Cormlle naa tanya tel'raa ~

Mesaj Sayısı : 4 Gerçek Adı : Rabastan

“Lanet olsun bu ne sıcak böyle!”
Belki de pencereyi açık bırakmak o kadar da iyi bir fikir değildi. Yazın en sıcak günlerinde uyumakta zorluk çeken Cal gecenin bir yarısı açtığı camdan şimdi çok daha büyük dalgalarla odasını dolduran sıcakla açtı gözlerini. Alnından süzülen ter şakaklarından altın saçlarına doğru süzülürken nerede olduğunu anlamakta güçlük çekti bir an. Yavaşça doğrularak ayaklarını yatağının kenarından sallandırdı ayaklarını. Paris’teki yazlık evlerinin o antik ve iç bunaltıcı dekorunu gördüğünde gülümsedi. Etrafında görmeye alıştığı 7 yatak yerine bu manzarayla karşılaşmak bile mutlu etmişti onu.
Yaz tatili! Okuldan, derslerden ve dertlerden uzak 3 ay! En güzel yanı da bu tatili en yakın arkadaşlarından biri Cody’le geçirmesiydi tabi ki bu sonsuz boş vakit yığınını. İlk günden beri her dakikalarını adeta birbirlerine yapışıkmışçasına geçiren Cal ve Cody bu günü elbette çok daha öncesinde planlamıştı.
Yavaşça ayaklarının üzerinde dengesini bulup odasına açılan banyo kapılarına yöneldi. Aynanın karşısına ulaştığında kendini incelemekten alamadı gözlerini. Büyüyordu! Hem de çok hızlı bir şekilde büyüyordu Cal. O çocuksu hatlarının yerini erkeksi çizgiler almıştı şimdi ve bıyıkları – o üç beş telden fazla olmayan ama ona sanki dünyanın en pala bıyığıymış gibi gelen altın rengi oluşum – ona çok daha olgun bir hava katmıştı. Neden bilinmez o çocuksu, yaramaz kişiliğinin derinliklerinde her zaman büyümeyi istiyordu. Büyüyüp güçlü, hızlı ve yakışıklı bir adam olmayı istiyordu. Elbette şimdiden yüzünde oluşan yakışıklı hatların farkındaydı, her yanlarından geçtiğinde ona bakan kızların da. Kocaman, dolgun dudakları ve boncuk boncuk mavi gözleriyle babasının bir kopyasıydı adeta ve bundan gurur duyuyordu.
Yüzünü hızla yıkayıp vücuduna değen buz gibi suyla biraz daha ayıldı. Ne yapması gerektiği ve neden bu kadar erken bir saatte o değerli uykusuna dönmeyip uyandığını hatırladı aniden. En sevdiği Chudley Cannons formasını gelişi güzel üzerine geçirip koridora attı kendini.
Hızlı adımları boş ve devasa koridorun duvarlarında yankılanırken o başlamıştı ciğerlerindeki tüm güçle bağırmaya “Cody! Hadi dostum uyan! CODY! CODY!” . Tüm çabalarına rağmen elbette duyuramamıştı sesini. Odanın kapısına geldiğinde var gücüyle üç kez tıklatıp aralık kapıdan süzüldü içeri. Karşısındaki manzara hiçte yabancı değildi. Cody her zaman olduğu gibi king boy yatağın her yanına uzanmış sonuna kadar açtığı ağzından derin ve biraz sesli –kesinlikle horlamak değil!- nefesler alarak uyumaya devam ediyordu. Uykusunda kımıldanarak yatakta kalan son boş bölgeye de kolunu uzatan Cody biraz da olsa huzursuz görünüyordu. Rüyasında yine ne gibi belaları gördüğünü merak etti Cal. Annesini kaybettiği günden beri gördüğü o rüyalar Cody’i asla yalnız bırakacağa benzemiyordu. Cal her zaman olduğu gibi fark etmemiş gibi yaparak kendini toparladı. Hazır hissettiğinde Cody ona gelmeliydi, onu sıkıştırıp sorular sorarak uzaklaştırmaktı korkusu.
Bir anda avına yaklaşan bir atmaca gibi atladı yatağa. Bağıran sesi Cody’nin korku dolu tepkisine karışıyordu. “Uyan bakalım tembel tavuk! Bu gün için harika planlarımız var” olduğu yerde en yakın arkadaşının üzerinde zıplamaya başladı “Hey formama bak Cody! Bu büyük büyük amcamın forması, düşünsene kaç oyunu bu formayla kazandı! Onu yıkamadım bile. Kokla dostum bu zafer kokusu!” Cody’nin cevap vermesine bile izin vermeden burnuna soktu formanın ucunu. Hmm, harika!

Mesaj Sayısı : 17 Gerçek Adı : Batuhan Yaş : 30

Cody korkmuş bir ifadeyle gözlerini açtı çevresinde dün gece uğraşmakta olduğu ve ne olduğunu kendi bile bilmediği iksirin yarattığı dağınıklık vardı, üzerinde heyecanlı şekilde zıplayan en yakın dostu Cal'a şaşkınca bakarak.Bekle biraz dostum sakin ol hey hey canımı acıtıyorsun dur artık Cal, bu sözleri üzerine zıplayan çılgın dostu Cal'ı durdurmaya yetmişti, Cal durduktan sonra hemen yataktan kalkan Cody'nin gördüğü kabusun etkisi hala sürüyordu, gördüğü şey ilk başlarda güzel bir rüya gibi başlıyordu, annesiyle birlikte sonsuz çayırlarda yürüyor, bulutlarda uçuyordu, onunla gülüyor, ona sarılıyor ve onu öpüyordu ama bir süre sonra tüm hayal dünyası karanlığa bürünüyor bir anda annesi Cody'nin yanında buharlaşmaya başlıyordu, Cody amansız şekilde annesinin buharlaşıp yok olmasına tanık oluyor hatta onu kurtarmak istiyor istiyor ancak kurtaramıyordu, aslında Azarian ailesinin yazlık evinde kabusları hafiflemişti, bu yazlık evde annesinin yanarak yok olması yerine buharlaşarak yok olmasını görüyordu, rüyasında annesinin yanarak acı çekmesi yerine acı çekmeden buharlaşması az da olsa daha ızdırapsız bir rüya gibi geliyordu, Cody dostu Cal'a bakıp durumu ona belli etmemeye çalışarak; Hemen geliyorum ahbap yüzümü yıkayıp ayılmam gerekiyor burada bekle, hızlıca banyoya ilerleyen Cody içeri girer girmez musluğun soğuk suyunu açıp yüzünü yıkamaya başlamıştı, yüzünü yıkadıktan sonra Cody yavaşça musluğu kapatıp ellerini ve ıslak yüzünü kurulamak için havluya uzanmıştı sonrasında havluyu eline alıp ellerini ve ıslak yüzünü kuruladı.Dışarı çıkmak için banyonun gıcırtılı kapısını açan Cody, hızlı adımlarla odasına doğru gitmeye başladı, az da olsa kabusun verdiği etkiden kurtulabilmiş olan Cody bugünün güzel olacağı ve dostuyla birlikte olacağı düşüncesiyle kendini yatıştırmayı başarabilmişti, yavaşça odasının meşe ağacından yapılmış kapısından içeriye giren Cody dostu Cal'a;Haydi bakalım ahbap günümüze başlayalım, bugün beni quidditch çalıştıracaksın değil mi? Biraz bekle süpürgemi çıkarayım. , Cody dolabını açarak yıllardır kullandığı eski süpürgesini dışarıya çıkardı, artık eğlence dolu güne başlamaya hazırdı, aslında pek de eğlenceli olmayacaktı çünkü Cody'nin hiçbir zaman quidditche ilgisi olmamıştı o daha çok iksirlerle ilgileniyordu bu özelliği iksirler konusunda çok başarılı bir cadı olan annesinden geliyordu, bu antrenmanı sadece dostu istediği için yapıyordu, çünkü dostu Cal tam bir quidditch fanıydı, antrenmanı reddetmek en yakın dostu Cal'ı fazlasıyla kırabilirdi ve Cody gerçekten bunu hiç istemiyordu, o sırada fırından yeni çıkmış taze çöreklerin karşı konulmaz kokusu tüm evi sarıverdi karşı konulmaz kokuyla birlikte iki yakın dost kahvaltının hazır olduğunu anlamış oldu, merdivenlerin başına koşan iki yakın dost Cody'nin yapmış olduğu küçük bir sakarlıktan dolayı merdivenlerden aşağı yuvarlandı, bu yuvarlanmayı önemsemediler çünkü çöreklerin muhteşem kokusu iki yakın dostun gözünü döndürmüştü, hemen ayağa kalkıp kahvaltı masasına oturdular ve lezzetli çörekleri yemeye başladılar.