Krysten Brie
Mesaj Sayısı : 2
Gerçek Adı : Didem
 |  Konu: Krysten C.tesi Tem. 26, 2014 8:54 pm | |
|
Ad-Soyad: Krysten Brie
Diğer karakterleriniz: Vera Dantes
Karakteriniz
1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): Slytherin, Gryffindor
2. Sınıf: VII. Sınıf
3. Kan Durumu: Safkan
4. Karakteriniz ve Geçmişi: Sosyeteden bir ailenin arkası sağlam bir kızıdır. Daha da kötüsü bunun farkındadır. Birkaç kuşaktır ailesinde Slytherin harici binaya giren olmamıştır; Krysten ailesinin yüz karası olmayacağından neredeyse emindir. Okula girerken hayali Quidditch takım kaptanıyla sevgili olmaktı.
5. Güçlü: B
6. Zayıf: İ
Örnek Roleplay
Edison’ın para karşılığı iş teklifi ettiği Tesla parasını alamadığında tüm dünyada bir kutup daha oluşmuştu. Bir seçim, bir taraf daha… Radyo icat olduğunda sonsuz paralel evrenlere bir yenisi daha eklendi ve çelişkilerin adamı Tesla burada da başrol oynuyordu. Radyoyu kim icat etti? Marconi? Popov? Tesla? Taraf olmazsan, bertaraf olursun. Elizabeth Campbell, bütün hayatını bu felsefe üzerine kurmuştu. Hayatın pek de sağlam temeller üzerine kurulu olmayan düzeni onu her daim seçim yapmaya zorlamıştı. Anne ve babası başarısız evliliklerinin bedelini çocuklarına, onları bir seçime zorlayarak ödetmişti. On sekiz yaşına gelen Elizabeth üzerindeki yasal yükümlülüklerin kalktığı gün ikisini de terk etmiş ve istemeden yaptığı seçime başkaldırmıştı. Lisede, ilgisini çekmeyen onlarca dersten birkaç tanesini her yıl zorla seçmiş, bu seçimi öğretmenlerin cv’lerine bakarak yapmıştı. Bir karar vermesi yalnızca dönüşürken gerekli olmamıştı. Gecenin loş ışığında seçebildiği kadarıyla oldukça yakışıklı olan bir adam tarafından, bilmediği bir semtin varoş barlarından birinin arka tarafında rızası olmadan dönüştürülmüştü. Bu yüzden belki de hayatında yeni bir sayfa açıldığına ve burada tüm seçimleri kendinin yapacağına inanıyordu. Ona sorulmadan başlayan bu hayat, ona armağan edilmişti.Tek sorun çok sık susamasıydı. Doğumgünüm dediği o günün ardından yalnızca birkaç ay geçmişti. Henüz dikkat çekmemeyi öğrenecek kadar olgun değildi ve bakışlarını birine diktiğinde insanlar, yiyecek gibi baktığını söylüyordu. Eğer Elizabeth o anlarda sağlıklı düşünebiliyor olsaydı sıkı bir kahkaha atacağı kesindi. Barlar bu iş için en uygun yerlerdi onun keşfine göre. Oralarda herkes birbirine dik dik, yiyecek gibi bakıyordu. Koluna yapışan birkaç sülüğü itti ve kendine bir yol açmaya çalıştı. İleride bir yerden güzel kokular geliyordu, tanrı dünyanın en iyi aşçısıydı. Ölümsüz olduktan sonra ona inanmaya başlaması da en az kendisi kadar ironikti. Etten duvar ören kalabalık önünden çekildikçe adresini görmeye başladı. Kızıl saçlı bir kadındı, saçlarına uyan kırmızı bir elbise ve yüksek topuklular giymişti. O camianın jargonuyla, aranıyordu ve belasını bulmak üzereydi. Elizabeth son bir adımla kanının yanına oturacağı sırada bir el tarafından durduruldu. Omzundaki ağırlık sinirlenmesine neden oldu ve hafifçe hırladı. “Bu kadar belli etmemelisin ufaklık. Biraz saklamaya çalış. Kime gidiyordun? Dur tahmin edeyim, şu ilerideki kızıla mı?” Gözlerinin kırmızılığının farkındaydı; fakat şu günlerde öyle garip renklerde lensler türemişti ki çok dikkat çekmiyordu. Tabi, bilen bir göz yalnızca bakmıyor, aynı zamanda görüyordu. ”Başka kapıya. İlk ben gördüm. Eğer kendinden emin konuşursan herkesi inandırırsın. İlk kim gördü bilinmez; ama Liz kendine güvenen biriydi. Karşısındakinin de en az onun kadar cesur olduğu duruşundan, elini çekmeyişinden ve yüzündeki çekici gülümsemeden belliydi. Liz, omzundaki eli sertçe indirdi ve karşısındakinin gözlerine baktı. ”Tatsızlık çıksın istemeyiz. Dik dik bakmayı kes, kızılı bana bırak ve sen daha güzellerine git. Elizabeth’le çözüme kavuşmak, işte bu kadar kolay!
|
|
| | Konu: Geri: Krysten Perş. Ağus. 28, 2014 6:14 pm | |
| |
|
