AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Aşk İlanı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Edgard Davin
Iron Mask Solisti
Iron Mask Solisti
Edgard Davin

RP Yaşı : 25
Mesaj Sayısı : 545
Gerçek Adı : Kurt
Yaş : 30

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Aşk İlanı - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Aşk İlanı   Aşk İlanı - Sayfa 2 EmptyPaz Tem. 24, 2011 2:09 pm

Benim sözlerimden sonra sessizlik düştü aramıza. Ne diyeceğini bekliyordum. Canım sıkılmıştı bu duruma. Biz arkadaşken daha çok eğlenirdik ve hiç böyle sorunlar yaşamazdık. Şimdi ise aramıza gerginlik girmişti. Bu duygu işleri her zaman arkadaşlığı yıkmıştır zaten. Artık ne olursa olsun eski halimize asla dönemeyecektik. Ellerimde hissettim onun parmaklarını. Başımı çevirip baktım. "Shou… Ben seni seviyorum." Rahatladım. O zaman sorun kalmamıştı. Ben onu o da beni severken sorun ne olabilirdi ki?

Dangerous
The girl is so dangerous
I have to pray to God
'Cause I know how
Lust can blind
It's a passion in my soul
But you're no damn lover
Friend of mine

"Ama korkuyorum. Shou, ben sensiz kalmaktan korkuyorum. Aslında beni sevmediğinle ilgili birçok düşünce beni şimdiden öldürmeye başladı. Senden uzak kalamayacak kadar sevmiyorum seni. Bu da beni korkutuyor." Bana bakmıştı ama sonra yeniden önüne eğdi başını. "Daha önce böyle bir şeyi hiç hissetmemiştim. Bu beni korkutuyor." Biraz duraksadı. "Korkuyorum." Sustum. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ne yapabilirdim ki? Ne diyebilirdim onu rahatlatmak için? Benim bu kadar ciddi bir ilişkim hiç olmamıştı. Hepsi gelip geçici kızlardı. Mineta öyle değildi ama. Bu da benim ne yapacağımı bilemememe yol açıyordu.

And then it happened
She touched me
For the lips of
A strange woman
Drop as a honeycomb
And her mouth was
Smoother than oil
But her inner spirit and words
Were as sharp as
A two-edged sword
But I loved it
'Cause it's dangerous

Ona döndüm ve ellerini avucumun içinde sıkarken eğildim. Göz hizasına gelince dikkatlice ona baktım. “Mineta.” Dedim yavaşça. Gecenin bu saatinde çevredeki sessizlik çok güzeldi. “Ben de seni seviyorum. Bırakmak istemiyorum seni. Sadece senin gibi birini hiç tanımamıştım ve bu yüzden ne yapacağımı bilemiyorum.” Bu sözler durumumu gayet iyi açıklıyordu. Beni anladığını umdum. Bir elimi onunkinden çekip yüzüne koydum. Yanağını okşadım hafifçe. Onu şimdi öpebilirdim ama bu şüphelerini gidermezdi. Bana kalsa öpmeliydim. Fakat dediğim gibi o farklıydı ve hata yapmak istemiyordum.

I cannot sleep alone tonight
My baby left me here tonight
I cannot cope 'til it's all right
You and your manipulation
You hurt my baby

Onu kendime çekip sarıldım sıkıca. Büyük ve ihtişamlı ay bize ışık tutarken bu gecenin karanlığında, daha da sıktım onu kollarımın arasında. Bir müddet öyle durduktan sonra, hafifçe geri çekilip baktım ona. Gülümsedim rahatça. Ardından eğildim ve onu öptüm yavaşça. Dudaklarımız buluştuğunda, yapmadığımı umuyordum bir hata daha. Kısa bir öpücüğün hemen arkasından ondan uzaklaştım. Gözlerinin içine baktım yanlış yapıp yapmadığımı anlamak amacıyla.

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mineta Yashiro

Mineta Yashiro

RP Yaşı : 23
Mesaj Sayısı : 128
Gerçek Adı : Aylin. 002.
Yaş : 28

Aşk İlanı - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Aşk İlanı   Aşk İlanı - Sayfa 2 EmptyPaz Tem. 24, 2011 6:26 pm

Gözlerini görebiliyordum. Parıltıları derinlere çekilse de hâlâ ışıldıyorlardı belli belirsiz. Bu gözler beni yaşama bağlayabilirdi. "Mineta." Sesi yumuşaktı. Bir fısıltı gibiydi fakat gecenin karanlığında sessiz kalan sokakta oldukça net duyuluyordu. "Ben de seni seviyorum. Bırakmak istemiyorum seni. Sadece senin gibi birini hiç tanımamıştım ve bu yüzden ne yapacağımı bilemiyorum." Hissettiklerinin anlamak benim için hiç güç değildi. Çünkü adeta düşüncelerimi dile getiriyordu. Ona sımsıkı sarılmak ve asla bırakmamak istiyordum Onu çok seviyordum, bunu anlayabiliyordum, hissedebiliyordum kalbimin derinliklerinde büyük bir heyecanla.

To know know know him
Is to love love love him
Just to see that smile
Makes my life worthwhile
To know know know him
Is to love love love him
And I do, and I do, and I do


Elleri ellerimden ayrıldı. Kısa bir süre sonra yüzümde hissettim onu. Yanaklarımda kayıp gidiyordu parmakları. Bu küçücük hareket bile tüm bedenimi ele geçirebilmesini sağlıyordu. Gözlerine baktım, büyük bir şefkat vardı. Görebiliyordum, beni incitmekten korkuyordu. Daha önce hiçbir kimsenin böyle hissettiğini görmemiştim gözlerinde. Ona daha da fazla bağlandığımı hissedebiliyordum.

Oh, I'll be good to him
I'll bring joy to him
Everyone says there'll come a day
When I'll walk alongside of him
To know know know him
Is to love love love him
And I do, I really do, and I do


Güçlü kollarını bedenimde hissettim, beni sıkıca sarmıştı. Vücutlarımız daha yakındı şimdi, kalbim kalbini hissedebiliyordu. Gözlerimi kapamıştım. Biraz geri çekildiğini hissedince tekrar aralandı gözlerim. Bu sefer gözlerindeki ışıltıların yüzeyde gezindiğini görebiliyordum. Gülümsemesi… Yavaş yavaş bana yaklaştığını hissettim. Bir defa daha buluştu dudaklarımız kısa süreliğine. Ama bu seferki daha anlamlıydı, neler hissettiğimizden artık emindik. Bu öpücüğün daha büyük bir anlamı vardı.

Why can't he see
How blind can he be
Someday he'll see
That he was meant for me

Geri çekilip tekrar bana baktı soran gözlerle. Sebepsiz endişesini net bir şekilde okuyabiliyordum. Bir şeyler söylemek istedim, ama ağzımı açamadım. Ona hislerimi anlatmanın daha iyi bir yolunu arıyordum. Galiba bulmuştum, gözlerimin kapandığını hissettim. Gecenin sessizliğini ve serinliğini hissedebiliyordum. Gözlerimi dolduran yıldız parıltıları kaybolmuştu fakat bu sefer bana yol gösteren ışıltı kalbimde hissettiğimdi. Dudaklarım dudaklarıyla buluştu tekrar. Bu seferki daha uzundu ve farklı. Çünkü içerisinde kelimeler barındırıyordu. Beni anladığından emindim çünkü ben onu anlıyordum.

Bu hayatımda geçirdiğim en inanılmaz geceydi belki de. Hissedebileceğim tüm duyguları aynı anda hissetmiştim. Sevgi, nefret, kıskançlık, şaşkınlık, memnuniyet, çekimserlik, aşk… Daha nicesini hissetmiştim belki de. Gerçekten bu kadar şeyin bir anda hissedebileceğini hiç düşünmezdim.

Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında nefes nefeseydik. Çok farklı, artık tamamen farklı hissediyordum. Bedenine sardığım kollarım yavaş yavaş ondan ayrıldı ve benim yanıma döndü. Uzanıp tekrar tuttum ellerini. Ondan bana doğru geçen enerjiyi fark edebiliyordum. Gülümsedim sessizce ve karanlığa döndü gözlerim. Butlular yıldızları tekrar kapatmıştı ama artık onlara ihtiyacım kalmadığını hissediyordum. Benim aradığım yıldız avuçlarımın arasında parıldamaya ve bana yaşam vermeye devam ediyordu.

Çantamdan telefonumu çıkarıp saate baktım, oldukça ilerlemişti. Çocukların bizi rahatsız etmemek için aramamış olmalarını fakat bizi oldukça merak ettiklerini biliyordum. Çünkü ikimiz de kaybolma konuşunda oldukça yetenekliydik. "Saat çok geç olmuş. Galiba geri dönme vakti geldi." Yüzüne yerleşen üzüntü ifadesi fark edilir derecedeydi. "Çocukları endişelendirmeyelim." Gülümseyerek kolundan çekiştirdim geldiğimiz yöne doğru. Oldukça yavaş yürümeye çalışıyorduk fakat sonunda restoranın önünde bulmuştuk kendimizi. Limuzinimiz hâlâ orada bekliyordu. Şoförün bunca saat içeride ne yaptığını ve sıkıntıdan ölmeyip de nasıl hâlâ yaşadığını merak ettim.

Limuzinimizin içi oldukça sıcak ve yumuşaktı. Bu ortam bana ne kadar yorulduğumu hatırlatıyordu. Oteli bekleyemeden başımı Shou’nun omzuna bıraktım ve gözlerimin yavaş yavaş kapanmasına engel olamadım. Hayatımdaki en huzurlu uykuya yelken açmıştım dudaklarımdaki gülümsemeyle.

Spoiler:
Spoiler:

SON.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Aşk İlanı

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 1. Sezon-