sadece yaptığım kollarımı boynuna dolayıp sarılmak ve onun bıraktığı minik öpücüğün yerini daha ateşlisinin almasını sağlamaktı. Kokusunu içime çektim doyasıya. Ayrıldığımızda elini tuttum. Sıcacık elini. Gürültülü bir grup geçti yanımızdan. Gerçek aşkın ne olduğunu bilmeyen bir küçük öğrenci grubu. Elini sıkıca tuttum Michael'in ve çekerek peşimden gelmesini sağladım. Şu an yalnız kalabileceğimiz tek yere götürüyordum onu. Koridorlardan geçerken bir ara ona bakıp gülümsedim. Ne kadar harika biriydi. dengemi biraz olsun toparlamış halimle odamın kapısının önüne geldim ve kapıyı açıp onu da içeri çektim. Arkamızdan kapattığımda kapıyı kilitledim ve ayağımdaki ayakkabıları çıkartıp kenara attım. Başımı kaldırıp ona baktığımda söylemek istediklerimden hiç birini anlatmadım ve dünyanın en gereksiz kelimelerini söyledim ona. "Bir şey ister misin?" Halbuki tekrar sarılmak istiyordum doyasıya. Yine de durdum ve baktım. İlk adımı ona bırakmıştım. Her zaman yaptığım basit hareket.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Michael Theodore Hailword
Arkeolog & Ressam & Fotoğrafçı
Arkeolog & Ressam & Fotoğrafçı
Michael Theodore Hailword

RP Yaşı : 29
Mesaj Sayısı : 57
Yaş : 39

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Sonsuza Kadar Benimsin Empty
MesajKonu: Geri: Sonsuza Kadar Benimsin   Sonsuza Kadar Benimsin EmptyCuma Ocak 18, 2013 10:36 pm

Ben endişelenirken onun vereceği geri tepkiden, zira onu iyi tanıdığımı düşünüp bana kızacağından emin bir biçimdeydim, o ise benim beklemediğim tepkileri veriyordu bugün adeta. Buna tepki denemezdi gerçi, sarılmış ve dudaklarıyla, sanki bir borçmuşçasına geri bir cevap vermişti. Dudaklarının ıslaklığını hala hissederken benimkiler üzerinde, benim cesaret edemediğim şeyi yapıp elimi tuttu. Tüm endişe duvarlarını yıkabilecek güçteydi, karşımdaki bu meleğimsi kadın. Bu nedenle onunla birlikteydim zaten, sürekli kafamda bir şeyler oluşturan benim tam aksime, düşüncelerini gerçeğe dökebilen güçlü bir ruha sahipti o. Yanından öğrenciler geçerken bile, ki bu onun için gerçek bir soruna dönüşebilirdi, elimi kavramıştı tüm aşkıyla, sanki bir daha bırakmamak üzere. Onun peşi sıra yürümeye devam ederken beni nereye götüreceğini düşünmeden, bir ara döndüğünde bana yüzünde yayılan mutluluğu gördüm. İşte o anda, uzun zamandır oluşmayan bilinçsiz bir biçimde gülümseme oluştu bende de. Mutluluğu o denli yüksekti ki, tıpkı bir güneş gibi, yaydığı ışıkları hissedebiliyordum ruhumda. Odasının kapısının oraya geldiğimizde, zihnimde geri dönmeye karar verdiğim günün anıları canlandı. Korkak bir çocuk gibi, beni buraya kadar sürüklemiş olan bu kişinin, bana ne diyeceğini bekliyordum. Bana sinirlenmiş olduğunu, ölene kadar bir daha affetmeyeceğini bile düşünmüştüm; ille velâkin şimdi fark ediyordum ki, ölümümü dahi severdim onun elinden olsa. Kapıdan beni de kendine çekerek geçirdiğinde, bu hareketlerinde az da olsa, dengesizliğinde olan içkinin payı olup olmadığını düşündüm. Bu düşünce nedense yeniden gülümsememe neden olmuştu. Hoşuma gittiğinden miydi bilmiyordum, ancak onu bu şekilde görmek gerçekten çok değişikti. Yanıma gelinceye kadar onu izledim, akıp giden hareketlerini. Yakınıma geldiğinde, sanki zihnim bir anda dondu. Tüm kelimeler üst üste geçti önce, dilimin üstünde yığıldı hepsi. Sanki ağzımı açsam, hayatımda konuşamadığım kadar çok konuşacaktım, anlamlı veya anlamsız, tüm kelimeleri yan yana bırakacak ve orada kalmaları sağlayacaktım, bizim gibi. Birlikte, daima…

Bu ben değildim, en azından olmaya çalıştığım, geçmişten beri olduğum ben. O nedenle bir kez daha durdurdum kendimi. Kelimelere dökmektense her şeyi bir kez daha sustum. Havada uçuşmamaları için yuttum tüm heceleri. Konuşmaya çabalamak yerine, gözlerine bakmakla yetindim. Bir gün beni istemez ise, gözlerine bir daha doğrudan bakamayacağım için öldürebilirdim kendimi. Gözlerinde anlayabiliyordum onu, o gözlerde, ruhunu görebiliyor, kendi acılarımı dindirebiliyordum. Her ne kadar değiştirse de onları, bakınca anlayabiliyordum; çünkü onlar hep ayni duyguyu veriyorlardı bana, kimsenin veremeyeceği, tanrıların yaratmış olduğu en büyük duygu. “Bir şey ister misin?” Dudaklarını araladığında, gelecek tüm kelimelere karşı hazırlamıştım kendimi. Yüzünü, mimiklerini inceledim, yeniden ve yeniden sıkılmadan. Kendisi de şaşırmış gibiydi az önce söylediği kelimelere. Demek ki o bile bazen saklayabiliyordu gerçekten istediği şeyleri. Demek ki tek susan kişi ben değildim aşkın büyüklüğüne. Utancını hissettim duygularının verdiği, belki sadece bana öyle geliyordu. Durup bana baktığında, bu sefer onun duvarlarını yıkmak gerektiğini görebiliyordum. Hayır, belki de beni çok sıkmak istemediğinden idi. Karşımdaki o iken, hala kararsızlık çekiyordum; yine de emin olabildiğim bir şey vardı. Şu anki hareketi benden bekliyor oluşuydu. Kendimden emin olamamış bir biçimde yaklaştım ona, ağzımı açınca saçmalamaktan korkuyordum. Saçma ve düz bir cevap verebilirdim düşünmeden, bir şey istemiyorum gibi. Ama bunun sonucunda sadece bir döngüde kalırdık, o da devam ederdi belki saçmalamaya. Belki sonrasında ben susardım. Belki giderdim yine; ancak bu sefer dönmek için daha güçlü bir amacım olduğunu bilerek. Epeydir burada olduğumu düşünmeme neden oldu aklımdaki tüm karmaşa. Nazikçe çehresinin önüne düşen saçları okşadım. Onları kulağının arkasına doğru atarak güzel yüzünün açıkça görülmesini sağladım. İyi ki şu an burada yalnız ikimiz vardık. Kimi zaman, onun yanımda duygularımı kontrol edemediğimi düşündüm. Ona kötü yanımı göstermek istemiyordum hiçbir zaman. Ellerini kendi ellerlimin arasına alıp yukarı kaldırdım. Ellerimin arasından gözüken parmaklarını öptüm. Gözlerimi bir kez daha kaydırdım güzel çehresine. “İstediğim tek şey zaten burada.” İstediğim, ihtiyacım olan tek şey sensin Eleanore. O benim için doğru kadındı. Onu alıp tüm hayatım haline getirebilirdim. Ama aklımdaki sorular yine beni rahatsız etmeyi bırakmayacaklardı Eleanore’un net cevabini duyuncaya kadar. Ben, tüm bu kusurlarım, saçma takıntılarım ile onun için doğru kişi miydim? Benden kat be kat üstün insanları bulabileceğini, kendine âşık edebileceğini bildiğim bu kadın; benimle birlikte daha ne kadar kalabilirdi bu gerçeği görmeden?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanore Rheanna
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Slytherin Bina Sorumlusu & İksir Profesörü
Eleanore Rheanna

RP Yaşı : 30
Mesaj Sayısı : 484
Gerçek Adı : Melisa

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Sonsuza Kadar Benimsin Empty
MesajKonu: Geri: Sonsuza Kadar Benimsin   Sonsuza Kadar Benimsin EmptyPaz Ocak 27, 2013 6:32 pm

“İstediğim tek şey zaten burada.” Parmaklarım onunkine kenetli öylece baktım yüzüne. Onu sevdiğimi ve onunda beni sevdiğini biliyordum. Peki neden hala mutlu değildik? Neden ayrıydık? Onunla beraber olmamı engelleyen şey neydi? Kendime sorduğum bunca soruya hiç bir cevap veremedim. Ona doğru yaslandım usulca. Ne kadar durdum öyle bilmiyorum fakat yorulacağını veya bir yerinin ağrıyacağını düşününce doğruldum hemen. Gözlerine baktım. Tüm sorunlarıma cevap olan kişinin gözlerine. Beni gerçekten anlayan ve her zaman yanımda olacak kişiye. Michael'in varlığı bile içimde bir ateş yakmaya yetiyordu. Bugün sorular sormayı bırakacak ve zamanımın değerini bilecektim. Kollarımı birden boynuna doladım. Kesinlikle şaşıracaktı. Ama benim sadece ona ait olduğumu ve olacağımı öğrenmesi için uğraşacağımdan şaşırması bile pek ilgilendirmemişti şuan beni. Dudaklarından öptüm onu. İyice ona yaslandım. Bu konuda ciddi olduğumu bilmesini istiyordum. Sürenin ucunu kaçırmıştım bile. Nefes almayı unuttuğumu acıyla hatırlamamın üzerine geri çekildim. Onu sevdiğimi söyleyebilirdim ama bu cümle bana çok basit geliyordu. Nasıl anlatacaktım ki ona duygularımı? Gülümseyerek bakarken yüzüne göstermeye karar verdim aşkımı ona. Parmak ucuna yükselip yaklaştım ona iyice. Ceketini çıkarmasına yardımcı oluyordum da bir yandan. Sonra yeniden öptüm onu ama ellerim gömleğine gitmedi. Ne kadar istekli de olsam durdum. Çekinmiştim yine. Ondan beklemek istemiyordum halbuki ilk adımı. Kendimden utanmalıydım kesinlikle. Dudağımı ısırdım. Gözlerimi onunkilere çevirdim. Ellerimle saçımı toplayıp tek omzumun üzerine attım ve arkamı döndüm. Fermuarımı açmasını istediğimi söyleyebilirdim de tabi. Konuştum ardından. Ona bakmadığım için de çok mutluydum. Renkten renge girdiğimi görmesini kesinlikle istemiyordum. "Elim oraya kadar yetişmez." Bu adımı atarsa sonuna kadar devam edecektim. Sonsuza kadar.

+:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Sonsuza Kadar Benimsin

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Hani Sonsuza Kadar Arkadaştık Küçük Hanım?
» Şimdiye Kadar Kör Müydüm?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-