AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Yeni bilgiler.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Latavious Miyake
Gezgin
Gezgin
Latavious Miyake

RP Yaşı : 24
Mesaj Sayısı : 36
Gerçek Adı : Fatih

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yeni bilgiler. Empty
MesajKonu: Yeni bilgiler.   Yeni bilgiler. EmptyPaz Şub. 02, 2020 10:35 pm

Latavious Miyake


Yeni Bilgiler.



Hogwarts, büyüyü yaptıktan birkaç gün sonra.
Pekala, yine düzgün bir rüya görememişti. Ne zaman uyumaya kalksa rüyası kendi rüyası olmuyordu ve sürekli olarak oraya gidiyordu ve bu biraz sinir bozucu olmaya başlamıştı. Orası hakkında bildiği pek bir şey yoktu ve sürekli olarak sanki daha önce duymamış gibi tepki vermesine öteki Latavious'un arkadaşları artık bir sorun varmış gibi bakıp duruyordu. Bu durum onu da rahatsız ediyordu. Uyandıktan sonra ona ne oluyor bilmiyordu ama uyuduğu zaman öteki Latavious'un hareketlerine o sahip oluyordu ve onun çevikliğine, bilgisine sahip olmadığı için başı genelde dertte oluyordu. O yüzden kütüphaneye gelmişti zaten. Büyüyü yapmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve bir haftadır oraya gidiyordu rüyalarında. Bir daha normal bir rüya göremeyecek miydi emin değildi genç büyücü ama eğer göremeyecekse o dünya hakkında bilgi edinmesi onun yararına olacaktı. Bu düşünceyle kütüphaneye gelip Roma ve Yunan mitolojisi hakkında her kitabı almıştı. Bazı isimleri ayinlerden biliyordu genç büyücü ondan o isimlere şaşmıyordu zaten. Fakat ilk duyduğu isimler de oluyordu bazen. Misal; Pothos. Eros'un kardeşlerinden biri olduğunu rüyaları ile öğrenmişti. Rüyalarından önce Pothos ismini bile duymamıştı genç büyücü. Bırak ismi duymayı, Eros'un kardeşleri olduğunu bile bilmiyordu. Erotes'ler varmış meğer. Başını iki yana sallayıp kahvesinden birkaç yudum aldıktan sonra araştırmasına devam etmişti. O sırada ise bir yandan da not almaya devam ediyordu. Daha sonra unutmamak için not almak önemliymiş gibi geliyordu. Sonuçta büyücüler de hemen ölmüyordu. Olur da unutacak olursa günlük tutmayı seviyordu. Bir yandan bu durum ona Doctor Who'daki Ashildr gibi geliyordu. Onun gibi ölümsüz değildi kesinlikle ama onun gibi uzun yaşayacağı kesindi. Başını iki yana sallarken derin bir nefes almış ve kitaplara dalmaya devam etmişti genç büyücü.

Orada Tanrı çocuklarına melez deniliyordu. Yunanlar ve Romalılar olmak üzere iki farklı taraf vardı. Açıkçası bunu saçma buluyordu. Romalılar Yunanlar'dan doğmamış mıydı? İlk Roma kralı Yunan'dı hatta? Tanrılarının isimleri dışında görevleri bile hemen hemen aynı idi. Hoş, Roma'nın kendine özgü Tanrıları mevcuttu. Lupa ya da Janus gibi ya da Securitas. Hoş, Securitas'ın Yunan versiyonu var mıydı? Emin değildi bak bundan. Düşünürken bile tek kaşı kalkmıştı genç büyücünün. "Hmmm." Ağzından ise sadece bu çıkmıştı. Başka bir şey düşünememişti söyleyecek keza. Başını iki yana sallarken biraz da tarih mi çalışsa diye düşünmeden edememişti. Hem rüyaları için iyi olurdu bu durum, hem de Latince dersinde Bayan Cornelia'nın konuları için güzel bir gelişim olurdu. En son dersinde bile Iupitter kelimesine yabancı kalmıştı. Rüyalar konusunda henüz bir-iki günlük deneyimi varken Latince dersinde bu konuyu görmek ona tuhaf gelmişti. Kaderin cilvesi olsa gerek diye düşünmeden de edememişti o sırada. Lakin şimdi düşününce kader diye bir şey var mıydı bu evrende? Öteki Latavious'un evreninde 3 tane Kader Tanrıçası vardı. Biri örüyor, biri biçiyor biri de öldürüyordu. İsimleri pek aklında değildi gerçi. Neyse canım sonra bakardı Kaderlerin isimlerine de. Latavious'un şu Boudica ve Gerard'la gittiği zaman neresiydi sahi? 1203 yılı olması lazımdı. Ayna büyüsü o kadar kuvvetliydi ki zamanda yolculuk yapmış gibiydi. Fakat bedenleri şimdiki zamanda kalmıştı. O büyünün temelini çözebilse bu evrene uyarlayabilir miyim diye merak etmeden duramamıştı. Güzel bir büyü idi çünkü. Lakin o evrendeki büyüleri buraya uyarlayabileceğinden şüpheliydi. Bunun bir çok sebebi mevcuttu.

Başlangıç olarak büyülerini yaparlarken Incantare kelimesi ile başlıyordu. Ardından ise tek bir kelime ile bütün büyüleri yapıyorlardı. Ateş büyüsünü Incendia söylüyor, sonrasında ise ateşi istediği gibi şekillendirmekle kalmıyor sıcaklığını bile ayarlıyorlardı. Hoş o evrende ateş lanetli bir yetenek olarak da gözüküyordu. Başta Latavious'un sevgilisi onu sürekli uyarmıştı bile bu yüzden. Sonra ise çıktığı bir görevde sirenlerin saldırısına uğramıştı anlaşılan. Çıktığı gemi Capri Adaları'nda bulunmuştu çünkü. Ayrıca orada bir sirenle bile arkadaş olmuştu öteki Latavious. Yani canavar arkadaşları olması iyiydi hoştu ama insan arkadaşı doğru düzgün yoktu be o çocuğun da. Hoş bunun sebebi aslında oldukça barizdi. Çocuğun yarı canavar olması, canavarların ona saldırmamasına sebep oluyordu. Bu yüzden canavarlarla iyi anlaşıyordu öteki Latavious. O evrende Lamia zamanında güçlü bir büyü yapıp canavarları melezlerle yönlendirdiği için melezler dış dünyada güvende değildi. Dış dünya melezler için pek çok yönden tehlikeliydi; birincisi Lamia'nın yaptığı canavar büyüsü idi. Diğeri ise teknoloji. 21. yüzyılda yaşadıklarını göz önüne alırsak durumları bir hayli zordu. Yani öteki Latavious bunların ikisinden de canavar yanı tarafından etkilenmiyordu. Belki de bu yüzden şanslı bile sayılabilirdi. Lakin öteki  Latavious kendini bir canavar olarak görmekten bir türlü vazgeçememişti. Hoş onun durumunda o olsa o da vazgeçmezdi. İnsanların kanını bir vampir misali içmek hiç hoş bir durum değildi. Empusa tarafının getirileri olduğu gibi pek çok götürüsü de vardı öteki Latavious için. O iğrenç kanatlara ne demeliydi peki? Yırtık pırtık gecenin karanlığında dövülmüş gibi simsiyah tuhaf kanatları vardı.

Hoş artık bunların hiçbirine sahip değildi öteki Latavious. Barakasına gelen bir iksirle -bu aslında bir başkasına aitti lakin Merkür bir hata yapmış olacaktı ki Latavious'un barakasına gelmişti. Kaderin bir cilvesi daha!- içinden canavar tarafını çıkartmıştı. Böyle bir şey onun evreninde mümkündü. Adamotu kökü  büyüsü sayesinde daha önce yapılmıştı. Fakat o zaman güçlerinden de feragat etmiş oluyordu kendini ki güçlerini bir bakıma seviyordu Latavious. Mr. Jekyll ve Mr. Hyde misali oluyordu bu durum bir nevi. Öteki Latavious ise içinden canavar tarafını çıkartmıştı. Geriye sadece Trivia ile olan bağı kalmıştı. İnsani bir yanı da olmadığı için bu durum onu Tanrı mı yapıyordu? Yoksa daha az mı? Hala bu konudan emin değildi bak. Belki de bunu çözmek için biraz daha uyuması gerekiyordu? Başını iki yana sallarken esnemeden edemedi.  Tam da uyumayı düşünürken esnemesi de bir hayli komikti doğrusu. İçtiği bilmem kaçıncı kahveye rağmen uykusu o kadar ağır bastırmıştı ki belli ki bu araştırmaya daha sonra devam etmesi gerekecekti. Bakalım şimdi nerede kimle savaşacaktı genç büyücü. Öteki Latavious'un hayatını bir hayli ilgi çekici buluyordu. Bunu ilgi çekici bulan sadece o değildi oradaki Tanrılar da çekici buluyor olsa gerekti ki, çocuk ne kadar onlardan uzak kalmak isterse Tanrılar o kadar çocuğun işine karışıyorlar gibiydi. Hafifçe gülümseyip topladığı kitapları yerlerine kaldırdıktan sonra yatakhaneye yönelmişti. Artık yatma vakti gelmiş de geçiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Yeni bilgiler.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Kapan Filmi Hakkında Bilgiler
» İksir Dersi İçin Bazı Bilgiler
» Yeni Aşk
» Yeniiiiii!!!
» Yeni üye

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: hogwarts cadılık ve büyücülük okulu :: Kütüphane-