Hogwarts'ta eğitimini bir Slytherin olarak tamamlarken tanıştığı ve aşık olduğu Hae Soo adlı bir Koreli kızla 20 yaşına geldiğinde evlenmiş ve 2 yıl sonra baba olmuştur. Hayatının öncesinde gayet parlak ve neşeli bir hayatı olan Lucifer, çok sevdiği karısının ihaneti ile derinden sarsılmıştır. Yinede hayata dört elle sarılarak kendisini kızına ve işine adamıştır. Bir yandan da ailesinin içinde bulunduğu ve desteklediği gizli oluşumları devam ettirmek istemiştir. Seherbazlık ile başladığı kariyerini baş seherbazlığa yükselerek devam ettirmeye karar vermiş ve bunu başarmıştır.    

Kişilik olarak başarıyı ve kuralcılığı seven birisidir. Hayatında ona istemediği şeyleri yaptırabilen yegane tek varlık , kızıdır. Güneşim diyerek hitap ettiği kızı ona yaşam enerjisi veren tek şeydir. İş hayatında oldukça sert ve ciddi davranan Lucifer , arkadaşları yanında son derece rahat ve hatta bazen muzip görünebilen bir babadır. Dış görünüş olarak yakışıklı ve karizmatik olan büyücümüz, kısa süreli flörtleriyle de tanınmaktadır. Tabi ki hala kalbinde eski karısı vardır. Esrarengiz bir şekilde öldüğünü öğrendiği karısı için yas bile tutmuştur. Hala Hae Soo'nun intihar edebilecek biri olduğuna inanmakta güçlük çekmektedir.  

Kızının devam eden eğitimi ve kendi işi için Londra'da küçük bir evde kalmaktadırlar. Kızı mezun olduktan sonra ailesinin yüzyıllardır yaşadığı şehre gitmeyi planlasa da daha karar vermemiştir. Bozkurt patronusu ve Mestan adında kızının bulup eve getirdiği bir kedisi vardır. Kedi şu an kızıyla birlikte Hogwarts'ta yaşıyor ve Lucifer bu durumdan son derece memnun. Çünkü kedilerden nefret ediyor. Son olarak kendisinin ağzından düşmeyen bir cümle ile bitirmek gerekiyor : ''Tabi ki , ben bir meleğim dostum.''