AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Luna Rossie

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Luna Rossie

Luna Rossie

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 38
Gerçek Adı : &.Hilal
Yaş : 27

Luna Rossie Empty
MesajKonu: Luna Rossie   Luna Rossie EmptyCuma Eyl. 16, 2011 10:12 pm

''Yaklaşıyoruz çocuklar.” diye fısıldadı George. Arkasında Albert, Arthur, Robina ve Elizabeth vardı. Yaklaşık on dakika önce, evlerindeydiler. Susuzluklarını gidermek için hayvanlardan karşıladıkları kanı içiyorlardı. Ama asla masum bir insanın kanını içemezlerdi. George, eline bir bardak aldı ve onu kanla doldurdu. Sonra evin üçüncü katının balkonuna çıktı ve ilerlere doğru baktı. Kuzeni John’ un evi çok net gözüküyordu buradan. Ama ters giden bir şeyler vardı. Daha dikkatli baktığında, kuzeninin evinin, yaklaşık üç kilometre ilersinde bir hareketlilik vardı. Baktığı yer, “Yuri Çiftlik Evi” nin olduğu yerdi. Büyük bir yangın çıkmıştı. “Oh… Olamaz. O yaşlı kaçığı özliyeceğim.” dedi içinden. Biraz daha batısına baktı, çiftlik evinin. Bir kurt sürüsü… Hayır, bir kurtadam sürüsü… Kuzenin evine doğru ilerliyordu. O sırada elinden bardağını düşürdü.

Kuzeni ile evlerinin arası beş - altı kilometre civarındaydı. Ama bu mesafeyi çok kısa sürede kat etti vampirler. Kuru çalıların arasına saklandılar. Ağızlarının kenarları ve dudakları kıpkırmızı, yüzleri ise bembeyazdı. Kurt sürüsünün ulumaları duyulmaya başlamıştı. Vampirler hemen eve girdi ve olayı herkese anlattılar. Betty ise, bunların saçmalık olduğunu düşünüyordu. “Hey ben yatıyorum. Bunlarla kafamı yoramayacağım.” dedi alaycı bir sesle ve odasına çıktı. Merdivenlerden çıkarken, Christopher: “Hey! Betty! Çabuk buraya gel! Bu tehlikeli bir durum.” dedi ama nafile. Betty, dinlemek için durmadı bile…

Yukarıdan bir çığlık duyuldu. Çok korkunç bir çığlıktı bu… Ve ahşap tavandan, bir şey düşmüş gibi bir ses geldi. Christopher, hemen Betty’ nin odasına fırladı. Kapıyı açar açmaz Betty, üzerine atladı ve ona sarıldı. Çok korkmuştu. Yüzü bembeyaz olmuştu ve ağlıyordu. Kekeleyerek: “C… Ch… Chris… Pe… Pe… Pencereye… Bak!” dedi. Christopher pencereye baktığında şok oldu. En az on üç tane kurt adam, hep bir ağızdan, gök yüzündeki olağanüstü parlak dolunaya bakarak uluyorlardı.

Hemen Betty’ yi alıp aşağıya indi hızlıca. George’ a: “George Amca. Geldiler. Aşağıda uluyorlar.” dedi Christopher. George ise diğer vampirlere dönerek: “Haydi çocuklar. Biraz kurtadam kanı içelim!” diye bağırdı ve keskin dişlerini belirtiverdi. Albert hariç, diğer vampirler: “Evet!” diye bağırdılar ve George’ nin peşinden gittiler. George ve ekibinin güçleri fazla olsa da, kurtadamları yenemeyecekleri belliydi. Bu yüzden Christopher: “Beni de bekleyin!” diye bağırdı ve peşlerinden gitti.

Tabi ki annesi ve babasının peşinden bağırdılar. Ama Christopher aldırış etmedi. Kapıdan çıktığı sırada, önünde, korkunç bir manzara gördü. Vampirler, olağanüstü çeviklikleriyle, kurtadamları boğazlamaya çalışıyorlardı. Ama kurtadamlar ise, çok güçlü olduklarından onların kendilerini öldürmesini engelliyorlardı.

George, bir kurtadamın omuzlarına tutundu ve yukarı doğru sıçradı. Tam da, kurtadamın boğazını, sivri dişleriyle ısıracakken, kurtadam beklenmedik bir kamle yaptı ve sert kolunu George’ un kafasına vurdu. George, iki metre uzağa fırladı. Ağzından kanlar akıyordu. Bu akan kan onu deliye çevirdi. Tüm vampirleri topladı ve bir çalılığa saklandı. Orada vampirlere: “Bunlar çok güçlüler. O yüzden hepimiz bir tanesine hücum edeceğiz. Bir kurtadam, beş vampirle baş edemez herhalde…” dedi. Elizabeth ise: “Ama birinin diğerlerini oyalaması lâzım.” dedi. Sonra gözlerine bir şey takıldı. Bir kurtadam, Christopher’ ın üzerine doğru ilerliyordu.

George: “Chris!” diye bağırdı ve çok hızlı bir şekilde kurtadamın üzerine atladı. Diğerleri de aynısını yaptılar. Ama kurtadam direnirken, diğer kurtadamlar, vampirlere doğru ilerliyorlardı. Christopher, asasını bir kurtadama doğrulttu ve: “Sersemlet!” diye bağırdı. Asasının ucundan, kırmızı ışıklar çıktı ve kurtadamın üzerine doğru, müthiş bir hızla yağdı. Kurtadam, iki metre geriye fırladı. Christopher, vampirlerin üzerine gelen her kurtadam için bunu yaptı.

Tam da bu sırada Jane, John ve Betty, çıkageldiler. Onlar da büyü yapmaya başladı. Ta ki son kurtadam kalana kadar. Ama bu kurtadam farklıydı. Daha büyük ve güçlü gözüküyordu. O an Arthur, kurtadamın üzerine doğru, hızlıca bir hamle yaptı. Ama kurtadam sert kolunu, güçlü bir vuruşla, Arthur’ un vücuduna indirdi. Arthur, çok kötü bir biçimde ezildi ve öldü.

Elizabeth, Arthur’ un başucuna geçti ve ağlamaya başladı. “Arthur, kardeşim. Senin intikamını fazlasıyla almaya, şerefim üzerine yemin ediyorum.” dedi. Kafasını kaldırınca, çok sinirli olduğu anlaşıldı. Gözleri, kıpkırmızı kesilmişti. Kurtadama dönerek: “Son duanı et, sersem!” dedi ve hızlı bir şekilde üzerine atladı. Boynundaki, uzun ve simsiyah tüyleri eliyle tuttu ve asıldı. Hepsi birden koptu tüylerin. Kurtadam, acı acı bağırıyordu. Elizabeth ise: “Daha dur!” dedi ve sivri dişlerini kurtadamın kanlı boynuna geçirdi.

Kurtadam, sarhoş bir adam gibi hareketler sergiliyordu. Ve sonunda yere düştü. Ama Elizabeth’ in, kurtadamı ısırmaktan vazgeçmek gibi bir niyeti yoktu. Tüm kanını, son damlası bitinceye kadar emdi. Kanı emmeyi bırakınca, Arthur için ağlamaya başladı.

George, kuzeni John’ a dönerek: “Biz, Elizabeth’ i, sakinleştirmek için götürüyoruz. Siz de sihir bakanlığına haber verin ve gün doğmadan, bu cesetleri temizleyin. İki saatiniz var.” dedi. Bu konuşmayı duyan Elizabeth, John’ un ayaklarına kapandı ve: “John, kuzenim. Lütfen… Lütfen Arthur’ u, hak ettiği bir biçimde gömün. Size yalvarırım.” dedi. John ise, Elizabeth’ in bembeyaz ve buz gibi yüzünü tutarak hafifçe yukarı doğru kaldırdı: “Sen ne dediğinin farkında mısın Elizabeth? Ben kuzenimi burada bırakabilir miyim? O’ nun bu leşlerden daha fazla değeri var, benim, senin ve buradaki herkes için…” dedi.

Giderken, Robina, için için ağlıyordu. Albert ise, kendini tutmaya çalışıyordu. George, bitkin bir durumda, Elizabeth’ in bir kolunu omzuna koyarak, onun yürümesine yardım ediyordu. Jane ve Betty, kendilerini bırakmış, hüngür hüngür ağlıyordu. John, Christopher’ a dönerek: “Sen… Sen gidip bakanlığa haber yolla.” dedi. Christopher, dışarıda kendisini tutmuştu, ama içeri girince sırtını kapıya dayadı ve hıçgıra hıçkıra ağladı sessizce.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clary Bernstein

Clary Bernstein

RP Yaşı : 16
Mesaj Sayısı : 1650
Gerçek Adı : Derya
Yaş : 28

Luna Rossie Empty
MesajKonu: Geri: Luna Rossie   Luna Rossie EmptyPtsi Eyl. 19, 2011 7:43 pm

*Betimleme: 15/25 -Betimlemeler önceki RP'nize göre daha iyiydi.
*Kurgu: 12/25 -Kurgu güzeldi ama daha iyi de olabilirdi.
*Akıcılık: 10/15 -Olaylar çok çabuk gelişti fakat gereksiz detaylara girilmemesi iyi olmuş.
*Yazım Kuralları: 11/15 -Birkaç noktalama hatası ve yazım yanlışı vardı.
*Sayfa Düzeni: 10/10
*Renklendirme: 5/10 -Birbirinden çok farklı renkler kullanılması hoş olmamış.

Puanınız 63. Diğer RP'niz ile ortalaması alındığında ise,

RP Seviyeniz 60.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Luna Rossie

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Luna Rossie
» Luna Rossie

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı :: RPG Dersanesi-