O da düzelmiş gibi gözüküyordu. "Vampir gibi görünmeyen vampir halinin profesörümü öpmüş olması gerçekten tuhaf... Hayal kırıklığı yaşıyorum sanırım. Biraz da kıskançlık." Vampir halim olmasının nedeni içinde bir gram insanlık olmaması. Görüntü önemli bir şey değildi ne de olsa. Profesörümü? Demin kafasını korkuluklardan birine bayağı bir sert vurmuş olmalıydı. Çünkü ben, o profesörünü değil müşteşarı öptüğünü söylemişti. Nasıl düzeldiği belli oluyordu en azından. Kollarını boynuma doladı. "Üzgünüm, yaptıklarım için." Pişman olduğu çok belliydi. "Bende, O'nun yaptıkları için üzgünüm." dalga geçer bir biçimde söylemiştim bunu. Ama kafam hala karışık olduğu için, ona karşı tepkisiz kalmıştım. Kafamda düşünüyordum ama profesör derken ne demek istediğini çözememiştim. "Profesörünü kim öptü, Kathleen? Aynı zamanda profesörün kim?" Bunları ciddi bir sesle söylemem korkunç görünebilirdi ama ben orada olanların hepsini hatırlıyordum. Bazen bilinçsiz olma duygusu iğrenç geliyordu. Hatırlamadığım bir şeyler olması beni korkutuyordu. "Aynı zamanda öyle bir şey olduysa, hatırlamıyorum. Gerçekten üzgünüm." Bunlar biraz korkuyla söylenmiş sözlerdi. Ondan rahatlatıcı bir şeyler duyana kadar hiçbir şey yapmadan öylece durmam gerektiğini düşünüyordum ama onu rahatlatmak istedim için kollarımla onu kendime doğru sardım.