AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Nice to meet you.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Nice to meet you. Empty
MesajKonu: Nice to meet you.   Nice to meet you. EmptyPerş. Haz. 20, 2013 3:06 pm

nice to meet you.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxNathan Brittonxx &x Charlotte V. Hawkman.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Nice to meet you. Empty
MesajKonu: Geri: Nice to meet you.   Nice to meet you. EmptyPerş. Haz. 20, 2013 3:07 pm

    Hogwarts koridorları Nisan ayının serinliği ve akşamın getirdiği sessizliği ile olduğundan daha huzurlu ve büyüleyici görünüyordu. Akşam yemeği bir saat önce bitmişti, çoğu öğrenci bahçede veya ortak salonlarında tembellik yapmakla meşguldü. Havada bugüne özgü hiçbir şey yoktu, her zamanki gibi geçecekti büyük ihtimal -tabi Hogwarts'ta okuyan birinin ne kadar normal bir günü olabilirse. Charlotte her gün yaptığı gibi aynı saatte kalkmış, aynı formasını giymiş, aynı kahvaltıyı yapmıştı. Şimdiyse kütüphaneden çıkmış, sonunda bitirebildiği ödevlerini bir kenara yığıp ortak salonda patlamalı pişti oynamak üzere merdivenlerin olduğu koridora ilerliyordu. Kitaplarıyla dolu çantasının ağırlığı altında ezilmemek için iki askısını da omzuna takmış, dengeli bir şekilde yürümeye çalışıyordu. Merdivenler ve tablolarla dolu, tavanı üçüncü kattan görülmeyen boşluğa geldiğinde kısa bir an durup hangi merdivenleri tırmanması gerektiğine karar verdi. Birkaç basamak ilerlemesiyle merdivenler hareket etmeye başlarken, sadece uzaklardan gelen Peeves’in sesi ile karşılaşmıştı. Genellikle büyük sınıflardaki öğrencilerin zorunlu saatlere uyduğu söylenemezdi -özellikle de Gryffindor binasındaysanız- ancak bu gün büyük sınıflar dediği grubun çoğunluğu ders çalışıyordu herhalde. Yaklaşan beşinci ve yedinci sınıf sınavları Charlotte’ın da çalışması gerektiğini hatırlatıyor, daha da moralini bozmaktan başka bir işe yaramıyordu. Daha önceki büyücülerin ne haltlar karıştırdığını bilmeden veya aritmansi görmeden de yaşabilirdi sonuçta. Dalgın dalgın tablolara bakarak merdivenleri çıkmaya devam etti. Tekrar Peeves'in kıkırdamalarını duymuştu genç cadı ama onun için herhangi bir anlam ifade etmediğinden önünde bir basamak olmadığını fark etmesi biraz geç olmuştu.

    Ayağı basamağın olması gerektiği yere saplanırken çantası omuzlarından kayıp dengesini kaybetmesine neden oldu. Düşüşünü hafifletmek için sağ elini öne doğru uzatırken bileğinin üstüne düştü ve kitaplarıyla beraber kendini merdivenlerde otururken buldu. Acıyla şaşkınlık karışımı bir inleme ağzından çıkarken hızlıca etrafına bakındı. Kimsenin olmadığı gerçeği bir yana, burası dördüncü kata çıkan merdivenlerden biriydi. Beş yılın sonunda merdivenleri elbette ezberlemişti ve bu merdivenin bütün basamaklarının olduğunu hatırlıyordu. "Peeves, seni lanet olası." dedi başının dönmesini engellemeye çalışırken. Dizine kadar boşluğa gömülmüş ayağıyla olabildiğince doğrulup çantasından fırlamış kitapları tekrar içine tıktı. Peeves gülerek üstünden geçerken fırlatabileceği bir kitabı eline aldı, hedefin vuramayacağı kadar yukarıda olduğunu fark ettiğinde vazgeçti. Sağ bileği ve bacağı sızlamaktan başka bir şey yapmıyordu ve hala basamağa sıkışmış durumda oturuyordu. En sonunda ayağını döndürüp sol eliyle kendini kurtarmayı başardı. Merdivenler hala döndüğünden başı dönüyormuş gibi hissediyordu, bir yere sabitlendiğinde ayağa kalkmaya karar verdi. Beklerken ayağını öne uzatıp ne kadar kendini sakatladığına karar vermeye çalıştı. Birkaç uzun kırmızı çizik, merdivenlere çizdirdiği ve hafiften kanamaya başlayan yerleri gösteriyordu. Dokunduğunda acıyan birkaç nokta vardı, büyük bir ihtimalle morluklar olarak kendisine geri dönecek yerler. Sağ bileği üstüne düşmesinden dolayı hala acıyor ve hareket ettirmekte zorlanıyordu. En azından bir ağrı kesici için Hastane Kanadı'na uğraması gerektiğini fark ettiğinde yüzünü buruşturdu Charlotte. Başşifacının adını ezberlemesi okula başladığından beri ne kadar çok Hastane Kanadı'na gittiğinin göstergesiydi, kendisi açısından bu pekte sevinilecek bir haber olmamıştı. Bazen başşifacının yanına gitmek istemediğinde babasının büyüleri ve dolabındaki iksirlerle falan yetiniyordu, ama şuan için Kehanet Kulesi tırmanamayacağı kadar uzaktaydı. Böyle bir bacakta merdivenlerden inmek, kesinlikle tırmanmaktan daha kolay olurdu. Derin bir nefes alıp merdivenlerin kenarlarına tutunarak ayağa kalktı, sağlam koluyla çantasının iplerini yakaladı. Yavaş yavaş attığı her adıma dikkat ederek merdivenlerden inmeye başlarken Peeves için dönüşte Kanlı Baron'a uğramayı aklından geçiriyordu. Aklının köşesindeki intikam planlarıyla üçüncü ve ikinci katı arkasında bıraktı, birinci katın koridorlarında merdivenlerden uzaklaştı. Belki Hastane Kanadı'nda şu Cedine’e rastlardı, birkaç kez onu gördüğünü hatırlıyordu. Kesinlikle başşifacıya tercih edebileceği kadar sempatikti. Hafif bir aksamayla yürümeye devam ederken birkaç kişinin yanından geçti, profesör Marlow'un odasını geçerken Hastane Kanadı'nın kapısını görebilmişti. Kapının önünde birkaç saniye durdu, yüzünü buruşturup başşifacının söylenmesini kısa sürede geçmek için bir yol düşündü. Eh, yoktu. Hem de hiç. Kapıyı bir kez tıklatıp kendini akşam karanlığı ve yanan birkaç mumun ışığına doğru sürükledi. "Kimse var mı?" diye seslendi kapıyı arkasından kapatıp çantasını yere bırakırken. Tahta kapıya yaslanarak bacağını esnetmeye çalıştı, yürümesi bile canını yakmıştı. Hareket eden herhangi birine denk gelmeye çalışıyordu ama içeride fazla hasta yoktu, başşifacının odasında oturuyor olabileceğini düşündü.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Nice to meet you.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-