AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 why are you here?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: why are you here?   why are you here? EmptyPtsi Ara. 30, 2019 8:21 pm

why are you here? Source
Spencer Pearce & Atlas Constantinou

WHY ARE YOU HERE?
DİAGON YOLU
AKŞAM ÜSTÜ SAATLERİ



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyPtsi Ara. 30, 2019 9:15 pm


Bu senenin başlangıcı kendisini yeterince yormuştu. Öğrencilerin çoğu haylazlık yapmaya gelmiş gibi duruyordu. Dersini bu yıl interaktif işlemek istediği için Ivır Zıvır Dükkan’ından almak istediği eşyalar vardı. Öğrencilerinin odasını doldurması Diagon Yolu’na gitmesini engelliyordu ama bu hafta içindeki derslerini düzgün işleyebilmesi için bir an önce çıkması gerekiyordu. “Evet gençler, şimdi işim var çıkmam gerekiyor. Akşama burada olacağım. O zaman oturup konuşacağız. Hadi porsuklar dışarı.” dedi. Öğrencilerin sonuncusu da çıktıktan sonra kapıyı kapattı. Askılıkta asılı olan cüppesini üzerine aldı ve kendisi de odanın kapısına yönelip dışarı çıktı.

Diagon Yolu’nun görkemli sokağı sanki alışveriş vaktiymiş gibi aşırı kalabalıktı. Spencer bu duruma anlam vermese de en kalabalık sevdiği ortam tek burasıydı. İnsanların dükkanları doldurup taşırdığı an çok hoşuna giderdi. Şuan her ne kadar buraya bir profesör olarak da gelse hep öğrencilik anıları aklına gelirdi. Daha ilk asasını sanki dün almış gibiydi. Gringotts Büyücü Bankasının yanından geçip asıl sokağa girmek isteyeceği sırada gözüne bir adam ilişti. Kalabalıktan tam seçemese de tanıdık bir yüzdü. Hem de oldukça. Kim olduğunu anlamak için biraz daha yaklaştı. Gördüğü adam Atlas’tı. Burada ne işi var diye düşünmeye başladı Spencer. Sanki bir şeyden gizleniyor gibiydi. Sessizce arkasından yaklaştı. Bir süre başının arkasından tam olarak nereye baktığını seçmeye çalışıyordu ama kalabalık arasında ne olduğunu bulamadı. Kulağına kadar yaklaşıp “Özletiyorsun kendini yakışıklı.” dedi. Atlas’ın bir an da arkasına dönmesi ile yüzündeki telaş oldukça belli oluyordu.

RENK KODU: #465881


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyPtsi Ara. 30, 2019 9:54 pm


Atlas'ın canı sıkkındı. Güneş batıyorken küçük sokakta dikilmiş, karşı köşedeki ölüm yiyene bakıyordu. Steven, onlardan bir profesörün takibini istemişti. Kesinlikle gizli kalması gereken çok sıkıcı bir görevdi. Malzeme alışverişi seyretmek ona göre bir iş değildi. Aslında alışverişin hiç bir türlüsü ona göre değildi. Atlas omzunu bir binanın duvarına yaslamış akıp giden kalabalığı tarıyordu gözleriyle. Yolun diğer tarafındaki ölüm yiyen ona el işaretiyle yerini değiştireceğini söyleyince başını sallayıp kendisi de başka bir noktaya geçmek üzere yürümeye başladı. Maskesini takmadığında rahat hissetmiyordu. Bu yüzden insanlara çarpmadan neredeyse aralarından süzülür gibi geçip kimsenin dikkatini çekmemeye çalıştı. Asık bir suratla Diagon'da daha ara bir sokağın köşesine geçti. Ne kadar süre orada dikildiğini bilmiyordu çünkü gözünün ucunda kalan diğer ölüm yiyen takip ettikleri kişiyi görebilecekleri bir açıdaydı. Atlas daha çok yandaşını izliyordu. Birden kulağında bir nefes hissetti. “Özletiyorsun kendini yakışıklı.” Panikle arkasını döndüğünde karşısında Spencer'ı gördü. Şu an ortağına dönüp bakamazdı çünkü Spencer onun nereye baktığını takip edip diğer kişiyi görebilirdi fakat Spencer'la da çok konuşamazdı bu sefer de diğer ölüm yiyen onları görebilirdi. Bir an ne yapacağını bilemeden donakaldı.

Ardından kolundan tuttuğu gibi Spencer'ı ara sokağın arkalarına çekti. Geri gitmesi gerekiyordu. Şu an hem görev yerinde değildi, hem de bir sıkıntı olması halinde buluşacakları yerden de uzaktı. İletişim kuramayacağı için de yanındaki ölüm yiyen onun nerede olduğunu merak edip aramaya gelebilirdi. Onun işini yapmayı tercih edeceğini umarak, mavi gözlerini Spencer'a çevirdi. "Okulda olduğunu sanıyordum." Bulunduğu yerden uzaklaşması gerekiyordu her ihtimale karşılık. Spencer'ın da dikkatini dağıtmalıydı. Kafasından bir çok plan geçerken o en gereksizini seçti. "Öyle olmadığına sevindim." Sonra da uzanıp genç adamı öptü. Planladığı basit ve dikkat dağıtıcı bir şeydi lakin karşısındaki adamla hiç bir şey basit olmuyordu. Elleri beline uzanırken, sırtını duvara dayamak için onu hafifçe itti. Şu an bulunduğu yerde yapmaması gereken bir şey yapıyordu. Bu yüzden aklını başına toplayıp geri çekildi. Sanki hiç bir derdi yokmuş gibi sakince konuştu. "Acıktım."


# 4a804d

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyPtsi Ara. 30, 2019 11:10 pm


Kolundan tutulup bir ara sokağa atıldığında bir şeyler döndüğünden artık tamamen emindi. "Okulda olduğunu sanıyordum." dediğinde Atlas, Spencer neden burada olduğunu açıklamak için öne atılmıştı ki Atlas’ın cümlesi ile yeniden sözü kesilmişti. Atlas "Öyle olmadığına sevindim." deyip öpmeye başlamıştı Spencer’ın. Belinde hissettiği eller kendini duvara iteklediğinde bu iş baya ilerleyecek gibi duruyor diye düşünceye dalmıştı. Atlas’ın geri ekilip aç olduğunu söylemesi Spencer’ı güldürmüştü. Hadi ama dalga mı geçiyordu bu yine kendi kendine afallamıştı. “Hadi ama bir şeyleri yemene izin veriyorum zaten.” deyip göz kırptı. Ama karşısında ki adamın ciddi duruşu yine gözlerini devirmesine sebep olmuştu. “İyi hadi bir şeyler yiyelim. Ben de çok açım. Sonra alışveriş için yardım edersin. Belki de benimle okula gelirsin.” dedi. Söylediklerinin cevaplanmaması Spencer’ı rahatsız etmişti ama yine de belli etmemeye çalışıyordu.

Çatlak Kazan’a girdiler. Boş masanın birine geçip sandalyelerde yerlerini aldılar. Spencer menüyü kurcalarken bir yandan Atlas’ın hareketlerini takip ediyordu. Her zaman anormal birisiydi Atlas ama şuan daha garibine gidiyordu. Yemeklerini sipariş verdiklerinde Atlas çevreye bakınıp duruyordu. “Biri ile mi buluşacaktın?” dedi Spencer. Oldukça sinirlenmişti aklında kurduğu şeylerle. Her zaman ki gibi kafasında kuruyor daha sonra olma ihtimali olabilir mi değerlendirmesi yapmadan karşıdakine sinirini belli ediyordu. Atlas ile birbirlerine bakıyorlardı. “Eğer birisi ile görüşeceksen söyle. İşlerim var zaten zaman kaybetmeden işlerimi halledip okula döneyim.” dedi. Atlas’ın vereceği cevabı merak ediyordu. Gözüne masanın üstündeki vazo takıldı. Gelecek olan cevap onu daha çok sinirlendirecek olursa vazoyu Atlas’ın kafasına geçirmek için hiç çekinmeyecekti.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyPtsi Ara. 30, 2019 11:52 pm


Dakikaların ilerleyişi ona normalden daha uzun gibi gelmeye başlamıştı. Spencer bir şeyler diyordu fakat Atlas dikkatini toplayamamıştı. “İyi hadi bir şeyler yiyelim. Ben de çok açım. Sonra alışveriş için yardım edersin. Belki de benimle okula gelirsin.” Cümlesinin sonuna yetiştiğine sevinip onun sokakta ilerlemeye başlaması üzerine sessizce takibe koyuldu. Çatlak Kazan'a ilerlerken az daha gözden kaybettiği ölüm yiyene çarpacaktı. Aralarında sessiz bir bakışma geçti. Atlas başını iki yana salladı hafifçe ve ağzını oynatarak  yalnız olduğunu söyledi ona. Adam anlamış gibi kalabalığın içinde kayboldu birden bire. Rahatlaması gerekirken aksine daha çok gerilmişti. Hiç bir zaman bir ölüm yiyene güvenemezdi. Sessizce Çatlak Kazan'dan içeri girip bir masaya oturdular. Atlas, Spencer'a dikkatini verememişti bu süre zarfında. Menü de gördüğü şeylerden rastgele bir şeyler söyledikten sonra onun sesini duydu. “Biri ile mi buluşacaktın?” Sinirlendiği belli oluyordu. Atlas iç geçirirken söyleyebileceği bir şey olup olmadığını zihninde tarttı. Yoktu. “Eğer birisi ile görüşeceksen söyle. İşlerim var zaten zaman kaybetmeden işlerimi halledip okula döneyim.” Kıskanıyor muydu? Aralarında nasıl bir ilişki olduğunu düşündüğünden emin değildi. Atlas yorum yapmanın onun için iyi olmayacağını düşünürken yiyecekleri geldi. Yaklaşık dört gündür aç biriymiş gibi yemeklere saldırdı. Bir kaç dakika içinde tabağı tamamen boşalmıştı. Gözü etrafta gezinirken bıkkın bir tavırla mırıldandı. "Doymadım." Bir ailenin üç aylık yemeğini yemiş olsa da doymamış olmak onun için şaşırtıcı değildi. Atlas ensesini ovuştururken konuşmaya devam etti. "Sıkıldım, gidelim. Kapalı alanlardan hoşlanmıyorum." Bir yandan da Spencer'ı başından savması gerekiyordu. Ne iş yaptığını sorarsa da geçiştirmenin bir yolunu bulmalıydı. Sorar mıydı ki? Aralarında geçenler aklına gelince, üst katta boş oda olup olmadığını kontrol etmek geçti içinden. Bunun için zaman yaratması gerekecekti.




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptySalı Ara. 31, 2019 12:30 am


Anlamsız bakışlar ilk zaman ki gibi devam ediyordu. Anlam veremediği çok şey vardı bu adam da. Onu daha yakından tanımak istiyordu ama sanki buna Atlas izin vermiyor gibiydi. Yemeklerin masaya serpilmesinin ardından Spencer daha yeni çatal ve bıçağını silme işlemini bitirmişti ki Atlas’ın çoktan yemeğini bitirdiğini fark etti. "Doymadım." dediğinde Spencer oldukça şaşırmıştı. Belki de lokantayı yese yine doymayacak gibiydi. Boğazını temizlemek için bir yudum su içti ve tekrardan bir şeyler istemesi için karşısındaki adamı uyaracaktı ama Atlas yeniden o meşhur huyunu gerçekleştirmişti. "Sıkıldım, gidelim. Kapalı alanlardan hoşlanmıyorum." dedi Atlas. Spencer derin bir nefes alarak geri yaslandı sandalyesinde. “Sorun ne Atlas? Kendinden bahsetmiyorsun. Burada ne işin var diyorum cevaplamıyorsun. Benim seni gerçekten tanımam için fırsat verecek misin? Çünkü ben bu durumdan gerçekten sıkıldım.” dedi Spencer gergin bir şekilde. Az önceki siniri yeniden nüksediyordu ama bu sefer olaya daha temkinli yaklaşmaya çalışıyordu. Sinirlerini kontrol etmek istediğinde genel de başaramazdı ama ilginç bir şekilde şuan bunu yapıyordu. Adamın soruyu yeniden havada bırakması Spencer’da bardağı taşırmıştı. “Pekala.” dedi. Oturduğu yerden kalkıp masanın üzerine galleon atıp dükkandan çıkmak için kapıya yöneldi. Daha az önce sinirlerine hakim olabildiği için seviniyorken şuan oturduğu masadan kalkıp gidiyordu. Dengesizliği ile yeniden yalnız kalmıştı. Spencer’ın aklında özellikle şu vardı; acaba arkasından gelecek miydi?




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptySalı Ara. 31, 2019 1:00 am


“Sorun ne Atlas? Kendinden bahsetmiyorsun. Burada ne işin var diyorum cevaplamıyorsun. Benim seni gerçekten tanımam için fırsat verecek misin? Çünkü ben bu durumdan gerçekten sıkıldım.” Gerginliği yüzünden okunuyordu. Atlas ne cevap vermesi gerektiğini düşünürken, Spencer ayağa kalkıp masanın üzerine bir kaç galleon fırlattı. Onun öfkeden kızaran suratının ne kadar komik olduğunu düşünüyordu ki uzaklaştığını zar zor farketti Atlas. Hızlıca masadan kalkıp peşinden gitti. Sonuçta Hogwarts'ta rahatça gezebilmesinin anahtarıydı. Belki de daha çok eğlenceli bir oyuncak. Onun arkasından yaklaşarak, koluyla yönlendirip biraz da çekiştirip küçük ve dikkat çekmeyen bir mağazaya soktu. Beklenmedik bir şekilde kalabalık olması canını sıkmıştı. Muggle kıyafeti satan bir yere benziyordu. Belki de acil bir duruma karşı büyücülerin erişebilmesi içindi. Neden kalabalık olduğunu sorgulamak yerine aklına gelen fikirle gülümsedi ve etrafta gördüğü bir kaç kıyafeti Spencer'ın kucağına iteledi. İnsanların arasından sıyrılıp onu boş kabinlerden birine soktu. Kendisi dışarıda kalmıştı. Böylece Spencer giyinirken Atlas onun çenesinden kurtulabilirdi. Hem de beraber bir şeyler yapmış olmaları gereksiz kıskançlığını azaltırdı. Spencer'ı kabine sokmasının üzerinden bir dakika geçmemişti ki kalabalık onu boğmaya başladı. İnsanlar nasıl bu kadar çok şey alabiliyordu? Bunalmasıyla ilgili bir şey yapması gerektiğini düşünürken mağazanın camının önünden geçen bir seherbaz gördü. Nathan Evans? Her işe burnunu sokan gereksizlerden biri. Bulunduğu yerin kapısının önünden geçiyordu ve içeri girecek gibiydi. Atlas görülme riskini alamazdı. Kimseye çaktırmadan kabinin kapısını açıp içeri girdi. Kapıyı kapattığında Spencer'ın giyinmek için üzerindekileri çıkarmış olduğunu gördü. "Çok yakışmış."Bir şey giymiyor olması üzerine söylemişti bu sözleri. İçeride iki kişi olduklarının anlaşılmaması için konuşmamaları gerekiyordu. Bunun için Atlas'ın aklına tek bir fikir geldi. Spencer'ı kabin duvarıyla arasında sıkıştırıp dudaklarına eğildi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyÇarş. Ocak 01, 2020 8:29 pm


Koluna girilip sürüklendiğinde oldukça şaşırmıştı. Beklediği bir şey değildi çünkü. Küçük bir mağazada bulmuştu kendini. Okuldan dışarı yarınki dersi için bir şeyler almak için çıkmıştı ama şimdi bir erkek giyim mağazasının içinde bulmuştu kendini. Ne olduğuna her zaman ki yine anlam veremiyordu. Bunlara sebep olan Atlas olduğu için çok da şaşırmamak gerekiyor diye düşünmüştü. Atlas kolunu bırakıp çevrede ki kıyafetlerden seçmeye başladığında Spencer olduğu yerde dikilip etrafa anlamsızca bakıyordu. Çünkü neden burada oldukları konusunda en ufak bir fikri yoktu. Üzerine fırlatılan birkaç parça kıyafeti havada yakaladı ve tekrar kolundan tutulup sürüklenmeye başladı. Boş bir kabinin içine sürüklendi ve üzerine kapı kapanmıştı. Kendini bir aptaldan farksız hissediyordu. Boş bulunduğu sırada nedenini bile sorgulamadan üzerine atılan kıyafetleri denemek için üzerindekileri çıkarmıştı. Atlas’ın verdiği pantolonu denemek için eline aldığında kapı tekrar açılmış ve Atlas içeri girmişti. Ani girişten dolayı Spencer korkmuştu. Refleks olarak elindekini yere düşürdü ve kendini kabinin köşesine yasladı. "Çok yakışmış." dediğinde Spencer kendi üzerini süzmüştü. Oysaki üzerinde boxerı haricinde bir şeyi yoktu. Kafasını tekrar kaldırdığında Atlas Spencer’ın dudaklarına yumulmuştu. Spencer’ın içinde yeniden aynı fırtınalar kopmaya başlamıştı. Atlas’ın busesine karşılık vermeye başladı. Ellerini Atlas’ın yanaklarından çekip pantolonuna doğru götürdü. Kemerini söktükten sonra pantolonun düğmelerini açtı. Elini pantolonun içine sokacaktı ki son anda az önce yaşadıkları şeyler aklına şimşek gibi çakmıştı. Atlas’ı hızlı bir şekilde kendinden iterek uzaklaştırdı. “Şuan bunun olmasını ne kadar istediğimi anlatamam ama bana bir şeyler borçlu değil misin?” dedi. Yemek yerken ki umursamazlık yeniden devam ediyordu. “Dur. Hatta şöyle başlayalım. Neden buradasın Atlas. Ve biz neden bu saçmalıkları yaşıyoruz.” dedi. Artık sorularına yanıt almadan bir şey yapmak istemiyordu. Tavrını ortaya koyabilmek için asılı olan kabanının içinden asasını aldı ve kıyafetlerini üzerine geçirdi. Küçük bir bilek hareketiyle Atlas’ın pantolonunun önünü kapattı. Koluna girip “Hazır ol.” dedi ve kabinden cisimlendi.

Gözlerinde kayan yıldızlar ve bulanıklığın gitmesinden sonra etrafa bakındı. Diagon Yoluna yakın bir ormanlık alana gelmişlerdi. Spencer burayı çok severdi. Ailesi ile alışveriş yapmaya geldiklerinde arkadaşları ile kaçıp burada sohbet ederlerdi. Atlas ile göz göze geldiler. “Evet, anlatmaya başlasan iyi edersin. Yoksa burası birazdan büyük bir kavgaya tanıklık edecek. Hem bak kapalı mekân da değil. Sıkılıp, bunalıp kaçmana da gerek yoktur artık.” dedi. Karşıdan cevap beklemek için sessizliğe gömüldü.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Atlas Constantinou
Ölüm Yiyen
Ölüm Yiyen
Atlas Constantinou

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 258
Gerçek Adı : Jake

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyÇarş. Ocak 01, 2020 9:07 pm


Her şey istediği gibi gidiyordu. Spencer soru sormaktan vazgeçmiş gibiydi. Ayrıca dışardaki seherbaz da onu görmemişti. Kemerinin çözüldüğünü hissettiğinde gülümsemişti ki birden geriye doğru itildi. “Şuan bunun olmasını ne kadar istediğimi anlatamam ama bana bir şeyler borçlu değil misin? Dur. Hatta şöyle başlayalım. Neden buradasın Atlas. Ve biz neden bu saçmalıkları yaşıyoruz.” Yine şu konuşma isteği... Onun üzerini giyindiğini gördüğünde duruma itiraz edecekti ki Spencer asasını Atlas'ın pantolonuna doğru salladı ve fermuar yukarı çıktı. O an Atlas'ın yaşadığı en korkunç andı. Sihirle çekilen bir fermuar çok tehlikeli olabiliyordu. Korkudan bir anlığına felç geçirdi. Bütün zihni kaybolmuş gibiydi. Fakat o anın sonunda acı hissetmeyince sakinleşti. Aynı anda, cisimlendiler.
Büyük bir ormanın ortasında duruyorlardı. Bulundukları yeri çıkaramadı etrafına bakındığında. “Evet, anlatmaya başlasan iyi edersin. Yoksa burası birazdan büyük bir kavgaya tanıklık edecek. Hem bak kapalı mekân da değil. Sıkılıp, bunalıp kaçmana da gerek yoktur artık.” Önce, alışkanlık olarak bulundukları küçük alanın içerisinde turladı. Sonrasında Spencer'ın üzerine yürüdü. Onu geriye sendeletecek kadar sert bir şekilde itti. Bilmediği bir yerde olmak Atlas'ın gerginliğini arttırmıştı. Dişlerini sıkarak konuşmaya başladı. "Ne bilmek istiyorsun anlamıyorum. Ben de senin hakkında ismin ve işin dışında bir şey bilmiyorum. Ama bunu sorgulamıyorum değil mi?" Aslında evini de biliyordu fakat bundan bahsetmemeyi tercih etti. Bir de dosyasını okuduğundan neredeyse tüm bilgilerini... Tekrar itti, iki adım sendeletecek kadar. "Beni sürekli tehdit ettiğinin farkında mısın? Ne olduğumu düşünüyorsun? Ölüm yiyen mi?" Onu tekrar itti ve sırtının ağaca çarpmasına sebep oldu. Öfkeli olduğu belli oluyordu her hareketiyle. Cübbesinin ceplerini karıştırdı ve bir kimlik kartı çıkarttı. Neredeyse burnuna sokacak kadar yaklaştırdı onun suratına. Kartın üzerinde bakanlığın ismi vardı. "Esrar dairesinde çalışıyorum. Bu senin için yeterli olacak mı? Yoksa kovulmamı sağlayacak kadar bilgi mi edinmek istiyorsun?" Esrar dairesinde çalışanların işlerinden bahsetmeleri yasaktı ve Atlas'ın kartı bakanlıkta çalışan bir ölüm yiyen tarafından yapılmıştı. Daire başkanının bile kimliği ayırt etmekte zorlanacağı kadar gerçekti. Üzerinde Atlas'ın ismi ve bir kaç klasik kimlik bilgisi yer alıyordu. Bağlı olduğu daire de isminin hemen üzerindeydi. Bu onun soru sormasını engellemeliydi. Yalanlar bu işe yarardı sonuçta.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Spencer Pearce
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Hufflepuff Bina Sorumlusu & Tılsım Profesörü
Spencer Pearce

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 149
Gerçek Adı : Cihan
Yaş : 27

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

why are you here? Empty
MesajKonu: Geri: why are you here?   why are you here? EmptyÇarş. Ocak 01, 2020 11:12 pm


İteklenmeye başlandığında cümleleri idrak etmesi biraz onu zorlamıştı. Atlas’ın öfkesini itme gücünden anlayabiliyordu. "Ne bilmek istiyorsun anlamıyorum. Ben de senin hakkında ismin ve işin dışında bir şey bilmiyorum. Ama bunu sorgulamıyorum değil mi?" dedi ilk iteklemesinde Atlas. Ama Spencer bu sözüne katılmıyordu. Konuşmalarının çoğunda kendinden bahsederdi Spencer. Ailesi hakkında en önemli bilgiyi ona vermişti. Annesinin öldüğünü söylemişti. Tamam, kabul ediyordu. Ona hala bahsetmediği şeyler vardı. Ama bu yine sanki hiçbir şey anlatmamış gibi muamele görmesine sebep olamazdı.

Atlas’ın ikinci itmesi daha sert gelmişti. Neredeyse sendeleyip düşüyordu dengesini korumasaydı. "Beni sürekli tehdit ettiğinin farkında mısın? Ne olduğumu düşünüyorsun? Ölüm yiyen mi?" duyduğuna oldukça şaşırmıştı Spencer. Aklının hiçbir yerinden böyle bir şey geçmemişti. Neden böyle bir şey durduk yere aklına gelmiş olsun ki. Spencer bu düşünceye gülmemek için kendini zor tuttu. Açıklama yapmak istiyordu ama daha fazla konuşursa Atlas’ın öfke patlamasından daha büyük bir pay alacaktı.

Üçüncü itmesinde hem sert itilmesinden dolayı hem de sırtını arkadaki ağaca sert bir şekilde vurması oldukça canını yakmıştı. Sanki yolun sonuna gelmişti Spencer. Her an karşı taraftan bir yumruk inecekmiş gibi duruyordu yüzüne. Aslında indirse hak ettiğini de adı gibi biliyordu Spencer. Belki de kaç kere vurmuş veya iteklemişti Atlas’ı. Atlas’ın cebinde bir şey aramasına gözü takılmıştı Spencer’ın. Cebinden bir kartvizit çıkardı Atlas ve "Esrar dairesinde çalışıyorum. Bu senin için yeterli olacak mı? Yoksa kovulmamı sağlayacak kadar bilgi mi edinmek istiyorsun?" dedi. Gözleri okumak için kartvizite kaymıştı gözü. Gerçekten de Esrar Dairesi’nde çalışıyordu. Bu bilgiyi neden saklama ihtiyacı duyar düşüncesini ortaya atacaktı ki Atlas’ın öfkeli gözleri ile yine temas kurdu. Jet hızıyla bu fikirden vazgeçti. Zaten istediği cevabı da almıştı. Artık Atlas hakkında en önemli şeylerden birini biliyordu. İçi rahatlamıştı. Tanıştığı günden beri bu esrarengiz adamın nerede çalıştığını merak ediyordu. “Harika. Şimdi susuyorum. Çünkü içimde ki arzuyu daha fazla tutamayacağım.” dedi gülerek. Karşısındaki adamı kendisine doğru çekip dudağına yumuldu. Az önce kabinde yarım bıraktığı işi burada tamamlamak için pantolonun fermuarını bu sefer elliyle açtı ve elini içine soktu. Birilerinin de dünden razı olduğunu hissetmek hoşuna gitmişti.

-SON-

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

why are you here?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: dünya :: Diagon Yolu-