AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Derek

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Dimitri V. Raskolnikov

Dimitri V. Raskolnikov

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 730
Gerçek Adı : M.

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Derek Empty
MesajKonu: Derek   Derek EmptyÇarş. Mart 14, 2012 3:43 pm

Güneşin yerine geçen kara bulutlar ve rüzgar...

Yaşadığı yerden uzaklaşması gerektiğini biliyordu uzunca bir süre. Yaşadığı küçük maceralar sonunda hayatının ölümüne yol açacak gibiydi. Genelde yaşadığı macerayı sarhoşken ya da gerçekten havasındaysa yapıyordu. En son yaptığında ne sarhoştu ne de biri onu buna zorlamıştı. En yüksek binalardan birine çıkmış şehir manzarasını izlerken huzur bulmuştu ama amacı farklıydı. Kendisini burdan aşağıya kuşlar gibi süzülecekti. Yanına aldığı paraşütü sırtına geçirdi ve demire trmandı. Derin bir nefes almasına gerek kalmadan rüzgarı teninde hissedebiliyordu. Gözleriyle sadece aşağıda birikmiş olan polisleri ve arama kurtarma ekibini görebiliyordu. Küçük bir çığlık atarak paraşütünü açtı ve aşağıya süzüldü. Polisler ise sadece birkaç azarla yetinmişti. Sonrada onu bu şehirden birkaç haftalığına uzaklaştırmışlardı. Bu sadece 2 güncük yaptığı delice haraketler içindi.

Evdeki eşyalarını bir bavula tıkıştırdı Derrién. Sonra da Çalışma masasındaki projelerini ve senaryolarını ve onları evrak çantasına koydu. Bavullarını kapının önüne yerleştirdi ve mutfağa yöneldi. Mutfakta oturmuş kahvesini içen ablasına çevirdi gözlerini. Buradan ayrılacağı için ablasına bırakmıştı evi. '' Hadi ama sadece bir hafta. Zor değil. Hem para da bıraktım. Eğlenirsin gece gündüz '' dedi gülümseyerek ve kahve doldurdu bardağına. Birkaç yudum aldıktan sonra yavaş adımlar ile mutfaktan çıkmaya koyuldu. Arkasından gelen ablasını hissedebiliyordu. Kapıya gelince arkasına döndü ve ablasına sarıldı. Duygu sömürülerini sevmezdi ama ablasıydı bu. Yapmayınca kendi değil ablası üzülüyordu. Aslında bunu da pek umursamıyordu ama yine de yapıyordu. Sıkıca bir birlerine sarıldıktan sonra ablasının öğütlerini dinlemeye koyuldu sıkıntılıca. Sonunda bitince gözlerini devirdi ve bavullarını eline alarak arabasına gitti. Arka bagajı açarak bavullarını ve çantasını koydu.Sonra da arabasına şöyşe bir uzaktan baktı. Beyaz ve parıl parıldı.

Hızla arabaya bindi ve Empire'e yol aldı. Bu oteli oldu olası seviyordu. Birkaç saate orada olurdu J. Arada kırmızı ışıkları kaçırsa da iyi bir sürücüydü. Yolda birkaç bayan belki de sadece arabaya binmek olsun diye otostp çekmişti. Buna karşılık ilgilenmeyerek gülümsemişti. Otelin önüne geldiğinde Arabasını anahtarını teslim etti ve bavullarını bagajdan çıkardı. Çıkarmasıyla genç bir çocuğun elinden almasıyla irkildi. '' Hoş geldiniz Bay Derrién. '' dedi ve bavullarla birlikte otele girdi. Hemen arkasından da Derrién girdi ve derin bir nefes alarak yürümeye başladı. Rahatlamıştı. Oteldeki sıcak renk ve ortam onu yumuşatmıştı. Oturma takımlarına doğru yürüdü ve koltuklardan birine oturdu. Arkasına yaslandı. Birkaç dakika sonra bavullarını taşıyan genç odasının anahtarını Derrién'e uzattı. Anahtarı aldı hızlıca ve yerinden kalktı. Bar kısmına geçerek içmeye başladı. Koktely'den tekilaya doğru... Viski'nin yerini hiçbir şey tutmazdı J.D için ama tekila da iyiydi. İlk önce pamağını tuzladı sonra limon ağzına götürdü ve arkasından tekilayı içti. Boğazını yakan içkiyle kendine geldi. Arada efkar yapar içerdi böyle ama zararsızdı. Sadece iki gün olmuştu ayrılalı. Belki de içmesinin nedeni buydu.

Gece yarısını çoktan geçmişti zaman. Yavaş yavaş yerinden kalktı. Etrafı dönüyordu ve dengesini bulamıyordu. Islık çala çala ilerliyordu. Artık ona laf eden olmuyordu bu otelde. Herkes onu tanıyordu. İçiyordu ama kavga çıkarmıyordu. Zaten genelde böyle olurdu bu otelde. İçer içer kavga etmeden odana gidersin. Sonra yatağına uzanır uyuya kalırsın. Kendine gelmen için kahve yapacak kişi bile bulunmazdı.

Oda katına geldiğinde oda numarasına baktı. 327 numaralı odaydı. Yanlış görmediyse iyiydi. Beyaz kapıya doğru ilerledi ve anahtarı deliğe sokmaya çalıştı. Her deneyişinde olmuyordu. '' Lanet olsun! Nasıl bir oda bu böyle. Kendi anahtarı bile açmıyor '' diye söylendi. Ve denemeye devam etti.

Kapı açılınca duraksadı ve baştan aşağıya karşında duran bayanı inceledi. Güzel ve seksiydi. Özellikle pijamaları içinde şeker görünüyordu. "Benim odamın kapısını açmaya çalıştığınızın farkında mısınız acaba?" Sesi de kendi kadar güzel va narin diye düşündü Derrién. Kadının eliden tutup içeri çekmesiyle diretti kendini. Bir yandan da söylendi gülümseyerek. " Bu kadar aceleye gerek yok tatlım " dedi. Diretmeye devam etmesi kadını sinirlendirmiş gibiydi. Ağzından çıkan birkaç sözcükle kendini oda da buldu J. Odaya girdiğin de duvara yasladı sırtını ve derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı. Sarhoşken pek kendini kontrol edemezdi. Özellikle bir bayanla karşı karşıyaysa. Yavaş adım ama sağlam adımlarla mutfağa doğru ilerledi. Kendini sandalyelerden birine attı. Ve siyah takımının ceketini çıkarıp sandalye arkasına astı. Sonra önündeki birkaç kahveye baktı. Sonra gözlerini kadına çevirdi. " İçinde bir şey yok ya" dedi ve kahkaha atarak bardağı eline aldı. İçtiği ilk iki yudumun tadı iğrenç gelmişti fakat içtikçe güzelleşiyordu. Bir bardağı bitirince az da olsa iyiydi.

Hızlıca oturduğu sandalyeden kalktı. Başı döndü tekrardan. Elini duvara yaslayarak destek aldı ve hızla murtfaktan çıktı. Yatak odasına doğru gitti. Yavaşça kapıyı açtı ve küçük hıçkırıklar arasında konuşmaya başladı. " Kahve için sağolun. Şimdi işinize dönebilirsiniz. Ve odamdan çıkın" dedi ve yatağa kendini atarak gözlerini kapadı. Uyumuyordu aslında sadece dinleniyordu.

Her gözlerini kapattığında duyduğu tek şey vardı. Annesinin çığlıkları. Neden bunu duyduğunu bilmiyordu. Belki de annesinin sesini hediyede bulunmuştu Tanrı. Her çığlık sesini duyduğunda içinde kanayan bir yara daha oluşuyordu sanki. Yeniden kanayan ve tekrar kanayacak olan yara...

Gözlerini kapamıştı. Etrafını dinleyerek zihninde canlandırıyordu her olayı, hareketi. Arkasında bıraktığı o güzel bayan gözlerinin önündeydi. Kafasını yastığa gömmüş olan Derrién , yavaşça başını kaldırdı ve kapıya baktı. Yattığı yerden mutfağı görebiliyordu. Ve baktığı şey hiçte iyi gibi durmuyordu. Nazik ve güzel bayan sinirli gözler ile ona bakıyordu. Ağzından çıkan birkaç sözcüğü anlaya bilmişti. "... Yanlış yerde ve zamandasınız bayım. " O sıra da kafasında şimşekler çaktı. Bu lafı bir günde ikinci duyuşuydu. İsyan edecekti ama isyanlarının sonucu hep sonuçsuzdu. Yavaşça yataktan kalktı. Yatak odasına şöylece baktı. Gri duvar rengi ve ahşap ile dekore edilmiş yatak odası eşyaları. Her şeyi şimdi anlıyordu. Gecenin bir yarısı başka bir misafirin odasına girmişti. Genellikle odasında bavulunu açmadan duvar kenarına koyardı ama burada o yoktu. Sadece küçük bir masa ve üzerinde mor menekşeler vardı. Olduğu yerde kapının eşiğinde , sağ omzunu kapıya yaslanmış bir şekilde duran kadına baktı. Siniri geçmiş gibiydi ya da J. öyle olmasını umuyordu. Kadına doğru birkaç adım adım attı. Aralarında 1 cm mesafe vardı. Kalp atışlarını duyabiliyordu. Tabi kendi kalp atışını duymayı bırakabilirse. Kadına bukadar yakın olması sonucu onun rahatsız olduğunu hissedebiliyordu. Sanki biraz daha J. cesaret edip yaklaşırsa her an boğazına yapışacak gibiydi. Genç bayanı baştan aşağıya süzdü. Pijamaları içinde tatlılığını koruyordu. Gözlerinin içine baktı ve " Gecenin bir yarısı sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim bayan." dedi ve birkaç adımda kadından uzaklaştı. Sarhoşken ne de olsa kendini kontrol edemezdi.

Hızla kapıya yöneldi Derrién. Kapıya vardığında arkasına bakma isteği uyandı. Bir bahane bulmalıydı dönmek için. Son kez bakmalıydı o deniz mavisi gözlerine... Gözleriyle onu takip ettiğini biliyordu. Hatta hoşuna bile gitmişti. Aniden arkasını döndü ve hızla yanına giderek gözlerinin içine bakarak ağzından dökülen sözleri duymadan söyledi. " Sizin ile son görüşmemiş olmamasını umuyorum bayan. Bu güzelliğinizi fırsat bilmelisiniz " diyerek tekrar kapıya yöneldi. O sıra da tekrar dönerek adını haykırdı. " Derrién " dedi kırık bir gülümsemeyle ve ilk defa adını söylemek bu kadar zevkli olmuştu. Kapının dışına çıkmış ve kapıyı kapamak için arkasını döndüğü zaman kadın orada Derrién'a bakıyordu. Tanrı adını bahşetmesini emretmişti. O narin sesi ile seslendi. " Esta Lilith " dedi ve aniden kapadı.

Derrién odasına girdiğinde kendini yatağa attı ve kafasında yankılanan ada mırıldanarak eşlik etti. " Esta Lilith " Onun adının şiirinde uyuya kalmıştı. Ki bu hayalleri içinde uyuması içindi...

Pencereden içeri süzülen güneş ışınlarının gözüne vurmasıyla yatağın içinde gerindi ve gözlerini ovuşturdu. Bu gün büyük gün olacağına inanıyordu. Ki inanıyorsa olacaktı. Hızla banyoya gitti ve duş alarak güne başladı. Sonra üzerine her zaman ki gibi kot ve gömleğini geçirdi. Kahvaltı için aşağıya inecekti fakat son kez aynaya bakmaya karar verdi. Aynaya yöneldiğinde kahverengi saçlarını hafifçe karıştırdı ve parfümünden sıktı. Sonra yatağının üzerinde duran senaryo ve bina çizimlerini aldı. Ve odasından çıktı.

Aşağıya indi heyecanlı bir şekilde. Evet! Heyecanlıydı o güzel bayanı tekrar göreceği için. Acaba dün çok mu patavatsızca davranmıştı? Bu gün telafisi olabilir miydi? Salona girdiğinde gözleriyle Esta'tı aradı. Ve gözleri o meleği gördü. Hızla oraya ilerledi. Hiçbir şey söylemeden masaya oturdu. Kadın gazeteden gözleri ayırdı. Şaşkın, bezgin ve sinirli gözler ile Derrién!e sorar gözler ile bakıyordu. Derrién yutkundu ve " Dünü telafi edebilirim diye düşündüyordum " dedi tatlı bir gülümseme ile. " Nasıl olacakmış Bay Derrién " dedi sinirlice. Şaşkınca baktı Derrién ve sonra da şu sözler ile karşılık verdi. " İlk olarak kahvaltı ile ödeşebiliriz sanıyorum. " Onaylarcasına kafasını salladı ve arkasına yaslanarak gazetesine geri döndü.

Güzelce kahvaltı masamızda kahvaltı ediyorlardı. Sessizce birbirlerine bakıyorlar sonra da çaylarından birkaç yudum alıyorlardı. Sessizliği bozan Esta olmuştu. " Benim ile ilgilenmenizin bir nedeni var mı ? " Bu soru beklenilmesi güç soruydu ve sormuştu. Çayını içerken tıkandı ve öksürmeye başladı. Bu durum gülünçtü. Zaten az daha gülmeye devam ederse gülümsemekten ölecekti. Güçlük ile kendine geldi ve " Seni kendimde buluyorum " Böyle bir cümle mi olacaktı yoksa buna benzer bir şey miydi? Kadın bu cevaptan mutlu olmuşcasına gülümsedi.

Herkes kendi köşesindeydi. Derrién mimari çizimleriyle uğraşıyor arada da senaryolarına bakıyordu. Sadece birkaç saat ayrı kaldılar. Saatler 20:00 gösterdiğinde baş başa bir yemek yediler. Sonra da güzel bir dans ettiler. Gece diskoya gitmek için sözleştiler. Herkes odasında çekilmiş hazırlanıyordu. Derrién, mavi bir jean ve siyah bir gömlek giyinmişti. Hazırlanınca da Esta'nın odasına gitmek için odadan çıktı. Zaten odaları yan yanaydı. Kapıyı nazikçe çaldı. Kapıyı açtığında mini siyah elbisesi dikkatini dağıtmıştı. Hızla gözlerini gözlerine sabitledi ve birlikte otelden çıktılar.

Diskoya vardıklarında delice dans ettiler. Hatta magazine manşet oldular. Ünlü mimar ve fotoğrafçı yan yana. Daha sonra kendilerini tanımayana kadar içtiler. Güzelce kafa dağıttılar. Gecenin sonunda , tan ağarırken , aynı oda da birbirlerine bakıyorlardı. Derrién ise ilk defa bu kadar huzurluydu. Yavaşça Esta'ya yaklaştı. Odanın manzaralı kısmından dışarıya bakarlarken ilk defa mutluydu. Bir otel onun hayat çizgisini belirlemişti. Kadının ellerini okşadı nazikçe ve ilk defa bu sözü içtenlikle söyledi. " Seni seviyorum "


En son Derek Aengus tarafından Çarş. Mart 14, 2012 9:33 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Montgomery

Raven Montgomery

RP Yaşı : 28
Mesaj Sayısı : 219

Derek Empty
MesajKonu: Geri: Derek   Derek EmptyÇarş. Mart 14, 2012 4:35 pm

Rp'nin size ait olduğunu kanıtlamanızı rica edeceğim. Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dimitri V. Raskolnikov

Dimitri V. Raskolnikov

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 730
Gerçek Adı : M.

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Derek Empty
MesajKonu: Geri: Derek   Derek EmptyÇarş. Mart 14, 2012 9:42 pm

Spoiler:


Sitedeki yan karakterime ait bir rp olduğudur.

Edit. Arianna~
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Montgomery

Raven Montgomery

RP Yaşı : 28
Mesaj Sayısı : 219

Derek Empty
MesajKonu: Geri: Derek   Derek EmptyPerş. Mart 15, 2012 4:44 pm

    *Betimleme: 20/25
    *Kurgu: 20/25
    *Akıcılık: 15/15
    *Yazım Kuralları: 10/15
    *Sayfa Düzeni: 10/10
    *Renklendirme: 8/10


Rp'niz 700 kelimeyi aştığı için 5 puan kırılıyor.

Puanınız 78. Keyifli rol oyunları dilerim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Derek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Derek
» Derek geldi :D

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp Dışı-