AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Yankılar.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 6:42 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 7:10 pm

Gözlerini yatakhanenin sarı-siyah atmosferi içinde tavana dikmiş saatlerdir gelmeyen uykusuna lanetler savuruyor uyumak için kuzular, inekler aklına gelen minimum bütün çiftlik hayvanları sayıyordu fakat hiçbirinin yararı olmamıştı. Üstündeki yorganı yere atıp soğuk havanın çıplak göğsüne işlemesine izin vermeye çalışsa da yanında horlaya horlaya uyuyanlara sinir olup yatağından fırladı. Altında siyah bir eşofman altı vardı. Sandığının içinden beyaz bir t-shirt çıkardı ve cebine sigarasını atıp merdivenlerde üstünü giyerek aşağı doğru yollandı. Duvarlar üstüne çullanmak isteyen şeyler gibi ona doğru ilerliyordu sanki. Etrafına bakındı ama herkes çok değerli uykusunun tadını çıkarıyordu. Uyku sorununu çok defa yaşardı Dean, bu yüzden günün saçma saatlerinde onu her yerde uykuya dalmış olarak görmek mümkündü. Yavaşça dışarı açılan kapıya geldi ve kimseyi uyandırmamaya çalışarak, özellikle tablolarda uyuyan ve her şeye burunlarını sokan o mahlukatları, yavaş adımlarla dışarı çıktı. Etrafta tek bir canlı izine dahi rastlayamıyordu. Bunun iyi mi kötü mü olduğuna karar vermekte zorlansa da bir işe kalkışmıştı artık. Bahçeye inen merdivenleri aşarken içinde oluşan değişik histen kurtulmak için cebindeki sigarasından bir tane çıkarıp çakmağıyla yaktı. İlk nefesi çekerken verdiği acı ve tarif etmesi zor olan o tatla biraz daha rahatladı ve köşede bir yer bulup kendini yere attı. Sigarasını büyük bir iştah ve sevgiyle içiyordu. Her şeyden vaz geçebilirdi de şu meretten asla. Kendini bu denli kaptırmış olmasından mıdır bilinmez ama ayak seslerini işitmemişti ve arkasında biten okul hademesini görmemişti. Sigarasından son nefesi çektikten sonra tam ikinciyi yakacaktı ki omuzunda hissettiği elle birlikte yerinden sıçraması bir olmuştu. İşin kötü tarafı yanına asasını almamıştı ve kendini inanılmaz güçsüz ve savunmasız hissediyordu. Karşısında gördüğü buruşuk ve sinsi sinsi gülen yüze bakarak sesli bir şekilde küfür etti ve adamın ne yapacağını kestirebilmek için gözlerinin içine bakmayı sürdürdü. Kurtulmak istediği his şimdi tam göğsünün ortasına oturmuş çılgınca bağırıyordu ben buradayım diye. "Seni sürekli buralardan toplamak zorunda mıyım ben? Merlin aşkına başın dertte genç adam!" diyen hademe Dean'ın kolundan tutarak onu okulun içine yeniden soktu. İronik olan bir şey vardı ki ortada, Dean ceza aldığı için değil de bir sigara daha içemediği için üzülüyordu. Hademe boş dersliğin kapısını açıp Dean'ı içeri koyduktann sonra pis pis kahkahalarla odanın kapısını kilitledi ve aksak adımlarla oradan uzaklaştı. Gecesi zehir olmuştu işte. Asası yanında olmadığı için de geceyi burada geçirmek zorundaydı. Boş sıralardan birini kenardan ortaya doğru çekip dolabın içinden bir kaç yastık aldı ve kendine bir yatak hazırladı. Lanetler savuruyor ve neden daha iyi bir yerlere gitmediğini düşünüp duruyordu. Tam yatağını hazırlamış yatacaktı ki kapı yeniden aralandı ve içeri birisi daha girdi. Yüzü gördüğü an içine oturan şaşkınlık ve irkilmeden olacak ki dudaklarından isim döküldüğünde iki adım geriye gitmişti. "Rox.." Bu gece düşündüğünden daha uzun geçecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 7:55 pm

Göl kenarında, ikinci senesinde keşfettiğinden beri sık sık geldiği ağacın tepesine tırmanmıştı yine. Bacaklarını tünediği daldan aşağıya sallandırmış, sırtını ağacın güçlü gövdesine yaslamıştı. Salık bıraktığı saçları soğumaya başlamış aralıklı rüzgarlarla dalgalanıyordu bazen. Bugün dolunay yoktu ne yazık ki, öyle olduğunda ay ışığı gölün üzerinde öyle güçlü parlardı ki, genç cadı manzaraya kendini kaptırıp saatlerce orada otururdu. Roxanne burada oturmuş, sıkıntıyla parmaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasından ilk nefesini çekerken Ricimar'a yakalanan Dean son dumanını üflüyordu. Tabi Roxanne'in bundan haberi yoktu. Ricimar, özellikle ilkbahar ya da yaz mevsiminde değillerse okuldan dışarıya adımını atmazdı. Sürekli olarak koridorları arşınlayıp kaçakları yakalamayı ve onları bina sorumlularına ispiyonlamayı kendine görev edinmişti. Hatta bazı suçların cezaları belliydi, bu yüzden Ricimar bazen yakaladıklarını sorumluya bile götürmeyip cezayı kendisi verirdi. Topal, korkunç hikayeler anlatan ve deli olduğu sanılan bekçi aklının ucundan geçmiyordu şu an. Zihninde sadece Elliot'la karşılaşması, kardeşi ve en yakın arkadaşı arasındaki ilişki, yaz kampında Jesus ile yaptığı tuhaf sohbetin anıları dolanıyordu. Hayatında kendini en yalnız hissettiği dönemindeydi belki de. Başını biraz geriye yatırıp sık dalların arasından yıldızları görmeye çalıştı. Kayan bir yıldız görecek olursa dilek dilerdi ve gerçekleşirdi belki de, kim bilir? Her ne kadar astronomi profesörleri bunun bir batıl inanç olduğunu söylese de. Bir süre yanlızca tepesindeki açıklıktan gökyüzünü izledi ve sigarasını içti. Sonunda, saatin geceyarısını iyice geçtiğini farkettiğinde önce sigarasını ağaca bastırarak söndürdü, sonra izmaritini yere fırlattı. Bir eliyle oturduğu daldan destek alarak aşağıya zıpladı. Aynı anda Ricimar ile burun buruna geldi. Roxanne iğrenerek yüzünü buruşturdu, bekçi geriye kalmış bir kaç dişiyle sırıtıyordu. Nefesi ateşviskisi ve yosun gibi kokuyordu. "Ee Bayan Delacroix, senenin açılışını yaptık." Kimsenin nereye ait olduğunu çözemediği ağır bir aksanla konuşuyordu. Sert bir hareketle şaşkın cadının koluna girdi ve şatoya doğru çekiştirmeye başladı. "Şimdi, geceleri göl kenarına inen orman yaratıkları hakkındaki hikayeyi bir kez daha anlatayımda, belki bu kez aklın başına gelir. Şayet 5 senedir bu öyküyü dinliyorsun ama hiç akıllanmadın." Ricimar bahsettiği hikayeyi milyonuncu kez anlatmaya başlarken Roxanne başını yukarıya kaldırdı, aynı anda bir yıldız kaydı. En yakın zamanda ona yalnız hissettirmeyen biriyle vakit geçirebilmeyi diledi. Bu, Francisco aşkından vazgeçen Bastet'te olabilirdi. Ricimar hikayeyi Roxanne'i 5. kattaki bir derslik kapısına getirene kadar sürdürdü. Sonunda pis pis gülerek eğlenceli geceler diledi ve onu içeriye ittirip kapıyı arkasından kitledi. Roxanne gözlerini kırpıştırarak karanlığa alışmayı bekledi. En azından Profesör Rheanna'ya götürülmemişti. Profesör onu ikinci kez yakalanmış halde görürse formaliteden de olsa binasından puan düşmek zorunda kalırdı. Sonunda, karanlığa alışmaya başlayınca bir kıpırtı farketti. Yalnız hissetmemek derken kastettiğim bu değildi, diye düşündü pencereden gökyüzündeki yıldızlara bir bakış atarken. Adını şaşkınlıkla telaffuz eden bu çocuk, hiç şüphesiz Dean'di. "Dean," derin bir nefes alıp küfretmemek için büyük bir çaba harcayarak sustu. Öfkesi karşısındaki yakışıklı büyücüye değil şansına ve Ricimar'aydı tabii. Hızlı adımlarla pencerenin geniş pervazına oturdu, başını geriye yasladı. Dean'in kendine hazırladığı yataktan bozma sırayı görünce hafifçe gülümsedi. "İşine bakabilirsin, rahatsız etmem." diye mırıldandı. İçinde geçmişten kalan sevgi kırıntıları midesinde tepinerek varlıklarını belli etmeye başlamışlardı bile. Roxanne özel hayatının ve duygularının karmaşıklığına lanet ederek bakışlarını kapıya dikti. Muhtemelen Dean bu durumdan fazlasıyla rahatsızdı ve gözlerini dikip ona bakmak istemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 8:35 pm

Karşısında duran kaçmaya çalıştıklarından biriydi sadece. Kızın kusursuz vücuduyla pencere pervazına oturuşunu izledi. Her zamanki gibi rahat tavırları dikkat çeken ilk özelliği oluyordu. "İşine bakabilirsin, rahatsız etmem." diye belli belirsiz bir şeyler söyledi. Dean bulunduğu yerden daha önce yapmaya çalıştığı yatağına doğru yürüdü. Uykusu zaten yoktu, şimdi de içinden hiç yatmak gelmiyordu. Minderlerden birini alıp duvar kenarına götürdü ve üstüne oturdu. İçemediği sigarasını yakıp derin nefesler çekmeye başladı. Kıza arada dönüp ne yaptığını kontrol etme ihtiyacı duyuyordu. Bu tip bir durumla daha önce hiç karşı karşıya gelmemişti. Rox'un onda yarattığı bu gerginliği üzerinden atmak için sigarasının korunaklı sınırlarına girmeye çalışsa da külden yapılmış duvarlar onu gerçeklikten uzak tutmuyordu. İçerisi duman altı olmuştu ve her ne kadar sigara kullanan birisi olsa da bu onu rahatsız etmeye başlamıştı. Pencerenin önünde oturan kız kendi aleminde düşüncelere dalmıştı. Oturduğu yerden kalkarak pencereye yaklaştığında kızın güzelliğinin hiç değişmediğini fark edip irkildi. Geride duran pencere kolunu çevirebilmesi için biraz eğilmesi gerekiyordu. Kıza bakmamaya çalışarak pencereye uzandı fakat küçük bir temasla sanki sıcak demire değmişcesine geriye çekildi ve bulunduğu durumun küçük düşürücü ve ona yakışmadığını düşünerek yeniden pencere kenarına gitti ve bu sefer pencereyi açıp yerine dönmek için arkasını döndüğünde dudakları her zamanki gibi kendi bildiklerini okuyarak sözcüklerin akıp gitmesine izin verdiler "Sanırım gece fazlasıyla uzun olacak ve bizim bitirilmemiş meselelerimiz var," bu da neydi şimdi? Hesap sorarcasına saçma cümleler kurmuş ve zaten elle tutulur olan gerginliği biraz daha arttırmıştı. Yüzünü yeniden bir zamanlar en değerlisi olan kıza döndü. İlişkileri diğer herkesten farklıydı. Ortada bir ilişki olduğunu söylemek bile zordu ama sevgi veya bir bağlılık olduğu kesindi. Neden bitmişti nasıl bitmişti Dean hatırlamıyordu ama Rox'un bir zamanlar onda ciddi anlamda sarsıcı bir etkisi olduğunu biliyordu. Kimse duymasın diye ilişkilerini saklama çabaları onları yıpratmış bitirmişti. Karşısındaki cadıya bakarken aklından binlerce şey geçiyordu. Bir sürü olasılık ve kendini soktuğu bu durumdan kurtarmanın yolları. Sıktığı dişleri ağrı vermeye başladığında biraz gevşeyip yerine geçti ve karşısındakinin duygularını anlayabilmek için gözlerini gözlerine dikti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 9:41 pm

Roxanne başını pervaza paralel duvara yaslamıştı. Göz ucuyla Dean'in yastığı alıp duvar kenarına gitmesini, sigarasını yakmasını izledi. Onu rahatsız etmemek adına sık sık bakışlarını kaçırıyordu. Fakat bu kaçamak göz hapsi bile eski anılarını canlandırmaya yetmişti. Dean hala aynıydı, tüm hareketleri Roxanne için o kadar tanıdıktı ki... Sıradan bir insan onun oturuşun, sigarasını yakışını, dudaklarının arasından süzülen dumanını yavaşça üfleyişini tanıdık bulmasını komik bulabilirdi. Günlük şeyler, değil mi? Roxanne için pek öyle sayılmazdı. Kendi kotunun arkasına sıkıştırdığı paketten bir sigara çıkarıp yakmak için ölüyordu ama içerisi dumanla dolmaya başlamıştı bile. Roxanne insanları rahatsız edeceği düşüncesiyle yapacaklarından vazgeçen biri değildi, hiç olmamıştı. Hatta insanları rahatsız etmek pek sevdiği hobisiydi. Ama şimdi, Dean'in dumandan şikayet etmesi korkusuyla sigaraların kutusunda kalmasına göz yumdu. Uzun zamandır karşılıklı kaçtıkları için şu an konuşacak tek kelimeleri bile yoktu. Aslında konuşacak pek çok şey bulabilirlerdi; mesela gururlarına yenik düşüp, kolayı seçerek asla yapamadıkları ayrılık konuşmasını. Fakat olayın üzerinden uzun zaman geçmişti. Roxanne en azından Antonio ya da Elliot ile birlikteyken Dean'e rastladığında hafifçe tebessüm edebiliyordu. Ne de olsa birlikte olduğu, sevdiği biri vardı değil mi? Antonio gittikten sonra ise Dean'in yüzüne bakamaz olmuştu. Onu hala sevdiğini düşüneceği korkusuyla, paranoyak bir şekilde, özellikle zindanlarda başı aşağıda gezer olmuştu. Üstüne düşen gölgeyle irkildi. Dean ona doğru yürüyordu, gözleri kocaman açıldı fakat şaşkınlığınu gizlemek için hemen toplarnadı. Ah, yo, Dean ona değil pencereye gelmişti. Haklıydı tabi. Genç büyücü yapılı vücuduyla Roxanne'in yanından uzandığında bir an kolları temas etmişti. Roxanne sıçramamak için resmen pervazın köşesine dokunmuştu. En az kendisi kadar paniğe kapılmış olmalıydı ki Dean aniden geri çekildi. Bir an duraksadı, sonra Dean uzanıp pencereyi açtı. Odayı dolduran dumanlar dağınık bir şekil çizerek gökyüzüne yükseldi. Roxanne, sonunda stresini biraz olsun azaltacak sigarasına yakacağına seviniyordu ki gitmek üzere arkasını dönen Dean'in buğulu sesini duydu. Kulaklarına ulaşan sözcüklerle başı döner gibi olmuştu. Yoksa o kadar dumandan sonra aldığı temiz hava yüzünden miydi? "Sanırım gece fazlasıyla uzun olacak ve bizim bitirilmemiş meselelerimiz var," Dönüp mavi gözleri kendilerinkiyle buluştuğunda Roxanne kalbinin bir saniye için durduğunu hissetti. Dean için hissettikleri, en azından geçmişte, Roxanne gibi biri için fazlaydı. Ailesini, en yakın arkadaşlarını bile bu kadar düşünmeyen biri çok ama çok fazlaydı. Onun için yapmayacağı şey yoktu birlikte oldukları dönemde. Derslerden, kaçamak gecelerinde yakalandığı için aldığı cezalardan Dean'i bir kaç dakika görmek için sıvıştığı oluyordu. Şimdi mi? Onu gördüğü her yerde arkasını dönüp hızlca uzaklaşıyor ve kendisini görmemiş olması için dua ediyordu. En kötü ihtimalle ona bakmamak için büyük bir çaba harcayarak uzaklaşıyordu. Tabi arkadaşı Aurélien ile birlikte gördüğünde durum çok daha tuhaf bir hal alıyordu. Dean gidip yerine otururken Roxanne dayanamayıp bir sigaya yaktı, başını cama yaslayıp bir süre dudaklarının arasından tavana kıvrımlar çizerek yükselen dumanı izledi. "Biliyor musun, buraya gelmeden önce gökte bir yıldızın kaydığını gördüm ve bir dilek diledim. Eğer uzun zaman önce olsaydı, dileğimin gerçekleştiğini söyleyebilirdim." Uzun zaman sonra onunla konuşuyor olmak çok tuhaftı. Sırtını sikleştirip Dean'e baktı. "Fakat bu durumda gerçekleşmemiş oluyor. Aramızdakilerin bittiğini ikimizin de bildiğini sanıyordum." Yok artık! Roxanne sert bir şekilde sarfettiği cümlenin hemen ardından pişman olmuştu. Alt dudağını kısa bir süre kemirdi ama söyleyecek doğru şeyi bulamadı. İşin aslını açıkça söylemeyecek kadar gururluydu. İlişkilerinin bittiği hiç konuşmamışlardı. Zaten aralarındaki aşk gizli saklı yürümüştü hep, ikisi de dedikodulara malzeme olmak istemediği için. Roxanne başkası olsa konuşmayı burada bitirirdi ama o Dean'di. Başını iki yana salladı. Dean'in her hareketindeki duyguyu çözebilecek kadar iyi tanıdığını biliyordu kendisini. "Üzgünüm. Haklısın, çok önceden konuşmamız gerekenleri şimdi konuşabiliriz." Sesi bu kez daha sakin, bir miktar savunmasız çıkmıştı. Dean Roxanne Delacroix'nın meşhur duvarlarını yıktığından beri ona karşı savunmasız olmadığı bir an olmuş muydu ki zaten?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 10:25 pm

Onun sesini duymak, tozlu rafların arasından çıkardığı bir kitabın verdiği heyecan kadar canlı ve mutluluk vericiydi. Evet Aurélien onun hayatında kimseye benzemiyordu. Ne Roxanne ne de bir başkası almıştı yerini ama karşısında duran kız da bir farklıydı onun için. Onun için yaptığı şeyleri, onun kendisi için yaptıklarını göz ardı edemezdi. Yaşadıkları sıradan değildi sonuçta. O, her şeyiyle yanında olmuştu Dean'ın ve böyle mükemmel bir birlikteliğin bu şekilde son bulması, acı vericiydi. Bir zamanlar birbirlerinin nefes alıp vermelerinden bile ruh hallerinin nasıl olduğunu anlayabilen iki insan şimdi birbirlerine en uzak kişiler haline gelmişlerdi. Sesi ve aksanı her zaman Dean'ın hoşuna gitmişti ve yeniden o sesi duymak onu rahatlatmıştı ve eski günlere döndürmüştü. "Biliyor musun, buraya gelmeden önce gökte bir yıldızın kaydığını gördüm ve bir dilek diledim. Eğer uzun zaman önce olsaydı, dileğimin gerçekleştiğini söyleyebilirdim." Sırtını dikleştidi ve her zamanki Roxanne sertliğini ortaya koydu "Fakat bu durumda gerçekleşmemiş oluyor. Aramızdakilerin bittiğini ikimizin de bildiğini sanıyordum." Gözlerine yayılan pişmanlığın ardından bir zamanlar ona ait olan dudaklarını kemirdi. Dean iç geçirdi ne saçmalıyordu böyle? "Üzgünüm. Haklısın, çok önceden konuşmamız gerekenleri şimdi konuşabiliriz." Kafasını kaldırıp aşina olduğu yüze baktı. Hiçbir şey değişmemişti orada. Yani dışarıdan bakan birisi için öyleydi. Fakat bakışlarındaki aşk yoktu artık. Bunu beklemiyordu zaten, sonuçta ikisininde hayatı bambaşka yerlere gitmişti ve Dean Aurélien için deli oluyordu onun hissettirdiklerinin binde birini bile kimsede göremiyordu. Rox gözlerini yeniden ona diktiğinde yerinden kalkıp pencere kenarına onun yanına gitti ve karşısına oturdu. Bacakları birbirlerine değiyordu. Bu irkilmesine yol açsa da kendini geri çekmedi. Kızın üflediği dumanın havada çizdiği yolları izledi önce. Bundan güç almaya çalışıyor gibiydi. "Neden böyle oldu? Bizi uzaklaştıran neydi?" Bunu defalarca düşünmüştü ama hep çıkmazlarda bulmuştu kendisini. Neden bitmişlerdi? O kadar şeyden sonra? Hala teninin sıcaklığını hissedebiliyordu Dean. Özlem duymuyor değildi onun rahatlatıcı havasına fakat bazı şeyler değişmişti. Yaptıkları kavgalar, Roxanne'nın onu deli etme çabaları ve ardından başarısını zevkle izlemesi. Her şey çok farklı ve güzeldi. Bunu güzel kılan saklı ve heyecan verici olmasıydı belkide. İnsanların ağzına sakız olmamak için saklamışlardı ilişkilerini ama belkide bu onları ayakta tutmuştu. Bilmiyordu. Cebinden son sigarasını da çıkardı ve kızla birlikte o da dumanını göğün sonsuzluğuna salmak için çakmağını çıkarıp yaktı. Derin bir nefesin ardından konuşmasına devam etti "Bizde yanlış olan neydi? Yani biz farklıydık, en azından ben öyle düşünüyordum ve birbirimize bir açıklama yapmadan uzaklaştık ve bitti her şey. Nerde yanlış yaptı ben hala çözemiyorum." Roxanne'dan çok kendi kendine konuşuyormuş izlenimi veriyordu tavırları ama kızla konuşmak ona hala garip geliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 10:58 pm

Dean beklediği gibi öfkelenmemişti. O yanına yaklaşırken Roxanne az önce, pencereyi açarken de duyumsadığı sigarayla karışan parfüm kokusunun kendisini anılara sürüklemesine izin vermedi. Uzun zaman önce uykuya dalmış duyguları uyanır gibi olduğunda Jesus'ı düşünerek, bunu kimseye itiraf edemezdi ama bazen de Dean'i Aurélien ile kahkahalara boğulmuş halde göl kenarında gördüğü günü düşünerek, duygularından bir süreliğine kurtuluyordu. Dean'in teması işini zorlaştırsa da... "Neden böyle oldu? Bizi uzaklaştıran neydi?" Uzun zamandır duyduğu en güzel soru, hah. Roxanne alaycı ve acıyormuş gibi bir gülüşle gözlerini devirdi. Bu Dean'e değil, kendineydi aslında. Yanlış yaptığını düşündüğü anlar nadirdi. Ne var ki şu an bulunduğu an onlardan biriydi. Onunla yaşadığı ayrılıktan sonra, tam olarak beraber olmadıkları için pek ayrılık sayılmazdı, kendine gelmesi uzun zaman almıştı ve şimdi ikiside hayatlarını bir şekilde yola sokmuşken Roxanne yaptıklarının pişmanlık verici olduğunu belirtmekten çekiniyordu. Eğer devam etmiş olsalar şu an durum ne olurdu? Roxanne hayatını yoluna sokmuş sayılmazdı aslında, Dean'i gördüğü çoğu zaman genç büyücünün yanındaki sarışın Slytherin'le yüzü gülüyordu. Roxanne ise bir Gryffindor'la depoya kapalı kaldığında Antonio'nun ondan kaçmak için Durmstrang'a gittiğini söylüyordu. Dean duymuş muydu acaba Roxanne'e olanları? Hakkında kötü düşünürse Rox üzülürdü, gerçi Dean dedikodulara kulak asmayan biriydi. Gecenin bir yarısı, yanlarında mutfaktan evcinlerini tehtid ederek aşırdıkları atıştırmalıklarla göl kenarında uzandıkları, Roxanne'in Dean'in üflediği duman bulutu yüzünden öksürüklere boğulduğu geceyi hatırlatan çakmaktan gözlerini kaçırdı Roxanne. Dean dumanı üflerken Roxanne kendi bitmemiş sigarasını söndürme ihtiyacı duymadan camdan dışarıya fırlattı. Ricimar gecenin bitiminde pencerenin altında olaşacak izmarit çöplüğünden memnun kalmayacaktı. "Bizde yanlış olan neydi? Yani biz farklıydık, en azından ben öyle düşünüyordum ve birbirimize bir açıklama yapmadan uzaklaştık ve bitti her şey. Nerde yanlış yaptı ben hala çözemiyorum." Roxanne gülmeye başladı, histerik bir gülüştü bu. Bir an için gözlerinin dolup hıçkırıklara boğulacağını sandı. Dean delirdiğini düşünürdü herhalde. Öyle acınası bir duruma düşmek en son isteyeceği şeydi. Dean'in gözlerine baktı, yüzünü yüzüne yaklaştırdı. Yüzünde hala kararsız bir gülüş vardı. "Bir Slytherin ile bir Hufflepuff'ın ilişkisinin yürüyebileceğine hiç inanmadım. Duysa, başkaları da inanmazdı. Ama görünen o ki yürüyebiliyormuş. Hem de saklamaya ihtiyaç duymadan." Dean'in neyi kastettiğini anlayacağını biliyordu. Saçlarını elleriyle geriye attı. "İkimiz de hiçbir şey yapmamakla yanlış yaptık. Hepsi bu. Rhodanthe için en azından konuşuyor olmalısın." Dudaklarından dökülmesini hiç istemediği iğneleyici kelimeler dökülüyordu. Roxanne onu kızdırmak ya da kırmak istemiyordu. Yalnızca, eğer ilişkileri öylece bitmemiş olsa şu an nelerin farklı olabileceğini düşünmek onu çıldırtma noktasına getirebiliyordu. "Mutlu olduğunu sık sık görür oldum. Sanırım bu benim yeterli olmalı. Artık ayrı ayrı mutlu olmamız." Şimdi gülüşü alaycı değil, hüzünlüydü. "Evet, farklıydık. Ne yazık ki o farklılık bizim biten-" ilişkimiz diyecekti ama bunun doğru kelime olduğundan emin değildi "aramızdaki şeyin bitmesinden sonra arkadaş olmamızı da engelliyor. Ne yazık. Koca şatoda senin gibi çok az insan var. Yine de, seninle arkadaş olmaya dayanamayacağımı biliyorum." Başını yastığa koyupta uyuyamadığı bir çok gece boyunca düşündüklerini söylüyordu şimdi. Çenesini durdurmak için gözlerini Dean'den ayırıp pencereden dışarıya çevirmesi gerekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyPtsi Tem. 16, 2012 11:28 pm

Sözler bıçak misali etlerini keserken yüzündeki ifadesizliği bozmamaya çalışıyordu. İki tarafta kırgın ve kızgındı. Kaçmalarının yegane sebebi buydu. Sinirlenmiyordu söylediği hiçbir söze. Sonuçta o da aynılarını düşünmüştü zamanında. "Bir Slytherin ile bir Hufflepuff'ın ilişkisinin yürüyebileceğine hiç inanmadım. Duysa, başkaları da inanmazdı. Ama görünen o ki yürüyebiliyormuş. Hem de saklamaya ihtiyaç duymadan." Burada iğnelediği şeyde haklıydı. Sonuçta ilişkilerini saklamak için Dean'de çok büyük çaba sarf etmişti. Şimdiyse Aurélien ile birlikte kimseden saklanmıyor elinde olsa aşkını pankartlara yazıp her yere asmak istiyordu. "İkimiz de hiçbir şey yapmamakla yanlış yaptık. Hepsi bu. Rhodanthe için en azından konuşuyor olmalısın." Yaptığı yanlışları yüzüne vurdukça bıçaklar daha da keskinleşiyor, kesikler daha da derinleşiyordu. Karşısında duran onun saklamaktan en çok hoşlandığı sırrıydı. "Mutlu olduğunu sık sık görür oldum. Sanırım bu benim yeterli olmalı. Artık ayrı ayrı mutlu olmamız." Uzun zamandır ayrıydılar ve hayatlarına bakıyorlardı. Yanında gördüğü iki erkeği de ölesiye kıskanmış, her defasında yanlarına gidip Rox'u sürüklememek için kendini zor tutmuştu fakat artık her şey farklıydı. Onun aşkı acı vermişti. Karşılıklı acı çekmişlerdi. Hoş eğer Aurélien olmasaydı hala Roxanne'yi geri kazanmak için bir şeyler yapıyor olabilirdi. . "Evet, farklıydık. Ne yazık ki o farklılık bizim biten-" kısa bir duraksamadan doğru sözcükleri yerine koymadığını anlayabilmişti genç büyücü. Güzel cadının içinde bulunduğu değişken ruh halini o da yaşıyordu fakat sözlerine devam etmesine izin verdi. "aramızdaki şeyin bitmesinden sonra arkadaş olmamızı da engelliyor. Ne yazık. Koca şatoda senin gibi çok az insan var. Yine de, seninle arkadaş olmaya dayanamayacağımı biliyorum." Onun ne olursa olsun hala değerli olduğunu hissetmek biraz şaşırtsa da tepki vermedi ve söylenenleri sindirmek için bir süre durdu. Sözler ağır ama gerçekti. Hatalar fazlaydı. Görmezden gelmeye çalıştığı şeylerin yüzüne vurulması gerçeğe uyandırmıştı onu. "Aramızdaki şey, ben ilişkimiz demeyi yeğlerim, değerli ve farklıydı. Onu canlandıran gizliliği ve bunun için sarf ettiğimiz çabaydı. Belki bunu yapmaya çalışırken birbirimize sarf etmemiz gereken çabayı görmezden gelmiş boşlamıştık bilmiyorum. Seni defalarca başkalarıyla gördüm Rox. Defalarca yanına gelmek istedim ama sen mutluydun ve beni hayatında görmek istediğinden emin değildim. Şimdiyse evet ikimizde de bir şeyler değişti ama ben seni kaybetmenin acısını hala kalbimin derinliklerinde hissediyorum." Sözlerine bir sigara molası vererek iki fırt daha çekti ve dumanı verirken konuşmaya devam etti "Evet arkadaş olmamız imkansız belkide ama kaçmak zorunda da değiliz. Yada ben öyle düşünüyorum." Kızın derin bakan gözlerine baktı, hala aynı parlıyordu. Özlüyordu onu bu barizdi ama aynı şeyleri tekrardan yaşayamazlardı biliyordu, ikisi de biliyordu bunu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptySalı Tem. 17, 2012 1:06 am

"Aramızdaki şey, ben ilişkimiz demeyi yeğlerim, değerli ve farklıydı. Onu canlandıran gizliliği ve bunun için sarf ettiğimiz çabaydı. Belki bunu yapmaya çalışırken birbirimize sarf etmemiz gereken çabayı görmezden gelmiş boşlamıştık bilmiyorum. Seni defalarca başkalarıyla gördüm Rox. Defalarca yanına gelmek istedim ama sen mutluydun ve beni hayatında görmek istediğinden emin değildim. Şimdiyse evet ikimizde de bir şeyler değişti ama ben seni kaybetmenin acısını hala kalbimin derinliklerinde hissediyorum." Dean duygularını dışarı vuran bir insan değildi, tabi ona yakın değilseniz. Roxanne bunu biliyordu ama yanında bir başkası varken Dean'e rastladığında yüzünde tek bir kasın bile oynamaması bir tür hayal kırıklığına sebep olmuştu. Onca güzel günü boşuna mı geçirmişlerdi? Roxanne'in Dean'in gözlerinde gördüğü aşk bir hayalden mi ibaretti? Onun bir şekilde kıskanıyor olmasını istemişti. Bencilceydi ama doğrusu buydu. Dean konuşmasına ara vermişken Roxanne içinde beliriveren umudu öldürmesi gerektiğini anladı. Tekrar bir araya gelecek olsalar bile, gerçi bunun ihtimali dahi yoktu, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Aynı şekilde gülemeyeceklerdi, birbirlerine aynı sevgiyle bakıp aynı tutkuyla öpemeyeceklerdi. Söylediği gibi, onları bir arada tutan şey aslında birazda gizlemenin verdiği heyecandı. "Evet arkadaş olmamız imkansız belkide ama kaçmak zorunda da değiliz. Yada ben öyle düşünüyorum." Roxanne başını sağa eğip Dean'in yüzünü izledi bir süre. Yakışıklı gencin onun ne yaptığını anlamadığından emindi. Gülümsedi ve bu kez yanlış anlayıp anlamamasını bir an bile düşünmeden Dean'e sarıldı. Muhtemelen şaşkınlıktan kıpırdamamıştı Dean. Roxanne, Aurélien ya da Jesus burada olsa ne tantana olurdu ama, diye geçirdi içinden. Gerçi hislerini anlayacak olsalar tek kelime edemezlerdi. Roxanne geri çekildi. "Umarım beni yanlış anlamamışsındır..." Durumun komikliğine gülerek yere baktı. Eskiden biri ona Dean'e sarılmasının ona biraz suçlu hissettireceğini söylese tepki bile vermezdi. O kadar imkansızdı geçmişte bu ihtimal. "Seni kaybetmek benim için de zordu. Yanımda birileri olduğunda bile zaman zaman seni düşündüğümü itiraf etmeliyim. Seni hayatımda görmek istemediğim bir an bile olmadı. Dean, seni özledim, belki eskisi gibi değil ama," kelimeleri toparlamakta ciddi anlamda zorlanıyordu. Kafasındakileri yanlış anlama olmadan nasıl aktarabilirdi bilmiyordu. "Herneyse, evet, artık kaçmamıza gerek yok sanırım. Bir selamın zararı olmaz." Omuz silkti ve tekrar cama yaslandı. Güneş doğmaya yaklaşmamıştı bile. İçinden Ricimar'a lanet ederken, durup dururken aklına gelen bu konunun bir sonuca varmasından hoşnuttu aslında.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
Dean Bloom



Mesaj Sayısı : 772
Gerçek Adı : Merve ben aynı zamanda Ivan A. Arshlander ve Sophie A. Hunter'ım.

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptySalı Tem. 17, 2012 10:45 am

Pencereden içeri süzülen temiz hava beyninin açılmasını sağlıyordu. Sözlerini bitirdikten sonra Roxanne'nin ne tepki vereceğinden emin değildi. Sonuçta içindekileri dökmüştü ve bunda pek başarılı değildi çoğu zaman. Olsa bile bunu yapmaktan hoşlandığı söylenemezdi. Bunları düşünürken vücudunda hissettiği sıcaklık ve o kokuyla dona kalmıştı. Kızı öyle özlemişti ki bu sarılış bile bütün duygularını ayağa kaldırmaya yetmişti. Sarılışta Auriélien de hissettiği hisler yoktu tabii ki ama eski bir dostun şefkatini hissedebiliyordu. Dost biraz yanlış bir kelime olabilirdi fakat o şefkat ve özle gerçekten çok güzeldi. Kız geriye çekildiğinde kokusunu hala üzerinde hissedebiliyordu. "Umarım beni yanlış anlamamışsındır..." Hayır anlamamıştı, çünkü elinde olsa o da ona sarılırdı. "Seni kaybetmek benim için de zordu. Yanımda birileri olduğunda bile zaman zaman seni düşündüğümü itiraf etmeliyim. Seni hayatımda görmek istemediğim bir an bile olmadı. Dean, seni özledim, belki eskisi gibi değil ama," Hayatına lanet etti. Aynı hisleri hissederken yeniden birbirlerinden uzakta o saçma duyguları hissetmişlerdi. "Herneyse, evet, artık kaçmamıza gerek yok sanırım. Bir selamın zararı olmaz."Gecenin ve cazanın getirileriyle hayatlarında yeni bir sayfa açmışlardı. Çok yakın olmasalar da kaçmayacaklardı birbirlerinden. Güneş tüm ihtişamıyla gök yüzünü selamlarken gece karanlığı ve sakladıklarını açığa çıkartıyordu. Kızın yüzüne vuran ilk günün ışıkları güzelliğini ortaya çıkarıyordu. "Sanırım zararı olmaz. Sonuçta düşman değiliz biz. Bir ilişkiyi yürütememiş olmamız birbirimizden kaçmamızı gerektirmez." Cümleleri tükenmişti. Uykusu daha yeni yeni geliyordu ve göz kapakları ona şaka yaparmışcasına açık kalmayı ret ediyorlardı. Cazaları yaklaşık bir saat sonra bitecekti büyük ihtimalle. Yeniden birbirlerinden uzak iki insan haline geleceklerdi. Derinde bir yerlerde yine onu özleyeceğini biliyordu ama doğru olan buydu. Ayağa kalktı ve son kez Rox'a baktı ve kendini tutamayıp yanağına son bir öpücük kondurdu ve minderlerinin yanına gitti. Her ne kadar uykusu olsa da uyuyamayacağını biliyordu. Yinede başını mindere koydu ve kendini biraz da olsun rahatlatmaya çalıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://aether-rpg.turkproforum.com/
Roxanne Delacroix
VII. Sınıf
VII. Sınıf
Roxanne Delacroix

RP Yaşı : 17.5
Mesaj Sayısı : 1679
Gerçek Adı : roxy foxy :)

Çanta
Eşyalar:

Evcil Hayvan:

Yankılar. Empty
MesajKonu: Geri: Yankılar.   Yankılar. EmptyÇarş. Tem. 18, 2012 12:54 am

Güneş bulutların ardında yükselmeye başlamıştı. Roxanne Dean'in önce saçlarına, sonra yüzüne düşen ışık huzmesiyle onun ne kadar harika göründüğünü unuttuğunu farketti. "Sanırım zararı olmaz. Sonuçta düşman değiliz biz. Bir ilişkiyi yürütememiş olmamız birbirimizden kaçmamızı gerektirmez." Roxanne yalnızca başını salladı. Bu anın, en azından onu gördüğünde gözlerini kaçırmak zorunda olmayışının tadını çıkarmak istiyordu. Dean'in göz kapakları düşüyordu, Roxanne bu halinden onun uykusunun geldiğini rahatça anlayabiliyordu. Bitmişti yani, bir yıl süren gizli birlikteliklerinden sonra ilk kez bugün tekrar konuşabilmişlerdi ve yine bitmişti. Birbirlerinden kaçmayacaklardı ama Roxanne bir daha asla ona bu kadar yakın olmayacağını anladığı anda midesinin yandığını hissettiği. Derin nefesler almaya başladı; bir, iki... Dean uzanıp yanağını öptüğünde sırtından yukarıya bir ürpertinin çıktığını hissetti. Solup gitmiş parfümünün kokusunu son kez içine çekerken gülümsüyordu Roxanne. Dean'in kendi hazırladığı yatağa yatmasını izledi. Onu uyurken izlemeyeli ne kadar olmuştu acaba? En azından şimdi, güneş tam anlamıyla doğana kadar vakti vardı. Ricimar muhtemelen kahvaltı vaktine kadar gelmezdi. Roxanne dayanamayıp bir sigara daha yaktı ve göz kapakları kapanan yakışıklı büyücünün doğan güneşin altında gitgide aydınlanmasını izlerken rahatsız olmasından korkarak sigaradan çektiği her nefesin dumanını pencereden dışarıya üfledi. "Umarım senden kaçmamayı başarabilirim." diye mırıldandı kendi kendine.

Son
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vioreluna.deviantart.com/
 

Yankılar.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-