Gözleri benim gözlerime kitlendi, bir süre öylece durdu. Az önce simsiyah gözüken gözlerde kahverengi-sarı haleleri seçebiliyordum. Ciddi ama uyku mahmuru bir görüntüsü vardı.Saçları hafifçe dağınıktı, bu yüzünden yataktan yeni kalkmış gibiydi. Midemde bir sıcaklık hissettim. Yavaşça ellerini defterime yöneltti. "Atmana gerek olduğunu düşünmüyorum. - İzin verirsen?"dedi. Sesi de görünümü gibiydi. Tereddütsüz bir şekilde çizim defterimi ellerine bıraktım. Yüzünde bir ifade yoktu ama gözlerinden beğendiği anlaşılıyordu. Bir süre çizime baktı. Sonrasında konuşma ihtiyacı duydum ve yüzümde bir gülümsemeyle elimi uzattım.
"Ben Reyna, Reyna Regina. Tanıştığıma memnun oldum." dedim. Elimi sıkarken hala konuşmamıştı. Eli sıcaktı ve biraz sertti. El sıkışmayı bıraktığımızda hala konuşmamıştı.Belki de konuşmayı sevmiyordur, bazı insanlar sessizliği dinlemeyi severler, diye düşünmekten kendimi alamadım. Gözlerinin içine bakarak kafamı yana yatırdım ve o konuşana kadar onu incelemeye başladım. İnsanları incelemek, duygularını çözmeye çalışmak gibi garip hobilerim vardı.