AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Paylaş
 

 Let's have some fun!

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyPaz Mart 03, 2013 7:42 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adonis Dard

Adonis Dard

RP Yaşı : 32
Mesaj Sayısı : 359
Gerçek Adı : Bilgö&Dilorağ&Örümcek.
Yaş : 27

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyPaz Mart 03, 2013 10:32 pm

    "Lanet olası büyücü giysileri..."
    Üzerimdeki pelerini yırtar gibi çıkarıp masamın üzerine attım. Ders saati bitene kadar giyilmesi zorunluydu ve lanet olası şey yürürken ayaklarıma dolanıyordu. Muggle dünyasında bu tür şeyler giyilmezdi. Ve uzun zaman boyunca orada yaşayan biri olarak Hogwarts'ın ikinci döneminde olmamıza karşın bir tek kıyafetlere alışamamıştım.
    Odamın kapısını kapayıp kitledikten sonra koridorda ilerlemeye başladım. Bir yandan kattaki kapılara göz gezdirip açık olanları kapatıyordum. Bir yandan kot gömleğimin kollarını katlarken gözüm ikinci açık bir kapıya takıldı. Hafifçe oflayıp hızlı adımlarla kapıya yürüdüm. Kattaki onlarca boş dersliklerden biriydi bu da. Tam bir elimi eşiğe yaslamış, diğeriyle kapı koluna uzanmıştım ki içerideki görüntü iki eliminde kayıp yere kapaklanmama neden oldu. Sanki etrafta biri varmış da benim rezilliğimi görmüş gibi bir sağa bir sola bakındıktan sonra ayağa kalkıp üzerimi silktim. Boş, sözde, dersliğin içerisi aynen bir Muggle barına benziyordu, ateş viskisi dışında. Yani sadece içkiler yönünden. Gerçi hiçbir Muggle barının raflarında bu kadar fazla çeşit ve miktar içki görmemiştim. Cidden hala Hogwarts'ta mıydım yoksa yere düşüp başımı mı vurmuştum? Belki de kapı eşiği bir anahtardı ve beni özel bir Mugglr barına indirmişti. Evet, düşmemin sebebi bu olmalıydı.
    Korkuyla içeri adım attım ve dokunduğumda yok olmalarından korkar gibi parmak ucunu bir şişeye değirdim. Hayır. Hala olduğu gibi duruyordu. Yanında kristal ve oldukça davet edici bir bardakla. Derin bir nefes alıp gülümsedim. Bir Hogwarts profesörü olmam bu durumdan faydalanmayacağım manasına gelmiyordu. Kristal bir bardağa tanıdık marka bir viski doldurup yudumladım. Sıcak bir duygu midemin üstüne yayılırken keyifle inledim. Bu hissi tatmayalı ne kadar olmuştu?
    Tam 2. bardağıma geçmiş, parmak uçlarımın karıncalandığını hissetmeye başlamıştım ki kapı aniden açıldı. Oldukça muggle görünümlü bir öğrenci bana bakıyordu. Evet, bu kızı tanıyordum. Dersine girip adını anında ezberlediğim tek öğrenci bu olmuştu. Hızla ayağa kalkıp azarlamaya hazırlandım. Sonra aniden durdum. Belki de bunu öğrenciler hazırlamıştı? Bir tür parti vardı? Şüpheyle öksürüp viski bardağını arkama itledim. Ellerimi arkamda kavuşturup yapmacık bir ciddiyetle Gryffindor'a baktım. "Bayan Charlotte?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Charlotte V. Hawkman

Charlotte V. Hawkman

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 921
Gerçek Adı : Esin the first.
Yaş : 27

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyPtsi Mart 04, 2013 11:13 pm

    "Tanrım, Michelle, yapacak daha iyi bir işin kalmadı mı?" diye seslendim odanın diğer ucuna doğru. Üçüncü sınıftaki Michelle, Hufflepuff’ta olduğundan kısmi olarak yakın arkadaşım ve birkaç yere giriş biletimdi. Ona bu akşam düzenlemeyi planladığım partiden söz etmemiş olsam da beni mutfağa sokacak ve diğer kişilere haber verecek kadar yardımcı olmuştu. Bir grup ev cini ile beraber yiyecekleri ayarlamaya çalışıyorken bir yandan da Michelle ile tartışıyordum. "Yapmam gereken her şeyi yaptım, cumartesi günü yapacak bir şey bulmak o kadar kolay değil." Masanın üstündeki yiyeceklerin yanına nereye ve saat kaçta gönderilmesi gerektiğini belirten bir not yazdıktan sonra tekrar kontrol ettim. "Kütüphaneye gidip sınavlarına falan çalışmakta bir seçenek olabilir Michelle." dedim dalgınlıkla. Ev cinlerinden birine çarpmamaya çalışarak kapıya doğru ilerledim. Kapıyı geçip bir yandan Michelle'le ne olduğu belirsiz bir konuşma yapıyorken kafamda her şeyi tekrar kontrol ediyordum. Yiyecekler ve içecekler hazırdı, profesörlerin dikkatini çekmemek adına birkaç ses gibi ıvır zıvırları engelleyen büyüleri akşama ayarlayacaktım zaten, davetliler işini de Michelle halletmişti. Geriye hiçbir sorun kalmamış gibi görünüyordu! Yani şimdilik, öyle olmasını umuyordum. Ne giyeceğimi düşünmek dışında herhangi bir sorun yoktu.

    Akşam yemeğini çabuk bitirip kendimi hemen yatakhaneye atıp üstüme birkaç muggle kıyafeti geçirmeye bakmıştım. Kimse gelmeden hazırlanıp ortak salondan çıkma planlarım vardı, akşamın geri kalanını odada geçirebilirdim zaten. Hızlı bir şekilde yatağımın üstündeki elbiseyi geçirip üstümü düzelttim. Ayrıntılar için fazla uğraşmadan içine birkaç önemli şey ve asamı tıktığım çantamı alıp merdivenlere koştum. İki tane ders çalışan ufak öğrenci dışında -büyük ihtimal bir veya ikinci sınıf- ortak salon henüz boştu. Tabloyu itip geçebileceğim kadar boşluk açtım. Kendimi tablolar ve merdivenlerle dolu geniş bir salonda bulduğumda iki grupla da ilgilenmeyip bir halının arkasından karanlık koridorlara geçtim. On dakikalık karanlık bir yürüyüş ve birkaç kez topukluyla yere çakılma aşamalarını atlattıktan sonra kendimi müzik odasının yanındaki bir heykelin arkasında buldum. Daha önce bu girişten hiç çıkmamıştım ama planladığım noktaya gelmiştim en azından. Koridora bir iki kez bakıp kimse olmadığına emin olunca heykelin arkasından çıkıp saçımı düzelttim. Önce gidip odayı kontrol etmem ve parti için yeterince uygun olduğundan emin olmam gerekiyordu, sonra geriye kalan birkaç kutuyu da odaya taşıyacaktım. Fazla ses çıkartmadan koridorda ilerlerken aradığım kapıyı oldukça çabuk bulmuştum. Asamı çıkartıp basit bir kilit büyüsü ile kapıyı açtım ve içeri süzüldüm.

    Odanın etkileyici atmosferi dışında göze çarpan ilk şey içkilerin durduğu bölümdü. Hepsini ben aşırmamıştım tabi, okula gizlice sokmuş birkaç Slytherinliden ödünç almıştım diyelim. Davetliler partiyi kimin ayarladığını bilmiyordu zaten, bu konuda bir sıkıntı yaşama ihtimalim yoktu. Üstelik ek olarak bir sürpriz bile bulmuştum, biraz eğlenmek harika olacaktı. Çantamı masanın üstüne koyarken tekrar etrafı gözden geçirip diğer kutuyu almaya gittim, sadece beş dakika kapıyı aralık bırakmamla başıma en fazla ne gelebilirdi ki? Büyük ihtimal şimdiye kadar kendime sorduğum en bariz ve aptalca soru bu olmuştu tabi.

    İçinde ne olduğu belirsiz bir kutu ile tekrar koridorlara döndüğümde kapının biraz daha aralık olduğunu fark etmemle ani şok geçirmem bir saniyemi aldı. Kapı neredeyse sonuna kadar açılmıştı, elimde büyük bir kutuyla olduğum yerde kalakalmıştım. Birkaç dakika sonra cesaret edip odaya doğru ilerledim, kutuları biraz daha kaldırıp yüzümü saklayacak şekilde içeriye girdim. Başımı biraz eğip kutunun kenarından içeride kim olduğuna bakmaya çalışıyorken bir tanesinin erken geldiğini ummaktan başka bir şey yapmıyordum açıkçası. Şaşkın bir çift kahverengi göz yakaladığımda aynı bakışlarla cevap verdim. "Bayan Charlotte?" Profesör Dard, koşarcasına gittiğim birkaç dersten biri olan astronomi dersini veriyordu. Onun elinde bir içki bardağı ve benim kucağımda büyük bir kutu -arkasına saklanmış bir ben olarak- duruyorken görüntü hem çok alakasız hem de oldukça ilginç görünüyordu. En sonunda kutu en yakın masanın üstüne koyarken kıyafetime ve odanın haline -her yerde içki bulunduğu gerçeği- bir bahane uydurmam gerektiğini biliyordum ama fazla barizdi. Yine de şansımı denemeye karar verdim. "Biz.. um.." Alt dudağımı ısırırken tekrar profesörün elindeki içki bardağına odaklandım. Bir şeyler içmişse ikna etmesi fazla zor olamazdı belki, ufak bir davet ile. "Biraz eğleniyoruz profesör, sadece beş dakika odayı bıraktığımda sizin içkileri bulmanız biraz fazla hızlı oldu tabii." Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip aynı konuşmayı babama yapsaydım ne kadar komik olacağını düşündüm. "Bize katılmaz mıydınız?"


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Bastet Thomas



Mesaj Sayısı : 1382
Gerçek Adı : Ekön.
Yaş : 26

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptySalı Mart 05, 2013 11:04 pm

    Okulun koridorunda gözlerim hafifçe kısık bir şekilde yürürken ayaklarım zaten beni götüreceği yeri biliyordu. İçkilerin yarısını neredeyse ben tedarik ettiğim için bu adını koyamadığım şeye beni de çağırmışlardı. Canıma minnet, eğer aptallar kör kütük sarhoş olursa bir kaç kullanabileceğim koz geçebilirdi elime. Dirseklerimden biraz daha aşağı inen siyah ince kazağı çekiştirdim. Siyah asker botları, siyah dar bir kot. Hırçın surat, bir iki gizli kesici alet. Eski Bastet'e merhaba deyin. Saçlarımın içinden elimi geçirdim ve burnuma dolan toprak kokusuna gülümsedim. Sonrasında boş dersliğin kapısını ittirdim ve içeride tek Charlotte -adı buydu değil mi?- vardı. Homurdandım ve göz kırptım. Kızın ağzı bir karış açıldığında homurdandım ve pencere pervazına yaslındım ve yavaş yavaş insanların içeri dolmasını izlemeye başladım. Aleksandra kızıl ve Gryffindor, aynı zamanda çok ucubik. Annié denen kız, ilgi alanında değilimdir umarım -öğk-. Mel'in yancısı. Elliot! En azından laf atabileceğim dengimde biri. Aaron ve yüzündeki her zaman olan alaycı gülümsemesi. Bir huff daha, bu ucubik tip kim tanrı aşkına? Vivi ve Mir, ikisinide çok severim, hele Viv yakıyor. Ve son olarak sarışın kedicik.

    Herkesi etiketlemeyi seviyorum, ne yaparsınız?

    Olduğum yerden seri bir hareketle Vivve Mir'in yanına gittim ve kızlara göz kırptım. "Merhaba hanımlar, her zamanki gibi yakıyorsunuz." dedim ve hafif bir kahkaha attım. Ortam buz tutacak kadar iğrenç durumdaydı. Ortamı ısıtmak -en azında Slytherin'leri- benim için zor değildi. Hepimiz aşağı yukarı aynı kafadaydık. En azından hepimizdeki ego ve kibir buradaki herkesi toz ederdi.


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Carlevaro

Clara Carlevaro

RP Yaşı : 18
Mesaj Sayısı : 1791
Gerçek Adı : Selis
Yaş : 26

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyCuma Mart 08, 2013 7:50 pm

    Uzun kızıl saçlarımı tepede topladım ve tekrar serbest bıraktıktan sonra derin bir nefes aldım. Büyükannem her zaman saçlarımın upuzun olmasını isterdi, yaklaşık beş sene boyunca onun bu isteğini görmezden gelmiştim… Ancak sonra bir kez olsun yaşlı ve inatçı Targaryen leydisinin sözünü dinlemeye karar vermiştim ve bu konuda pişman da değildim. Saçlarımı uzatınca kendime olan güvenim artmıştı ki bu iyi bir şeydi. Neden iyi bir şey olduğunu hiç sormayın. Char’ın hepimizi bir oyuna davet etmesi, beni çok heyecanlandırmıştı. İçki, oyun, eğlence ve rahatlama… Sınav döneminden önce böyle gevşetici bir şey yapmak hepimize çok iyi gelecekti. En sevdiğim tişörtüm olan, üzerinde Tim Burton’ın filmi Ölü Gelin’in film afişinin basılmış olduğu tişörtü sutyenimin üzerine geçirdim ve aynaya bakarak gülümsedim. Tim Burton da bir büyücüydü ancak mugglelar arasında yaşıyordu. Ah, Merlin… Onun en büyük hayranıydım. Onunla tanışmak ve çalışmak en büyük hayalimdi. Filmlerinin neden bu kadar mükemmel olduğu belliydi, zihni bir muggle zihni gibi tekdüze çalışmıyordu. Böyle kaba bir düşünceye kapılmış olduğum için kendime kızarak kaşlarımı çattım ve aynaya yaklaştım. Altıma süper kısa, yırtık şortumu geçirdim ve gözlerime de siyah bir kalem çektikten sonra, yerimde zıpladım ve sırıtarak “Harika olacak, harika olacak, harika olacaaak!” dedim zıplamanın etkisiyle titreyen bir sesle.

    Koridorlarda hızlı adımlarla ilerlerken, bu gece ne kadar içki içeceğimi düşünecek fırsatım oldu. İki bardak… Belki de üç bardak. Yo yo, bunu düşünmemeliydim. Olayları akışına bırakmalıydım, içeceğim bardak sayısını da öyle. Adımlarımı daha da hızlandırdım ve adeta koşarcasına Charlotte’un bizi çağırdığı yere gittim. Oraya gittiğimde birçok kişinin gelmiş olduğunu gördüm. Bastet-ıyyk-, Miranda-öğğk-, Vivien-bööğğ- ve elbette Charlotte ve yanındaki Adonis Dard. Bir dakika. Dard? Adonis? Adonis Dard? Merlin’in kirli donu aşkına, eğleneceğim ve güzel vakit geçireceğim bu partide amcamın işi neydi acaba? Ah, lanet olsun… Her şey mahvolmuştu. Gerçi, bu kadar üzülmemem gerekirdi zira amcam süper disiplinli mükemmel ötesi Targaryen ailesi üyeleri gibi katı ve boğucu bir kişiliğe sahip değildi. Aksine, onunlayken çok çok eğlenirdim ancak… Psikolojik olarak batmıştım işte, insanın amcası ile aynı çatı altında saçmalaması biraz… Biraz zordu. Zor ve imkansız. Ama yine de, bunun benim için bir sorun olmadığını söyleyip durdum kendime. Orada birçok kişi olacaktı ve amcamın bana fazla dikkat edebileceğini sanmıyordum. Bok kafalı Bastet, Vivien ve Miranda’nın sinir bozucu bakışlarını görmezden gelerek-cidden Char’ın onları neden çağırdığını anlayamıyordum, neden bu kadar iyilik meleği olmak zorundaydı?-Char’a doğru yürüdüm ve genç kıza sıkıca sarıldım. Ardından amcamın omzuna hafifçe vurdum ve onun da yanağına bir öpücük kondurdum. “Senin de burada olacağını bilmeliydim,” dedim ve muzip muzip gülümsedim.


renk kodum:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vivien Rouge

Vivien Rouge

RP Yaşı : 15
Mesaj Sayısı : 214
Gerçek Adı : Bilgö&Dilorağ&Örümcek.
Yaş : 27

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyPaz Mart 10, 2013 2:02 pm

    V. katın koridorunda yavaşça yürürken bakışlarımı dikkatle etrafta gezirdim. Görünürde gelen giden kimse yoktu. Belki şimdiye kadar herkes varmıştı ya da ilk giden bendim. Muggle saatime bir göz attıktan sonra benden başka herkesin vardığına karar verdim. Ya da kısaca kimseye denk gelmemiştim.
    Bütün kapılar haricinde açık olan tek kapı dikkatimi yakaladıktan sonra oraya yöneldim. Partinin bir Gryffindor tarafından verildiğini biliyordum ama Bastet başka bir bilgilendirmede bulunmamıştı. Gerek yoktu zaten. Kimin orada olup kimin olmayacağı beni pek ilgilendirmezdi. Kızlarla biraz takılır, çakırkeyif olduktan sonra da sabaha karşı partiyi terk ederdim. Olacağı buydu.
    İçeri girdiğimde bakışlarım etrafı taradı. Gerçekten kim hazırlamışsa iyi iş çıkarmıştı. Çeşit çeşit içkiler raflarda diziliydi. Çoğu kişi de şimdiden başlamıştı üstelik. Kenarda üzerinde "Cennette 5 Dakika" yazılı olan kabini gördüğümde gözlerimi devirdim. Muggle işleri.
    Aslında içeride ancak 4-6 kişi vardı şimdilik. Herhalde diğerleri de yavaş yavaş gelirdi. Mirandayı saptadığımda etrafa bayık gözlerle bakıyordu. Bastet daha gelmemişti. Yavaş adımlarla yanına yürüdüm. Üçlü bir grubun yanından geçerken gözüm iri adama takıldı. Profesör değil miydi o? Profesör... Dard. Profesör Dard. Partide ne işi vardı ki? Ah, her neyse.
    "Selam," dedim Miranda'nın yanına ulaşınca. Bakışları bana döndü ve elime kristal bir kadeh tutuşturup kendisininkinden büyük bir yudum aldı. "Çok eğleniyor gibi görünüyorsun," dedim ironik bir ses tonuyla. "Evet, mükemmel bir parti," dedi, kısa ve öz. Etrafa göz gezdirdim yine. Niye bunu bu kadar çok yapıyordum ki? Aradığım kimse yoktu. "Biz de tam herhangi bir partiden zevk alacak insanlarız çünkü. Neyse, yarım saate güzelleşir," dedi kaşlarını kaldırıp indirdikten sonra. "Bastet'in gelmesini bekle," dememe kalmadan Bastet yanımızda bitmişti. "Merhaba hanımlar, her zamanki gibi yakıyorsunuz." dedi bir kahkahadan önce. "Selam," dedik Miranda'yla ruhsuzca. Sanırım Bastet içimizdeki en canlı(?) insandı. Miranda'yla birer insan ölüsü gibi dolaşıyorduk etrafta. Eh, pişman olduğum da söylenemezdi açıçası.
    Böğrüme inen bir dirsekle başımı kaldırdım. Miranda bana bakıyordu. Soru soran gözlerle kaşlarımı çattım ve çenesiyle kapıyı gösterdi. Sessizce dönüp bakışlarımı o tarafa yönelttim. İçeri giren kişi Annié Lisa Lancaster'dı. Muhteşem. Aynı hızla önüme dönüp kadehimi bitirdim. "Görmezden gel," dedi basitçe. "Öyle yapacağım." diye cevap verdim sıkılı dişlerimin arasından. Bir yandan da kadehimi doldurmakla meşguldüm.


:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Joanna Lancaster

Joanna Lancaster

RP Yaşı : 17
Mesaj Sayısı : 526
Yaş : 26

Let's have some fun! Empty
MesajKonu: Geri: Let's have some fun!   Let's have some fun! EmptyPaz Mart 10, 2013 2:47 pm

    "Öyle yapacağım." Kadehini dolduran V'ye yan gözle baktı Mira, ardından iç geçirerek bardağından küçük bir yudum aldı. O sırada orada olmak, fazla istediği bir şey sayılmazdı. Rox'u özlemişti, onsuz gittiği partilerde genellikle çok sıkılırdı. Ah, bir de Andreas vardı tabi... Onu da deli gibi özlüyordu ancak katlanması gerekiyordu, yalnızca bir sene kalmıştı, sonra her şey bitecek ve özgür olacaktı. Andreas ile harika bir hayatları olacaktı. Ünlü bir grubun gitaristi ile çıkmanın kötü getirileri olduğunu söylerdi herkes, ancak Mira öyle olduğunu düşünmüyordu. Zaten kendisi de ünlü bir gitarist ile çıkan herhangi biri değildi, bu yüzden ortada hiçbir sorun yoktu. Nokta. İçkisinin son yudumunu içtiğinde, dudaklarını birbirine kenetledi ve içkinin tadına daha da vardı. Bu sırada gözlerini kısarak profesör Dard'a bakmıştı. O buradan ne arıyordu? Tamam, über seksi bir profesör olabilirdi ama... Yine de bir okul profesörünün kalkıp da öğrencilerin manyaklaşacağı bir partide yer alması biraz tuhaftı. Ancak yine de halinden memnundu Miranda, buradaki tek kaliteli ve havalı insanların kendisi, V ve Bastet olmadığını görmek iyiydi. "Bugün göz zevkime hitap eden tek kişi bay Dard sanırım," dedi V'ye hitaben, profesöre bakmaya devam ederek. V kısa bir kahkaha attı, ancak hala gergin olduğu belliydi. Şu Annié denen kız onun canını fazla sıkıyordu. "Mira, sen Andreas ile çıkmıyor muydun?" Miranda gözlerini devirdi ve ters ters Bastet'e baktı. Aman Tanrım, hatırlattığın için teşekkürler! Sinirlerine hakim olmaya çalışarak cevap verdi. "Bana yeni bir içki verir misin Bastet?" Bastet'e boş bardağını uzattı ve kız ona yeni bir bardak verirken, Mira sahte bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Rox, Tom, Andreas ve V dışında herkese karşı agresif olurdu, bütün okul buna alışmıştı. V ile hemen hemen hiç takılmasalar da kızın soğuk ve ukala tavırları kendisini hatırlatıyordu ona, bu da onun yanında rahat olmasını sağlıyordu. V okula ilk geldiği gün, Mira Slytherin masasında otururken, küçük kızın kendi binasına geleceğini anlamıştı. Bastet ise... Şey, son günlerdeki şu Aaron ve kendisi ile ilgili dedikodulardan sonra, Mira'nın onun hakkındaki düşünceleri değişmişti. Derin bir nefes alıp verdi Mira, Andreas ile zar zor görüşüyorlardı ve genç kız yalnızlık çekiyordu. Belki bu gece, Bay Dard içindeki bu sinir bozucu yalnızlığı giderecek bir şeyler yapabilirdi. Elbette onunla yatmazdı, ancak belki birkaç küçük öpücük... Miranda içkisinden bir yudum aldı ve aklındaki düşünceleri uzaklaştırdı. Öpücük yoktu, olmayacaktı. Sadece Andreas vardı.

    "Hadi, Elliot'a bir merhaba diyelim," dedi Mira ve hızlı adımlarla her zamanki gibi yalnız başına takılan Elliot'a doğru ilerdi. Yüzünde hafif bir gülümseme ile "Selam, yalnız çocuk," dedi. Viv ve Bast de gelmişlerdi. Elliot'un gülümseyerek "Selam," diye yanıt vermesi üzerine, Mira genç adamın içki bardağına göz attı, boştu. Kendi içki bardağını ona uzattı ve "Bugün boş durmanı istemeyiz," dedi bir kahkaha atmadan hemen önce. "Sıkıcı," diye mırıldandı V hafifçe sesini yükselterek, her zamanki ukala ve bezgin haliyle. Mira ona döndü ve gülümsedi. "V, bizim olduğumuz partiler asla sıkıcı olmaz," dedi ve tekrar Elliot'a döndü. "Ee, bugün bizi biraz eğlendirecek misin, Elliot? Seni çok özledik," dedi flörtöz bir sesle. Elbette göründüğü gibi bir amacı yoktu, sadece Elliot'un sesinin biraz daha çıkmasını ve partinin kontrolünü ele geçirmesini istiyordu Mira. Kediciklerle aynı ortamda olmak ve bir de üstüne baskın taraf olmamak son derece sinir bozucuydu.


:::
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

Let's have some fun!

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: eğlence ekspresi :: Süpürge Dolabı :: Rp İçi :: 2. Sezon-