AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Aile.

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Aile. Empty
MesajKonu: Aile.   Aile. EmptyPaz Mart 03, 2013 8:37 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]x
Bryce Hawkman xxxxxx Charlotte Hawkman
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Aile. Empty
MesajKonu: Geri: Aile.   Aile. EmptyPaz Mart 03, 2013 11:00 pm

    Değiştirme Büyüsü’nün nasıl yapıldığını ve Değiştirme Büyüsü ile Yanılsama Büyüsü’nün arasındaki farkları açıklayın. İlk kez bir Ravenclaw çalışkanlığı ile kütüphaneye dalmış olmamdan dolayı görevli ve kütüphanenin geri kalanı şaşkın bir şekilde bana odaklanmıştı. Zorla yapmam gereken bir ödevden dolayı akşam yemeğinden sonra buraya dalmıştım tabi ki, Biçim Değiştirme ödevi için işime yarayacak tüm kitapları bir masaya yığarken sıkıntıdan ölmemeye çalışıyordum. Ödev zor değildi, ama üçüncü sınıflardan bi çocuğun içine kanatları olan bir porsuk atmaya sebep olduğumdan profesör Grincheux'dan ödev cezası almıştım. En az üç parşömen uzunluğunda olması gerekiyordu, üç parşömen uzunluğunda kim bu konuda yazabilirdi cidden?! Temel Büyüler gibi kitaplardan Biçim Değiştirme ders kitaplarına kadar -birkaç tanesi altıncı ve yedinci sınıfların kitaplarıydı, belki bir işime yarar diye aşırmıştım- bakınmamla sadece bir paragraf bulabilmiştim bu sihirler hakkında. Tüy kalemimi mürekkebe bandırıp parşömenin üzerinde tutarken nasıl başlayacağımı düşündüm kısa bir süre. Değiştirme Büyüsü canlı ya da cansız bir nesneye bir şeyler ekleme (vazonun bir burnu olmasını sağlamak) ya da bir şeyler yok etmek (farenin kuyruğunun ortadan kalkması) gibi işler için kullanılırken Yanılsama Büyüsü yoktan bir şeyler yaratmaya yarar. Doğrulup düzgün elyazısı ile yazılmış parşömene bakarken gözlerimi devirdim. Bana göre oldukça yeterli görünüyordu. Parşömeni itip önüme başka bir kitap alırken derin bir nefes aldım.

    Başımı tekrar kaldırdığımda henüz bakmadığım kitaplardan geriye hiçbir şey kalmamıştı ama parşömen kesinlikle aynı duruyordu. Kütüphane görevlisi bana dik dik bakıyorken etrafta hiç öğrenci kalmadığını fark ettim. Çabuk hareketlerle eşyalarımı toparlayıp çantaya tıktım ve ayağa kalktım. Bu saatte yapmak isteyeceğim son şey kitaplarıyla yaşayan bi kadınla dalaşmak olurdu. Hızlı adımlarla -kaçıyormuş gibi görünmemeye çalışarak- kütüphaneden fırladım. Duvarlardaki tablolardan bazıları gürültü yaptığım için söylene söylene yerlerinde kıpırdanmaya başlamışlardı. Merdivenlere vardığımda duvardaki saate göz ucuyla baktım. Saat daha sekiz bile olmamıştı, yasak henüz benim için başlamamıştı bile. Merdivenlerde bir basamağa basıp hareket etmesini beklerken trabzana yaslandım. Bir cuma akşamı için oldukça eğlenceli, öyle değil mi? Sorun şu ki, Ortak Salon'a dönüp uykum gelene kadar şöminenin başında oturmak istemiyordum bu akşam. Neredeyse beşinci kata ulaştığımda Ortak Salon'a gitmekten başka bir seçeneğim olduğunu fark etmiştim. Bu saatte babamın yanına uğrasam beni kovmazdı herhalde? Beşinci katın merdivenlerinden inip yavaş adımlarla ilerlemeye başladım, bir yandan da çabuk bir şekilde okul kurallarına aykırı bir şey yapıp yapmadığımı kontrol etme gereği duymuştum nedense. Bir profesörün yanına dalmak her zaman o kadar eğlenceli olmayabilirdi, ilişki ne olursa olsun.

    Uyuklayan tablolar ve mumlarla aydınlatılmış koridorların birinde, üzerinde Mitoloji Dersliği yazanın önünde durakladım. Kapıya iki kez vurup içeriden bir ses gelmesini bekledim, odasından sesimi duyamazdı büyük ihtimalle. Kapıyı yavaşça açıp gıcırdayan bir ses eşliğinde içeriye bir bakış attım. Sınıf gündüz olduğundan biraz daha korkunç görünüyordu, en azından karanlıktaki mitolojik çizimlerle. İçeriye girip kapıyı olabildiğince sessiz kapatarak fazla gürültü çıkartmamaya çalıştım, ardından aynı zıtlıkta çantamı sıralardan birine fırlatıp çalışma odasının kapısına doğru ilerledim. Birkaç basamaktan sonra ilkinden biraz daha temiz ve yeni görünen tahta bir kapının önünde durdum ve iki kez tıklattım. İçeriden gelen tanıdık "Girin." komutu ile sırıtıp kapıyı açtım.

    Profesör Hawkman -a.k.a. Bryce- masasının arkasındaki sandalyede oturmuş, büyük ihtimalle geçen gün başladığını gördüğüm kitabı bitirmek üzere bir şekilde duruyordu. Bana çevrilmiş bakışları kısmen şaşkınlık, kısmen de bu saatte başka birinin gelmesini beklemiyormuş şeklindeydi. Yüzündeki ifade gülümsemeye dönüşürken konuştum. "Biraz sıkıldım da, rahatsız edebilir miyim profesör?"

:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Aile.

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» Aile
» Aile Dramı
» Aile Açmak İçin

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-