Annika Bartowski
Mesaj Sayısı : 3 Gerçek Adı : Selöö.
| Konu: Annika. Paz Ocak 27, 2013 6:36 pm | |
| Ad-Soyad:Annika Bartowski. Karakteriniz1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): Ravenclaw, Slytherin. 2. Sınıf: VI. 3. Kan Durumu: Melez. 4. Karakteriniz ve Geçmişi: Annika; umursamazın tekidir. Kim ona ne yaparsa yapsın hiçbir şeyi umursamaz. Hayatınızda gördüğünüz en asosyal insandır. Girişkenliği sıfır. Sakin ve oldukça rahattır. Hatta bu rahatlığı başına çoğu kez bela açmıştır ama bu kabuktan sıyrılamıyor. Asla kimseye yardım etmez çünkü hayatta kimseden yardım almış değildir. Kendi işini kendi halletmek ona daha mantıklı geliyor ve bu işte oldukça başarılı. Mangal yürekli gözü kara diyebilirsiniz ama içinde yatan yılanı kimseye göstermez. İçinde egoist bir kişilik yatar. Ona göre hayatta sadece iki şey var. Egoları ve kendi. Hayata at gözlüğü ile bakan insanlardan nefret ediyor. Çılgınlığını seviyor ve saman altından su yürütmeye bayılıyor. Ama bu huyunda becerikli olduğu kadar da derslerinde becerikli biri. Partilerden ve arkadaş mekanlarından hoşlanmaz. Annesini hiç görmemekten asla yakınmadı. Şımarık biri değil kesinlikle. Bu babasına her zaman kolaylık sağladı. Geçirdiği trafik kazasından sonra her şeyi unuttu. Babası ve annesi hariç... O kazadan sonra daha da sessizleşen ve neredeyse hiç konuşmayacak duruma gelen genç kız şu an sessizliğini korumakta. Egolarına rağmen çok zor sinirlenen yapısı ve ciddi tavırları ile oldukça dikkat çeker. Kendini genelde kütüphanede kitapların arasında avutmayı sever, tam bir kitakoliktir. - rp:
Kütüphanenin büyükçe camları arasından sızan ışık genç kızın saçlarının kıvrımlarıyla ahenkle dans ederken, bir yandan da diplerden gelen pembe rengi kızıllaştırıyordu. Güneş yavaş yavaş üzerini bulutlarla örterken hala kütüphanenin rahatsız taburelerinde oturmaktan yorulmuş genç kız. Elleri ile ocak gibi yanan kafasını sıkıca kavrayıp, narin parmaklarının ince telli saçlarına geçirdi. Kafasını sıvazlarken rahatsız bir şekilde kıvrandı. "Bu kadar çalışman gerekmiyor, yarın da yapabilirsin." Elleri ile genç kızın önündeki kitaba kavrayan çocuğa baktı. "Kitabımı bulamıyorum!" Tekrar rahatsızca kıpırdandı. "Peeves'e sor." Ukala ukala sırıtırken elleri ile baldırlarına vurarak pantolonun üzerinden ritim tutuyordu genç adam. Yavaşça uzaklaşırken genç kız yeniden önüne eğildi ve kitabı başka nerede çıkardığını hatırlamaya çalıştı. Sonra tabureden indi ve koltuğunun altına sıkıştırdığı kitapları ile yavaş adımlarla, bir yandan gözlerini ovuşturarak bir yandan da kitabını nereye koyduğunu düşünerek ilerlemeye başladı... Gün ışıkları artık tamamiyle solmuş, gözlerinin mavi rengi lacivert rengine dönmeye başlamıştı. Kafasını kaldırıp yine geldiği ortama baktı, kütüphane... Elleri ile cebinden arayıp bulduğu haplarını çıkardı. Sonra da çok önceden atmış olduğunu hatırladığı mektup açacağını. Eskimiş, rengi kaçmış kitapların yığılı olduğu, raflarla birleşmiş masanın üzerine bıraktı keskin aleti ve haplardan birini titreyen elleri ile ağzına aldı. Zar zor minicik hapı yutarken çantasına bir kez daha göz atma gereği duydu kendince. Ama nafile yoktu kitap yoktu... Yarın derse gitmemeyi düşünürken hala kitapsız ne yapacağını düşünüyordu, hele o kadar not tutmuştu üzerine... Tekrar usulca yerinden kalktı ve artık terkedilmiş havası veren, loş ışığın altından kapıya ulaştı ve koridora çıktı. Uzun koridor boyunca yürürken Peeves'in neşeli sesini duydu. "Kızıllı Annika! Kızıllar, ateşli kızıllar." Ve zevk çığlıkları. Sinirini bozan bu hayaletin içinden geçip, vücuduna bir soğukluk yaymasına gıcık olsa da sustu ve ilerlemeye devam etti. "Neyin var, gülüm?" diye fısıldadı Peeves. Sahi ya o her şeyi bilirdi. "Kitabımı kaybettim, gülüm." derken tıslarcasına bir ses çıkarmıştı. Ama durmadan yürüyor, yanında ilerleyen kimi zaman salak salak hareketler yapan hayalete bakmıyordu bile. Peeves oldukça ciddi bir ifade takınarak konuştu, "Tuvalette sırılsıklam bir kitap görmüştüm, yeşil kapaklı, ciltli. Senin mi?" Genç kız duyduklarına değilde Peeves'e şaşıp kalmıştı, hayretle hayalete döndü. "Kızlar tuvaletini mi dikizliyorsun sen?" Peeves kıkırdamaya başlayınca bir anda uçup gitti. Lanet şey, diye mırıldandı içinden genç kız. Susup kaldı ama, hızla ikinci kata indi ve kızlar tuvaletine doğru yürümeye başladı...
İçeri girdiğinde pis kokuyla karşılaşsa da cübbesinin altından asasını çıkarıp her zaman karanlık olan bu tuvaleti aydınlatmak için bir kere salladı genç kız. Tuvaletin arkasından çıkan Myrtle, her zaman takındığı hava ile geldi ve dudaklarını büzüp Annika'ya baktı. "Peeves mi yolladı seni?!" diye hırlaması ile Annika bir adım geriledi. Hiç bozuntuya vermeden Hufflepuff hayaletine bakıyordu. "Evet, kitabım sende mi?" Myrtle şaşkınlıkla genç kıza bakıyordu, şaşılacak ne vardı ki? "Evet, şu yeşil, ciltli kitap. Kafama geldi, tam şuraya..." Burnunun olduğu yeri gösterirken mızmızca bir ifade takındı. Sonra kaşları ile tuvaletlerden birini işaret etti. Annika o tuvalete doğru giderken bir yandan da hayalet bakıyordu ama Myrtle artı oralı değildi ve dışarıyı izleyip iç çekiyordu. Yerde duran yeşil kitabı tutup kaldırdığında, içinden bir bardağa yakın su boşalmıştı. Ve tuvalet gibi kokuyordu. İçini açtığında notların ve zımba yardımıyla kitabın yaprakları ile bütünleştirdiği kağıtların orada olduğunu gördü. "Myrtle, acaba kim yaptı?" Myrtle kafasını çevirirken dudaklarını büzdü. "Bilmiyorum... Görmedim. Al ve git!" dedi. Annika kitabı elleri ile sararken bir şey demeden çıktı tuvaletten. Kim ne isterdi ki bu kitaptan? Düşüncelerini kendine sakladı ve yatakhaneye doğru koşar adımlarla ilerledi...
|
|
| Konu: Geri: Annika. Paz Ocak 27, 2013 6:52 pm | |
| Hmm. Evet kesinlikle tek bir bina olabilir ki o da Ravenclaw!
V. Sınıf Ravenclaw! |
|