Janel Mahle
RP Yaşı : 15 Mesaj Sayısı : 13 Gerçek Adı : Yeşim.
| Konu: Mahle, Janel. Ptsi Ağus. 19, 2013 11:58 am | |
|
Adı & Soyadı: Janel Mahle. Diğer Karakterleriniz: -
Karakteriniz Seçilmek İstediğiniz Bina: Ravenclaw¹, Slytherin². Sınıf: V. Kan Durumu: Safkan. Karakteriniz ve Geçmişi: Tekinsiz bir kız olduğunu bilmek yeterli midir? Kesinlikle. Eğer ona karşı koyabilecek kadar güçlü olduğunuza inanmıyorsanız ondan uzak durmanız gerekir. Naif ruhunun mahrem sırlarına rağmen doğuştan sahip olduğu zarafetiyle engellenemez bir tuzak haline gelebilir Janel. Karmin kırmızısı dudaklarından dökülen sözcükler bir gece ezgisi gibi gelir kulağa; derinden ve soğuk. Değer vermeye layık gördüğü tek şey zekâdır, zihnindeki imgeler bilinmese dahi bir silaha dönüşebilir ve diğer zihinleri bulandırabilir. Güçlü: [K] Zayıf: [T]
- Spoiler:
Bıkkınlığın verdiği rahatsızlık hissini yenmeye çalışan karanlık siluet, panoramik derecede kapsamlı olan tablonun bir parçası değilmiş gibi saçlarını savurdu ve kibrinin yerini alan öfkeyle karışık duygularını bastırmayı başarmışçasına kırıcı gülümsemesinin belirginleşmesine izin verdi. Üzgüye bulanmış kasvetli gecenin içinde yolunu bulmaya çabalarken albenili görüntüsü bir an dalgalanarak bozuldu, ardından tekrar zarafetini kazandı. Güzelliğinin bulanmasına neden olan şey kalabalık düşüncelerle dolu zihninden tamamen çıkmış küçük bir nottu sadece. Biricik Javiér’in dans eden yağmur damlaları arasında ıslanmış cazibeli hatları bu soğukta onu sıcak tutmaya yarıyordu ancak bekletilmeyi sevmeyen adamın kızgınlığı fikriyle içi yeniden buz kesiyordu. Siyah cüppesinin eteklerini kırıştırmamaya özen göstererek hafif adımlarını sıklaştırdı. Güzide caddelerin ışıltılı camlarından pervazlarına kadar abartılı dekorların hepsinden sıkılmıştı. İngiltere’nin ezici havası çoğu kez zulmetinden sıyrılarak güçlü bir cadının bile kendini mağlup hissetmesine yol açabiliyordu. Sihrin damarlarında akmadığının farkında olmayan Mugglelardan uzakta sürdürdüklerin hayatın sonu bir gün gelecekti. O zaman saklanmaya gerek duymayacaklarını umut ediyordu, her ne kadar bazı konularda onların yaptıklarından habersiz olsalar dahi yavaş yavaş bütünleşmeyi öğreneceklerdi. Şimdilik asıl tehlikeden habersiz çarpışan iki tarafın umusu kalmamış hallerini kuytu bir köşeye sinerek izleyenlerin parmakları arasında tuttukları asaya gerek duymadan yaratacaklarını bilemiyorlardı. Önemli olan buydu. Dalgınlıklarının bedelini ödeme vakti çok yakındı.
Parıltılı vitrinler son bulduğu sırada Godric’s Hollow’ın ırak mekânlarından biri kabul edilen The Nocturnal’a baktı istemsizce. Burjuva olduklarını düşünen lüks bağımlısı mutena büyücü ve cadıların yüzlerindeki donuk ifadenin anlamını merak ederken kapıdan girdiği anda cüppesini çıkararak vücut hatlarını olabildiğince belli eden, özel yapım, pahalı ve kaliteli Fransız yapımı siyah saten elbisesi sanki bir kıyafet değilmiş de her zaman ona ait olan bir parçasıymış gibi göz alıcı görünüyordu. Hafif bir uğultu halinde yayılan müziğin sessizliğinden faydalanarak dikkatini toplayan genç kadın gözlerini içeride gezdirdi. Modaevlerinden fırlamış adamların, katalog çekimleri sonrası yemek yiyen kadınlarla itici sohbetler ettikleri bu yerde ne gibi bir işi olduğunu bilmese de artık sıkça geldiği için tanıdık bir sima olmayı hak etmişti. Aradığı kişinin havaya kalkan elini fark ettiğinde yana kıvrılan dudakları arasında beliren hoşnutluk fazla beklemeden silindi. Böyle bir kadındı işte, latif ve emsalsiz. Ayağa kalkan adama beklediği tebessümü verdikten sonra sandalyesinin çekilmesine gerek duymadan ince bedenini kıvırarak yerleşti yerine. Boynundaki madalyonun içine yerleştirdiği parşömenin ağırlığı her zamankinden daha fazla hissedilirken umursamadı, sadece önündeki tabağı izlemekle yetindi. Javiér sandalyesine oturduğu sırada onun dudaklarından çıkmış karşılama sözcüklerini yeni algılıyordu beyni. Karşılık vermek yerine arkasına yaslanarak kollarını önünde kavuşturarak kıvırcık siyah saçlarının arasından adama baktı. Değişmemişti, gözlerindeki aç pırıltı bile yerinde duruyordu. ‘Zamana duyduğun vefanın meyvelerini alıyorsun Javiér. Nebula’nın gençliği seninkinin yanında sönük kalacağı gibi çiğliğini kaybederek dağılacaktır.’ Tekdüze sesinin ötesine geçerek kelimelere sıcaklık yükleyen Issoria düşüncelerinin hür iradesinden kopmasından faydalanarak göğsündeki ağrının nedeni parşömeni biraz olsun önemsemedi. Ele geçirildiği anda ruhunu saran yersiz öfkeye teslim olmak zorundaydı. Adamın yeşil gözleriyse bu zorunluluğu unutturmak için en iyi ilaçtı kuşkusuz.
|
|