[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sophie Anastasia Hunter




[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Eric Northman

Saat gece yarısını daha 15 dakika geçiyordu ve Sophie yorucu bir günün ardından sığınacak boş bir beyin istiyordu. Dolunay yaklaştıkça içindeki öfkeyi kontrol etmekte zorlanıyor sağa sola lanet yağdırmak istiyordu. İşte böyle günlerde yardımına koşabilecek tek şeyin sarhoşluk olduğunu biliyordu. Nemli ve sıcak havaya rağmen üstünde bir ceket vardı komiktir ki o bundan rahatsız olmuyordu. Tuhaf alışkanlıklarından sadece birisiydi işte bu. Sokaklarda tek tük büyücüler vardı onların arasında sessizce düşüncelerine gömülmüş bir şekilde yürüyordu. arada bir gözlerini kapatıp nemli havayı içine çekiyordu. Yanlız olmak her zaman iyi gelmişti bu günde iyi geliyordu yaklaşık 20, 25 adım sonra bara ulaşmıştı. Kalabalık barın kapısını yavaşça iteledi ve ter kokan yapış yapış mekana girdi. Etrafta genellikle büyücüler vardı tek yük cadılar görüyordu ama hepsi eşliydi. Bara doğru hızlı adımlarla yürüdü ve barmenle kısa bir şakalaşmanın ardından bir ateş viskisi ısmarladı kendine. Bu geceki ilk içkisi. Son olacağa benzemiyordu ama o bunu pek dert etmiyordu zaten amacıda burdan zil zurna sarhoş ayrılmaktı düşüncelerinden sıyrılmak istiyordu bu gece bambaşka, gevşek bir insan olmak istiyordu o sadece. Köşedeki minik iki kişilik masaya oturdu ve ceketini çıkardı. Kolsuz tişörtü hatlarını ortaya seriyordu. Kısa şortu zaten uzun bacaklarını sergilemekte zorluk çekmiyordu. Uzaktan bir fahişe gibi gözüksede aslında içinde yatan kişilikten buradaki kimsenin haberi yoktu ama o buna aldırış etmiyordu kendine söz vermişti. İkinci viskisini almak için masasından kalktığında üzerine doğru uçan adamdan son anda sıyrılabilmişti. Daha ne olduğunu anlamadan bir bar kavgasının ortasına dalıvermişti. Burda olaysız geçen bir gün göremezdiniz, Sophie de buna şaşırmamıştı ancak böyle bir dikkatsizliği daha ilk kadehinde yaptığına şaşırmıştı sadece. Olayın ne olduğunu anlayamadan suratına gelmekte olan bir yumruğu tutup adamın kolunu ters çevirerek yere yatırdı. O bunu yaparken bir diğer adamda onun üstüne atladı ve toplu bir bar kavgası başlamış oldu. Şuan tek isteyeceği şey bir bar kavgasıydı ama kendini merkezinde buluvermişti. Tüm sinirini hiç bir suçu olmayan zavallı insanlardan çıkarıyordu. Suratına gelen okkalı bir yumrukla geriye sendeledi ve son görebildiği sarı saçlar olmuştu...

Saçlar, sarı ve güzellerdi. Dolunay, kız dolunay ve sarı saçlar arasında sıkışmıştı sanki. Gözlerini açmaya yeltelensede bunu yapamıyordu. Kendine zaman tanıması gerekiyordu. Her ne kadar dayanıklı olsada vücudunun kendine gelmesi için biraz zamana ihtiyacı vardı. Dolunay yüzünden kendine hakim olamıyordu. Sinirleri gergin ve patlamaya hazır bir bombaydı. Çok uzun zamandır kurt boğan iksiri bulamadığından her dolunayda bunları çekmek zorunda kalıyordu. Bu can acıtıcı bir evreydi. Hiçbir şey kolay olmuyordu onun için ve şimdi o kalkmış bar kavgasında yaralatmıştı kendini. Normalde böyle bir şeye maruz kalmayan daha doğrusu buna izin vermeyen Sophie şimdi tanımadığı bir adamın kucağındaydı. Tanımadığı adam? Kucak? Bir anda kafasında taşlar yerine oturdu ve zihni yeniden çalışmaya başladı. Yüzüne gelen hafif yumrukla gerçek dünyaya dönüş yaptı ve Sophie'den beklenen davranışı yaparak iri cüsseli adamı duvara yapıştırdı. Alaycı bir gülüş atan adam korkmuş taklidi yaparak ellerini havaya kaldırdı ve - Ben sana yumruk adan kötü adam değilim, seni kurtaran kahramanım Bu sözler üstüne Sophie ellerini hafifçe gevşetti ve tam olarak mekanı anlamaya çalıştı. O bunları düşünürken iki uzun ve pürüzsüz el ellerini kavrayıp adamın yakasını bırakması için geri itti. Kız bu dokunuşun karşısında biraz daha kendine geldi. - Bunu daha iyi yollarla da çözebiliriz biliyorsun Sesi erkeksi ve gizemliydi. Ustaca kullanılıyordu kendini bilmez birisi yoktu karşısında. Bunun üstüne adamı bırakıp kaldırıma doğru yürüdü ve kendini sıcak taşa bıraktı. Kafası acıyordu bu acı sinirlerini körüklüyordu. Bu durumdan nefret ediyordu bu da sinirlerini tetikliyordu. O bu sinirlerle uğraşırken adam yanına geldi ve yine o kendinden emin sesle - Galiba fazla içki içtin, ya da bu mekanların kızı değilsin dedi. Adamın suratına yeniden ama dikkatlice baktı bu sefer Sophie. Daha önce karşılaşmamıştı hayır. -Bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki? Çıkışı sert ve saçmaydı ama bu Sophie'nin genel haliydi insanların iyliklerini alır bir taraflarına sokardı. Karşısındaki yakışıklı birisi de olsa bu onun için sorun teşkil etmiyordu işte. Adam biraz şaşkın bir bakış attı ama eğlendiği her halinden belliydi. Sophie içeri girip o yumruk atan adamın elini kırmak istiyordu. Ayağa hızla kalktı ve içeri doğru iki büyük adım atmaya çalışırken beklemediği bir şekilde daha önce onu bardan çıkaran adam belinden kavrayıp içeri girmesini engelledi bunun sebebi başındaki kanamasıyla ilgili olabilirdi pekala...

Gece Sophie'yi içine almak için yarışıyordu adeta. İçine işliyor, duygularını değiştiriyordu. Değişim süreci acılı ve nefret edilesiydi. Değişim daha da beter. İnsanlara, hiçbir suçu olmayan insanlara zarar vermek önceden canını çok yakmasada şimdilerde durup düşündüğünde nasıl bir canavar olduğunu hissetmek ve görmek onda bir şeyleri değiştiriyordu. Yanındaki adam yıllardan sonra belkide yalandan da olsa onu önemseyen ilk insandı denebilir ve gece bunu mahfetmek için elinden geleni yapıyordu. Titremeleri sarsılma nöbetlerine geçtiğinde hayal meyal adamı yanından uzaklaştırması gerektiği aklına girip çıkıyordu. İçinde bir şeylerin koptuğunu hissedebiliyordu Gözlerini zorda olsa dolunaydan uzaklaştırıp o mükkemmel yüze döndü. O haldeyken bile adamın gerçekten yakışıklı olduğunu fark edebiliyordu. -Git. Uzaklaş burdan.. Dudaklarından anlaşılabilir bunlar çıkmıştı sadece. Adam korkmuyordu. Gözlerinde endişe vardı sadece. Kız titreyen ellerini adamın avuçlarına koydu ve yalvarırcasına ona baktı. Hayır bu adama zarar vermek istemiyordu, bundan emindi. Adam bir elini kaldırıp kızın önüne gelen saçını çekti. Gözleri buz gibiydi hiçbir duygu yoktu. Acısı beşe katlanan kız cenin pozisyonunda yerde yatıyordu. Adam iki yada üç adım geriledi. Kızın minik çığlıkları haykırışlara dönüyordu. Yavaş yavaş değişen çehresi farklıydı. Beş dakikanın sonunda kız artık normal bir insan görüntüsünde değildi. Mantığı şuan açılamayacak bir sandığa kilitlenmişti ve duygularını hiç olmadığı kadar içten yaşıyordu. Bir kükreme ve ardından son parçada yerine oturdu. Sophie artık bir genç kız değildi, o genç bir kurttu. Adamsa bütün bu olan biteni şaşkınlık ve hayranlıkla olduğu yerden izliyordu.

Genç kurt değişiminin verdiği acının izleri geçtikten sonra mantığını bir kenara atıp duygularının kendini yönlendirmesine izin verdi. Zaten başka şansı yoktu. Değişimin verdiği ilk o bilinmez ve hissizliği bir kenara atmaya çalışsa da önünde duran ilk canlı daha demin beraber olduğu vampirdi. Vampir mi? Bu direkt olarak duyularının onu öldürmesi gerektiğinin işaretiydi. Fakat o tehlikeyi göze alarak vampire yaklaşıp onu koklamaya başladı. Tanıdık koku karşısında sakinleşip önüne oturdu. Adam bir şeyler diyordu ama onu anlamıyordu. Etrafın kokusunu biraz daha kolaçan ettikten sonra yaklaşan sürünün kokusuya ayağa dikildi ve kendini vampirin önüne attı. Hırlıyor ve saldırı pozisyonunda duruyordu. Bir kaç dakika sonra önlerine iki kurt gelmişti. İki ayrı sürünün liderleriydi bunlar. Her ikisi de Sophie'yi sürülerine almaya çalışıyordu fakat Sophie yanlız takılmayı daha çok seviyordu. Özgürlüğüne düşkün bir kurt kadındı o. Bağlılık onu yoruyordu. Kurtlar doğal olarak vampire saldıracaklardı ama Sophie izin vermiyordu. Her ne kadar Sophie'yi kendi aralarında görmek isteseler de vampir onlar için bir tehditti. Sophie gitmeleri için üstlerine doğru yürüdü ve hırlamaya başladı. Güçlü bir kurttu ama bu ikisiyle yara almadan başa çıkamazdı. Gözlerini ikisine de dikmiş arkasındakinin kendine ait olduğunu belirtmek istiyordu. Diğer iki kurtun vaz geçmek gibi bir niyeti yoktu ve bu meydan okuma karşısında ilk kurt Sophie'nin üstüne atıldı. Daha havadayken Sophie'de ona atıldı ve düşüşünü set ve acılı bir biçimde bitirmesini sağladı. Boynuna saldırdığı zaman ikinci kurt da olaya girdi. Vücuduna ısırıklar alan Sophie acıyla arkasına döndü ve diğer kurta saldırdı. Diğer kurda verdiği zarardan dolayı geriye çekilmişti. İkinci atılan kurt bir erkek ve çok güçlüydü. Sophie her ne kadar tüm gücünü ortaya koysa da kendine zarar vermesini engelleyemiyordu. Son bir gayretle kurdun boynuna atıldı ve ölümcül olmasa da onu uzaklaştıracak bir zarar vermiş oldu ki o sırada aldığı yaralar yüzünden kaybettiği kanın etkisiyle vampirin kucağına düştü.