Güzel bir gündü. Rüzgar tatlı tatlı esiyor ve yaprakları savuruyordu. Pencereden dışarı bakıyordum rahatça. Metehan'ı çağırmıştım yanıma. Onunla konuşmam gerekiyordu. Gülümsüyordum yine de nedenini bilmeden.
Belkide saçımın rengini değiştirdiğimdendir. Sarı belime kadar inen uzun saçlarımın yerini kısa ancak omuzlarıma kadar gelebilen kahverengi saçlar almıştı. "Değişiklik güzeldir." diye mırıldandım. Odama bakındım kısa süre. Bana göre harika bir düzeni vardı. Bir piyano, Slytherin ile ilgili bayraklar vb.
Geçip yerime oturdum. Tam bu sırada:
"Rheanna. Ben iyi değilim. Yardımına ihtiyacım var."
Bakışlarım odama giren gence takıldı. Heyecanlı çocuk! Zarifçe kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım.
"Otur bakalım şöyle." dedim elimle bir yeri işaret ederken. "Anlat bakalım derdin ne?"
Benim ona anlatacaklarım bekleyebilirdi.