Ad-Soyad: Viridis Renpole
Diğer karakterleriniz: Yok

Karakteriniz

1. Seçilmek istediğiniz bina(-lar): Ravenclaw, Slytherin
2. Sınıf: V
3. Kan Durumu: Safkan
4. Karakteriniz ve Geçmişi: Zeki ve mantıklıdır. En güçlü özelliği yaratıcılığıdır, yolda yürürken veya spor yaparken bile hayal kurabilir.Doğayı çok sever. Anne ve babası San Marino'da bir ormandaki 3 katlı evde yaşamaktadır. Spor yapmayı çok sever, fiziği güçlüdür. Olaylar karşısında en iyi tercihleri yapmaya çalışır ve hırslıdır. Dış görünüşüne önem verir. Zariftir.
5. Güçlü: Tılsım (T)
6. Zayıf: KSKS(S)

Örnek Roleplay
Turuncu akçaağaç yapraklarını hışırdatarak kalktı. Sonbaharın eşsiz elbisesine bürünmüş olan orman tüm güzelliği sergiliyordu. Kızıllı kahverengili sincaplar ağaçtan ağaca atlıyor, rüzgar kurumuş yaprakları oradan oraya savuruyordu. İşte, sonunda aylardır beklediği yere gelmişti. Yakın zamanda ailesinin yaşadığı küçük kasabaya baskın yapılacaktı. Bunu bir kaç ay önce kaldığı soğuk ve ahşap barakanın kapılarından birinin önünde duymuştu. Boğuk ve kalın bir adam sesi Townwhich'e yani küçük kız kardeşinin, annesinin ve ninesinin yaşadığı kasabaya baskın yapılacağı hakkında bilgiler veriyordu. Haberi alır almaz küflü odasından eşyalarını topladığı gibi yola çıkmıştı. Parası yoktu, yürüyecekti. Ama ailesini kurtarası gerekiyordu. Bir ay boyunca şehirden şehire yürümüştü. Belki de ailesi çoktan ölmüştü, neden uğraşıyordu ki?
 Ayakta üstündeki yaprakları silkeledi ve ağır ağır göle doğru yürümeye başladı. İşte, lacivert küçük su birikintisi önünde belirmişti. Dün geceden beri bu civardaydı. Sabaha karşı bir çınarın dibinde uyuyakalmıştı. Berrak suyun üstüne eğildi, yansımada kestane rengi saçlarını düzeltti ve yüzünü yıkadı. Su buz gibiydi. Ayağa kalktı, çantasını düzenledi ve tekrar yola koyuldu.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

İki gündür yoldaydı. Suyu bitmişti. Yediği tek şey ise kuru ağaçlardan düşmüş palamutlardı. Karnı guruldamayı bırakmıştı. Ama midesinin omurgasına yapıştığını hissedebiliyordu. Çok az kalmıştı, yarım saate aylardır beklediği yere varmış olacaktı. Küçük, sarı kabarık saçları olan, yeşil eskimiş bir kumaştan yapılmış bir bluz giyen bebeğini elinden bırakmayan küçük kız kardeşi Esme'ye küçücük elleriyle kocaman danteller ören yaşlı ninesi Samantha'ya kavuşacaktı. Hepsini çok özlemişti, şişko ve çirkin kasapları Murtaza'yı bile. Kasabaya açılan yeşil dallardan yapılmış kapıyı gördü. Gözlerini kapattı, kapıyı açtı.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

GÖZLERİNE İNANAMIYORDU. BU BİR ŞAKA OLMALIYDI. Evet, kasaba yoktu! Küçük, tahta evlerin olduğu yerde şimdi simsiyah dumanlar yükseliyordu. Eskiden evinin bulunduğu yerdeki enkazda bulduğu küçük, yeşil bluzlu ve saçları yanmış bebeği eliyle sımsıkı sıkarak cebindeki küçük bıçağı çıkardı ve narin göğüsüne soktu.