AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 istersen yardım edebilirim!

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Frankie Chandra

Frankie Chandra

Mesaj Sayısı : 46
Gerçek Adı : Selis

istersen yardım edebilirim! Empty
MesajKonu: istersen yardım edebilirim!   istersen yardım edebilirim! EmptyÇarş. Tem. 17, 2013 12:30 am


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
I CAN HELP!

Dakikalar geçtikçe sımsıcak güneş ışınları yasak orman'ı terk ediyor ve bu kızın tüylerinin ürpermesine neden oluyordu. Havada süzülmekte olan tozlar görüş alanına girmemeye başladığında ve toprak ile yaprak karışımı o güzel koku daha da arttığında, bir an bu ormanın neden yasak olduğunu düşündü genç kız. Öyle güzel, öyle cennet gibiydi ki... Burası yasak olmamalıydı, buraya insanlar zorla getirilmeliydi. Derin bir nefes alırken tüm zihnini boşalttı ve kollarını hafifçe iki yana açarak, yüzüne geniş bir gülümseme yayılmasına izin verdi Frankie. Kedisi Sherlock buralarda bir yerlerde olmalıydı ancak onu kaybedeli on dakika olmuştu ve Frankie endişelenmeye başlaması gerektiğinin farkında olsa bile, o güzel anı bozmamaya çalıştı. Yatakhanesine gitmesi gereken saat gittikçe yaklaşıyordu ve kedisi görünürde yoktu ancak o sırada onu endişelendiren tek şey bu güzel koku ve hislerin ruhundan çıkıp gitmesi durumunda ne yapacağıydı. Durdu bir anda kız, dudaklarını kemirerek önüne baktı sakince. Kötü düşünceler beraberinde başka kötü düşünceler getirmişlerdi. Babası gelmişti aklına, o da böyle bir yerde mi kaybolmuştu acaba? Böyle güzel bir ormanda, böyle güzel bir gecede? Bu muydu güzel şeylerin laneti? İnsanları esir alıp bir daha gitmelerine izin vermiyorlar mıydı? İç çekti ve başını sağa çevirip kocaman bir ağacın gövdesine bakarken gözlerini kıstı Frankie. Eğer böyle bir lanete kapılarak yok olacaksa, böyle hoşçakal diyecekse gerçekliğe, gerçeklere; kabul ediyordu Frankie. Ama biliyordu ki ne olursa olsun Hogwarts sınırları içinde ortadan kaybolması ya da hoşçakal demesi mümkün değildi. Küçük bir kelebek gelip yana doğru açmış olduğu eline koyduğunda gülümsedi ve elini yüzüne yaklaştırarak kararmakta olan havada kelebeği görmeye çalıştı Frankie. "Kendisi bir garip melek..." diye mırıldandı. "Ardına düşmeniz gerek." Elini kibarca salladı ve kelebeğin uçmasını sağladı, zaten azıcık ömrü olan küçücük şeyin zamanını Frankie'nin elinde durarak kaybetmesini istemiyordu.

Yürümeye devam etti kız, bir yandan da kedisini arıyordu. Yine onsuz yatakhanelere dönmüşse çok sinirlenecekti Frankie, son birkaç yürüyüştür yaklaşık iki saatini kedisini arayarak geçiriyordu Frankie, mutsuz bir şekilde yatakhaneye geri döndüğünde ise hayvanı yatağının üstünde, adeta zeka parıltıları ile bezenmiş mavi gözlerini kendisine dikerken buluyordu. Tuhaftı. Bir kedi böyle bir zekaya sahip olabilir miydi, kendi yolunu bulmak ve sonra sahibi geç kalınca azarlayan bakışlar atmak... Belki de bu yalnızca Frankie'nin zihninin oynadığı bir oyundu. Üvey annesi ile geçirmiş olduğu yıllardan sonra zihninin ona oyunlar oynamasına alışmıştı. Kadının ürpertici kahkahası ve soğuk gözlerini hatırlayınca kollarını göğsünde birleştirdi Frankie. Upuzun saçları ve insanı iliklerine kadar korkutacak tıslayan sesi... Babasını adeta büyülemişti, bundan emindi Frankie, yoksa genç adamın öyle bir kadına kapılmayacağını biliyordu. Derin bir nefes aldı ve fazla yalnız kalmış olduğundan, yine fazla derin düşüncelere kapılmış olduğunu fark ederek yutkundu. Bir gece için çok üzüntülü şey hatırladım. Kedisini daha fazla aramaya gerek görmeden olduğu yerde arkasını döndü ve karanlıkta ormanın girişine giden yolu bulmaya çalıştı, öyle zeki bir kedi henüz yatakhaneye gitmemiş bile olsa, önceki zamanlardan yolu hatırlayıp oraya giderdi herhalde? Frankie daha fazla orada kalırsa ceza alacağını ve binasını kötü duruma düşüreceğini biliyordu. Derken, biri çıktı bir anda karşısına.

Şaşkınlıkla çocuğun yüzüne baktı ve gözlerini kırpıştırdı Frankie. Çocuğun adını bilmiyordu, ancak daha önce Büyük Salon'da gördüğünü hatırlıyordu, Slytherin masasında. Herkesin uzak durduğu şu soğuk ve belalı tiplerdendi, ya da onun gibi bir şey. Frankie yutkundu, yoluna devam da edebilirdi, onu görmezden gelip normal bir şekilde yatakhanesine dönebilir ve yarın uyandığında zombi gibi görünmemek için başını yastığa hızlı bir şekilde gömebilirdi; ancak o Frankie'ydi. O gitmez, görmezden gelmez ve daima merak ederdi. Daima sorardı. "Merhaba," dedi sakin bir sesle ve çocuğa doğru bir adım attı. Çocuk ise ne yaptığını merak edercesine, hafif şaşkın bakışlarla ona bakıyordu. Ne yani, onunla konuşması bu kadar mı tuhaftı? Frankie kıkırdamamak için kendisini zor tutarak ellerini birleştirdi, çocuğun bu hali çok komiğine gitmişti. Bakışlarını kendisinden ayırıp başka yere bakan çocuğa, gözleri kısılmış, ukala bir bakışla bakmaya devam etti bu sefer Frankie. "Bu saatte burada ne arıyorsun? Bir şey mi kaybettin?" Çocuk tereddüt etmişti, bunu hemen anlamıştı Frankie ancak çok geçmeden sorduğu soruların cevabını bir bir aldı. "Bu seni ilgilendirmez," dedi çocuk önce, yüzüne bakmıyordu bile. Ne uyuz, diye geçirdi içinden Frankie ve burnunu kırıştırdı. "Ayrıca... Evet. Kurdumu kaybettim, gördün mü?" Frankie şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı ve etrafına bakındı. "Şey, eğer görseydim mutlaka fark ederdin değil mi? Ne de olsa ben bir kızım." Frankie güldü ve başını yana eğdi. "Ama," diye devam ettiğinde, sonunda çocuk yüzüne bakma zahmetinde bulunmuştu. "İstersen sana yardım edebilirim." Çocuk reddedeceği her halinden belli olan bir yüz ifadesi ile dudaklarını araladı, ancak Frankie ondan önce davranıp ekledi. "Lütfen demen yeterli," dedi tatlı tatlı gülümseyerek ve çocuğu kolundan tutup ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladı. Anlaşılan bu gece yatakhanesine gitmeyecekti, hem belki o sırada Sherlock'u da bulurlardı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

istersen yardım edebilirim! Empty
MesajKonu: Geri: istersen yardım edebilirim!   istersen yardım edebilirim! EmptyÇarş. Tem. 17, 2013 6:31 am





Dersler bittikten sonra Elliot kendini yasak ormanda bulmuştu. Yanında şu sıralar tek arkadaşı sayılan Shelby vardı. Ama Hogwarts onu da elinden alıyordu. Yeni köpekler okulda bulunamaz politikası Shelby'nin eve dönmesini gerektiriyordu. Yarın hemen gitmesi gerekiyordu. Bu bütün yıl görüşemeyecekleri anlamına geliyordu yani vedalaşmaları gerekliydi. Elliot için bu çok zor bir durumdu koca okulda tamamen yalnız kalacak demek oluyordu bu. Ama vedalaşmak yerine tam aksine sessizce oturup köpeği okşuyordu. Burası kütüphane dışında okul sınırlarında en sessiz yerlerden biriydi bu yüzden Elliot için ideal mekanlardan biriydi burası. Ve manzara harika görünüyordu. Burada bir vampir tarafından ısırılmasına rağmen ormanın derinliklerine gittiğinde hiç bir tehlike yokmuş gibi hissediyordu. Yine de bu olaydan beri çoğu zaman ormanın içine girdiğinde elinde asası hazır bekliyordu. Güneş batmaya başladıktan sonra Shelby yerinden fırlayıp kulaklarını havaya dikti. Kulakları çok iyi duyduğu için ormandan gelen yaratıkların hareketlendiğini fark etmiş olmalıydı. Bazen bu durumlarda okula doğru kaçmasına rağmen bu sefer kaçmaması oğlanı biraz hüzünlendirmişti. Sanki köpeğin de gideceğini anladığını düşünüyordu. Bu yüzden oradan ayrılmak istemiyordu. Seslere alıştıktan sonra köpek başını tekrar eğmişti. "Sen gidince buralar iyice sessiz olacak," dedi çocuk. Köpek te onu anlamış gibi iki kere havlamakla yetinmişti. Elliot güneşin batışını seyretmeye başlamıştı. Turuncu ışık yerini morumsu bir ışığa bırakırken Elliot yerinden kalkmaya başlamıştı. Tam o sırada Shelby de hırlamaya başlayıp, yerinden kalkıp yasak ormana doğru koşmaktaydı. Hırlama dışında, her zaman ki oyunlarından biri diye düşünmüştü Elliot. Fazla ilerlemeyeceğini düşündüğü için yavaşça yerinden kalkıp  sakince yürümeye başlamıştı.

On dakika içinde yasak ormanın tüm girişini aramayı bitirmişti neredeyse. Ama hala Shelby etrafta gözükmüyordu. O yüzden artık tedirgin olmaya başlayıp hızlanmıştı. Aynı zaman da o çok güçlü bir köpek o kendini koruyabilir diye kendini ikna etmeye çalışıyordu. Bu sırada hava iyice kararmıştı. Etrafındaki ağaçlardan etraf dolunaya rağmen fazla gözükmediğinden asasını çıkardı ve "Lumos," dedi. Asada oluşan beyaz ışık hüzmesi etrafı aydınlatmaya yardımcı oluyordu. Ormanda Shelby'i ararken karşısına birden biri çıktı. Kızın halinden bir at adam ya da bir vampir gibi görünmüyordu. Kurt adam olması için de bugün dolunay yoktu. Yani tamamen sıradan bir öğrenciydi. O yüzden oğlanı ilgilendirmiyordu kızın kim olduğu. Konuşarak dikkatini bozmak istemiyordu. Tam gitmeye karar verdiği sıra sesi duydu. "Merhaba," dedi. Kızı tamamen görmezden gelip yürümeye karar verdi ama ona doğru bir adım atmıştı peşinden gelmesini istemiyordu. O yüzden şaşkın bir biçimde kıza baktı. Akşam bir Slytherinle yasak ormanda konuşması çok tehlikeli olabilirdi onun için. Kız ellerini birleştirmiş tuhaf davranıyordu. Elliot ise kıza cevap vermemeyi seçmişti. Tekrar konuşmasını bekliyordu. "Bu saatte burada ne arıyorsun? Bir şey mi kaybettin?" Elliot bir an tereddüte düşmüştü. Bir şey mi kaybettin sorusu tuhaf gelmişti. Bir şey bilebileceğini düşünmüştü. Yine de soğukkanlılığını korumaya devam ediyordu. "Bu seni ilgilendirmez,"  dedi. Artık konuşmayı bitirmesi için dua ediyordu. Yine de eklemeye karar vermişti. Bir öğrenciydi fazla bir şey yapabileceğini düşünmüyordu.  "Ayrıca... Evet. Kurdumu kaybettim, gördün mü?" Kız kaşını kaldırıp etrafa bakındı.  "Şey, eğer görseydim mutlaka fark ederdin değil mi? Ne de olsa ben bir kızım." Şu an kafasını yerden yere vurmak istiyordu düzgün biri çıkamazdı zaten karşısına. "Ama," dedi. Elliot kafasını kaldırıp kızın yüzüne baktı belki bir ipucu sağlayabilirdi. "İstersen sana yardım edebilirim." Hayır hayır kesinlikle olmaz diye düşünüyordu. İki kişi yarardan çok, köstek olurdu onun için. Tam hayır diyeceği sırada... "Lütfen demen yeterli," dedi. Ne saçmalıyor bu kız diye hayıflanmaya başladı içinden. Kolundan tutup ormanın iyice içine doğru götürmeye başladı. Kızı engellemeyi deneyemiyordu çünkü Shelby'i bulmanın tek yolunun da daha derinlere gitmek olduğunu biliyordu. "Ormanın derinliklerinde ne çeşit yaratıklar olduğunu bilmiyor musun? Bunun için yakalanınca ceza alacaksın bırak Shelby'i tek başıma arayayım." Bunu söylerken boynundaki vampir yarasını iyice saklamak istedi. Burada pek güzel anıları yoktu sonuçta. Kız sadece kafasını çevirip deminden beri o iğrenç gülümsemeyle bakmasıyla yetinmişti. O yüzü dağıtmak istiyordu şu anda. Lumosun etkisi her dakika sona eriyordu hızlarından tekrar büyü yapması gerekiyordu. Etrafta hiç iz bulamıyordu. Ne olmuş olabilirdi ki? Etrafta ağaç ve yeşilliklerden başka hiçbir şey yoktu. Burası yasak ormandı nasıl hiçbir tehlikeli bir şey çıkmazdı karşılarına ya da onlara yardımcı olabilecek bir şey yoktu. Sonunda kızın kolunu bıraktı ve "Tamam yeter bu kadar Hogwarts'a dön buradan sonra tek başıma idare ederim," dedi.


En son Elliot John Dubenich tarafından Cuma Tem. 19, 2013 5:49 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Frankie Chandra

Frankie Chandra

Mesaj Sayısı : 46
Gerçek Adı : Selis

istersen yardım edebilirim! Empty
MesajKonu: Geri: istersen yardım edebilirim!   istersen yardım edebilirim! EmptyÇarş. Tem. 17, 2013 3:58 pm


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
I CAN HELP!

"Tamam yeter bu kadar Hogwarts'a dön buradan sonra tek başıma idare ederim," diyen çocuğa bakarken gülümsemesi yüzünde dondu Frankie'nin. Biri ile vakit geçirmek, yardım almak bu kadar zor muydu onun için? Üstelik kız ona yardım ediyordu, başka bir şey yaptığı yoktu. Derin bir nefes aldı ve durdu aniden Frankie. Ona bok gibi davranan insanlardan nefret ediyordu, onların yok olup gitmesini ve dünya üzerinden silinmesini istiyordu. Burnunu çekti ve hafifçe esen rüzgar tüylerini diken diken ederken kollarını sıyırmış olduğu cübbesini eski haline getirdi. Çocuğun yüzüne bakmak istemiyordu, bakamıyordu. Her baktığında o iğrenen yüz ifadesini görüyordu çünkü ve bu da kalbinin kırılmasına neden oluyordu. Evet, birçok safkan öğrenci ondan iğrenirdi, ne de olsa muggle doğumluydu, onların deyişiyle 'bulanık.' Ama burada, dostça davranışlarla yaklaşmış ve yardım etmekte olduğu birinin ona bu şekilde davranıyor oluşu delirmesine neden oluyordu adeta. O ve onun gibiler hep böyle olmak zorundalar mıydı? Ne çok... Önyargılıydılar. Akıllarındaki tek şey, eğer karşılarındaki muggle doğumluysa onu dışlamak ve onu rencide etmekti.

Evet, mugglelar kötü, aptal ve cahil insanlardı ama hepsi böyle değildi. Babam böyle değildi. Babası son derece anlayışlı ve hoşgörülü bir adamdı, Frankie hep babası o olduğu için gurur duymuştu. Ancak babasının, kızı olduğu için gurur duymasını sağlayamadan, adam kaybolmuştu. Mesela üvey annesi, o gerçekten kötü bir kadındı; bir muggle değildi, bir cadıydı. Ama bir muggledan farkı yoktu. O çok küçükken ölmüş olan annesinin de harika bir kadın olduğundan emindi kız, her ne kadar o da bir muggle olsa da. "Senin derdin ne?" diye sordu kendisine sert bir ifade ile bakmakta olan çocuğa. Sözleri üzerine yüzündeki o kalp kırıcı ifadede minicik bir değişim bile olmamıştı. Frankie sinirle iç çekti, neden böyle yapıyordu? Belki de çocuk haklıydı, buradan gitmeli ve bir daha asla o ve onun gibilerle konuşmamalıydı. "Yalnızca yardım etmeye çalışıyorum." Çocuğa doğru bir adım attı, yüzünde küçümseyici bir ifade oluşmuştu genç kızın. "Bana bak," dedi sakince ve çocuğun kendisinden kaçırmakta olduğu bakışları yüzüne sabitlendi. Frankie o bakışların kanını dondurduğunu hissetti ama geri çekilmedi. "Bana neden böyle davrandığını bilmiyorum. Ama hoş değil. Hem de hiç. Sana ne yaptım ki ben?" diye sordu merakla. Gerçekten neden böyle davrandığını çocuğun ağzından duymak istemişti, her ne kadar meselenin safkan olmadığıyla ilgili olduğunu bilse de. Çünkü Frankie'nin iyilik dolu zihni ve yüreği hala ortada başka bir neden olabileceği gerçeğine tutunuyordu, mutlaka mantıklı bir açıklaması olmalıydı, yoksa neden çocuk ona böyle davransın?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Elliot John Dubenich
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Elliot John Dubenich

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 665
Gerçek Adı : Kadri
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

istersen yardım edebilirim! Empty
MesajKonu: Geri: istersen yardım edebilirim!   istersen yardım edebilirim! EmptyCuma Tem. 19, 2013 6:14 am

I CAN HELP!

Kız sonunda gülmeyi bırakıp ciddileşmişti. Bunun iyi olduğunu düşünüyordu Elliot. Ciddi olursa bir iki laf edip sonunda gideceğini tahmin etmişti. Ama yanılmıştı kız konuşmadan gitmeyi düşünmüyordu. "Senin derdin ne?" Elliot'un bakışları bu laftan sonra değişmemişti. Hala kıza sert bir biçimde bakıyordu. Kız iç çekip tekrar devam etti. "Yalnızca yardım etmeye çalışıyorum." Kız bu olaya cevap almadan yardım etmeye kalkmıştı şimdi haklılığını savunuyordu. Kız Elliot'a doğru bir adım atıp tekrar gülmeye başladı. Ama bu gülüş deminkinden farklı alaycıydı. "Bana bak," dedi sakin bir biçimde. Elliot ona bakmamakta direniyordu. Sanki bakarsa hakkında daha çok bilgi öğrenecekmiş gibi korkuyordu ama sert bakışları hiç değişmiyordu. Sonunda bakışları buluşmuştu. "Bana neden böyle davrandığını bilmiyorum. Ama hoş değil. Hem de hiç. Sana ne yaptım ki ben?" Asıl olay bundan farklı görünüyordu. Olay sadece Elliot'un ona kötü davranması değildi. Başka kişilerin de ona kötü davranmasından dolayıydı. Ve o an Elliot kızı niye uzak tuttuğunu tam olarak anladı. Yalnız kalmak istediğinden ya da onun yük olacağını düşündüğü için değildi.

Elliot olayı anladıktan sonra cübbesini yukarı da tutmaktan bırakıp boynunu açığa çıkardı kıza iki adım yaklaştı ve asası tekrar söndüğü için Lumos diyerek asayı boynuna doğru tuttu ve bunu kıza gösterdi. "Nedenin çoğu bu. Burada bir vampir tarafından öldürülmekten zar zor kurtuldum. Ve daha bunun gibi onca şey burada yaşıyor," dedi ve yarayı tekrar kapattı bu vampir ısırığı her ne olursa olsun geçmediği için o izle yaşıyordu. Kızdan uzaklaştı ve soğuk bakışlarla tekrar kıza bakmaya başladı. "Diğerlerini bilmem ama benim kötü davranma nedenim bu yakınımdaki birinin daha bir şekilde zarar görmesi. Bu yüzden yalnızlığın daha iyi olduğuna kendimi inandırdım ama Shelby onun gitmesine izin veremem onu kurtarmak zorundayım." Kızın gitmesini istiyordu burada kaldığı her saniye ona bir şey olmasını daha da kolaylaştırırdı. "Dramatik anlar bittiyse şimdi son kez söylüyorum Hogwarts'a geri dön."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Frankie Chandra

Frankie Chandra

Mesaj Sayısı : 46
Gerçek Adı : Selis

istersen yardım edebilirim! Empty
MesajKonu: Geri: istersen yardım edebilirim!   istersen yardım edebilirim! EmptyC.tesi Tem. 20, 2013 6:46 pm


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
I CAN HELP!

"Nedenin çoğu bu. Burada bir vampir tarafından öldürülmekten zar zor kurtuldum. Ve daha bunun gibi onca şey burada yaşıyor," diyen çocuğa baktı ve kollarını göğsünde birleştirdi Frankie. Yarayı gördüğü an yüzü dehşetle ekşimişti, ama hayır, bu asla gitmesini sağlayacak bir sebep değildi. Aksine, çocuğun yanında daha fazla kalmak istemesine ve daha çok yardım etmek istemesine neden olmuştu. Yalnız kalma ve insanlardan kaçma dürtüsünü iyi bilirdi genç kız, küçükken annesi yüzünden hep insanlardan kaçan biri olarak yaşamıştı, yalnız başına karanlıklarda saklanır, kadının onu bulmaması için elinden geleni yaparak öylece beklerdi, beklerdi ve beklerdi. Ama buraya geldiğinde, Hogwarts'a, evine, her şey değişmişti. Genç kız ilk geldiği günden itibaren karakterinin değiştiğini ve aslında olduğu kişiye dönüştüğüne tanıklık etmişti, Frankie kaçan biri değildi, Frankie saklanan biri değildi ve Frankie asla birini yalnız bırakmazdı. "Diğerlerini bilmem ama benim kötü davranma nedenim bu yakınımdaki birinin daha bir şekilde zarar görmesi. Bu yüzden yalnızlığın daha iyi olduğuna kendimi inandırdım ama Shelby onun gitmesine izin veremem onu kurtarmak zorundayım." Burnunu çekti ve derin bir iç çekti Frankie, keşke çocuk bu kadar kaybolmuş olmasaydı, diye geçirdi içinden. Yalnızlığa kendisini bu kadar alıştırmış biri ile gerçekten zor olacaktı, ama imkansız değildi. Hiçbir şeyin imkansız olmadığını görecek kadar çok şey yaşamıştı Frankie bu kısa hayatında.

"Dramatik anlar bittiyse şimdi son kez söylüyorum Hogwarts'a geri dön." Frankie kaşlarını meydan okurcasına kaldırdı ve bir adım geri attı, çocuk ona öylece emir verip istediğini yaptırabileceğini sanıyordu ama yanılıyordu, Frankie kıkırdamamak için kendisini zor tutarak kısa bir nefes aldı. "Öncelikle, sen dramatik an falan görmemişsin," dedi Frankie alaycı bir sesle ve gülümsedi. "İnan bana, eğer nasıl bir kadınla yalnız başıma yaşadığımı bilseydin, o zaman dramatik anlarımı görmeni isterdim. Ama bu," dedi ve çocuğu işaret etti parmağı ile. "Bu yalnızca yalnız başına kalarak her şeyden kaçabileceğini sanan birinin sözleri, dramatiklik falan yok." Frankie derin bir nefes aldı ve çocuğa doğru yürüdü tekrar. Sözlerini olabildiğince can yakmadan söylemek istiyordu, gerçi çocuğun hiçbir sözü yüzünden canının yanacağını sanmıyordu ya, neyse. "Yalnızlık hiçbir zaman daha iyi değildir," diye fısıldadı çocuğa dikkatlice bakarak. "Eninde sonunda seni yer bitirir." Sözlerinin ardından panikle küçük bir çığlık attı, çok da abartılı bir çığlık sayılmazdı. "İsimlerimizi bile bilmiyoruz!" Frankie önce elini uzatmayı düşündü ama elinin havada kalacağından yüzde yüz emin olduğundan, hafifçe öne çıkarmış olduğunu yavaşça arkasına götürdü. "Frankie ben," dedi ve kocaman gülümsedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

istersen yardım edebilirim!

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-