AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Yabancı Asır

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPaz Nis. 10, 2011 8:33 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] . [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Martius, uzun bir süreden sonra ilk defa Godric's Hollow’a geliyordu. Küçük kasabanın ne kadar değiştiğini fark etmemesi için kör olması gerekirdi. Etrafı garip bir esinti bürümüştü ve sis çökmüştü. Normal bir insanın gözleri en fazla yirmi metresini görebilirdi bu sis içerisinde. Ki bu durumda genç büyücünün ürpermesine neden oluyordu. Aslında sevmediği bir yer değildi Godric’s Hollow ama pek uğradığı bir yer sayılmazdı. Yavaş adımlarla sokakta ilerlerken, birisi tarafından izlendiğine dair garip bir his vardı içinde. Genelde bu kadar paranoyak davranmazdı ama bu hissin, kasabadan kaynaklandığını düşünüyordu. Ne de olsa, oranın insanlarını da çok tanımazdı. Bir iki aileyi ya tanıyordu ya tanımıyordu. Gözleri ile etrafı sessizce kolaçan etti. Üstüne doğru delice koşturan biri yoktu ya da kendisini düelloya çağıracak birileri. Aslında etraf, olması gerektiğinden çok daha sessizdi ki bu Martius’u daha çok tedirgin ediyordu. Sonraki adımını atmadan hemen önce bir topuklu çizme sesi duyduğundan emindi. Bu yüzden ensesindeki bütün tüylerin diken diken olduğunu hissetti. Kafasını sesin geldiği yöne hızlı çevirdi ama hiç kimseyi göremedi. Solunda duran evin pencerelerine baktı, belki de oradan birileri kendisine bakıyordu. ‘Saçmalama Martius.’ dedi içinden. Ama yine de kontrol etmek için delicesine istek duyuyordu. Bu yüzden geriye döndü ve evin çevresinden dolandı. Birini arkadan yakalamayı hiç mi hiç beklemiyordu ama kırmızı pardösülü bir kızın kendisini takip ettiğini fark etti. Aslında şu anki durumda, kendisi kızı takip ediyor gibi görünüyordu. Kim olduğunu çıkaramadığından dolayı, çevresini dolanmakta olduğu evin çitlerine dayandı. “Birine mi bakınıyordun yoksa?” dedi oldukça sakin bir ses tonuyla. Kızın aniden kendisine dönen çehresi ile az kalsın dengesini kaybedecekti. Crystal’ın neden kendisini takip etmek isteyeceğini aklı almıyordu bir türlü. Bu yüzden özenle ağzını kapalı tutmaya çalıştı. “Pekâlâ Crystal. Kaçırdığım bir şey mi var?” dedi ama bu sefer daha deminki sakin ses tonunu yakalayamamıştı. Şaşkınlığı ağzından çıkan her hecede belli oluyordu. Gözlerini yere indirdi ve kızdan bir cevap beklemeye başladı. Ama beklediği gibi bir şey meydana gelmedi. Crystal belki de kaçmak için olacak, evin bahçesine girmişti. Hızlı bir şekilde kapıya doğru ilerliyordu, Martius da ona yetişmek için daha hızlı davrandı. Aynı anda evin kapısına varmışlardı. Martius, Crystal’dan önce kapı kuluna yöneldi ama ikisi de demire aynı anda temas etmişlerdi.

Midesinden gelen kasılmanın nedenini ilk başta anlayamadı genç büyücü. Her dakika bu duyguyu yaşadığı söylenemezdi çünkü. Başının dönmesini engellemek için gözlerini kapadı ama Crystal’ı da kaçırmak istemiyordu. En sonunda onu kaçırmayı bile göze alarak yumdu gözlerini. Kızın kendisine sessizce bir büyü yaptığını düşünmeden edemiyordu. Aslında ondan bunu beklemezdi, çünkü Hogwarts’tan tanışmışlıkları vardı. Ve Martius, onun iyi biri olduğunu düşünüyordu. Ama şimdi olanlara da bir anlam veremediğinden, onu suçluyordu. Ayaklarının altından zeminin kaydığını hissetti genç büyücü. Midesinde bulunan yiyecekleri orada tutmak için büyük bir çaba gösteriyordu. Bunun ne zaman sona ereceğini bilmediği için zamanı saymaya başladı. Aradan on saniye ya geçti ya geçmedi, zaman ve mekan olgusu beynine yerleşti yeniden. Gözlerini yavaşça açtığında daha deminki sisli hava ile karşılaşmadı. Güneş ışınları gözünün içine giriyor ve Martius’u kör edercesine parıldıyordu. Hemen karşısında da Crystal duruyordu. Ama kırmızı bir pardösü giydiği söylenemezdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison

Crystal Morrison

RP Yaşı : on altı
Mesaj Sayısı : 354
Gerçek Adı : İlay

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPaz Nis. 10, 2011 9:08 pm

Neden Martius'u takip ettiğini kendisi bile bilmiyordu. Fakat onda bir şeyler olduğunu düşündüğünden takip etmek istemişti. Çocuk bir şeylerden kaçarcasına Godric's Hallow'a doğru yürüyordu. Çocuğun tedirgin hali Crystal'ın daha da merak etmesine yol açıyordu. Etraftaki sis sayesinde Martius'un yüzünü görmekte zorlanıyordu. Crystal'ın pek rahat olduğu söylenemezdi, etrafta aşırı derecede sis vardı ve burada başına bir şey gelse fark edilmeyebilirdi. Ses çıkarmamaya özen göstererek yürüyordu Godric's Hallow'a doğru çocuğun peşinden. Biraz geride kaldığını fark ettiğinde rahatlayabileceğini düşündü ama kırık bir dalın üzerine basması bu işi olanaksız kılmıştı. Martius'un bir şeylerden şüphelendiğini fark edince arkasını dönüp onu takip etmiyormuş numarası yapmak iyi bir fikir gibi gelmişti. “Birine mi bakınıyordun yoksa?” dedi Martius gayet sakin bir sesle. Kız arkasını döndüğünde Martius'un şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Crystal, hemen bir şeyler uydurmalıyım diye düşündü. “Pekâlâ Crystal. Kaçırdığım bir şey mi var?” demişti çocuk daha stresli bir ses tonuyla. Crystal ne yapacağını bilemediğinden susup hızlı bir şekilde evin bahçesine girdi. Çocuğun onun arkasından geldiğini görünce daha da tedirginleşmiş olmalı ki evin kapısını açmak üzere kapı kulpuna yöneldi fakat ikisi de aynı anda kapıyı açmaya çalışmıştı.

Etrafta acayip derece de göz alıcı ışıklar vardı ve bu Crystal'ın başının ağrımasına neden oluyordu. Gözlerini açtıkça ışıklar midesinin bulanmasına ve başının dönmesine neden oluyordu. Etrafta görebildiği hiç bir şey yoktu ve tutunacak yer bulamıyordu. "Tanrım! Neler oluyor Martius?" diye bağırdı fakat etrafta o kadar ses vardı ki, çocuğun duyabildiğinden emin değildi. Birden bire bütün ışıklar ve sesler kayboldu, yerini eski görüntülü fakat bir o kadar da hoş bir ev aldı. İkisininde giysileri ve görünüşleri değişmişti. O kadar şaşkındılar ki ne yapmaları konusunda bir fikirleri yoktu. "Aynı Godric's Hallow'da olmadığımıza yemin edebilirim. Peki, neredeyiz biz?" bu cümleleri söylerken etrafına şaşkınlıkla bakıyordu.


En son Crystal Morrison tarafından Salı Nis. 26, 2011 8:52 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPaz Nis. 10, 2011 9:49 pm

Martius kızın üzerindeki elbiseden gözlerini alamıyordu. Kabarık bir eteğe ve korseye sahip olan, olağandan farklı kıyafeti baştan aşağı süzdü. Ama bu yaptığının ne kadar tiksindirici bir hareket olduğunu fark edince, hemen gözlerini kızınkilere çevirdi. Crystal’ın yüzündeki şaşırmış ifadenin, kendisinde de bulunduğuna yemin edebilirdi genç büyücü. Muhtemelen o da neler olduğunu merak ediyordu. Martius, bu durumdan onun sorumlu olmadığını o an anladı. Öbür türlü neden bu kadar telaşlansındı ki? Neler olduğunu iyi bilmesi gerekirdi ve korkmasına gerek kalmazdı. “Bu olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi?” dedi Martius, etrafına şaşkınlık içerisinde bakınırken. Gözleri ile daha demin önünden geçtiği harabe evlere bakıyordu. Şimdi onlar güzelce badanalanmış ve bakımı yapılmışlardı. Bunların yirmi saniye içerisinde değişmesine imkân yoktu. Yoksa hayal mi görüyordu? Martius kendini çimdiklemek için üstüne baktığında, yeni bir şok dalgasının bedenini sardığını hissetti. Daha demin üstünde bulunan ceketi ve pantalonu yerine saçma sapan kumaş bir pantolon ve ceket giymişti. Ceketinin kuyruk bölümü uzundu ve normalde öldürseler bile giydirmeyecekleri türden dantelli bir gömlek giymişti. “Bu da ne?” diye söylenirken, kafasını kaldırıp Crystal’a baktı. Kızın gülmemek için kendisini zor tuttuğunu görünce, ciddiyetini bozmamak için büyük bir çaba göstermesi gerekti. “Sakın gülme Pollyanna.” dedi, eli ile kızın saçlarını gösterirken. Crystal’ın saçları garip bir örgü ile topuz yapılmıştı. Ama kız ne dediğini ilk başta anlayamadı genç büyücünün. Martius, kapının önünden çekildi ve bahçede ilerleyerek çitlerin yanına vardı. Yerde duran gazeteyi aldı ve incelemeye başladı. Daha demin onun, orada bulunmadığına yemin edebilirdi. Gözlerini buruşmuş kâğıdın üstünde dolaştırırken, gözleri tarihe kaydı. Yutkunmakta hayli güçlük çeken Martius kızın dikkatini çekmiş olacak ki, o da hemen yanı başında belirdi. Sonrasında onun da gözleri gazetenin üzerinde dolanmaya başladı. O da tarihi görmüş olacak ki küçük bir çığlık koyuverdi. Martius, gördüklerinin doğru olmadığını düşünüyordu. 21 Nisan 1815 yılında nasıl bulunabilirlerdi ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison

Crystal Morrison

RP Yaşı : on altı
Mesaj Sayısı : 354
Gerçek Adı : İlay

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPaz Nis. 10, 2011 10:22 pm

Neler olup bittiğine bir anlam veremiyordu fakat her ne oluyorsa yirmi saniyede olmuştu ve bu hiç mantıklı değildi. Sonuçta Crystal veya Martius bir şey yapmadıysa bu nasıl olabilirdi ki? Giydiği kıyafete bakılırsa rüyada olmalıydı. Böyle bir şey yirmi saniyede gerçekleşemezdi bu çok olanaksızdı. Fakat Crystal'ın unuttuğu bir şey vardı ki ikisi de birer büyücüydü yani bunu Martius yapmış olabilirdi. “Bu olanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi?” Çocuk konuşurken onun kıyafetlerine daha detaylı bakmıştı Crystal ve kendini gülmemek için zor tutuyordu. Çağlar öncesinden kalma kumaş pantolon ve dantelli bir gömlek giymişti. Crystal'ın tanıdığı Martius asla böyle bir kıyafet giymezdi. Bu nedenle bu işin içinde bir iş vardı. Crystal komik bir surat ifadesiyle çocuğa bakarken “Sakın gülme Pollyanna.” dedi kızın saçlarını göstererek. Kız ne dediğini pek anlamadı ilk başlarda ama çocuk kapının önünden çekildiğinde kapının yanında asılı olan eski fakat bir o kadar gösterişli olan aynaya baktı. Kim yapmıştı bunu? Crystal ölse bile bu kadar berbat şekilde toplamazdı saçını. Örgüsünü açmaya çalışırken çocuğun şaşkınlıkla eski bir kağıt parçasına baktığını gördü. Yanına gittiğinde kağıtta yazılı olan tarih karşısında sessiz kalamadı ve küçük bir çığlık koyuverdi. "21 Nisan 1815 mi? Biri bize şaka falan mı yapıyor yoksa ben kafayı mı yedim?" derken gözlerini kağıt ve Martius arasında dolaştırıyordu.

Evin diğer bölümlerini gezmek istedi belki de bu şekilde neler olduğunu anlayabilirdi. İçeride eski fakat güzel bir tarz ile döşenmiş bir yatak odası buldu ve içeri girdiğinde tek tek bütün rafları inceledi. Kayda değer pek bir şey yoktu. Daha sonra içeriden gelen ses ile irkildi. İçeri gittiğinde Martius'un kızın daha önce hiç görmediği bir kadın ile konuştuğunu gördü. Yanlarına gittiğinde kadın "Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim, yeni evlilerin keyfini-" kadın cümlesinin devamını getiremeden sözünü kesmişti. "Bir dakika, yeni evliler mi? Biz mi?" Olaylar git gide daha da garipleşiyordu ve Crystal'ın kafası daha da karışıyordu.


En son Crystal Morrison tarafından Salı Nis. 26, 2011 8:53 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPerş. Nis. 14, 2011 4:31 pm

Martius, bir an için dilinin tutulduğunu fark etti. Diyecek hiçbir şeyi yoktu. Üzerinde durmaktan hoşlandığı en iyi ihtimal, gazetenin yanlış bir tarih gösteriyor olmasıydı. Ama böyle bir şeyin olmadığından da o kadar emindi ki. Etrafında olmuş bütün değişiklikleri göz önüne alınca, içinden bir ses gerçekten 1815 yılında olduklarını fısıldıyordu. Genç büyücü, düşüncelerine o kadar dalmıştı ki yanına gelen Crystal'ı fark etmedi bile. Kızın saçları şimdi açıktı ve belirgin bukleler açıkta olan omuzlarına düşüyordu. Martius bir an bu doğal güzellik karşısında ne söylemesi gerektiğini bilemedi. Kız da bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki evin bölümlerini dolaşmak istemişti. Martius, onun gözden uzaklaşmasını izlerken, kendisi de açık olan giriş kapısından içeri girdi. Salon içerisindeki eserleri incelemeye başladı. Daha önceden hiç görmediği resim ve tabloları, şaşkınlık içerisinde süzüyordu. Yavaş yavaş önlerinde ilerlerken bir aynanın karşısına geldi. Gördüğü kişinin kendisi olduğuna inanması çok güçtü. Normalde hiç dokunmadığı saçları iki yana ayrılmıştı ve yapıştırılmıştı. Giymiş olduğu ceket, boynunu kapatıyordu. Kızgınlık içerisinde ellerini saçlarına attı genç büyücü. Bütün gücüyle saçını bu saçma görüntüden kurtarmaya çalışıyordu. Tam o sırada hemen arkasından gelen ayakkabı sesiyle irkildi ve o tarafa döndü. Karşısında yaşlıca bir kadın görünce, bir nebze olsa rahatladığını hissetti. Kaba görünmemek için küçük bir tebessümde bulundu. Kadın kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu ve Martius'un anladığı kadarıyla eve bir ile on arasında bir puan veriyordu. En sonunda başını genç büyücüden tarafa döndürdüğünde, yüzünde onaylayan bir ifade vardı. Sonraki lafları ile Martius midesine güçlü bir yumruk yemiş gibi oldu. "Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim, yeni evlilerin keyfini-" Kadının lafını yarıda kesen Crystal'ın sesi, hissettiği bütün paniği ortaya koyarcasına belirgindi. Onun sormuş olduğu soruya yaşlı kadının cevabı ise "Çok heyecanlı olmalısın küçük bayan. Ne de olsa herkes küçük bir tatili hak eder evlendikten sonraki birkaç günde." Martius, bakışlarını kıza doğru yöneltti. Göz göze gelmeleri ile odada elle tutulabilir derecede bir sessizlik meydana geldi. Genç büyücü, yaşlı kadını evden yollamanın en iyi yol olacağını düşünmüştü. Bu yüzden kafasını ona doğru döndürdü ve "İzninizle, burasıyla ilgili yapılması gereken çok iş var." dedi elinden geldiğince sakin bir sesle. Sonra da başka bir odaya doğru ilerledi, Crystal'ın kendi peşinden geleceğinden yüzde yüz emindi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison

Crystal Morrison

RP Yaşı : on altı
Mesaj Sayısı : 354
Gerçek Adı : İlay

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyC.tesi Nis. 16, 2011 11:23 am

Kafası o kadar karışmıştı ki... Ne yapması, ne söylemesi gerekiyordu, hiç bilmiyordu. Kadının söyledikleriyle daha da şok olmuştu Crystal. Anlaşılan Martius, yaşlı kadının burada bir şeyler döndüğünü fark etmemesi için onu göndermeye karar vermişti. Kadının neden geldiği hakkında hiç bir fikri yoktu ikisininde, ama öğrenmeden belki başka bir pot daha kırmadan kadının gitmesi gerekiyordu. Daha sonra Martius yapılması gereken işlerin olduğunu söyleyip başka bir odaya doğru yürüdü. Crystal'ın arkasından gitmesiyle kadın tek başına kalmıştı kapıda. Neler olduğunu öğrenmeleri ve ardından bu duruma bir çözüm bulmaları gerekirdi. Eski bir tarz ile süslenmiş, sade bir odaya girdiler birlikte. Bir süre ikisinden de ses çıkmadı. Belli ki hala şoktalardı. Crystal bir an her şeyin rüya olabileceğini düşündü ama bu çok saçma geliyordu. Genç kız artık bu duruma bir çözüm bulmaları gerektiğini düşünerek sessizliği bozdu. "Neler olduğunu hala anlamış değilim, ama bence bir şey yapmamız gerekiyor. Hemde hemen." Martius'un düşüncelerini merak ediyordu genç kız. Belli ki çocuğun düşündüğü bir şeyler vardı ki Crystal'ın söylediklerine kısa bir süre cevap vermedi.


En son Crystal Morrison tarafından Salı Nis. 26, 2011 8:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPerş. Nis. 21, 2011 7:36 pm

Evin sol tarafında bulunan odaya yavaş adımlarla yürürken, Martius'un aklından belli başlı düşünceler geçiyordu. Nasıl bir şey olmuş da bu yüzyıla gelebilmişlerdi? Neden Crystal ile evliydi? Ve neden Godric's Hollow'da yaşıyorlardı? Bu kasabanın güzel ve huzurlu bir hayat yaşamak isteyen herkese, tam zıt bir hayat sunduğu aşikardı. Durmadan bir olay çıkıyor olması bir yana, sisli bir havaya sahipti. Ki bu da bütün işin eğlencesini kaçırırdı. Gerçi şimdi dışarıda pek bir sis hakim değildi ama bu durumun, bugünlük böyle olduğundan emindi Martius. Her gün böyle güneşli bir gün yaşayamazdı büyücü kasabaları. Odaya girip içeriyi incelemeye başladı. Belli ki burası ya sanat odasıydı ya da çalışma odası. Çünkü içeride raflarca kitaplar ve Martius'un hayatı boyunca çalmayı düşünemeyeceği müzik aletleri vardı. Piyano ve arpa göz ucuyla bakan genç büyücü, başını hemen öte yana çevirdi. Yirmi birinci yüzyılda pek sanat düşkünü sayılmazdı, on dokuzuncu yüzyılda da olamayacağından da emindi. Herhalde bunlar Crystal'ın istekleriydi. 'Crystal.' diye geçirdi içinden. Martius arkasına hızlı bir şekilde döndüğünde, onunla burun buruna geldi. Teninin sıcaklığını hissetmemesi imkansızdı genç büyücünün. Ayrıca şimdi açık olan hafif dalgalı saçları ile de ne kadar etkileyici göründüğünü düşünmemesi elinde değildi. O an, Crystal'a iltifat etmemek için kendini zor tuttu. Böyle bir şey için ne yeriydi, ne de zamanıydı. Şimdi düşünmesi gereken çok daha farlı olaylar vardı, buradan kurtulmak için neler yapması gerektiği ile ilgili. Derin bir nefes aldı ve düşüncelerini bir araya getirmeye çalıştı. "Neler olduğunu hala anlamış değilim, ama bence bir şey yapmamız gerekiyor. Hem de hemen." O sırada Crystal'ın kısık sesi kulağında yankı yaptı. Onu duyuyordu ama anlayamıyordu ne demek istediğini. Zihni karman çorman olmuştu. Pencereden girmekte olan dikdörtgen şeklinde ışığın altında kalıyordu ikisi de. Bu yüzden gözlerini biraz kıstı ve bir adım geriye çıktı. Hem Crystal'dan hem de güneşten az da olsa uzaklaşmak, kendisi için iyi olacaktı. "Senden iyi bir eş olacağından şüphem yok Crystal ama bu durum sana da garip gelmiyor mu?" Kızın yüzündeki şaşkınlık ifadesini görmezden gelmeye çalışarak devam etti. "Demek istediğim, bir an bakıyorum beni takip ediyorsun. Bir an bakıyorum iki yüzyıl geriye gelmişiz. Kabul edersin ki bunlar her gün olan şeyler değil."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison

Crystal Morrison

RP Yaşı : on altı
Mesaj Sayısı : 354
Gerçek Adı : İlay

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPaz Nis. 24, 2011 4:11 pm

Martius kısa süre cevap vermeden bir kaç adım geriye gitti. Pencereden giren güneşin ışığından rahatsız olduğunu düşünmüştü genç cadı. "Senden iyi bir eş olacağından şüphem yok Crystal ama bu durum sana da garip gelmiyor mu?" Bu sözlerin altında şaşkınlığını gizleyememişti sonuçta daha önceden Martius ile çok yakınlığı yoktu. Daha önce hiç onunla bu kadar zaman geçirmemişti ve geçireceğini de düşünmemişti açıkçası. "Demek istediğim, bir an bakıyorum beni takip ediyorsun. Bir an bakıyorum iki yüzyıl geriye gelmişiz. Kabul edersin ki bunlar her gün olan şeyler değil." Çocuğun bu dedikleri Crystal'ın neler olup bittiğini yeniden hatırlamasına yol açmıştı. Çocuk git gide Crystal'dan uzaklaşmaya başlamıştı ve genç kız artık bir sorunu olduğunu düşünmeye başlamıştı. "Evet, her gün olan şeyler değil fakat fark ettiysen ben de en az senin kadar neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum." Çocuk sanki Crystal'ı suçlar gibi davransa da kızın da onun kadar masum olduğunu anlaması uzun sürmeyecek gibiydi. İkisi de artık duruma daha ciddi gözle bakmaya başlamıştı. Genç kız buraya gelmeden önce neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Martius Godric's Hallow'a doğru gelirken, Crystal onu takip etmişti. Ardından çocuk onu fark edince bir eve girmeye çalışmıştı ve o eve girdikten sonra, bum! Bir anda kendilerini burada bulmuşlardı. "Tamam, çok saçma gelebilir ama bunların hepsi biz aynı anda bir eve girmeye çalışırken olmuştu. Bununla bir ilgisi olabilir mi?"


En son Crystal Morrison tarafından Salı Nis. 26, 2011 8:43 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Martius Griswold

Martius Griswold

Mesaj Sayısı : 35

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptyPtsi Nis. 25, 2011 4:43 pm

Martius'un dedikleri karşısında kızın ciddi bir şekilde alındığı belliydi. Gözlerini yere çevirmişti ve yüzüne ciddi bir ifade oturtmuştu. Genç büyücü, Crystal'ın böyle bir tepki beklemediğini o an anladı. Ama düşünceleri karşısında duraklamasını engelleyemedi. Crystal bu evlilik olayından hoşlanmış olamazdı ya... Düşüncesi karşısında gözlerini kızın üzerine dikti, bilmediği bir mekanda bulunmaktan rahatsızlık duyuyor olsa da durumdan pek şikayet ediyor gibi değildi. Martius başını iki yana sallarken, bütün bu olanların saçmalığı bir kez daha zihnine baskı uyguluyordu. Şu anda, bu yüzyılda bulundukları düşüncesi bile tamamen deli saçmasıydı. Sırf bu yüzden, büyücü dünyasında bile şizofren damgası yiyebilirlerdi. Genç büyücü, bütün bunların bir rüya olmasını dileyerek kırpıştırdı gözlerini. Ama yine her şey yerli yerindeydi. Kahverengi dolap yine pencere kenarında duruyordu ve dışarıdan gelen güneş ışınları genç büyücünün gözlerini yakıyordu. Crystal'ın sesi kulaklarını doldurunca, dikkatini ona yöneltmek için çabaladı. "Tamam, çok saçma gelebilir ama bunların hepsi biz aynı anda bir eve girmeye çalışırken olmuştu. Bununla bir ilgisi olabilir mi?" Martius bir anda aklına dolan değişik değişik görüntüleri kovalarken, çizgi filmlerde gerçekleşen türden bir olay oldu. Neredeyse uzaktan onları izleyen bir insan, genç büyücünün kafasının üstünde yanan bir ampul görebilirdi. Neden daha önce aklına bunun gelmediğini merak etmiyor da değildi aslında. Bütün olanlar şimdi mantık çerçevesine girmişti, tek bir şey dışında. "Anahtarlar zamanda yolculuk yapılmasını sağlayabilir mi?" Gözlerini, kızınkilere dikti ve cevap vermesini bekledi. Onun da düşünüyor olduğu belliydi. Aslında ilk defa anahtar lafını duyduğunda yaşadığı şoku da görmüştü Martius. Ama hemen o şaşkınlık ifadesinden kurtulmuş ve soğukkanlılığını takınmıştı. 'Tam da Crystal'dan beklenecek bir davranış' diye düşünmekten kendini alamadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Crystal Morrison

Crystal Morrison

RP Yaşı : on altı
Mesaj Sayısı : 354
Gerçek Adı : İlay

Yabancı Asır Empty
MesajKonu: Geri: Yabancı Asır   Yabancı Asır EmptySalı Nis. 26, 2011 8:56 pm

Crystal, çocuğun adeta bir düşünce patlaması yaşamasını izledi. Çocuğun surat ifadesine bakılırsa, Crystal'ın söyledikleri mantıklı gelmişti ona. Genç kız bir süre tekrar düşündükten sonra gerçekten böyle bir şeyin mümkün olabileceğini düşündü. Sonuçta eğer yanlış hatırlamıyorsa aynı anda kapı koluna temas etmişti elleri. Ki bu da büyücü dünyasında gayet normal bir şey sayılabilirdi. Her şey ne kadar saçma gelse de, aslında mümkün şeylerdi. Crystal derin düşünceler dalmışken oluşan sessizliği Martius bozmuştu. "Anahtarlar zamanda yolculuk yapılmasını sağlayabilir mi?" Anahtar mı? diye geçirdi içinden genç kız. O kavramı kullanmak aklının ucundan dahi geçmemişti. Az önceye kadar inanılması güç gelen her şey artık, inanılır gelmişti genç kıza. Neler olduğunu çözmeye başladıkları yüzündendi buda.

Daha fazla oyalanmayıp bir şeyler yapmaları gerekse de günümüzden uzaklaşıp okul ile ilgili ve başka dertlerden bir süre uzaklaşmak aslında iyi gelmişti onlara. Yada en azından Crystal'a. Bulundukları odadan ayrılıp hızlı bir şekilde salona geçtiler. Belki de kapı kolunu -yada anahtarı- inceleyip geri dönmenin bir yolunu bulabilirlerdi. Her ne kadar bir heyecanla kapı kolunu incelemiş olsalar da, ikisininde bir fikri olduğu söylenemezdi. Crystal boş bakışlarla Martius'a döndü ama onunda genç kızdan aşağı kalır bir yanı yok gibiydi. "En ufak bir fikrim yok, tekrar kapı koluna dokunalım diyeceğim ki bu da saçma olur bence." Gerçekten saçmaydı, bir kere işe yaradı diye ikinci defa işe yaramasını bekleyemezlerdi. Başka bir yolu olmalıydı. Ama ne?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Yabancı Asır

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 1. Sezon-