AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Annesini Kaybeden Çocuk.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jamie B.L. Rickman

Jamie B.L. Rickman

Mesaj Sayısı : 91

Annesini Kaybeden Çocuk. Empty
MesajKonu: Annesini Kaybeden Çocuk.   Annesini Kaybeden Çocuk. EmptyCuma Haz. 01, 2012 5:59 pm

Sadece ben..

"Hop." Yine Phoebe kendini Hogsmeade'in o büyülü sokaklarına bırakmıştı. Hoplayarak, sanki küçücük bir çocukmuş gibi bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu. Öğrencilerin burada olmamalarına rağmen, öyle kalabalıktı ki büyücü adım attığı gibi kalabalığın arasına sıkışıyordu. Bugün bu büyük alanı yetişkinler kaplamaktaydı. Herkes bir o kadar mutluydu ki, sanki bir şölen varmışcasına. Zonko'nun Şaka Dükkanı ise en dolu yerdi. Tıklım tıklım doluydu. Phoebe, Zonko'dan yeni bir büyücü satrancı almayı düşünüyordu fakat bu kalabalığı gördüğü an vazgeçti. Madam Puddifoot‘un Yeri ise olduğundan daha boştu, nedense. Phoebe eğer çay isteseydi uyundu, hem tam istediği gibi boştu ama canı öylesine kaymak birası istemişti ki, Üç Süpürge'yi gördüğü gibi içeriye dalacaktı.

Balyumruk Şekercisi de aynı Şaka Dükkanı gibi kalabalıktan patlayacaktı. Phoebe oraya da sadece göz gezdirdi ve yürümeye devam etti. Güneş, tam tepedeydi. Phoebe şık, spor şapkasını kafasına taktı ve açık saçlarıyla bir o yana bir bu yana koşuşturmaya devam etti. Önüne bir çocuk çıktı. "Annemi kaybettim!" diyordu çocuk, öyle ağlıyordu ki Phoebe'un baya dikkatini çekmişti. Üç, dört yaşlarındaydı. Phoebe onu kucağına aldı ve yürümeye başladı. "Anneni nerede kaybettin?" diye sordu. Çocuk hıçkıra hıçkıra ağlıyor, Phoebe'a cevap veremiyordu. Phoebe çocuğun akan burnunu çantasından çıkardığı mendille sildi ve mendili ilk bulduğu çöp kutusuna attı.

Sonunda, küçük çocuğu kucağında taşıyarak Üç Süpürge'ye girdi. Burasıda kalabalıktı ama Şaka Dükkanı kadar değildi. İlk bulduğu yere oturup, yan masada oturan yirmi altı yaşlarında bayanın yanına giderek "Alabilir miyim?" dedi, sandalyeyi göstererek. Kadın çok sevimliydi. Kesinlikle çok güzeldi. Phoebe, ne iş yaptığını soracaktı ancak onu bekleyen bir çocuğun oluğunu hatırlayıp durmuştu. "Elbette." Sandalyeyi nazikçe aldı, bayana gülümsedi ve masasına yaklaştı. Aldığı sandalyeye çocuğu oturttu. Çocuk artık ağlamıyordu ama yüzünde hala mutsuzluk vardı. "Şimdi iyi misin?" Çocuk, hiç tınlamamıştı bile. Kafasını eğmiş, umutsuzlukla gözlerinden gelen damlaları siliyordu. Phoebe ise düşünceli bakışlara dalmıştı. Çocuk yanındaydı, kimin nesiydi? bilmiyordu. Belkide annesi hiç durmadan kaybettiği yerde oğlunu arıyordu. "Şey, bakar mısınız? İki kaymak birası. Biri daha az olursa sevinirim." Dedi gülümseyerek en yakındaki çalışana sesini duyurarak. Çalışan hemen tezgaha doğru ilerledi.

Çok vakit geçmeden kaymak biraları geldi. Çocuk bir yudum bile almazken, Phoebe nasıl içeceği içebilirdi ki. "Hadi ama birşeyler iç." Dedi çocuğun kafasını kendisini görebilecek kadar kaldırarak. Çocuk, içmemekte ısrarlıydı. Kafasını yeniden eğdi ve cebinden çıkardığı minik arabayla, masada oynamaya başladı. Şimdi yine yüzündeki mutsuz ifade değişmese de, daha iyi gözüküyordu. O sırada kapıdan bir kadın içeriye dalmıştı. Oldukça yaşlıydı. Elindeki çantası ve asasıyla öyle bir kapıyı açmıştı ki, Phoebe ve karşısında ki çocuk yerinden hoplamıştı. Çocuk, yaşlı kadını gördüğü gibi sandalyeden inip, kadına doğru koşmaya başladı. "Büyük anne..." Diyordu mutlu haliyle. Büyük annesi ona öyle bir sarılmıştı ki, Phoebe'un gözünden yaş gelmişti. "Oh, yavrum." Kadın öyle memnun olmuştu ki, memnunluğu yüzünden anlaşılıyordu.

Kadınla çocuk, Phoebe'un önüne oturdu. Kadın, çocuğu kucağına almış, torununu bulma duygusuyla gülümsüyor, çocuğu öpücüklere boğuyordu. "Yavrum, bizim çocuk, biraz yaramazdır da. Çok özür dilerim tüm yaptıkları için. Onu her yerde aradım, sonunda büyüyle birşeyler oldu ve buraya geldim. Çok teşekkür ederim. Senin yerinde olan herkes böyle yapmazdı. Yeniden teşekkür ederim. Eh, yavrum sen ne yaparsın?" Phoebe bu sorunun karşısında kendini garip hissetmişti. Kadının iyi kalpli olduğu her yerinden belliydi. Kaymak birasının ilk yudumunu aldı ve kadına gülümsemeye çalıştı. "Modellik yapıyorum, yoldan geçerken torununuzu buldum. Aslında benim kalkmam lazım." Dedi ki gerçekten de kalkması lazımdı. Çalışanın yanına gidip, çantasından çıkardığı parayı kadına uzattı ve iki kaymak birasının da fiyatını ödedi. Sonrada dükkandan çıktığı gibi yürümeye başladı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Annesini Kaybeden Çocuk.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-