AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Son Umut.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Chloé Collinson
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Chloé Collinson

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 1070
Gerçek Adı : İrom.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Son Umut. Empty
MesajKonu: Son Umut.   Son Umut. EmptyPaz Ekim 28, 2012 6:32 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Tony Stark & Chloé Collinson
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://twitter.com/CrypticDreamer
Chloé Collinson
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Chloé Collinson

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 1070
Gerçek Adı : İrom.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Son Umut. Empty
MesajKonu: Geri: Son Umut.   Son Umut. EmptyPaz Ekim 28, 2012 6:33 pm

    'Hayır, bu gerçek olamaz.'
    Okulda dolaşan dedikoduyu duyduğu anda beyninden vurulmuşa dönmüştü genç cadı. Profesör Stark'ın Hogwarts'tan ayrılacağı iddiası çok yayılmış olmasa da, bunun hakkında konuşanlar vardı. Tony Stark; genç kızın hayallerini süsleyen, içini aydınlatan, midesinde kelebeklerin uçuşmasına neden olan tek kişiydi ve eğer o okuldan ayrılırsa Chloé derin bir boşluğa düşecekti. Zaten genç adamın yanında çalıştırdığı kadınla bir ilişki yaşaması yeterince sinir bozucuydu. Bunun üstüne bir de, okulda Tony'yi bir daha göremeyecek olmayı kaldıramazdı. Bazıları -aslına bakılırsa çoğu kişi- genç kızın bu tutumunu doğru bulmuyor, onu yargılıyor ve yadırgıyorlardı. Ama Chloé'nin bunu pek de umursadığı söylenemezdi. Aslında düşününce, olayda bahsi geçen 'Kendinden 10 yaş büyük adama abayı yakmış kız' kendisi olmasa o bile yadırgayabilirdi bu durumu. Fakat gün geçtikçe daha da güçlenen, sarpa saran duygularına söz geçirmek mümkün değildi. Herkes yaşıtlarıyla, sevgilileriyle partiden partiye koşarken genç cadı teklif gelse bile reddetmiş, ortak salonda oturup Tony'yi düşlemeye devam etmişti. Her nasılsa hiç yorulmadan, usanmadan yapmaya devam etmişti bunu. Ancak çok sevdiği profesör okullarından ayrılırsa... Hayır, bunu düşünmek bile istemiyordu. Bu gerçekten de tam anlamıyla felaket olurdu genç kız için. Chloé, bu korkunç düşünceyi zihninden uzaklaştırmak istercesine kafasını hızlıca iki yana doğru salladı telaşla. Korkunun, kalbini ve bütün vücudunu sarmaya başladığını hissedebiliyordu. Bir şeyler yapması gerektiğinin farkına varan genç cadı benliğini ele geçiren yoğun dehşeti bastırdı ve derin bir soluk aldı. Daha dedikodunun doğruluğundan bile emin değildi ama yine de profesörün yanına gidip onunla konuşmaya çalışacaktı. Büyük ihtimalle de bu konuşmayı yaptığına daha sonra pişman olacaktı ama burada böylece hiçbir şey yapmadan eli kolu bağlı da duramazdı.

    Chloé, Bay Stark ile konuşmaya kesin olarak karar verdiğinde kendini hala berbat hissediyordu. Eğer dedikodu doğruysa ve profesör Hogwarts'tan ayrılmaya karar verdiyse onu vazgeçirmeye çalışmanın hiçbir faydası olmayacağını çok iyi biliyordu. Yine de şansını denemek zorundaydı. Genç adamı nerede bulabileceğini tam olarak bilmiyordu ama biraz düşündükten sonra ilk olarak Quidditch Sahası'na bakmaya karar verdi. Ne de olsa Bay Stark Uçuş Profesörü'ydü. Okulun koridorlarında soğuk terler dökerek, yavaş adımlarla yürüdü ve araziye çıktı. Serin hava ve hafifçe esen rüzgar Chloé'yi biraz da olsa rahatlatmıştı. Lakin hiçbir şey şu an içinde bulunduğu stresli havayı tamamen yok etmeye yetmezdi. Ürkek adımlarla yürümeye devam eden genç cadı, sonunda sahaya ulaşmıştı. İlk olarak gökyüzüne kaldırdı bakışlarını. Yukaruda süpürge falan göremeyince küçük bir hayal kırıklığı baş gösterdi önce. Fakat daha sonra gözleriyle sahayı tarayan Chloé, onu gördü. Sahanın görülmesi zor bir köşesinde ayakta duruyor, elindeki son model süpürgeyi inceliyordu. Kalbi heyecanla atmaya başlayan genç kız, tüm cesaretini topladı ve profesöre yaklaştı. Yeterince yakınına gelince de duruşunu dikleştirdi ve kendini fark ettirmek için boğazını temizliyormuş gibi yaptıktan sonra kibar bir sesle "Merhaba," dedi. Sesinin titremesine ramak kalmıştı fakat neyse ki son anda engel olmuştu buna. Genç cadı daha şimdiden, tüm hücreleriyle buraya gelmenin büyük bir aptallık olduğunu düşünüyordu ama artık geri dönemezdi. Ne olursa olsun Tony ile konuşup gerçeği profesörün kendisinden öğrenmeliydi. Sonunda parçalara ayrılan kendi kalbi olsa bile.


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://twitter.com/CrypticDreamer
Richard Harvey

Richard Harvey

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 420
Gerçek Adı : Selis
Yaş : 26

Son Umut. Empty
MesajKonu: Geri: Son Umut.   Son Umut. EmptyPaz Ekim 28, 2012 7:35 pm

    Tony dışarıdan elindeki son model uçuş süpürgesini inceliyor gibi görünebilirdi, ancak o sırada aklı elindeki süpürgeden başka her yerdeydi. Kızını düşünüyordu, Pepper'ı düşünüyordu. En önemlisi, Hogwarts'ı düşünüyordu. Yarın koridorlarında gezemeyeceği ve öğrencilere havalı olmak konusunda tavsiye veremeyeceği Hogwarts'ı. Buradan ayrılmak her ne kadar zor olsa da, bunu yapmalıydı. Profesör olmak en başından bir hataydı, kızını kontrol etmek ya da ona daha yakın olmak için bunun gibi yöntemlere başvurmamalıydı. Genç adam derin bir nefes aldı ve ılık bir rüzgar yüzünü yaladığında bakışlarını süpürgeden ayırıp, geniş Quidditch Sahası'na baktı. Belki ileriki günlerde zırhıyla buraya gelir ve öğrencilerin ona hayranlıkla bakmalarına izin verirdi, ancak o zamana kadar, gitmesi gereken tek yer şirketiydi. Olması gereken tek yer, Pepper'ın yanıydı. Bir aile kurmak ya da hem Stark Şirketleri'ni hem de profesörlüğü idare etmek kolay şeyler değillerdi. Başını tekrar eğdi ve süpürgeye bakmaya devam etti. Gençlik yıllarında, Hogwarts'da bir öğrenci ve Quidditch'te bir arayıcıyken, elinde her zaman son model süpürgeler olurdu Tony'nin. Babasının zengin olması en çok da bu işe yarıyordu. Maçlara çıktıkları zaman hep Gryffindor tribününe yakın olmaya çalışırdı genç adam, kendisi gibi bir Gryffindor öğrencisi olan Pepper'a yakın olmak için. Pepper'a olan aşkı o zamanlarda başlamıştı, ancak o bunu yıllar boyunca fark edemeyecek kadar aptal ve kör davranmıştı. Yan gözle ona doğru yaklaşmakta olan kız figürünü gördüğünde şaşkınlıkla başını çevirdi ve gergin bir yüz ifadesiyle kendisine doğru ilerlemekte olan Gryffindor öğrencisi Chloé'ye baktı. Tony'nin kızın neden burada olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktu, ancak bunun üstünde fazla durmamaya karar verdi. Belki de veda etmeye karar vermişti, Chloé her zaman kendisine karşı saygılı ve kibar davranan bir kız olmuştu, üstelik bir Gryffindor'du. Doğruyu söylemek gerekirse Chloé, Tony'e Pepper'ın gençliğini anımsatıyordu. Aynı çekingen ama zeki bakışlar, aynı kibar ve asil karakter. Genç kız "Merhaba," dediğinde, Tony düşüncelerinden sıyrıldı ve sevecen bir şekilde gülümsedi. Elindeki süpürgeyi yere bıraktıktan sonra Chloe'ye doğru birkaç adım attı ve "Merhaba," dedi şaşkın bir sesle. "Chloé, burada ne arıyorsun?"


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chloé Collinson
VI. Sınıf
VI. Sınıf
Chloé Collinson

RP Yaşı : 15.
Mesaj Sayısı : 1070
Gerçek Adı : İrom.

Çanta
Eşyalar:
Evcil Hayvan:

Son Umut. Empty
MesajKonu: Geri: Son Umut.   Son Umut. EmptySalı Kas. 27, 2012 2:27 am

    Profesör, genç cadıya içinde hafif şaşkınlık bulunduran bir ses tonuyla "Merhaba," deyip "Chloé, burada ne arıyorsun?" diye sorduğunda Chloé gerçekten de burada ne aradığını düşündü. Şu anda beyni kendisini terk etmiş gibiydi, kesinlikle doğru dürüst düşünemiyordu. Hep böyle olurdu zaten. En mantıklı davranması gerektiği anlarda beyni onu yarı yolda bırakırdı. Chloé gergin bir şekilde dişlerini sıkarken, o anda profesöre verdiği izlenimin hoş olmadığını biliyordu. Fazla aptal görünmüyor olduğunu umabilirdi sadece -ki bu bile iyimser bir yaklaşım olurdu. Genç kız, bir süre daha utana sıkıla, ağzını bir açıp bir kapayarak, ne söyleyeceğini bilemeden dikildi Tony'nin karşısında. Artık yanaklarının kıpkırmızı olduğuna dair hiçbir şüphesi kalmayan Chloé tam bir ahmak gibi davrandığını düşünürken Bay Stark hala beklenti ve öncekine göre daha büyük bir merakla genç kıza bakıyordu. Chloé, Aritmansi sınavına girerken bile bu kadar gerilip stres altına girdiğini ve heyecanlandığını hatırlamıyordu. Sonunda düzgün bir cümle kurmanın ciddi anlamda vakti geldiğini anlayan genç cadı, iki saniyeliğine gözlerini kapattı ve ne söyleyeceğine konsantre oldu. Ardından da beynine artık mantık çerçevesinde düzgünce çalışması için komut verdi ve bunun işe yaramasını umdu. İki saniyenin sonunda gözlerini yeniden açtığında kendini daha iyi hissediyordu. Genç cadı da bu durumdan faydalanarak hemen söze girdi. "Şey, ben okuldan ayrılacağınızı duydum." Olmuştu işte. Bir anda söyleyivermişti. Fakat profesörün yüzündeki soru soran bakışlar daha fazla açıklama bekler gibiydi. Bu yüzden genç kız, ekleme yapma ihtiyacı hissetti. "Yani, okulda bazı dedikodular dolaşıyor ve ben de merak ettim. Sonra da yanıtı birinci ağızdan duymanın en kesin çözüm olacağına karar verip buraya geldim. Siz, gerçekten de..." Duraksadı. Cümlenin sonuna doğru sesi giderek alçalmıştı ve devamını getirememişti. Ya da getirmek istememişti. Zaten şimdi Bay Stark'ın kendisini anladığını görebiliyordu. İçinde bulunduğu mahcubiyetle bakışlarını profesörün gözlerinden kaçırıp elini kıyafetinden çıkan küçük bir ip parçasına doladı ve endişeli bir biçimde Tony'nin vereceği cevabı beklemeye başladı. Önce, bir öğrenci olarak bu soruyla haddini biraz aştığını düşündü ama sonra buna pek de önem vermediğini fark etti. Şu an önemi olan tek şey Bay Stark'ın dudaklarından dökülecek sözcüklerdi. Profesörün ağzından çıkacak iki çift kelime ya Chloé'nin neşeli bir biçimde hayatına geri dönmesini sağlayacak, ya da bir anda tüm dünyasının mahvolmasına neden olacaktı. Genç cadı bir yandan endişesini gizlemeye çalışırken bir yandan da Tony Stark'ın, kendi dünyasını karartmayacak bir cevap vermesi için dualar ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://twitter.com/CrypticDreamer
Richard Harvey

Richard Harvey

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 420
Gerçek Adı : Selis
Yaş : 26

Son Umut. Empty
MesajKonu: Geri: Son Umut.   Son Umut. EmptySalı Kas. 27, 2012 8:28 pm

    Genç cadının cevap vermesini beklediği süreç içerisinde, Tony'nin merakı ikiye, hatta üçe katlanmıştı. Chloé'nin neden bu kadar sessiz kaldığını ve moralinin neden bu kadar bozuk olduğunu merak ediyordu. Ancak genç kız bir şeyler söylemeden de konuşmak ve üstüne gitmek istemiyordu. Bu yüzden sabırlı bir şekilde bekledi Tony. Öğrencilerine karşı her zaman çok sabırlı davranırdı. Sonunda Chloé konuştuğunda, Tony de yutkundu ve yüzünde hoşgörülü bir ifadeyle genç kıza baktı. "Şey, ben okuldan ayrılacağınızı duydum." İşte, sonunda olmuştu. Tony yakın zamanda öğrencilerinin gelip ona sorular soracaklarından emindi, okulda hızla yayılmış olan dedikodu yüzünden birçok kişiden birçok soru duyuyordu ama sevdiği öğrencileri henüz gelip onunla konuşmamışlardı bile. Belki de bunun yalnızca bir yalan olduğuna inanmak istediklerinden, Tony'nin gideceği dedikodusuna itibar vermiyorlardı. Belki de umurlarında değildi, bilmiyordu Tony. Elbette Tony'e göre birinci seçenek daha gerçekçiydi, Tony sevilmeyecek ve umursanmayacak bir profesör olduğunu düşünmüyordu. Belki de tüm profesörler arasında en rahat olanı oydu. Öğrencilerin onu sevmesi gerekirdi. Evet evet, kesinlikle böyle bir şeyin olabileceğine inanmadıklarından hala gelmemişlerdi. Ama Chloé gelmişti. Bu kız gerçekten Tony'i umursuyordu ve Tony her seferinde istemeden de olsa onun kalbini kırdığı için bazı zamanlar kendinden nefret ediyordu. Ancak yapabileceği bir şey yoktu. Hem Chloé'nin sevgisi çocukçaydı ve bir hevesten ibaretti, yakın zamanda kendisini unutacaktı ve geriye dönüp baktığında Tony'i yalnızca tatlı bir anı olarak hatırlayacaktı. "Yani, okulda bazı dedikodular dolaşıyor ve ben de merak ettim. Sonra da yanıtı birinci ağızdan duymanın en kesin çözüm olacağına karar verip buraya geldim. Siz, gerçekten de..." Chloé'nin konuşmakta zorlanmakta olduğunu gören Tony, derin bir nefes aldı ve kıza doğru bir adım attı. Chloé'ye nasıl bir cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Vereceği cevap hem genç cadıyı kırmamalıydı, hem de doğruları içeren bir cevap olmalıydı. Tony boğazını temizledi ve "Chloé," dedi tatlı bir sesle. "Gidecek olmam doğru. Buradan gitmem ve ait olduğum yerde işleri yerine koymam gerekiyor. Neden buraya geldiğimi bile bilmiyordum, ve bunun nedenini bilmediğimi anladığımda, aslında burada bir işim olmadığını da anladım." Genç kızın yüzüne bakarak birkaç saniye bekledi ve kısa bir nefes aldıktan sonra konuşmaya devam etti. "Üzgün olduğunu görüyorum," dedi. "Üzülme. Ne olursa olsun sen asla unutmayacağım bir kadın olacaksın." Son cümlesinde Chloé'ye 'kadın' diye hitap etmişti çünkü en azından gitmeden önce bir kez olsun ona bu denli değer veren birine çocuk muamelesi yapmak istemiyordu. Ayrıca, Chloé Tony'nin gözünde, o okulda kadın muamelesi görmeyi hak eden tek kişiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Son Umut.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Umut Kapına Dayandığında

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-