|
Yazar | Mesaj |
---|
| Konu: Yardım Ptsi Ağus. 13, 2012 12:57 am | |
| |
|
| |
| Konu: Geri: Yardım Ptsi Ağus. 13, 2012 1:18 am | |
| Gecenin ilerleyen saatlerini avlanır bir biçimde gerekirken ben elimde bir fotoğraf ve adresle buraya geliyordum. Yaptığım şey tamamen mantıksızdı ama üvey ailem beni tamamen öldü olarak biliyorsa bu diğer ailemi aramak için doğru zaman olabilirdi. En azından beni neden terk ettiklerini öğrenebilir ve onları acımadan öldürebilirdim. Onları araştırabilmek için bir kaç kişiyle görüşmüştüm ve onlarda buranın bir diğer sahibi olan September'a yönlendirmişti. Bu işleri çok iyi yaptığını söylemişlerdi. Bir kaçı da ona kesinlikle bulaşma demişti. Onların ne demek istediğini anlamaya çalışmıştım ama o anki halimden anlamamıştım elbette. Nasıl bir manyak striptiz barı yönetirdi ki? Belki bu yüzden uzak durmamı söylemişlerdi bir manyak olduğu için. İşimi hallettiği sürece benim için sorun yoktu tabii ki. Elimde kadının fotoğrafıyla beş dakika kapıda bekledikten sonra girmeye karar vermiştim. İçerisi bayağı kalabalık gözüküyordu. Müzik sesi bütün salonu bastırıyordu. Ses diğerleri için normal olabilirdi ama hem müziğin sesini hemde insanların konuştuklarını duyunca bu biraz zordu. Etraftaki kızlar bir çok kişi için güzel gözükürken ben sadece onlar dışında başka bir yere bakabilmeyi ve bu kalabalık arasında kadını bulmayı umut ediyordum. Eğer biraz aradıktan sonra bulamazsam barmene gidebilirdim. Etrafta kızlar dolaşıyordu ve bir çoğu isteyerek yakınımdan geçiyor gözüküyorlardı. Onların boğazlarına yakın bir biçimde nefes alıp verdiğim için kokularını duyabiliyor ve canavar yüzümün ortaya çıkmaması için kendimi zor zapt ediyordum. En azından buraya gelmeden önce biraz kan içsem güzel olabilirdi. Ama ben gece olur olmaz yasak ormandan fırlamış ve buraya gelmiştim. Etrafta September diye seslenen kimse yok gibi gözüküyordu. Dans pistinde de bir çok insanı görebiliyordum ama ne bir tanıdık ne de o kadına ait bir iz yoktu. Sonunda bulamayacağımı düşünüp bara gitmiştim ki bardan arkasını dönen kadını görmüştüm. Fotoğrafa bir kez daha dikkatli bakınca fotoğraftaki kadın olduğunu anlamıştım. Hareket etmeye başlayınca bir kere nefesimi çektim ve klüpteki herkesin kokusu geldi ama onunkini ayırmayı başarmıştım ağır parfüm kokusunu bunu sağlıyordu. Onu takip etmeye başladım ve yetişince omzunu tutup onunda benimle birlikte durmasını sağladım. "Merhaba," dedim. Kadının tepkisinin nasıl olacağını merak ediyordum.
- :
Renk kodu #ffd700
|
|
| |
September Lethe Scott
Mesaj Sayısı : 103 Gerçek Adı : Merve
| Konu: Geri: Yardım Ptsi Ağus. 13, 2012 1:42 am | |
| Gece yine her zamanki gibiydi. Dans eden kızlar, dilleri dılarda ereksiyondan geberecek erkekler. Arka odalarda iş pişirenler ve salon kadını imajındaki kadınların erkek striptizcilere utangaç dokunuşları. Saçma ve sıkıcıydı. Aslında bilindik şeylerdi. Bu gece kafası hiç olmadığı kadar ayıktı Seph'in. Ne bir içki ne bir madde. Hiçbirini kullanmamıştı. Yüksek sesli müzik beynine beynine işlerken çığlıklar atarak oradan kaçmak istiyordu genç kadın, taki içeri giren adamı görene kadar. Uzun boylu ve yakışıklı sayılabilecek bir görüntüsü olan bir adamdı. Seph çaktırmadan gizlice adamı izliyordu. Görünüşe bakılırsa adamın aradığı birileri vardı nitekim gözleriyle etrafı kolaçan ediyor her kadının suratına dikkatlice bakıyordu. Seph yüksek topuklu ayakkabılarının üzerinde dönüp içkileri yerine yerleştirirken adam da yavaşça bara yaklaştı. Tezini test etmek amaçlı yerinden oynadığında olaylar beklediği gibi gelişmeye başladı. Kendinden emin bir el çıplak omzuna konarken hafif pürüzlü ama kendinden emin ses "Merhaba," dedi. Seph suratında alaycı bir ifade ile geriye döndü ve adamı yeniden süzdü. Elinde tuttuğu fotoğrafı alıp kısaca bir göz gezdirdi ve "Ah şu gençlük fotoğrafları.. İnsanı hep olduğundan kötü gösterirler. Beni bile," dedi ve adamın elini kavrayarak arka odalara yöneldi. Amacının seks olmadığı aşikardı. Fakat bu tip olaylarda ortalık yerde konuşulmazdı. En azından çalışırken bazı prensipleri vardı. Dolanbaçlı kordorları geçerken kulağına gelen inlemelere pek aldırmamaya çalıştı ve dik merdivenlere geldi. Soluk mavi bir ışık aydınlatıyordu ve dikkat edilmezse ciddi yara alınabilecek yükseklik ve dikliteydi merdivenler. Adam sesini çıkartmadan ilerliyordu. Bunu beğenmişti. Az laf çok iş hesabı. Büyük siyah kapıyı aralayarak içeri girdikten sonra sesler arkalarında kalmıştı. Büyük masaya oturmak için adamın elini bırakan Seph "Bana ne istediğini söyle," dedi duygudan yoksun bir sesle. |
|
| |
| Konu: Geri: Yardım Ptsi Ağus. 13, 2012 2:15 am | |
| Kız arkasını dönmüştü. Suratında alaycı bir ifade vardı. Hiç tanımadığı bir adam gelip onu tutuyor ve merhaba diyordu bu ise ona komik geliyordu. Kız beni bir süre süzdükten sonra elimdeki fotoğrafı almıştı. Bunu nasıl anlayabilmişti anlamamıştım. "Ah şu gençlük fotoğrafları.. İnsanı hep olduğundan kötü gösterirler. Beni bile," dedi ve omzundaki elimi tutup beni arka taraflara götürmeye başladı. Bu kadın ne düşünüyordu acaba. Gerçekten tehlikeli biri gibiydi. Saldırma düşüncesini zihnimden hiç atmıyordum. Bu davranışlarına göre nasıl biri olduğu hiç belli değildi. Herkesin bulunduğu yerden çıkıp bazı koridorlara gelmiştim. Etrafta çok net duyduğum iğrenç bağırma, inilti gibi sesler vardı. Bunları tam olarak duymak ise daha beterdi. Müzik bu sesleri benim için gizliyor olmalıydı. Keşke burada da o kadar çok müzik sesi olsaydı. Ya da başka konuşan birileri belki dikkatimi onlara verebilirdim. Sonunda onlardan kurtulmuş bile olsak sesleri tam olmasa bile bana geliyordu. Bir merdivene gelmiştik. Bu kadın beni gerçekten nereye götürüyordu. Benim kim olduğumu bile bilmiyordu. Sadece fotoğrafı görebilmişti. Daha önceden tanışmadığımıza da emindim. Büyük bir merdivenin önüne gelmiştik sonunda. Merdivenden indikten sonra bir kapıdan içeriye girdik ve sonunda kadın durmuştu. Etrafa hiç dikkat etmemiştim henüz sadece kadına odaklıydım o da benim elimi bırakmış bir masaya oturmuştu. "Bana ne istediğini söyle," Şimdi anlamıştım. Bu fotoğraf sayesinde onu bilen tek kişi ben değildim her halde. "Tekrar merhaba Bayan Scott. Ben Daniel Sullivan. Tabii gerçek soyadım bu değil." Laflarım bitince masanın karşısındaki sandalyeye oturup cümlemin sonunu getirdim. "Sizden istediğim şey de tam olarak bu. Gerçek soyadımı, gerçek ailemi bulmanız. Elimde hiçbir belge, kayıt yok. O yüzden sizi bulmamı söylediler." Bütün bunları büyük bir ciddiyetle söylemiştim kadına uyarak. Gerekirse ona vampir olduğumu bile söyleyebilirdim onları bulabilmesi için. |
|
| |
September Lethe Scott
Mesaj Sayısı : 103 Gerçek Adı : Merve
| Konu: Geri: Yardım Ptsi Ağus. 13, 2012 11:32 pm | |
| Gözlerindeki gecenin anlamsız derinliğine bir kaç dakika boyunca dikkatle baktıktan sonra okyanus mavisi gözlerini adamdan uzaklaştırarak büyük masasının arkasındaki rahat koltuğa bıraktı yorgun bedenini kadın. O sırada ciddiyet ve nezaket ile aralanan dudaklarından çıkan kelimeler güzel sesi ile bir kontrast oluşturarak kulaklarına dolarken eliyle genç adamın oturmasını işaret etti. "Tekrar merhaba Bayan Scott. Ben Daniel Sullivan. Tabii gerçek soyadım bu değil." o sırada adamda uzun ve fit vücudunu koltuğun üzerine attı. "Sizden istediğim şey de tam olarak bu. Gerçek soyadımı, gerçek ailemi bulmanız. Elimde hiçbir belge, kayıt yok. O yüzden sizi bulmamı söylediler," dedikten sonra duygusuz gözlerle September'a baktı. Sırtını dikleştiren Seph, kollarını büyük masanın üzerinde birleştirdi ve adamı iyice süzdü. Bu işten kendi çıkarı ne olabilirdi ki? Hangi gerçeğin daha su yüzüne çıkmasını sağlayabilirdi ki? Her şeyi geçti bu adama neden yardım edecekti ki? Sandalyesinden uzattığı bacaklarından destek alarak ayağa kalktı ve topuklu ayakkabılarının etrafta yankılanmasına izin vererek büyük adımlarla masanın önüne gelerek duygusuz bakışların esiri olmaya itirazı olmadan konuşmaya başladı "Danile Sulvian.. Açıkcası bana kendinle ilgili bundan fazlasını vermelisin hayatım," dedikten sonra hafifçe eğildi ve masa da duran iskoç viskisini alıp yeteri kadar kadehlere doldurdu ve müşterisine uzattı. Kendi kadehinden yakıcı bir yudum aldıktan sonra yerinden yeniden doğruldu ve koltuğun geri döndü. "Kendinle ilgili şeyleri bana atlamadan ayrıntısıyla ne kadar iyi anlatırsan sana o kadar yardımcı olabilirim," diyen genç kadın elindeki siyah mürekkepli kalemi beyaz kağıdın üzerinde italik harfler oluşturacak şekilde oynattı ve Daniel Sulvian yazdı. İçinde bu işe karşı bir sempati oluşmuştu ve çözülmesi gerek bu mesele için özellikle ilgi gösterecekti. Tabi bunda bu yakışıklının da payı olabilirdi.. |
|
| |
| Konu: Geri: Yardım Salı Ağus. 14, 2012 1:58 am | |
| Kadın laflarımdan sonra beni iyice süzmeye başlamıştı. Ne düşündüğünü az çok biliyordum. Neden bana yardım etmek zorundaydı ki? Gelmeden önce bir adamın cüzdanını çalmıştım onu bayıltmak yerine kanını içip öldürseydim şu anda o kadar kana susamış vaziyette olmazdım. Yukarıdaki herkesin kanının kokusunu alabilecek bir haldeydim ama artık kendimi tutmayı öğrenmiştim. Kendimi gerçek aileme saklıyordum. Kadın yerinden kalkıp yürümeye başladı. Bu zeminde çıkan topuklu sesi çok kötüydü. Sanki bunu bilerek, sinir etmek için yapıyordu. Ne kadar sinirlenip saldırmak istesem de öfkemi dindirebildim ve aynı soğuk duygusuz bakışlarla bakmaya devam ettim. Masanın önüne gelip durdu. Ona olan bakışıma karşılık veriyor gibiydi. "Danile Sulvian.. Açıkcası bana kendinle ilgili bundan fazlasını vermelisin hayatım," dedi. Ne söylememi bekliyordu ki? Eğer araştırırsa ölü olacağımı görecekti. O zamanda bana inanacak mıydı? Belki sadece onu soymaya çalışan biriydim. Bunu nasıl anlayabilirdi? Kadın lafı bittikten sonra masada duran viski şişesini alıp kadehlere doldurdu. Kadehin birini bana uzattı ve kendi kadehindeki viskiden bir yudum aldı ve tekrar yerine oturdu. O yerine oturduğu sıra bende kendi kadehimden bir yudum aldım. Viskinin yakıcı duygusu bütün açlığımı daha da arttırıyordu. "Kendinle ilgili şeyleri bana atlamadan ayrıntısıyla ne kadar iyi anlatırsan sana o kadar yardımcı olabilirim," dedi kadın. Sonra eline bir kalem alıp bir şey yazmaya başladı. Ne yazdığını bilmiyordum ama pek önemsediğim söylenemezdi. O yazı yazarken ben viskimden bir yudum daha almıştım. Ama o boğaz yanmasını tekrar hissedince kadeh bitmeden onu masaya bıraktım. Kontrol benden gidiyor gibiydi açlık yüzünden ama bu sefer izin vermemeye kararlıydım. O yüzden ona gerçekleri harfiyen anlatacaktım. Eğer bir şey denerse onu öldürür ve buradan rahatça giderdim. Sonuçta ölüydüm. Vampir yüzümü ortaya çıkarıp oturduğum sandalyeden kalktım ve masaya eğilip kadına daha yakın durdum. "Peki sen nasıl istersen. Daniel Sullivan Gryffindor VII.sınıf, bir yıl geç. Hiç başlayamadım. Hogwarts'ın yaz kampına gideceğim gece evin önünde bir vampir tarafından dönüştürüldüm. Dönüşüm tamamlanınca oradan hemen kaçtım. Bir kaç hafta önce resmi olarak ölüye dönüştüm. Boş bir mezarım var. Hakkımdaki şeyler bu kadar yeterdir umarım." Laflarım bitince tekrar yerime oturup insan yüzümü takındım. "Onları neden aradığım ise eğer yaşıyorlarsa bile emin olun benimle karşılaştıktan sonra ölecekler. Şimdi istediğimi yapacak mısınız? Eğer korktuysanız veya bu işi yapmak istemiyorsanız zaman kaybeden gitmeliyim," dedim. Yüzümdeki donuk ifade şimdi alaycıya dönüşmüştü. Kadın etkilenmiş olabilirdi ama bunlardan hiç korkacak birine benzemiyordu. Son cümlelerim zaten meydan okumak gibiydi. |
|
| |
September Lethe Scott
Mesaj Sayısı : 103 Gerçek Adı : Merve
| Konu: Geri: Yardım Salı Ağus. 14, 2012 8:24 pm | |
| Gecenin tüm kokusunu da üstünde getiren bu adamın, sözlerindeki gizli nefret Lethe'nin kanını kaynatıyor, içindeki öldürme isteğine dokunuyordu. Karşısındaki adamın sabrını ölçmek için işleri yavaştan alıyordu. Önündeki kağıda ismini karalamıştı ama buna gerek yoktu. Önündeki bilgisayardan onunla ilgili her şeyi bir kaç tıkla önüne serebilirdi. O sırada genç adam oturduğu yerden kalkıp masaya dayanmıştı. Lethe bu görüntü karşısında ifadesiz yüzünü korusa da içten içe gülmek istiyordu. "Peki sen nasıl istersen. Daniel Sullivan Gryffindor VII.sınıf, bir yıl geç. Hiç başlayamadım. Hogwarts'ın yaz kampına gideceğim gece evin önünde bir vampir tarafından dönüştürüldüm. Dönüşüm tamamlanınca oradan hemen kaçtım. Bir kaç hafta önce resmi olarak ölüye dönüştüm. Boş bir mezarım var. Hakkımdaki şeyler bu kadar yeterdir umarım." Lethe anlatılanları yazmak yerine kulak kesilmiş dinliyordu. Sözlerini sonlandırdıktan sonra geri dönüp yerine oturan genç adam devam etti "Onları neden aradığım ise eğer yaşıyorlarsa bile emin olun benimle karşılaştıktan sonra ölecekler. Şimdi istediğimi yapacak mısınız? Eğer korktuysanız veya bu işi yapmak istemiyorsanız zaman kaybeden gitmeliyim," Korkmak? Lethe korkuyu hayatından atalı çok oluyordu. Duyguları arasında yersiz bir fazlalıktı korku. Açıkcası, duygular fazlalıktı bu saçma hayatında. Bu sözler üzerine bir kahkaha patlatan genç kadın arkasına yaslandı ve bilgisayarı açmak için bir tuşa bastı o sırada "Sana yardım etmek.. Ben bunu yardım olarak algılamıyorum. Her neyse adı ne olursa olsun istediğini yapacağım, fakat bunun öyle hemen olacağını düşünme. Vampir olduğun için kanın bir bozulmaya uğradı," dedikten sonra açılan monitöre vampirin adını girip bir dosya açtı ve onun insan hayatıyla ilgili her şeyi topladı. Sessizlik sakız gibi üzerlerine yapışırken Lethe ister istemez kendi ailesini düşünmeye başladı. İsteseydi onları defalarca bulabilirdi onları. Defalarca öldürebilirdi ama bunu yapmıyordu. Belkide yapamıyordu. Gerçeklerle ilk ve tek olarak bu alanda yüzleşmek istemiyordu genç kadın. Geçmişinin izlerinden sıyrılıp önündeki ekrana kilitlendiğinde çocuğun üvey ailesinin geçmişlerine ulaşmak için bir kaç sayfa daha açtı. Hızlı bir şekilde göz attıktan sonra sürekli tekrar eden gizli bir kaç görüşmenin izleri dikkatini çekmişti. Önündeki bilgilerde neredeyse tüm büyücü aleminin kayıtları vardı. Attıkları adımdan bile haberdar olabiliyorlardı. Bunun içinde biraz büyü olsa da mugglelar yine şaşırtmıştı işte. Sessizliği bıçak misali kesen bir sesle "Aslına bakarsan fazla uzun süreceğini de sanmıyorum.." dedi Lethe. Aslında bu zamana kadar nasıl bu çocuğun ailesine ulaşamadığını anlayamamıştı. - *:
Lethe diye bahsettiğim benim. Yeni isim aldım. Eklenmediyse diye..
|
|
| |
| Konu: Geri: Yardım Çarş. Ağus. 15, 2012 12:24 am | |
| Kadın bir kahkaha atmıştı. Manyak olduğu gibi, korkusuz olduğu da kanıtlanmıştı. Kadın arkasına yaslanıp bilgisayarın üzerinde bir tuşa bastı. Buradan açık olup olmadığını göremiyordum ama çıkan seslere göre bilgisayarı açıyordu. "Sana yardım etmek.. Ben bunu yardım olarak algılamıyorum. Her neyse adı ne olursa olsun istediğini yapacağım, fakat bunun öyle hemen olacağını düşünme. Vampir olduğun için kanın bir bozulmaya uğradı," O öyle istemiyorsa bende buna yardım demezdim. En azından işimi yapacaktı. Bu laf nedense bulanıktan bile daha kötü gelmişti. Nasıl yani kanım ne alakaydı ki bu konuda? Kanımı nasıl kullanmayı amaçlıyordu? Karışıklık olayında sadece kanı içiyordum o sıra ne olacağı pek umurumda olmuyordu zaten böyle bir işte kullanılacağını da hiç tahmin etmiyordum. Kadın bilgisayar açılınca bir şey yazdı çok kısaydı ama bilgisayarla uzun süre ilgilenmişti. Sessizlikten ve açlıktan dolayı bacağımı sallıyordum. Bunu biraz geç fark etmiştim. Sebebi iyice hızlanmış olmamdı. Kadın hala konuşmuyordu. Ve benim konuşacak, söyleyecek bir şeyim yoktu. Dışarıya odaklanmaya çalıştım müziğin sesi rahatlatabilirdi. Oraya ulaştığımda kulağıma müzik sesi değil insanların vücutlarının içinde gezinen kan sesleri geliyordu. Bu nasıl oluyordu da kanın hareketini duyabiliyordum. Beni kendime getiren daha doğrusu daha çok sinirlendiren kadının sesiydi."Aslına bakarsan fazla uzun süreceğini de sanmıyorum.." dedi. Bir şey bulmuş olabilirdi bu çok güzel bir haberdi. Bir kez daha yerimden fırlamıştım bu sefer vampir yüzümü ortaya takınmasam bile bayağı öfkeli bir ses çıkarmıştım. "Bana onları bulduğunu ima etmeye çalışıyorsan hemen yerlerini söylesen iyi olur." Sessizlikten sonra bu lafları duymak ve o kan sesleri öfkemi iyice arttırmıştı. O kadar ki masaya tutunan ellerimi masadan çekip yerime geçerken tuttuğum iki yerde kırılmış ve yere düşüyordu. Ne yaptığımı fark etmem beni tamamen sakin halime geri getirmişti. "Kusura bakmayın. Daha yeni dönüştüm sayılır kendimi kontrol etmeyi öğrenemedim." Bu yeterli olmayabilirdi ama elimden anca bu kadarı geliyordu. |
|
| |
September Lethe Scott
Mesaj Sayısı : 103 Gerçek Adı : Merve
| Konu: Geri: Yardım Çarş. Ağus. 15, 2012 8:21 pm | |
| Gereksiz öfke bulutunun etkisine kapılan genç vampire küçümseyici bir bakış attı Seph. Burada kendi çöplüğünde Seph'e kullanabileceği sözler değildi bunlar. "Bana onları bulduğunu ima etmeye çalışıyorsan hemen yerlerini söylesen iyi olur," ne demekti ki bu şimdi? Bu öfke patlamasını ve en sevdiği masasının parçalanışını büyük bir sükunetle izlerken Çocuk geri yerine döndü ve mahçup denilebilecek bir sesle "Kusura bakmayın. Daha yeni dönüştüm sayılır kendimi kontrol etmeyi öğrenemedim," Seph yine aynı duygusuz suratla ona baktıktan sonra bir şey demeden ekrana geri döndü ve bir kağıda Sophie Anastasia Ellwood adını karaladı. "Bulaştığın kişilere dikkat et. Herkes benim kadar anlayışlı olmayabilir. Ayrıca sana kötü haberlerim de var.." dedi. O sırada ayağa kalktı ve bu açlıktan yakında gözü dönecek olan vampire baktı. Telefonunu çıkarıp kardeşine kısa bir mesaj attıktan yaklaşık beş dakika sonra ucuz görünümlü bir kadın yanlarına gelmişti. Kafası bir milyondu. Başına geleceklerden habersiz etrafına gülücükler ve kahkahalar saçıyordu. Kadını vampire iteledikten sonra bu gece neden bu kadar gerçek Seph'ten saptığını anlamaya çalışıyordu. O sırada yeniden konuşmaya başladı "Ailen, yani anne ve baban senin öldürmene gerek kalmadan nalları dikmişler zaten. Fakat kan bağın olabilecek birisine ulaşman için ona en yakın olan kişinin adını vereceğim sana. Malum gerçek vampirlerle uğraşacak kadar büyümedin daha. Adını vereceğim kişiye ulaşman da gayet kolay olacaktır Daniel Sullivan. Ya da Ellwood mu demeliyim?" dedi ve kendine bir kadeh daha içki koydu. |
|
| |
| Konu: Geri: Yardım C.tesi Ağus. 25, 2012 5:42 pm | |
| Kadın bir şey demeden bilgisayara tekrar baktı. Kağıda bir şeyler yazdı. "Bulaştığın kişilere dikkat et. Herkes benim kadar anlayışlı olmayabilir. Ayrıca sana kötü haberlerim de var.." Anlayışlı hali buysa olmayan halini görmek ilginç olabilirdi. Kötü haber ne olabilirdi ki en fazla bulamamış olurdu bulmaması o kadar önemli değildi zaten. Kadın ayağa kalkmış telefonla bazı tuşlara basıyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlamak güçtü. Bir beş dakika sonra içeriye bir kadın gelmişti. Çok sarhoş gözüküyordu. Nerede olduğundan bile emin değil gibi gözüküyordu gülücüklerinden. Buraya gelme nedeni çok açık gözüküyordu. Kadına resmen çok aç olduğumu ve kendimi kontrol edemediğimi söylemiştim. Bu kadını öldürmek istemesem bile kendimi kontrol etmeyi başaramayacaktım bu kesindi. Kadını bana doğru gönderdi. Onun söyleyeceklerini dinlemem gerekli olduğu için kadının boğazına saldırmadım hemen. "Ailen, yani anne ve baban senin öldürmene gerek kalmadan nalları dikmişler zaten. Fakat kan bağın olabilecek birisine ulaşman için ona en yakın olan kişinin adını vereceğim sana. Malum gerçek vampirlerle uğraşacak kadar büyümedin daha. Adını vereceğim kişiye ulaşman da gayet kolay olacaktır Daniel Sullivan. Ya da Ellwood mu demeliyim?" Kendim öldürmeyi yeğlerdim ama bu şekilde ölmeleri iyi hissetmemi sağlamıştı. Kadın kendine bir içki doldururken bende kollarımda tuttuğum kadının boğazına yumulup kanını içmeye başlamıştım. Bir süre içtikten sonra dolaşımına karışmış alkolün ve uyuşturucunun tadı da gelmeye başlamıştı. O kadar iğrendim ki kadının kanını içmeyi hemen bıraktım. Kusacak kadar kötü olmuştum. İçki içebiliyordum ama kana karışmış haldeyken çok kötüydü tadı. "Ellwood tanıdık gibi güzel soyadmış. Aslında gerek olacağını pek sanmam ama onu da öldürmek isteyebilirim neden olmasın? Gerçek vampirlere bulaşmaktan kastınız nedir?" Kadın tuhaf şeyler söylüyordu. |
|
| |
September Lethe Scott
Mesaj Sayısı : 103 Gerçek Adı : Merve
| Konu: Geri: Yardım Ptsi Ağus. 27, 2012 5:49 pm | |
| "Ellwood tanıdık gibi güzel soyadmış. Aslında gerek olacağını pek sanmam ama onu da öldürmek isteyebilirim neden olmasın? Gerçek vampirlere bulaşmaktan kastınız nedir?" KArşısındaki nefret dolu çocuğu biraz daha süzdükten sonra yanına gidip karşısındaki koltuğa oturdu September. Normalde umurunda bile olmazdı insanların hayatları fakat neye uğradığını bilmeden birden bire hayata gözlerinin kapanması.. Derin bir nefes aldı ve "Karşında çok çok önceden dönüşmüş bir vampir var. 1000 yılı aşkın bir süredir var olan bir vampir. Yani sen daha gözünü kırpmadan o seni serçe parmağıyla öldürebilir. Ailene karşı olan nefretini bu adamdan çıkaramazsın anlayacağın. Ona ulaşman için Sophie Anastasia Hunter isminde birine yönlendireceğim seni. Hogwarts da profesör. Ona ulaşman çok daha kolay olur. Fakat şöyle bir şeyde var, gideceğin kadın bir kurt kadın. Ayrıca senin büyük büyük vampir dayın ya da amcan, işte her neyse, onun yeni kocası." dedikten sonra kısa çaplı şokun çocuğun yüzüne yayılışını izledi bir süre. Acemice bir nefretin kölesi olup hayatını sonlandırma girişimlerinde bulanacaktı büyük bir ihtimalle. Arthur'u tanıyordu genç kadın. Ciddi anlamda tehlikeli olabilecek bir vampirdi. Tabii nefretini kazanırsanız. Eğer sizi severse, durumlar değişebilirdi ama gidişata baklırsa bu genç nefretini kazanacaktı. "Sophie'yi bulman daha kolay olacağı için onun adını veriyorum sana. Arthur, yani senin akraban olan vampir, en çok onun yakınında. Ona zarar vermek istersen Sophi'den devreye girebilirsin," dedi umursamaz bir sesle "Fakat Sophie'de pek kolay lokma sayılmaz haberin olsun. İyi şanslar sana," dedi ve son kalan içkisini yudumlayarak masadaki bir düğmeye dokundu. Parmak izi okunduktan sonra bilgisayar sistemi geri açıldığı yere döndü ve kilitlendi. Cam kapıya doğru yavaş hareketlerle ilerleyerek kapıyı açtı ve odadan dışarı çıktı. Genç vampirin de bir kaç saniye sonra onun yanında olacağını biliyordu. Ailevi meselelerin kıçı kırık nefretini çok iyi biliyordu. Bu çovuğa yardım etme nedeni de buydu belkide. Üzülmüştü ama onunkisi gibi güzel bir yüze yazık olacaktı. |
|
| |
| Konu: Geri: Yardım Perş. Ağus. 30, 2012 2:08 am | |
| Kadın bir süre beni süzdükten sonra yanıma gelip karşıdaki koltuğa oturdu. Anlatacakları bu kadar önemli miydi ki? "Karşında çok çok önceden dönüşmüş bir vampir var. 1000 yılı aşkın bir süredir var olan bir vampir. Yani sen daha gözünü kırpmadan o seni serçe parmağıyla öldürebilir. Ailene karşı olan nefretini bu adamdan çıkaramazsın anlayacağın. Ona ulaşman için Sophie Anastasia Hunter isminde birine yönlendireceğim seni. Hogwarts da profesör. Ona ulaşman çok daha kolay olur. Fakat şöyle bir şeyde var, gideceğin kadın bir kurt kadın. Ayrıca senin büyük büyük vampir dayın ya da amcan, işte her neyse, onun yeni kocası." 1000 yıl demek, yaşayacağı kadar yaşamıştı hemde fazlasıyla. Belki öldürmeyi başarabilirdim ama daha yeni olduğum için bunu başarmam çok güç olurdu. Hatta imkansız. Kurt kadınlar sonsuza kadar yaşayamıyordu nasıl onunla evleniyordu ki vampir amca. Şoktan kurtulmayı birazcık başarabilmiştim daha. Zihnimde adamı öldürme fikirleri vardı. "Sophie'yi bulman daha kolay olacağı için onun adını veriyorum sana. Arthur, yani senin akraban olan vampir, en çok onun yakınında. Ona zarar vermek istersen Sophi'den devreye girebilirsin," Evlendiğine göre kadını seviyordu. Yani ona yıkılacağı bir şey verirsem mantıklı düşünemezdi böylece onu öldürmek için en fazla on on beş saniyem olabilirdi."Fakat Sophie'de pek kolay lokma sayılmaz haberin olsun. İyi şanslar sana," dedi. Sophie kolay lokma olmayabilirdi ama dönüşümünü geçirmediğinde çok güçlü olacağını sanmıyordum. Kadın masada bir düğmeye tıkladı ve bir süre sonra bilgisayar açıldığı gibi geri döndü. Bu tuhaftı. Böyle bir teknoloji olduğunu bile bilmiyordum. Kadın yerinden kalkıp gitmeye başladı. Kapıdan çıktıktan hemen sonra vampir hızımla onun peşinden koştum. Hala sormam gereken bir şeyler vardı. "Onun çok güçlü olduğunu söylediniz ama diyelim ki ben de onu öldürme planını bulabilecek kadar zekiyim, onu öldürmeli miyim yoksa daha farklı şekilde davranmam mı iyi olur?" Eğer bana yardım edebilecek, beni eğitebilecek, hatta güneşte dışarı çıkmamı sağlayacak biriyse o madeni öldürmek kesinlikle saçmalık olurdu. |
|
| |
|