Slythor'la Bir Gece

Konu: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 12:22 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.].[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Aleksandra Targaryen & Mars A. Brant

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 1:21 am

Elimin arkasını hafifçe dudaklarıma bastırdım ve içimden gelen bir gülmeyi durdurdum. Bakışlarım karanlığın içinden geçip ay ışığında aydınlanan genç kıza yönelirken yüzümde bir gülümseme yayıldı. Gerçekten hiçbir şeyden haberi yoktu, değil mi? Neyse ki benim işimi kolaylaştıran şey de buydu.
Astronomi kulesinin kapısında, karanlıkların içinde öylece dururken avını saptamış bir aslan gibi hazır bekliyordum. Bu benzetmede komik olan tek şey avlanacak olanın bir aslan, benimse bir yılan olmamdı. Bakışlarımı tekrar kızın üzerinde gezdirdim ve en iyi kararı verdiğime karar verdim. Bir parşömenin üzerine eğilmiş, bir şeyler karalıyordu. En fazla yarım saat sonra üzerinde çalıştığı masanın üzerinde ona nasıl sahip olacağım aklıma gelince arsızca sırıttım. Aslında beni bu Gryffindor'a çeken şeyin tam olarak ne olduğundan emin değildim. Bir şekilde bir istek oluşmuştu içimde. İşte şimdi buradayım. Karanlığın içinde ilk hamlemi yapmak için bekliyorum. Yine de bir süre Aleks'i izlemeyi seçtim. Avlarıma yaklaşmadan önce hiçbir şeyden habersiz duran hallerini severdim.
Yavaşça ve hala karanlığın içinde Aleks'e doğru yürürken ayak seslerim bakışlarının aniden bana yönelmesine neden olmuştu. Masasının üzerindeki asasını kapıp bana yöneltirken iki elimi de havaya kaldırdım ve yüzümde bir gülümsemeyle karanlığın içinde çıkıp ona baktım. "Yıldız haritası çıkarmak için temiz bir gece," dedim gözlerimle masanın üzerindeki parşömeni işaret ederek. Sonra ellerimi indirip muggle tarzı pantolonumun ceplerine soktum. "Merhaba Aleks." dedim ismini neredeyse okşayarak söylerken. Bir yandan da yüzüme iyice yayılan gülümsemeye engel olamıyordum.

Spoiler:

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 1:53 am

"Merhaba Aleks." Bakışlarımı arkamdan gelen sese çevirdim ve kaşlarımı çattım. Mars Brant... Gecenin bu saatinde burada ne arıyordu ki? Ah. Kimi kandırıyorum? Elbette ne aradığı belliydi. Aslına bakılırsa, Mars gerçekten hoş çocuktu. Ancak bir sevgilim vardı ve onun hödüklüklerini tüm okul biliyordu. Yani, yanlış kapıya geldin, yakışıklı! Çıkarmakta olduğum yıldız haritası parşömeninin kıvırdım ve Mars'a döndüm. Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdikten sonra "Selam," dedim. Bir an önce buradan kurtulmak ve odama gidip uyumak istiyordum. Derin bir nefes aldım ve kollarımı göğsümde birleştirdikten sonra çocuğun sempatik yüzüne baktım. Ay ışığında gerçekten de çok yakışıklı görünüyordu. Yutkundum ve kendime gelmeye çalışarak gülümsemeye devam ettim. Benim çok sevdiğim bir sevgilim vardı, Mars gibi bir sapığa alıcı gözüyle bakamazdım. Bu yalnızca aptal kişilerin yapacağı bir şeydi. Derin bir nefes aldım ve orada daha fazla kalmamam gerektiğine karar vererek parşömen ve kalemlerimi aldıktan sonra kulenin kapısında, yani Mars'ın olduğu yere doğru yürüdüm. Ben onda doğru yürüdüğümde kenara çekileceğini düşünmüştüm ancak o anlamlı anlamlı gülümseyerek bana bakmaktan başka bir şey yapmamıştı. Aramızda yalnızca birkaç santimetrelik mesafe kaldığında asabi ve gergin bakışlarımı yüzüne sabitledim ve aniden durdum. Geçmeme izin vermeyecek gibiydi ve bu konuda kendine olan güveniyor gibi görünüyordu. Gözlerimi kıstım ve "Çekil önümden, Mars. Düşündüğün şeyi yapamayacaksın. Benim bir sevgilim var, ona sadık olmak istiyorum. Hem zaten hiçbir şekilde ilgimi çekmiyorsun." dedikten sonra öne doğru atıldım. Sözlerimin kenara çekilmesini sağlayacağını düşünmüş ve ummuştum ancak aksine, Mars kolumu tutmuştu ve aniden kolumu tutması nedeniyle elimdeki kalemler ve parşömen de yere düşmüştü. Sinirle iç çektim. Anlaşılan bu gece fazlasıyla sinir bozucu ve uzun geçecekti. Aman ne güzel!

:

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 2:09 am

"Selam,"
Yüzüne öylesine bir gülümseme yerleştirdi ve kollarını göğsünde birleştirdi. Bakışları yüzümde gezinirken ne düşündüğünü az çok bildiğimi biliyordum. Şimdiden küçük küçük ağıma takılmaya başlamıştı. İçimden kahkaha atmak geldiyse de çok saçma olacağı için kendimi tuttum. Beraber olacağım kızların önceden düştüğü ikilemler beni eğlendiriyordu. Onlara doğru eğilip "Neden bu işi hızlıca almıyoruz, tatlım? Nasıl olsa sonu aynı bitecek" deme isteği uyandırıyorlardı içimde. Tabii ki yapmıyordum. Hem eğlenceden önce kurbanımla biraz oynamak benim tarzımdı.
Aleks eşyalarını hızlıca toplarken ona bakmaya devam ettim. Sanki bir yere gidebilecekti. Ben yolunun üzerinde dururken elinde eşyalarıyla önüme dikildi. Az önce yüzüne zorla yapıştırılmış gülümseme gitmiş, bana sadece gözlerinde sinirle bakıyordu. Önümde dururken bir aslandan çok minik bir kediye benziyordu. Biraz şımartılması gereken bir kedi.
"Çekil önümden, Mars. Düşündüğün şeyi yapamayacaksın. Benim bir sevgilim var, ona sadık olmak istiyorum. Hem zaten hiçbir şekilde ilgimi çekmiyorsun." dedi gözlerini kıstıktan sonra. Herhalde yolundan çekileceğimi düşünmüş olacaktı ki öne doğru atıldı ve minik bedeni benimkine çarptı. Ben bir refleksle kolunu tutarken elindeki eşyalar yere düştü ve bu benim tam istediğim şeydi. Yük olmasını istemezdim. "İlgini çekmediğimi düşünmüyorum, tatlım," dedim ona doğru eğilip işaret parmağımla boynundan çenesine doğru bir yol çizerken. "Sadıklık aptallıktır. Ayrıca... ne düşündüğümü nereden bildiğini merak ettim." Bakışlarımı dudaklarından ayırıp gözlerine çektim ve tekrar gülümseyip biraz geri çekildim. Bir kedinin can çekişmesini izlemek eğlenceliydi.

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 2:24 am

"Sevgilin beni ilgilendirmez. Ayrıca... ne düşündüğümü nereden bildiğini merak ettim." Derin bir nefes aldım ve kollarımı göğsümde birleştirdikten sonra sıkıntılı bakışlarla yerde durmakta olan eşyalarıma baktım. O haritayı çıkarmak saatlerimi almıştı ve şimdi yerlere serilmiş haldeydi. İçimden lanetler okuyarak bana bakmakta olan Mars'a döndüm ve "Ah, demek merak ettin? Tamam. Sana karşı dürüst olacağım yılancık. Yakışıklı olduğunu düşünüyorum. Çekici olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden de bir anlığına senin düşündüğün şeyle aynı şeyi düşündüm. Ama bu kadar, daha fazlası değil." dedikten sonra arkamı döndüm ve odanın ortasındaki masanın üstüne oturdum. Sıkıntıyla iç çektikten sonra bana doğru yürümeye başlamış olan Mars'a bakarak güldüm. "Eee, bu geceki hedefin benim anlaşılan. Beni nasıl yakalamayı planlıyorsun? Hani öyle bir şeyin olabileceğini var sayarsak?" Sorum üzerine Mars önce kaşlarını çattı, sonra da eski alaycı ve kendine güvenen ifadesine geri döndü. Dürüst olmak gerekirse kendi binamdan olmayan insanlarla konuşmak beni eğlendiriyordu. Farklı kişilikler tanıyor, farklı hayaller öğreniyordum ve bu benim için gerçekten çok eğlenceli bir şeydi. Mars'ın düşüncelerini, söyleyeceklerini de merak ediyordum ve belki bu sıkıcı gece bu şekilde güzelleşebilirdi. İnsanları dinlemeyi severdim, insanlar da bana açılmayı severlerdi. Beni yanlış anlamamasını ummakla beraber, niyetimin onu baştan çıkarmak olmadığını belirtmem gerekiyordu. Dişlerimi sıktım. Aklıma birden Christen gelmişti. Hiçbir şey yapmıyor olmama rağmen kendimi çok kötü hissediyordum, sanki ona ihanet ediyor gibiydim. İçinde bulunduğum gergin ruh halinden sıyrılmaya çalışarak silkindim. Kafama takmam gereken hiçbir şey yoktu, her şey kontrolüm altındaydı.

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 2:38 am

Bir kez daha sinirli bir kedi görünümünü alarak kollarını göğsüne kavuşturduktan sonra yerde duran eşyalarına baktı. Sonra bakışları benimkileri buldu ve meydan okurcasına başını kaldırdı. "Ah, demek merak ettin? Tamam. Sana karşı dürüst olacağım yılancık. Yakışıklı olduğunu düşünüyorum. Çekici olduğunu düşünüyorum. Ama bu kadar, daha fazlası değil." dedi ve arkasını dönüp az önce üzerinde harita çıkardığı masanın üzerine oturdu. Az önce sıkıntıyla çektiğim nefesi unutmuş, masanın üzerindeki görüntüsüne dalmıştım. Kendi kuyusunu kazıyordu. "Eee, bu geceki hedefin benim anlaşılan. Beni nasıl yakalamayı planlıyorsun? Hani öyle bir şeyin olabileceğini var sayarsak?" dedi arsızca. Bir Gryffindor'un benimle böylesine konuşabilmesiyle kaşlarımı çattım. Yine de sonra gevşeyip gülümsedim. Bu seferki normal bir Gryffindor değildi. Bu seferki, bu geceki kurbanımdı. Ona iyi davran, Mars, diye düşündüm kendi kendime. Eğlenceye başladığımızda çoktan yorulmuş olmasını istemezsin.
Yüzümde alaycı bir ifadeyle gülümsedim ve yerdeki eşyalarını görmezden gelip üzerinde oturduğu masaya doğru yürüdüm. Bir anlığına titreyen bakışları kendime olan güvenimi daha da arttırmıştı. Ellerimi, birbirine yapmışmış dizlerine koydum ve hızla iki yana açıp ona daha da yaklaştım. "Çekici ve yakışıklı... Bunlar bana yeter. Seni nasıl yakalayacağıma gelirsek..." Hafifçe güldüm ve titreyen bakışlarının altında ona doğru eğilip boynuna bir öpücük kondurdum. "Bence seni çoktan elde ettim bile."

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 1:45 pm

Mars bana iyiden iyiye yaklaştığında ve bana dokunmaya başladığında, biraz huzursuz olsam da bunu belli etmemeye karar vermiştim. "Çekici ve yakışıklı... Bunlar bana yeter. Seni nasıl yakalayacağıma gelirsek..." Eğilip boynumu hafifçe öptükten sonra tekrar bana baktı ve "Bence seni çoktan elde ettim bile." Mars'ın bu sözü üzerine bir kahkaha attım. Ne yapayım? Elimde değildi. Bu çocuğun espri anlayışı gerçekten çok iyiydi, demek ki önüne gelen her kızla yatmanın verdiği avantaj buydu; espri yeteneği. Göğsünün ortasına iki elimi yerleştirdim ve onu hafifçe ittikten sonra masadan kalktım. "Sen böyle söylüyorsun," dedim ve saçlarımı boynumun bir tarafında topladım. Boynum ve gerdanım Mars'ın görebileceği şekilde açılmıştı. Hafifçe dudağımı ısırdıktan sonra Mars'a bakarak gülümsedim ve "Ama ben de diyorum ki," dedim onun parlayan gözlerine bakarak. "Bence henüz oyun yeni başlıyor." Madem Bay Brant oyun oynamak istiyordu, Alex de oynayacaktı. Mars ile beraber olma fikri her ne kadar ahlak kurallarını çiğnese de, içinde bir yerlerde bunu yapmak istediğini biliyordu. Christen'ı aldatacaktı belki, evet. Ama yine de sonradan yapmamış olduğu için pişman olmaktansa, şimdi yapmış olacaktı ve bu tek gecelik ilişkilerin nasıl olduğunu anlayacaktı. Derin bir iç çekti ve yaramaz bakışlarını Mars'a gönderdi. Çocuğun üstüne atlamamak için zor durduğundan emindi. Alex hep ne kadar kazma olduğunu anlatır dururdu Ann ile Mel'e. Birini baştan çıkarma konusunda ne kadar başarısız olduğunu. Ama belki de o kadar da başarısız değildi. Mars'ın açlık dolu bakışlarına bakılırsa, Alex'de gerçekten de cevher vardı.

:

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 2:04 pm

Küçük, melodik bir kahkaha attıktan sonra ellerini göğsüme koydu ve beni itip masadan kalktı. Bu kadar komik olan şeyin ne olduğunu anlamasam da ben de gülümsedim. Ağıma düşmeden önceki son çırpınışlarıydı bunlar. "Sen böyle söylüyorsun," dedi sanki benimle oynar bir tonda. Minik elleri saçlarına gitti ve hepsini boynunun bir tarafında topladı. Neredeyse ağzım sulanmaya başlarken bakışlarımı boynunun hafif kıvrımında gezdiriyordum. Biriyle beraber olmayalı 1 hafta olmuştu ama dişime uygun birisini bulamamıştım işte. Bir dahakine bu kadar fazla beklememeyi zihnimin bir köşesine yazdım. Bir yandan da Alex dudaklarını ısırırken bakışlarım boynundan yukarı kaymıştı. "Ama ben de diyorum ki," dedi ve göz göze geldik. Bakışlarımın nasıl olduğunu biliyordum. Yeşil gözlerim şimdi sıvıymış gibi ışıldıyordu. "Bence henüz oyun yeni başlıyor." Aslında bundan daha iyi olamazdı. Hem bu gece birlikte olacağım birini bulmuştum, hem de onunla çift taraflı küçük bir oyun oynayacaktım. Mazoşist gibiydim şimdi. Buna bu kadar ihtiyacım varken bu oyunla kendime acı çektiriyordum ve bu hoşuma gitmiyor değildi.
Alaycı bakışlarım üzerinde gezinirken sabırsızlıkla dolu, titreyen bir nefes aldım. Bir sonraki hamlemin ne olduğunu ben bile bilmiyordum. Sanırım bu gece doğaçlama oynanılacaktı. Doğaçlamayı severdim.
Yüzümde etkileyici ama şirin bir gülümseme ile ona baktım. Aslında şu anda yapmak istediğim şey onun ince belini kavrayıp masanın üzerinde ona sahip olmaktı ama kendimi tuttum. İstediği şey oyunsa ona oyun verecektim. Bu yüzden geri geri gittim ve kalçamı masaya dayadım. "Tek başına oynamak istemezsin herhalde?" dedim sözlerime ihanet ederek aç bakışlarımı üzerinde gezdirirken. Oyunun bir parçası da buydu. "Çok sabırlı biri değilimdir."

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece C.tesi Ağus. 25, 2012 2:37 pm

"Çok sabırlı biri değilimdir." Mars'ın bu sözleri üzerine gülümsedim. Ancak biraz afalladığımı da itiraf etmek zorundayım. Bu şekilde bir tepki beklemiyordum. Bu çocuk her zaman sakin kalmak zorunda mıydı? Bir kere olsun şaşırmasını, afallamasını istiyordum. Derin bir nefes aldım ve yaslanmış olduğu masaya doğru hızla yürüdüm. Bu çocuğa biraz heyecan ve atraksiyon göstermenin zamanı gelmişti. Mars'ın yakasını iki elimle tuttum ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Anında bu hareketime karşılık vermiş ve kolları ile beni sarmıştı. Onu öpmeyi bıraktım ve nefes nefese kalmış bir halde "Hadi şu işi bitirelim," dedim. Ardından üzerindeki tişörtü çekip çıkardım. Geri geri gittim ve yüzümde dehşet dolu bir ifadeyle önce Mars'ın kaslı vücuduna, sonra da yüzüne baktım. "Eh, oha artık ama. Şaka gibi, fotomontaj gibisin lan!" diye bağırdım yüzümde sıkıntılı bir ifadeyle. Yunan tanrılarına benzeyen bir vücuda sahipti ve ben bu gece onunla beraber olacaktım. Yuppi! Hurra! Daha fazla uzaktan ona bakmaya dayanamadım ve şaşkınlıkla dengesiz hareketlerimi seyreden Mars'a doğru yürüyüp bir kez daha dudaklarına yapıştım. Ağırlığımı öyle üstüne vermiştim ki ikimiz de masaya yatmıştık. Daha önce hiç bu kadar ihtiraslı bir şekilde öpüşmemiş olduğumdan o sırada yaptıklarımızı belli etmesem de büyük bir şaşkınlıkla yapıyordum. Christen her zaman daha nazik ve daha duyarlı bir şekilde öpmüştü beni, hiç böyle heyecanlı bir şey yaşamamıştım. Christen... Bu yaptığımı öğrenirse gerçekten çok kalbi kırılacaktı, yaptığım şey çok iğrençti. Ama bir kere başlamıştım işte, duramazdım ya! Mars'ı öpmeye devam ettim. Ne yalan söyleyeyim bu işten gerçekten çok zevk almaya ve çok eğlenmeye başlamıştım.

::

Konu: Geri: Slythor'la Bir Gece Ptsi Eyl. 10, 2012 2:46 pm

Ben öylece ona gülümserken birden dudaklarıma kapanan dudakları sendelememe neden olmuştu. Hareketleri aceleci ve deneyimsizdi. Sabırsızlığı karşısında kocaman bir kahkaha attım ve bedenimde gezinen ellerini durdurdum. Şaşkın gözleri bana dikildiğinde gülümseyip bir öpücük verdim. "Bedenimin bu kadar kusursuz olması sizi etkiledi bayan, biliyorum ama lütfen tadını çıkarmaya bakın," diye fısıldadım boynuna doğru. Geri çekilip ona çarpık bir gülümseme gönderdikten sonra hızla belini kavradığım gibi onu arkamdaki masanın üzerine oturtup bacaklarının arasına yerleştim. Tatlı eziyetime devam ederken dudağımın kenarındaki gülümsemeye mani olamıyordum.
Aslında şöyle bir düşünürsek bu gecenin bana bir avuç dezavantajı da olabilirdi. Aleks'in sevgilisinin bir vampir olduğunu biliyordum ve şu gencecik yaşımda eziyet çekmek istemezdim. Vampir olmak gibi. Yine de bunun olaya bir kat daha heyecan kattığını söyleyebilirdim. Sorunlu olduğumu söyleyenler vardı tabii, ama ben buna bardağa dolu tarafından bakmak diyordum.

Rp Sonu.