AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Dean Rothschild

Dean Rothschild

RP Yaşı : 27
Mesaj Sayısı : 96
Gerçek Adı : Ollivander Bey
Yaş : 25

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi Empty
MesajKonu: II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi   II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi EmptyC.tesi Haz. 29, 2013 7:19 pm




 


      Gözlerim! Gözlerim yanıyordu! Aman Tanrım! Bütün gece nasıl olmuştu da hiç uyuyamamıştım? Kafamda (hiç etik bir davranış olmadığını biliyorum) bir kız öğrencim hakkında düşünceler uçuşuyordu. Yalnış anlamayın, asla kötü anlamda değil. Yalnızca . . . o çok güzeldi ve bir sene kalmasına rağmen asla aptal sayılmazdı (neden sınıf terkarı yaptığını araştırıyordum), tüm bu nitelikleri de 'aşk' benzeri bir duygu hissetmeme sebep olmuştu. Tanrım, bunları düşünmem o kadar utanç vericiydi ki... Bereket ki şu an düşünmem gereken başka birşey vardı, ders. Yarım saattir derslikte oturuyordum. Tek yapabildiğim dersi nasıl işleyeceğime dair birkaç not almak olmuştu. Şimdilik yalnızca dört öğrenci gelmişti. Babamdan kalan köstekli saatime baktığımda dersin başlamasına 54 saniye kaldığını gördüm. Ayağı kalktım, sınıfın sonuna gittim ve asam ile tüm pencerelerin açılmasını sağladım. Hızlı adımlarla masama döndüğümde 17 saniye kalmıştı. Tek kişilik sıraların düzelmesi için bir asa hareketi daha. Sonunda zil çalmıştı, bir saniye bile şaşmayan Hogwarts ve büyücü saatlerine bayılıyordum.

      Sınıftaki tüm sıralar dolduğunda tekrar ayağı kalktım, örenciler hiç de meraklı olmayan (daha çok sıkılmış bakışlar) bir şekile bana bakıyorlardı. Ne işleyeceğimizi biliyorlardı ve her iddiasına vardım ki çoğu çalışıp da gelmişti. Bunun sebebi Sihir Tarihi'nden aşırı derecede korkmalarıydı. Söze girmeden önce hafifçe öksürdüm ve "Arkadaşlar, bildiğiniz üzere bugünkü konumuz Hogwarts Savaşı." Öğrencilerin içlerinden esnediğini duyar gibiydim. Biraz değişiklik iyi olacaktı sanırım. "Herkes bir arkasındaki kişiye bu konu hakkında bir soru soracak. Örneğin Henry-" orta sıranın en arkalarında bir öğrenci olan Henry'i gösterdim. "-Reneta'ya" Bir arkasındaki uzun saçlı bir kızı gösterdim. "Bir soru soracak, bu soru Hogwarts savaşı hakkında olmalı. Reneta da bir arkasındakine ve o da bir arkasındaki kişiye." Anladıklarını belirten kafa sallayışlar ve onaylamalar içimi rahatlatmıştı. Neredeyse herkesin bu dersten zevk alacağına emin sayılırdım. "Bir soruyu ancak ve ancak bir defa sorabilirsiniz. Ben başlıyorum." Duvar kenarındaki en ön sıranın yanına yürüdüm. Kolay, çok kolay bir soru olduğunu biliyordum ama ilk aklıma gelen soru oydu. "Hogwarts savaşı sırasında birkaçı haricinde tüm öğrencileri mahzenlere kapatılan bina hangisidir?" Doğru cevap karşısında suratımda oluşan gülümseme ile sandalyeme oturdum. Neredeyse herkesin (buna şaşırmıştım çünkü oldukça zor sorular da çıkmıştı) doğru cevap vermesi beni çok sevindirmişti. Yalnış cevap verenler çok olmasa da olmuştu, onlara doğru cevabı söylemiştim. Dersin bitmesine yarım dakika kalmıştı. Ayağı kalktım ve "Hepinize iyi tatiller çocuklar. Umarım seneye de beraber oluruz."



 



Notlar:


En son Dean Rothschild tarafından Ptsi Ağus. 26, 2013 1:37 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nadia D'or



RP Yaşı : 17
Mesaj Sayısı : 66
Gerçek Adı : Eda.

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi Empty
MesajKonu: Geri: II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi   II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi EmptyPtsi Tem. 15, 2013 1:15 pm

    Tüm gece uyumamak bana göre miydi? Ah, hayır kesinlikle öyle değildi ve bunu göz altlarıma nasıl açıklayacağımı bilmiyordum! Açık tenim sayesinde oldukça basit bir şekilde belli olabilirlerdi. Mor halkalarımı aynanın karşısında kapatmaya çalışıyordum, ailemin beni bu halde görememesi ve arkadaşlarımın gözlerinin çokta keskin olmaması kesinlikle bana yardımcı olacaktı. Göz altlarımı mümkün olabildiğince sanki hiç morarmamışcasına düzelttikten sonra sıra saçlarımdaydı. Sarı saçlarımı omuzlarıma düşen buklelerle tamamladım ve her zamanki giysilerimi giyerek odadan çıktım. Herkes neredeydi böyle? Aslında bu güzeldi... her zamanki konuşkanlığımı karnımda oluşan kelebekler sayesinde bir süreliğine kaybetmiştim. Dedikodu yapıp kimin ne giydiğine bakan ve her şeye bir kulp takan ben, bu defa kimseyle konuşmak istemiyordum. Hayallerimi süsleyen bir çift buğulu mavi göz ve sarı saçlar vardı. Tanrım! Böyle şeyleri nasıl düşünürdüm? Hoş... Seçmen Şapka'yı beni kırmızıyla süslenmiş bu binaya göndererek çok doğru bir karar verdiği için içten içe tebrik ediyordum. Haklıydı, cesaretim bedenimden taşıyordu ve gözlerim alev alev yanar haldeydi. Sınıftan içeriye kendimden emin adımlarla girdim. Derslik mi havasızdı yoksa onu gördüğüm için ben mi nefes alamıyordum? Kimin kime baktığına ve onun ne yaptığına da hiç aldırmadan derslikte sıralanmış sıralardan birine geçtim. Bir Ravenclaw'ın yanında oturuyordum sanırım.

          Sıkılmış gibi gözükmeye çalışıyordum, tıpkı diğerleri gibi. Ama hiçte öyle olmadığımı gözlerimden anlayabilirdiniz. Gözlerim hafif ıslak ve ıslaklığın avantajıyla da parıl parıldı. Gözlerimi bir iki kez kırpıştırarak kendime gelmeye çalıştım. Onun, Profesörümün, öksürüğüyle kendime geldim.  "Arkadaşlar, bildiğiniz üzere bugünkü konumuz Hogwarts Savaşı." Evet, benim içimde kopan savaşın yanında halt kalabilecek bir savaş! Konumuz buydu. Bir öğretmene nasıl böyle baktığımı anlayamıyordum. Çok mu belli ediyordum? Tanrım... kafamı derse vermeliydim. "Herkes bir arkasındaki kişiye bu konu hakkında bir soru soracak. Örneğin Henry-" bulunduğum sıranın iki arkasında olan sarı saçlı çocuğa baktım,  "-Reneta'ya" ve diğer bir öğrenci işte... onlara bakmak kesinlikle zihnimin başka şeyler düşünmesine yardımcı oluyordu. "Bir soru soracak, bu soru Hogwarts savaşı hakkında olmalı. Reneta da bir arkasındakine ve o da bir arkasındaki kişiye."  Güzel. Ağzımdan yanlışlıkla Sihir Tarihi Profesörümüz nasıl bu kadar seksi? diye sorsaydım çok mu ayıp olurdu... Tanrım bunun hiçbir savaşla ilgisi yoktu sanırım. Benim içimde kopan fırtınaları saymazsak. "Bir soruyu ancak ve ancak bir defa sorabilirsiniz. Ben başlıyorum."  Bana yürüseydi keşke diye geçirmeden edemedim içimden. Normalde derslerdeki soruları alacağım puanları umursamadan şaka yaparcasına cevaplar ve dersi kaynatmaya girişirdim. Bu son senemde edindiğim bir alışkanlıktı ve arkadaşlığa verdiğim önemden dolayı bir sene tekrar yapma gibi bir girişimim olmuştu. Arkadaşlıklar... benim için kesinlikle büyü kadar değerliydi. "Hogwarts savaşı sırasında birkaçı haricinde tüm öğrencileri mahzenlere kapatılan bina hangisidir?" Tanrım daha basit bir soru soramaz mıydı? Zorlamayan ve insanları eğlendirmeye çalışan bir Profesör gibiydi... Benim öğrenci halim gibi, zor sorular sormazdım, eğlenceli yöntemler bulmaya ve insanların yüzlerinde koca gülümsemeler yaratmaya çalışırdım. İçimdeki iyilik, koca gülüşler yaratırdı ve ben bu huzurlu duvarların içinde hiç olmadığım kadar mutluydum ve zekamı gölgelese de her zaman arkadaşlarımı mutlu etmek için elimden geleni ardıma koymayacaktım. Kime çekmiştim ben? Helga Hufflepuff'a falan mı? İstemeden kahkaha attım. Duymuş muydu? Bana mı bakıyordu! Sıra bendeydi, önümdekine ne sorduğunu sordum. Onu dinlememiştim... o sırada kalbimle cebelleşiyordum. Bana Nymphadora Tonks'un kimin tarafından öldürüldüğünü soruyordu. Tabiki o çatlak siyah saçlı kadın... " Bellatrix Lestrange! " dedim atılgan bir tavırla. Bu ses bana mı aitti? Sesimin sınıfta yankılanıp tekrar kulağıma gelmesiyle gülümsedim ve arkamı dönüp sorumu sordum. " Hey. Öyleyse savaşın sonlarına doğru, Bellatrix'i kim öldürdü? " Cevap çok basitti, o kadının ölümü aydınlığa mensup taraflar için bayram gibiydi. Molly Weasley... "Hepinize iyi tatiller çocuklar. Umarım seneye de beraber oluruz." Yarım dakika sonra, gözlerim Profesör'ün gözleriyle tam çarpıştığında Hogwarts'ın dersin bitişini bildiren o tuhaf zili çalmaya başlamıştı. Hadi ama? Neden? En sevdiğim ders kaç dakikaydı beş falan mı? Sınıftan dışarıya çıkarken aklımda tek bir cevap vardı; Profesör! Sayenizde seneye de bu okuldan gitmeyeceğim... Ah, bu hastalıklı düşünceleri kafamdan atmak için Göl Kenarına gitmeli ve kendimi boğmalıydım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enid Baglin
V. Sınıf
V. Sınıf
Enid Baglin

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 22
Gerçek Adı : Enid

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi Empty
MesajKonu: Geri: II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi   II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi EmptyCuma Tem. 19, 2013 5:16 pm

Ah, ne sıkıcı bi' gün bu böyle... 
Güne böyle uyanmaktan nefret ediyordum. Ama herkes dersler bitiyor diye o kadar neşeliydi ve ben eve dönme düşüncesinden o kadar tiksiniyordum ki güne aksi şekilde başlamam imkansızdı. Pöfleyerek yerimden kalktım, Ravenclaw üniformamı giyerken bir nebze de olsa daha iyi hissetmeye başladım. Saçımı gelişigüzel toplayıp, yanıma alacağım kitap ve defterleri sandığımın üstünden kaptığım gibi koltukaltıma kıstırıp çıktım yatakhaneden. 

Yılın son sihir tarihi dersi... Çok eğlenceli geçmese de en sevdiğim ve önemli gördüğüm derslerin başında geliyordu ve son ders oluşu beni olduğumdan da suskun ve kederli bir havaya sokmuştu. Dersliğe girdiğimde sınıfta çok az kişi vardı ve profesör çoktan gelmiş, masada oturmuş elindeki köstekli saate bakıyordu. Boş sıralardan birine oturup kitaplarımı kapalı şekilde önümdeki sıraya koydum, dirseğimi kitapların yanına dayayıp ders zilini beklemeye başladım. Yanıma Gryffindor'lu bir kız oturdu, başka yer yokmuş gibi... Neyse ki gevezelik etmeye çalışmadı da gönül rahatlığıyla oturabildim yanında.

Çok da uzun olmayan bir süre sonra zil çalıp sınıf dolduğunda profesör Rothschild öksürerek söze başladı: "Arkadaşlar, bildiğiniz üzere bugünkü konumuz Hogwarts Savaşı. Herkes bir arkasındaki kişiye bu konu hakkında bir soru soracak. Örneğin Henry-" sol arka sıralarda oturan bir çocuğu gösterdi, "-Reneta'ya" upuzun saçlarını yıkamak ve taramak için kimbilir ne kadar erken kalkan bir kızı gösterdi, "Bir soru soracak, bu soru Hogwarts savaşı hakkında olmalı. Reneta da bir arkasındakine ve o da bir arkasındaki kişiye." Ah, bunu yapmak zorunda mıydık?  "Bir soruyu ancak ve ancak bir defa sorabilirsiniz. Ben başlıyorum." Aklıma gelen birkaç soruyu önümdeki deftere not etmeliydim yoksa o an soracak soru bulamayacağıma emindim. Profesör, duvar kenarındaki sıraya yürüdü ve en ön sıradaki öğrenciye oldukça basit bir soru yöneltti: "Hogwarts savaşı sırasında birkaçı haricinde tüm öğrencileri mahzenlere kapatılan bina hangisidir?" Doğru cevabı alınca yerine geçip öğrencilerin birbirlerine soru sorup cevaplamalarını izledi. 
Bana uzun gelen bir sürenin ardından sorma sırası önümüzdeki sırada oturan öğrenciye geldi. "Bana mı soracak acaba?" diye beklerken yanımdaki Gryffindor'luyla göz teması kurup Nymphadora Tonks'un kimin tarafından öldürüldüğünü sorunca gerginliğimi erteledim. Yanımdaki düşüncelere dalmış olacak ki sıranın kendisine olduğunu geç fark edip soruyu tekrar dinlemek istedi, daha sonra doğru cevabı verip sorusunu sormak üzere bana döndü: "Hey. Öyleyse savaşın sonlarına doğru, Bellatrix'i kim öldürdü?" Cevabı bilmenin rahatlığıyla sakin bir sesle yanıtladım: "Molly Weasley." Sorma sırası bendeydi... Önümdeki deftere döndüm, yazdığım sorulardan ikisi çoktan sorulmuştu. Üstü çizilmemiş olan tek soruyu tüm basitliğine rağmen sormaya karar verip arka sıraya döndüm: "Profesör McMcGonagall savaştan hemen önce Hogwarts'ı savunmaları için heykellere hangi büyüyü yapmıştır?" Cevap geç de olsa geldi, Piertotum Locomotor. Artık rahatça oturup dersin bitmesini bekleyebilirdim. O kadar da dinlemiyordum artık söylenenleri.

"Hepinize iyi tatiller çocuklar. Umarım seneye de beraber oluruz."Ödev yoktu, tekrar yoktu. Herkes sevinmiş gözüküyordu, sınıfı hemen terk etme peşindeydiler. Bense yavaşça toparlanıp profesöre sormak istediğim bir şey var mı diye düşünüyordum bir yandan. Çünkü sormak için son fırsatım buydu, gelecek dönem başlayana kadar sorma şansım olmayacaktı muhtemelen. Aklıma bir şey gelmediği için daha fazla uyuşukluk yapma gereği görmedim, yanıma oturmuş ve diğer öğrencilere göre sınıfı nispeten geç terk eden kızın peşinden sınıftan ayrıldım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nicolas Joseph Bowie
VI. Sınıf
VI. Sınıf


RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 521
Gerçek Adı : Ollivander Bey
Yaş : 25

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi Empty
MesajKonu: Geri: II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi   II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi EmptyC.tesi Ağus. 24, 2013 7:46 am




    .....Sihir Tarihi Dersliği, bence manzarası en güzel dersliklerden birisi, ne yazık ki pencereler kapalı ve her zamankinden daha kasvetli. Ben de dersin başlamasına yaklaşık 10 dakika varken buraya gelmiş ve kitabımdan notlar alıp tekrarlamaya çalışıyordum. Hogwarts Savaşı, herkes bu savaşı bilirdi. Büyücü dünyasının son büyük savaşı. Belki de en büyük. Tabii herkes savaş hakkında birçok şey biliyordu. Ama benim yaptığım asla bilinmeyecek şeyleri bilmekti. Şu anda okuduğum kitap da tam olarak bununla ilgiliydi. Kitaba o kadar dalmıştım ki pencerelerin sonuna kadar açılmasıyla ancak kendime gelebildim. Çoğu öğrenci buradaydı, Aria da öyle. Kitap okurken öylesine dalıyordum ki, beni rahatsız etmiyordu. Profesör masasına yürürken Aria'ya döndüm ve yanağına bir öpücük kondurdum.

    .....Birkaç dakika sonra bütün sıralar dolduğunda ve herkes sıkılmaya başladığında profesör ayağı kalktı ve onu dinlememiz gerektiğini ima etmek için öksürdü. Bunu profesörlerin çoğu yapardı. Profesör "Arkadaşlar, bildiğiniz üzere bugünkü konumuz Hogwarts Savaşı." Diyerek söze başladı. Ben se başımı sallayıp suratımdaki gülümsemenin büyümesine izin verdim, bu dersi seviyordum. "Herkes bir arkasındaki kişiye bu konu hakkında bir soru soracak. Örneğin Henry-" Sınıfın diğer ucundaki sarışın çocuk birden derse ilgiliymiş gibi görünmeye çalışırken komikti, "-Reneta'ya" ve şimdi de saçını sırt çantasında taşıması gereken kız irkildi, "Bir soru soracak, bu soru Hogwarts savaşı hakkında olmalı. Reneta da bir arkasındakine ve o da bir arkasındaki kişiye." Aklımdan 'Dahice' diye geçirdim. Ama biraz tuhaftı, sıkılmadan Sihir Tarihi geçirmek bana çok ilginç geliyordu açıkçası. Profesör yavaşça yürüyüp sol taraftaki en ön sıranın önüne gitti ve "Hogwarts savaşı sırasında birkaçı haricinde tüm öğrencileri mahzenlere kapatılan bina hangisidir?" Tanrım! Bu ders böyle geçmesin diye dua ediyordum. Böylesine kolay sorular, benim onca çalışmam boşa mı gidecekti yani?

    .....Ariadan önce ben cevaplayacaktım. Önümüzde birisi olmadığı için orta sırada, en arkalardan bir ses geldi; "Savaş sırasında ortaya çıkan Aktabantula sürüsü kimin yanında savaşmıştır?" Korktğum gibi aşırı kolay bir soru sorulmuştu. "Karanlık Lord'un tarafında." Şimdi ben soru soracaktım. Hiç düşünmeden ilk aklıma geleni söyledim; "Savaş hangi tarihte gerçekleşti?" Bana kolay sorarlarsa, ben de onlara kolay sorarım tabii. Dersin bitmesine saniyeler kalmıştı ki bütün sınıf sorularını cevapladılar. Profesör ayağı kalktı ve  "Hepinize iyi tatiller çocuklar. Umarım seneye de beraber oluruz." Dedi. Sınıf yavaş yavaş boşalırken ben de Aria'nın elini tuttum ve derslikten ayrıldık.





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aria Mysté

Aria Mysté

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 402
Gerçek Adı : Eda,edoş,edağ.
Yaş : 27

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi Empty
MesajKonu: Geri: II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi   II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi EmptyC.tesi Ağus. 24, 2013 5:33 pm


    Dersliğin kapısından içeriye girerken, içimdeki huzuru hissettim. Onun yanımda olması, güzel bir bina ve sakin işlenişiyle meşhur bir ders. Hayatım da hiçte kötü giden bir şey yok gibi görünüyordu. Onun yanında oturmaktan ve dersi özgüvenle dinleyebilmekten başka ne istemiştim ki zaten hayattan? Pencere açılıp içeriye havanın girmesine izin verilirken, Nicolas'ın daldığı kitaba baktım. Her zaman bilinmeyeni istiyordu değil mi? Yüzümdeki gülümsemeyle, fark ettirmeden yanına biraz daha sokuldum ve kollarımı birbirine kenetleyip Profesör'e baktım. Beşinci yılım oldukça aksiyonlu geçiyordu aslında. Sadece farkında değildim. " Arkadaşlar, bildiğiniz üzere bugünkü konumuz Hogwarts Savaşı. " Başımı saniyesinde Nicolas'a çevirdim. Hey, elindeki kitap bu konu hakkında değil mi? dercesine bakıyordum ama o gülümseyerek dersi dinliyordu. Bende aynısını yaptım, başka seçeneğim yok gibiydi. " Herkes bir arkasındaki kişiye bu konu hakkında bir soru soracak. Örneğin Henry Reneta'ya Bir soru soracak, bu soru Hogwarts savaşı hakkında olmalı. Reneta da bir arkasındakine ve o da bir arkasındaki kişiye. " Güzel gibi görünüyordu, ama arkamızdakinden çok yanımızdakine sorsak olmaz mıydı ya? Yani, ne kadar zeki olduğunu bilmediğim birine sormaktansa, kesinlikle doğru cevaplayacağını bildiğim sevgilime sormak daha mantıklı geliyordu. Üstelik, normal zaman da ona sorular sormaktan pek hoşlanmasam da şimdi içimde elindeki kitap yüzünden ona sorulmayı beklen tonlarca soru vardı.

     Hogwarts savaşı sırasında birkaçı haricinde tüm öğrencileri mahzenlere kapatılan bina hangisidir? Gözlerimi devirdim, ne kadar da basit... Nicolas'a döndüğüm de onunda aynı düşüncelerde olduğunu sormadan görebiliyordum. Gözleri öyle tuhaf bakıyordu ki, bu soruyu çok basit buluyordu. Ama bir iki saniye sonra, soru ne kadar basit olsa da yaşananların çok zor ve haince olduğunu anımsadım. Çok zor ve haince. Harry Potter, oturup muggle oyunları oynasaydı olmaz mıydı? Ne gerek vardı büyücü dünyasını karıştırmaya. Savaş sırasında ortaya çıkan Aktabantula sürüsü kimin yanında savaşmıştır? Sorunun cevabını veren sevgilime her zamankinden güzel bir bakış gönderiyordum. Aslında bu soruyu cevaplamak istemiştim. Kim cevaplamak istemezdi ki? Oysa, basit bir şekilde "
    Karanlık Lord'un tarafında. " diyivermişti. Arkasına dönüp kendi sorusunu sorarken önümdeki kızın çoktan soruyu yöneltmiş olduğunu anladım. Beynimi biraz zorlarken cevabı değil, kızın az önce ne dediğini hatırlamaya çalışıyordum. " Piertotum Locomotor. " Kız doğru cevabı almanın şevkiyle önüne dönerken ben arkama döndüm ve " Naginiyi kim öldürdü? " diye sordum. Neville'dan beklenmeyen bir hareketle ölen sadık bir yılan. Kim tahmin ederdi ki onun öldürebileceğini? Hemde Nagini'yi... Herkesin kime ne sorduğunu dinliyordum. Kabul ediyordum ki eğlenceli bir ders işleme tekniğiydi ya da taktiği. Profesör'ün bu gibi tüyoları kimden aldığını merak ederken " Hepinize iyi tatiller çocuklar. Umarım seneye de beraber oluruz. " demesiyle, yanımdan fişek gibi fırlayıp giden Gryffindorlu kıza baktım. O da neyin nesiydi öyle? Ayakta olmadığım için dua ediyordum, kimse beni kalabalığın içinde düşürsün istemezdim. Sınıf kızın ardından yavaşça toparlanıp boşalırken, Nicolas'ın elimden tutmasıyla onun peşine takıldım. Elindeki kitabı ondan nasıl alabileceğimi düşünüyordum. Birde nasıl bu kadar mutlu göründüğünü. Sanki son zamanlar da çok daha iyi anlaşıyor gibiydik.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

II. Dönem II. Ortak Sihir Tarihi Dersi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-