AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 kıvırcıksever

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Nicolas Joseph Bowie
VI. Sınıf
VI. Sınıf


RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 521
Gerçek Adı : Ollivander Bey
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

kıvırcıksever Empty
MesajKonu: kıvırcıksever   kıvırcıksever EmptyPaz Mayıs 26, 2013 2:04 am


Reyna Lana Regina - [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nicolas Joseph Bowie - [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]




Tarih: 2007, şubatın altısı
Mekan: Ortak salon, Ravenclaw masası




Sabah aç karına biraz tartışma,
herkesin ihtiyaç duyduğu şey...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicolas Joseph Bowie
VI. Sınıf
VI. Sınıf


RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 521
Gerçek Adı : Ollivander Bey
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

kıvırcıksever Empty
MesajKonu: Geri: kıvırcıksever   kıvırcıksever EmptyPaz Mayıs 26, 2013 3:38 am


  • .....Son günlerde her şey üstüme üstüme geliyordu. Aria, Austen ve dersler. Aria, aşkımı itiraf ettiğimden beridir benimle konuşmayan, gözlerini kaçıran kız. Austen, sevgilisi Reyna'dan ayrıldığından beridir karamsara bağlamış durumda olan en iyi arkadaşım. Dersler, V. sınıfın tipik zor dersleri ve çalışmak için bir türlü kafamı toplayamamak. Rüyalarım kabuslara dönüşmüş, her şey zehir olmuştu. Günde kaç kez iç çektiğimi sayamıyor, eski hayatımı özlüyordum. Eskiden de çok mutlu değildim ama bir şekilde idare ediyordum işte... Son zamanlarımda her sabah olduğu gibi, bu düşüncelerle kalktım yatağımdan. Gözlerimi birkaç kez kırptım ve gerinip eklem yerlerimi tek tek kütlettim. Cübbem her zamanki gibi komodinin üzerindeydi, bir bardak suyum da öyle. Uzanıp suyu aldım ve üzerime damlata damlata içtim, bu sabahları boğazımda oluşan kuruluk hissine iyi gelmişti. Kalktım ve esnedim. Hemen yan taraftaki yatakta yatan Austen'e yaklaştım, hafifçe dürttüm ve "Hey, kalk seni uykucu. Daha kahvaltı yapacağız." Bana doğru döndü ve sanki gecenin bir yarısı uyandırmışım gibi bir ifade takındı. Ardından gelmeyeceğine, Reyna'nın da hep bu saatlerde kahvaltı yaptığına ve onunla karşılaşmak istemediğine, daha sonra kahvaltı yapacağına dair bir şeyler söyledi. O bunları söylerken ben cübbemi giymiş, asamı cebime sokuyordum. "Kaç kere söyledim, onunla konuşabilirim. En azından bir birimize düşmanmış gibi davranmayı kesin." Diye yalvardım. Bunu her sabah yaşamaktan bıkmıştım ama en iyi arkadaşımı da kaybedemezdim. "Sen önce git kendi sevdiğin kız ile konuş. En azından senin bir umudun var." Böyle karamsar davranması bana gülünç geliyordu. Okulda ona aşık olmayan kız mı vardı? Sayın asosyal olmayan Ravenclaw Austen, bütün kızları kendine hayran bırakmaya bayılır gibi bir hali vardı, yine de oldukça ağırbaşlıydı. "Görürsem iletirim, tabii konuşabilirsek." Diye söylendim kapıya doğru yürürken.

    .....Merdivenlerden inerken büyük bir efor harcamam gerekti çünkü kendimi pek enerjik hissetmiyordum. Büyük Salon, her zamanki gibi biraz fazla ihtişamlı ve fazla hareketli. Ravenclaw masası hariç. Kitap okuyup tost yiyenler, kahvesini yudumlayıp ders çalışanlar. Benim girdiğimi fark eden kişiler sınırlıydı. Kapının eşiğinde biraz durdum ve dikkatle Ravenclaw masasındakileri süzdüm, birisini arıyordum; Reyna. Onunla konuşmam gerekiyordu, Austen her ne kadar konuşma dese de onunla konuşmam gerekiyordu. Ve sonunda gördüm, bereket ki yanında ne Lucas ne de Quidditch takımından birileri vardı. Tek başına oturuyordu. Hızlı hızlı yanına yürüdüm. Geldiğimi fark etmişti. Austen'den ayrılmıştı ama hala bir birimizi gördüğümüzde hafifçe gülümsüyor yada başımızla selamlaşıyorduk. Bu sefer ise yüzümdeki hafif acıklı, hafif kızgın ifade yüzünden bir şeyler olduğunu anlamış gibiydi. Tepki vermedi. Tam karşısına oturdum ve önümdeki tabağa bir tost ekmeği, biraz reçel ve iki dilim peynir koydum. Tabağın yanındaki bardağa uzanıp aldığım sürahiden karışık meyve suyu doldurdum. Kahvaltı etmekten çok konuşmaya niyetim vardı, ama aç kalmaya da niyetim yoktu. "Günaydın." Dedim hafifçe gülümseyerek. Reyna ise bana dik dik bakıyordu. Bu kadar, eski ben gibi davranmaya çalışmam ona da tuhaf gelmiş gibiydi. Eski ben, daha dinlenilesi bir insandı kesinlikle. Meyve suyu dolu sürahiyi ona doğru uzattım ama o hayır anlamında başını salladı. Ben de sürahiyi eski yerine koyup bıçağı elime aldım. Bir yandan ekmeğime reçel sürerken diğer yandan konuşuyordum, "Buraya seninle Austen hakkında konuşmaya geldim. Biliyorum ona karşı hislerin yok artık. Ama seninle onunla çık diye konuşmayacağım zaten. Yalnızca..." ekmeğimden kocaman bir ısırık aldım ve yutana kadar biraz çiğnedim, "Yalnızca, sen daha nazik olursan o hayata daha az küskün olabilir diye düşündüm." Biraz meyve suyumdan içtim ve tekrar konuşmaya başladım. "Biliyorsun, siz iyi bir çifttiniz. Böyle ayrılmanız, arkadaş kalamamanız çok kötü oldu. Bu, bana mantıksız geliyor. Bence siz arkadaş kalabilecek kadar bir birinizi seviyordunuz. Ne yani bir anda bütün duygularının bittiğine inanmamı mı bekliyorsun?" Sözlerim bittiğinde diğer bir tost ekmeğime reçel sürüyordum. Reyna'ya anlık bir bakış attım, yüzü ifadesiz ile anlamamış gibi durmanın arasındaydı. Yine de cevap verecekmiş gibi görünüyordu. 'Tanrım, sert davranmasın ne olur.' Diye düşündüm içimden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

kıvırcıksever

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-